İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
ARAP
KABİLELERİNİN IRAK'A GELMELERİ ve HİRE'YE YERLEŞMELERİ
İbn
el-Kelbı anlatıyor: "Buht Nassar tarafından Hire'ye yerleştirilen Araplar,
onun ölmesi üzerine Enhar ahalisine katıldılar ve onlarla birlikte yaşamağa
başladılar. Bunun bir neticesi olarak Hire uzun müddet boş ve harabe olarak
kaldı. Hire ahalisi Enbar'a gelip yerleştikten sonra bir daha Arap
memleketlerinden hiç bir Arap gelip onlara katılmadı. Nihayet Enhar halkına
katılarak burada yerleşen ve zamanla sayıları çoğalan Ma'add bin Adnan'ın
soyundan gelenler ve onlarla birlikte bulunan diğer Arap kabileleri aralarında
çıkan savaşların kendilerini parçalayıp dağıtması üzerine Yemen ile Suriye'nin
doğu taraflarında münbit ve mamur yerler aramağa çıktılar. Bazı kabileler
Bahreyn'e gelip yerleştiler. Burada ise daha önceden gelip yerleşmiş olan Ezd
kabilesinden bir grup bulunmaktaydı. Ayrıca Fehm bin Teym bin Esed bin Vebere
bin Kuba'a'nın iki oğlu Malik ve Amr, kavminden bir grup kimse ile Malik bin
Züheyr bin Amr bin Fehm ve bütün Kabis boyu ile Haykad bin Hank bin Umeyr bin
Kabis bin Ma'add bin Adnan da Tihame'den buraya geldiler. Bu arada onlara
Gatafan bin Amr bin Tamesan bin Avz Menat bin Yakdum bin Efsa bin Du'mi bin
İyad bin Nezar bin Ma'add bin Adnan ile İyad kabilesinden diğer kimseler
iltihak ettiler. Neticede Bahreyn'de toplanan Arap kabileleri burada yerleşmek
üzere karara vardılar, birbirlerine yardım etmek ve destek olmak üzere kendi
aralarında bir ittifak akdettiler. Nihayet tek bir güç haline gelen bu
kabileler, kendilerine ''yerleşmek'' manasına gelen ''Tenuh'' ismini verdiler.
Ayrıca Numare bin Lahm'dan bir takım batınlar da buraya gelip yerleştiler.
Diğer taraftan Malik bin Zübeyr, Cezime el-Ebraş bin Malik bin Fehm bin Ganim
bin Devs bin el-Ezdi'yi kendisi ile birlikte burada yerleşmeğe çağırdı ve onu
kız kardeşi Lemis ile evlendirdi, bunun üzerine Cezime de gelip buraya
yerleşti. Bu kabilelerin bir araya gelip toplanmaları Mülukü't-tavaif döneminde
olmuştu. Onlara Mülukü't-tavaif denmesinin sebebi ise, küçük bir toprak parçası
üzerinde bulunmalarından ve bir kaç saray ile belli miktardaki hanelere
hükmetmelerinden ileri geliyordu."
"Daha
sonra Bahreyn'de yerleşen Arap kabilelerinin canları münbit ve mamur Irak
topraklarına gitmek istedi, bunun üzerine Mülükü't-tavaif'in arasındaki
ihtilaftan faydalanmak suretiyle Arap memleketlerinin civarında bulunan
Acemleri yenmek veya bu bölgeleri onlarla paylaşmak gibi bir ümide kapıldılar.
Nihayet bu kabileler Irak topraklarına gitmeğe karar verdiler. Muhtelif
kabilelerden topladığı bir takım kimseler ve kendi kavminden yanına aldığı bir
grup insanla birlikte ilk önce Irak toprakları üzerine HaykM bin Hank yürüdü.
Burada, Babil topraklarından Musul'a kadar uzanan ve bu bölgeye hakim olan
Ermaniler (İremliler) ile karşılaştılar. Ermaniler ise bu sırada
Mülükü't-tavaif'ten Erduvaniler ile savaşıyorlardı. Erduvaniler Irak'ın Sevad
bölgesindeki Niffer kasabasından Ubulle'ye kadar uzanan bölgede kalıyorlardı.
Nihayet Erduvaniler, Ermanileri memleketlerinden uzaklaştırdılar. İremlerin
kalıntıları oldukları için Ermanilere bu isim verilmiştir. Aslında Ermaniler,
Sevad bölgesinde yaşayan Nebatlardır. "
"Daha
sonra TeNuh paktından Fehm bin Teymullah'ın iki oğlu Malik ve Amr oğulları
Ermanilerin hükümdarının bulunduğu Enbar'a geldiler. Numare ve onunla birlikte
olanlar da Erduvanilerin hükümdarının bulunduğu Niffer'e geldiler. Enbar ve
Niffer'e gelen Araplar, Es'ad Ebü Kerib bin Melikeykerib adındaki Yemen Tubba'ı
ordusuyla birlikte buralara gelinceye kadar Acemlere boyun eğmediler ve kendi
reisIeri tarafından idare edilerek yaşadılar. Nihayet ordusuyla beraber
buralara gelen Tubba', askerlerinden zayıfları ve yola devam edemeyecekleri
burada bıraktı; kendisi ise ordusuyla beraber yoluna devam etti. Sonra onların
yanına geri dönen Tubba', onları burada kendi hallerine bırakıp Yemen'e döndü.
İçlerinde ise her kabileden insanlar vardı. Bu arada ''TeNuh'' ismi altında
toplanan diğer kabileler Enbar'dan Hlre'ye geldiler. Bunlar kerpiçten yapılmış
evleri değil, çadır hayatını tercih ettiler. Başlarına Cezime el-Ebraş bin
Malik bin Fehm geçti. Bir rivayette Cezime el-bar civarında kalıyordu. Malik
ölünce yerine kardeşi Amr bin Fehm bin Ganim bin Devs el-Ezdi hükümdar oldu.
Amr'ın ölümünden sonra hükümdarlığa Cezime el-Ebraş bin Malik bin Fehm geçti.
Bir rivayette Cezime el-Ebraş'ın Demar (doğrusu Vebar) bin Emim bin Levz bin
Sam bin Nuh (A.S.)'un soyundan olup ilk gelen saf ve halis Araplardan olduğu söylenir.
Doğrusunu ise Allah bilir."
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA