|
İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
ZÜ-ALAK
VAK'ASI
Bu
vak'a, Amir bin Sa'sa'aoğulları ile Esedoğulları arasında cereyan etmiştir. Her
iki taraf ''Zü Alak'' denilen yerde karşılaştılar ve şiddetli bir şekilde savaştılar.
Neticede Amiroğulları' ndan şair Lebid' in babası Rabia bin Malik bin Ca'fer
bin Kilab savaş meydanında öldürüldü ve Amiroğulları hezimete uğradı.
Esedoğulları'ndan Halid bin Nadle, oğlu Habib ve Haris bin Halid bin Mudallel
onların peşlerine düşerek çok sıkı bir şekilde takibata koyuldular, fakat Ebu
Bed' Amir bin Malik ansızın bir grup adamıyla birlikte onların arkasından
üzerlerine çıkageldi ve Halid'e: "Ey Ebu Ma'kil! İsterseniz siz bizim
geçmemize müsaade edin, biz de sizin geçmenize müsaade edelim; böylece
yaralılarımızı taşıyalım ve ölülerimizi defnedelim." dedi. Halid onun bu
teklifini kabul etti ve her iki taraf bu hususta anlaştılar. Sonra Ebu Bed,
Halid'e: "Rabi'a bin Malik'in ne durumda olduğunu biliyor musun?"
diye sordu. Halid: "Evet biliyorum, onu öldürülmüş olarak bıraktım."
diye cevap verdi; bunun üzerine Ebu Bed: "Onu kim öldürdü?" diye
sordu, Halid: "Ona ilk darbeyi ben vurdum, sonra Samit bin Efkanı üzerine
çullanıp öldürdü." diye karşılık verdi. Ebu Bera, Rabi'a bin Malik'in öldürülmüş
olduğunu duyunca kendisi ve yanındakiler hemen Halid' in üzerine saldırdılar,
fakat Halid ve beraberindeki oğlu Habib ile Haris bin Halid onlara karşı
koyarak kendilerini savundular. Ne var ki Habib'in silahını elinden aldılar,
fakat daha sonra Esedoğulları onlara yetiştiler ve adamlarını müdafaa edip
korudular.
Şair
Cümeyh bu hususta şu mealdeki mısraları söylemiştir:
"Sen
süvarilerin halini Maad Kabilesi 'nden soruştur; zira onlar, ne komşularını
haklayabildiler ve ne de kurtuldular. Kurzül onlarla birlikte koşuyor, halk
onların geliş seslerini dinliyor, süvarilerin kulaklarının hizasına sarkan
saçları ile saçılıp savruluyordu. Can solukları yaklaşınca, Rabi'a'ya gadr edip
kendilerinden alınacak olan intikama onu kurban ettiler. Göğsündeki mızrağı,
hür iki kişi (Halid ve Samit) kin ve öfke ile yüzlerini ekşiterek onun
göğsünden çekip çıkardılar. "
''Kurzül'',
Amir'in babası Tufeyl'in atının ismidir.
Şair
Lebid, babası Rabi'a'dan bahsettiği bir kasidesinde onun hakkında şu mealde iki
mısra söylemiştir:
"Artık
ben, Zü Alak'ta kaybettiğim babamın kabilesi cimri Rabi'oğulları'ndan değilim;
sen de hayana sarıl ve sabır göster. "
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA