İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HATİM et-TA'İ'NİN ESİR EDİLMESİ

 

Ebu Ubeyde anlatıyor: "Tay Kabilesi'nden olan Hatim kendi kavminden topladığı bir ordu ile Bekr bin Vail Kabilesi'ne bir baskın yapıp onlarla savaşa girdi. Neticede Tay Kabilesi hezimete uğradı ve bu kabileden bir kısmı öldürüldü, büyük bir kısmı da esir edildi. Esir edilenlerin arasında ise Hatim bin Abdullah et-Tai de vardı ve bu zat Uneyze'den bir adamın yanında esir bulunuyordu. İşte bu sırada Uneyze'den ''Aliye'' adında bir kadın devesini getirip Hatim'den, devenin damarını yarıp kan almasını istedi, fakat Hatim deveyi boğazladı. Kadın devesinin boğazlandığını görünce çığlık atarak bağırmağa başladı; bunun üzerine Hatim bin Abdullah şu mealdeki mısraları söyledi:

 

''Ey benim şerefli kişim! Aliye ile husumete girişme, zira kesip boğazladığım deve kendi malımdır. Anis besili devemi ödeyinceye kadar Esma 'nın oğlu size kefildir. Ben devenin burnundan kan almam, fakat deveyi Aliye 'ye kiralarım. Aslında ben kan almaktan iftihar ederim, fakat neşter benden hoşlanmıyor ... Benim gibiler ancak ölünce hatırlanır.''"

 

Rumeyd el-Anzi de kavminin yaptıklarıyla iftihar ederek şu mealdeki mısraları söylemiştir:

 

"Biz Hatim ile İbn zalim 'i esir aldık; her biri korkarak vurduğumuz bend ve zincirde helak oldular. Biz süvarilerin arkamızdan yetişip bizi yakalama ümidinde olmalarına rağmen, İyad Kabilesi'nden Ka'ab'ı, sonra Ebu Hassan 'ı da esir aldık. Reyyan, ''Vecc'' denilen yerde ahdini bozup bize gaddarlık etti, fakat kendisi ve tabileri orada yere çalınıp parçalanmış gibiydiler. "

 

Yahya bin Mansur ez-Zühli de kavminin savaşlarıyla öğünerek uzun bir kaside söylemiştir. Bu kasidede çok güzel kültür ve edep örnekleri vardır, fakat sözü uzatmamak için onları burada zikretmiyoruz. Bu kasidenin ilk mısra'ı:

 

"Geceleri yağmur yağdıran bir bulut, gündüzleri sıcak yel esen bir yurt Uruffan'dan mıdır? .. " şeklinde başlamaktadır.

 

Ebu Ubeyde diyor ki: "İslamiyet geldiği zaman Arapların arasında yurt bakımından en güçlü, komşu bakımından en kuvvetli ve en çok müttefike sahip olan kabile Şeybanoğulları idi. Lahm Kabilesi'nden Uneyne Topluluğu müttefikler arasında bulunuyordu. Dermeke bin Kinde Topluluğu ise Hindoğulları arasında yer alıyordu. Tay Kabilesi'nden İkrime, Uzre Kabilesi'nden Havteke ve Bünane toplulukları Haris bin Hemmamoğulları'nın arasında yer alıyorlardı. Kureyş Kabilesi'nden Aize, Kinde Kabilesİ'nden Dabbe ve Havas toplulukları da Ebu Rabi'aoğulları'nın arasında yer almışlardı. Diğer taraftan Abdülkaysoğulları'ndan Süleyme Topluluğu Es'ad bin Hemmam'ın, Sa'lebe Kabilesi'nden Vesile Topluluğu ile Tay Kabilesi'nden Hayberioğulları da Temim bin Şeybanoğulları'nın arasında bulunuyorlardı. Kinde Kabilesi'nden Avf bin Haris Topluluğu ise Muhallemoğulları'nın arasında yer alıyordu. İşte bütün küçüklü büyüklü bu kabileler ve boylar Şeybanoğulları'nın komşuları idiler. Bu sebeple Şeybanoğulları'nın sayısı hem çoğalmış ve hem de onlar güç ve şeref kazanmışlardı. "

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

MÜSHULAN VAK'ASI