İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

TEMİMOĞULLARININ MUŞAKKAR KALESİ'NDE ÖLDÜRÜLMESİ

 

Hişam bin Muhammed'in anlattığına göre, Vehriz, Kisra'ya Ye-men' den kıymetli ve nadir eşya ile bol miktarda mal göndermişti. Bu eşya ve malları götüren kafile Temimoğulları'nın ülkesine vardığı zaman, şair Ferazdak'ın dedesi Sa'sa'a bin Naciye el-Mucaşı'i, Temimoğulları'nı bu kafileye saldırıp getirdikleri mal ve hediyeleri yağma etmeğe çağırdı, fakat onlar bunu reddettiler. Bunun üzerine: "Ben bu kafilenin Bekr bin Vailoğullarının yurtlarından geçeceğini ve bu malları ele geçirip bu sayede size karşı savaş açacaklarım sanıyorum." dedi. Sa'sa' bin Naciye'nin bu sözlerini Temimoğulları duyunca hemen kafileye saldırdılar, mal ve hediyeleri ellerine geçirdiler. Bu sırada Selitoğulları'ndan Natıf adında birisi içerisinde kıymetli mücevherler bulunan bir heybe ele geçirmişti. İşte bu sebeple ''Falan, Natif'in hazinesine kondu'' sözü bir darb-ı meseloldu.

 

Bundan sonra yağma edilen kafilenin adamları Yemame'nin sahip ve hakimi olan Hevze bin Ali el-Hanefi'nin yanına gittiler. Hevze bin Ali, onları giydirip azıklarını hazırladıktan sonra hayvanlara bindirdi ve kendisi de onlarla birlikte Kisra'nın yanına hareket etti. Huzuruna girdiği zaman Hevze bin Ali'yi Kisra çok beğendi ve inciden yapılmış bir gerdanlık getirtip başına bağlattı. İşte bu sebeple ona ''Taçlı Hevze'' adı verildi. Sonra Kisra ondan Temimoğulları'nın kendi kavminden olup olmadığını yahut da aralarında bir sulh anlaşması bulunup bulunmadığını sordu. Bunun üzerine Hevze O'na: "Hayır, aramızda hiç bir anlaşma yok, ancak ölüm var." diye cevap verdi. O'nun bu sözü üzerine Kisra: "O halde intikamını alacaksın." dedi ve Temimoğulları'nın üzerine asker göndermek istedi. Bu sırada Kisra'ya Temimoğulları'nın ülkesinin çok kötü olduğu, sularının yeterli olmadığı söylendi ve Araplar tarafından "Müka'bir'' diye adlandırılan Bahreyn valisi Azad-Firuz bin Cuşeyş'e Temimoğulları'nı öldürmesine dair bir mektup gönderme si tavsiye edildi. Araplar tarafından Azad-Firuz'a "Müka'bir'' adının verilmesi, onun suçlu insanların ellerini ve ayaklarını kesmesinden ileri geliyordu. Nihayet Kisra bu tavsiyeye uyarak Azad-Firuz'a bir elçi gönderdi, Hevze bin Ali'yi yanına çağırıp hediye ve taltiflerini yeniledikten sonra elçiyle birlikte onun da gitmesini emretti. Hevze ve elçi başak toplama mevsiminde Müka'bir'İn yanına geldiler. Temimoğulları ise zahire getirmek ve dökülen başakları toplamak üzere Hecer'e giderlerdi. Müka'bir bir münMiye: "Temimoğulları'ndan burada ne kadar kimse varsa gelsin, zira hükümdar Kisra kendilerine zahire ve yiyecek dağıtılmasını emretti." diye seslenmesini söyledi. Bunun üzerine orada bulunan Temimoğulları Muşakkar adındaki kaleye girdiler. Onların bu kaleye girmesi üzerine Müka'bir, onların erkeklerini öldürdü, çocuklarını ise sağ bıraktı. Bu arada o gün, Yerbu' kabilesinin cengaver süvarisi Ka'neb er-Riyahi de öldürüldü. Sonra sağ bırakılan çocuklar gemilere bindirilip Fars ülkesine gönderildi.

Hübeyra bin Hudeyr el-Adevi anlatıyor: "İstahr fethedildikten sonra bu çocuklardan bir kaç tanesi geri döndü.

 

Geri dönenlerden birisi hadım hale getirilmiş, diğeri de terzilik öğrenmişti. Bu arada Temimoğullarından Ubeyd bin Vehb adında birisi bağlı olduğu kapı zincirini kesip kurtulmayı başardı. Diğer taraftan Hevze bin Ali de Muka'bir'den kendisine esir edilen Temimoğulları'ndan yüz kişi bağışlamasını istedi, sonra bağışlanan bu kimseleri Hevze bin Ali azad edip salıverdi."

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HÜRMÜZ BİN ENUŞİRVAN'IN HÜKÜMDARLIĞI