İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
SAHUK
VAK'ASI
Ebu
Ubeyde anlatıyor: "Zübyunoğulları, Sahuk'ta bulunan Amiroğulları'na karşı
savaş açmıştı.
Zübyanoğulları'nın
başında ise Sinan bin Ebu Harise el-Mürri vardı. Sinan onları teçhiz ederek
savaşa hazırladı ve kendilerine bol miktarda erzak, at ve deve verdi. Nihayet
Amiroğulları'na ait olan birçok deve ve hayvam ele geçirip geri döndüklerinde
peşlerinden Amiroğulları onlara yetiştiler ve her iki taraf şiddetli bir
şekilde savaştılar. Neticede Amiroğulları hezimete uğradılar; onlardan birçok
kimse isabet aldı. Bu arada dağılıp çöle gidenler ise, şiddetli sıcak yüzünden
susuzluğa düşüp helak oldular. Zübyanoğulları Amiroğulları'ndan birisine
yetişip ona: ''Dur! Canına dokunmayacağız, silahını bırak'' derler, o da hemen
onların sözünü tutar, silahını bırakırdı. Bu gün Amiroğulları'nın başına en
büyük felaketin geldiği bir gün olmuştu. Sonra Amir bin Tufeyl ile kardeşi Hakem
de hezimete uğradılar, fakat zayıf duruma düşen ve esir edilmekten korkan
Hakem, boynuna bir ip takarak bir ağaca çıkıp kendisini astı. Aynı şekilde
Ganioğulları'ndan birisi de kendisini asmak istedi ve ağaca çıkıp kendisini
boşluğa bırakınca pişmanlık duyarak çırpınıp debelenmeğe başladı. Bu sırada
orada bulunanlar yetişip kurtardılar ve hem kendisini asmak isteyip, hem de
debelenip feryat ettiği için onu ayıplayıp yerdiler. "
"Urve
bin Verd el-Absi, bu hususta şu mealdeki rmsraları söylemiştir:
''Biz,
elimizde arta kalan mızraklar ve Hat memleketinden getirilen yumuşak, ağızları
ince, keskin oluşundan ağızları siyah görünen Hind kılıçlarıyla bir sabah erken
Amiroğullarını kendi memleketlerinde bastırdık ve onlara sert bir darbe
indirdik. Onların haline şaşıyorum, kendilerini asarak ve boğarak öldürüyorlar;
halbuki onların savaş meydanında ölmeleri daha uygundu.''"
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA