İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

A'YAR ve NAKİ'A VAK'ALARI

 

Önceleri Aiz Kabilesi'nden olup sonra Dabbeoğulları'nın tarafına geçen Müsellem bin el-Müşeccer, Absoğulları'na komşu bulunuyordu. Bir gün Müsellem ile olgun ve üstün zümreden birisi olan Umare bin Ziyad kumar oynamışlardı ve kumarı Umare kazanmıştı. Bu yüzden Müsellem'in üzerinde Umare'nin on genç deve alacağı toplanmıştı. Bu sebeple Müsellem Umare'den kendisine yol vermesini istedi ve ailesine gidip istediği develeri kendisine göndereceğini söyledi, fakat Umare ona müsaade etmedi. Bu durum karşısında Müsellem ''Şirhaf'' adındaki oğlunu Umare'ye rehin bıraktı, sonra onun yanından ayrılıp kavminin yanına geldi, genç develeri alıp tekrar Umare'nin yanına döndü ve develeri ona verip rehin bıraktığı oğlunu kurtardı.

 

Müsellem oğlunu kurtarıp yola çıktıklarında, oğlu babasına: "Ey babacığım! Mi'dal kimdir?" diye sordu, babası oğlu Şirhaf'a: "Mi'dal, amcalarının oğullarından birisiydi, çekip gitti ve şu ana kadar geri dönmedi." diye cevap verdi; bunun üzerine Şirhaf: "Ben onu öldüren kişiyi tanıyorum." dedi. Müsellem: "Kim bu kişi?" diye sordu, Şirhaf: "Onu öldüren kişi Umare bin Ziyad'dır. Bir gün sarhoşken kendi kavmine Umare'nin: ''Mi'dal'i ben öldürdüm, fakat arkasını arayan birisi çıkmadı.'' dediğini duydum." dedi.

 

Bu sözün üzerinden bir hayli zaman geçti ve Şirhaf da gelişip büyüdü.

 

Daha sonra Umare Absoğulları'ndan büyük bir kalabalık toplayıp onlarla Dabbeoğulları'na baskın yaptı ve develerini alıp götürdü, fakat Dabbeoğulları harekete geçerek onların peşlerine takılarak otlakta onları yakaladı. Şirhaf bu sırada Umare'yi görünce: "Ey Umare! Beni tanıdın mı?" dedi; bunun üzerine Umare: "Sen kimsin?" diye sordu, O da: "Ben Şirhafim; amcamın oğlu Mi'dal'ı bana geri ver. O'nu öldürdüğün gün bir benzeri yoktu." dedi ve hemen Umare'nin üzerine saldırıp öldürdü. Bundan sonra Dabbe ve Absoğulları savaşa tutuşarak çok çetin bir şekilde savaştılar. Neticede Dabbeoğulları, develerini onların elinden alıp kurtardılar. Şirhaf bu hususta şu mealdeki mısraları söylemiştir:

 

"Ziyad oğulları'ndan ileri gelenlerin kendilerini korumağa çalışan Cezime Kabilesi 'nin ve Bicud Kabilesi 'nden olan süvarilerin başlarına gelen felaketleri Bağidoğulları'na ulaştırıp duyurun! Biz Absoğulları'nı ''Naki'a'' denilen yerde dağınık bir halde bıraktık ve onlar görüldükleri her vadide öldürülüyorlar, ancak memleketin otsuz, susuz çöllerine kaçanlar elimizden kurtulabiliyorlardı. Ey Umare! Sen Absoğulları 'nın halini bizden sor; ayrıca Verd'den ve mübareze için ortaya çıkan herkesten sor. Ben onların cesedlerini el-Batn Vadisi'nde çukur ve sert yerlerin yırtıcı kurtlarına rehin (yiyecek) bıraktım. "

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

NÜBAT (NÜTE'E?) VAK'ASI