İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

SAFKA VE İKİNCİ KÜLAB VAK'ASI

 

Safka Vak'asının sebebi şu idi: Kisra Perviz bin Hürmüz'ün Yemen'deki naibi Bazan ona Yemen'den bir yük kafilesi göndermişti. Bu kafile Necd Bölgesi'ndeki Nata' denilen yere gelince, Temimoğulları saldırıya geçerek kafileyi yağmaladılar. Bu arada Kisra'nın elçileriyle muhafız okçularımn üstlerini soydular. Bunun üzerine onlar malları yağmalanıp üzerleri soyulmuş oldukları halde, Yemame'nin sahip ve hakimi olan Hevze bin Ali el-Hanefi'nin yanına geldiler. Hevze bin Ali ikram ve ihsanda bulunarak onları giydirip kuşattı. Daha önceleri Kisra Yemen'de satılmak üzere ticaret maksadıyla misk ve kumaş kervanı gönderdiği zaman, Hevze bin Ali Kisra'nın bu vesile ile gönderdiği ticari elçilerini teçhiz eder, onları korur ve iyi muamele ederdi. Kisra ise bu yaptıklarından dolayı Hevze bin Ali'yi mükafatlandırmak istiyor ve O'nu görmeyi arzu ediyordu. Nihayet Hevze en son Temimoğulları'nın yakalayıp soydukları bu elçilere ve adamlara yardım edince, onlar: "Hükümdar Kisra devamlı surette sizi anıyor ve yanına gitmenizi arzu ediyor" dediler, bunun üzerine Hevze b, Ali onlarla beraber Kisra'nın yanına gitti. Hevze bin Ali Kisra'nın yanına gelince Kisra ikram ve ihsanda bulundu, akıl ve zekasını denemek için onunla bir hayli konuştu. Neticede hoşuna gidecek şeyler gördü, beğendi, bunun üzerine bol miktarda mal verilmesini emretti ve taçlarından birini getirip Hevze'ye giydirdi. Bu arada Hecer Bölgesi'ndeki mal ve toprakları ona ikta olarak verdi.

 

Hevze bin Ali Hıristiyandı; Kisra ona ve Muka'ber'e kendi askerlerini alıp Temimoğulları'na karşı savaşmalarım emretti. Nihayet Hevze ve Muka'ber Kisra'nın askerlerini alıp Hecer'e doğru harekete geçtiler ve Muşakkar adındaki kaleye gelip konakladılar. Hevze olsun, Muka'ber olsun Temimoğulları'nın memleketlerine girmekten korktular, çünkü bu memleketlerin ahalisi beldelerini koruyup savunurken Acemlerin buralara girmeleri ve tahammül göstermeleri bir hayli zordu, bu sebeple Hevze ve Muka'ber Temimoğulları'nın adamlarına haber gönderip onları zahire almağa çağırdılar. Temim memleketleri sarp ve çetin yerlerdi. Neticede onlar dere tepe demeden bütün yolları tutup geldiler. Muka'ber onları beşer beşer, onar onar, yahut daha çok veya daha az sayıda olmak üzere kalenin içine aldı. Onları "Arka kapıdan çıkaracağım" diyerek gruplar halinde ön kapıdan içeri soktu, fakat kapıdan her içeri girenin boynunu vurup öldürdü. Bir müddet sonra Temimoğulları içeri girenlerin çıkmadıklarını görünce durumu öğrenmek ve haber getirmek üzere adamlar gönderdiler. Absoğulları'ndan birisi zincire vurup kırdı ve kapıda bulunanlar dışarı çıktı. Muka'ber ise kapının kapatılmasını ve şehirde (kalede) bulunan herkesin öldürülmesini emretti. O gün, Fish Bayramı (Hıristiyanların paskalyası) olduğundan Hevze bin Ali, Muka'ber'den yüz kişinin bağışlanmasını istedi. Hevze bağışlanan bu yüz kişiyi giydirip kuşattıktan sonra Fish Bayramı' nda onları serbest bıraktı.

 

Şair el-A'şa bir kasidesinde Hevze'yi methederek bu husus hakkında, şu

mealdeki beyti söylemiştir:

 

"Hevze Fish Bayramı günü aşikar bir şekilde, affedilmelerini sağladıktan sonra giydirip kuşattığı bu yüz kişiyle Allah'a yaklaşmak istiyor, bu yaptıklarından dolayı da O'ndan mükafat ve sevap bekliyor. "

 

Muşakkar Vak'ası bir mesel haline geldi. Bu hadisede kapılar kapatıldığı için, aynı manada bu vak'aya ''Safka Vak'ası'' adı verildi. Bu vak'anın meydana geldiği sıralarda Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e peygamberlik gelmiş bulunuyordu ve Mekke'de idi, henüz daha hicret etmemişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

İKİNCİ KÜLAB VAK'ASI