İBNÜ’L-ESİR |
1. CİLT |
İSA'NIN
GÖĞE ÇIKMASI, ANNESİNİ GÖRMEK ÜZERE İNMESİ ve
TEKRAR
ÇIKMASI
Rivayet
edildiğine göre, Yahudilerden bir grup kimse Hz. İsa ile karşılaştılar ve onu
görünce: "Sihirbaz kadının oğlu sihirbaz adam, zaniye kadının oğlu
ahlaksız adam geliyor." diyerek ona ve annesine iftira attılar. Hz. İsa bu
sözleri duyunca onlara beddua etti, Allah da duasını kabul edip onları domuz
suretine çevirdi. İsrailoğullarının reisi bu durumu görünce telaşa kapılıp
korktu ve Yahudileri Hz. İsa'nın öldürülmesi fikri üzerinde birleştirip onları
ikna etti. Nihayet Yahudiler Hz. İsa'nın başına toplandılar ve ona bazı şeyler
sordular. İsa (A.S.) onlara: "Ey Yahudi topluluğu! Allah size buğzediyor."
dedi. Neticede Yahudiler, Hz. İsa'nın bu sözüne öfkelenip onu öldürmek için
üzerine saldırdılar. İşte bu sırada Allah (CC) Hz. Cebrail'i gönderdi ve
Cebrail onu alıp aydınlık deliğinden tavanında penceresi olan bir evin
içerisine soktu. Sonra Allah (C.C.) O'nu, tavandaki pencereden göğe kaldırdı.
Yahudilerin reisi ise, adamlarından Katibanos adında birisine, İsa'nın yanına
girip onu öldürmesini emretti. Katibanos içeri girdiğinde hiçbir kimseyi
göremedi. Bu esnada Allah (CC.) onu, orada Hz. İsa'ya benzer bir şekle soktu.
Sonra dışarı çıktığında kendisini İsa sanıp öldürdüler ve çarmıha gerdiler.
Rivayet
edildiğine göre, Hz. İsa (A.S.) arkadaşlarına: "Sizden hanginiz bana
benzetilip öldürülmeğe razı olur?" diye sordu. Onlardan biri: "Ey
Allah'ın Ruhu! Ben razı olurum." diye cevap verdi. Bunun üzerine o kişi
Allah tarafından Hz. İsa'ya benzer bir şekle sokuldu, sonra öldürülüp çarmıha
gerildi.
Yine
rivayet edildiğine göre, Hz. İsa'ya benzetilerek çarmıha gerilen kişinin
İsrailOğullarından Yuşa' adında birisi olduğu söylenir.
Anlatıldığına
göre, Allah, Hz. İsa'ya bu dünyadan ayrılacağını bildirdiğinde ölümden
endişelenip Havarileri yanına çağırdı ve onlar için yemekler hazırladıktan
sonra: "Bu gece yanımda bulunun, benim size ihtiyacım var." dedi.
Nihayet Havariler gelip toplanınca, onlara akşam yemeği takdim etti ve bizzat
kendisi hizmet etti. Havariler yemeklerini yiyip bitirdikten sonra, Hz. İsa
kendi eliyle onların ellerini yıkadı ve elbisesiyle ellerini kuruladı.
Havariler, onun bu davranışını yadırgadılar ve pek hoşlanmadılar. Bunun üzerine
Hz. İsa (A.S.) onlara: "Bu gece yaptıklarıma itiraz eden benden
değildir." dedi. Böylece Hz. İsa istediklerini yapıp bitirene kadar ona
itiraz etmediler. Sonra İsa (A.S.) onlara: "Size yemek yerken hizmet edip
ellerinizi bizzat kendi elimle yıkamama gelince, bunu size örnek olmak ve hiç
birinizin diğerine karşı kibirlenmemesini göstermek için yaptım. Sizden yardım
istediğim ihtiyacıma gelince ecelimin geciktirilmesi için Allah'a çok çok dua
edin." Havariler, dua etmeğe başladıklarında uyku bastırdı, dolayısıyla
dua etmeğe muktedir olamadılar. Hz. İsa (A.S.) ise durmadan onları uyandı-rıyor
ve: "Sübhanallah! Benim için bir gece uykusuz kalamıyorsunuz."
diyordu. Bunun üzerine Havariler ona: "Allah'a yemin ederiz ki, başımıza
ne geldiğini bilemiyoruz. Biz daha önce, gece vakitlerinde uzun uzun otururduk;
fakat bu gece bize ne oldu anlamıyoruz. Her dua etmek istediğimizde bundan
alıkonulduk." dediler. Hz. İsa da onlara: "Çoban gidince sürü
dağılır." dedi ve öleceğini onlara haber verdi. Sonra onlara: "Bu
gece horoz üç defa ötmezden önce, sizden birisi beni inkar edecek ve bir kaç
dirhem karşılığında beni satacak, bu parayı yiyecektir." dedi.
Bundan
sonra Havariler dışarı çıkıp dağıldılar. Bu sırada Yahudiler Hz. İsa'yı
arıyorlardı. Nihayet Havarilerden biri olan Şem'un'u yakalayıp: "İşte bu
onun arkadaşıdır." demişlerdi.
Alimler,
Hz. İsa'nın göğe kaldırılmazdan önce ölüp ölmediği konusunda ihtilaf
etmişlerdir. Bir rivayette, Hz. İsa'nın ölmezden önce göğe kaldırıldığı
söylenmiş, diğer rivayette ise Allah tarafından üç veya yedi saat sonra tekrar
diriltilip göğe kaldırıldığı ifade edilmiştir. Hz. İsa göğe kaldırıldıktan
sonra Allah O'na: "Aşağı (yere) in." buyurmuştur.
Yahudiler,
Şem'un'a İsa (A.S.)'nın arkadaşı olduğunu söyledikleri zaman, o bunu inkar
ederek: "Ben onun arkadaşı değilim." demişti. Bunun üzerine onlar da
Şem'un'u serbest bırakmışlardı. Şem'un onlar tarafından üç defa yakalanmış, her
birisinde: "Ben onun arkadaşı değilim." demek suretiyle kendisini
kurtarmıştı. Nihayet Şem'un horoz sesini işitince, ağlamağa başladı ve bu onu
çok üzdü. Bu sırada Havarilerden birisi Yahudilere gelip Mesih İsa'nın
bulunduğu yeri gösterdi. Yahudiler de ona mükafat olarak otuz dirhem verdiler.
Sonra Yahudiler ile birlikte bu havari Hz. İsa'nın bulunduğu eve geldi ve tek
başına içeri girdi. Allah (C.C.), bu esnada Hz. İsa'yı göğe kaldırdı ve Hz.
İsa'nın bulunduğu evi gösteren havariyi ise İsa'nın şekline soktu. Böylece
Yahudiler onu yakaladılar, ayaklarını sıkıca bağlayıp sürükleyerek götürürken
ona: "Hani sen ölüleri diriltiyor, şunları ve şunları yapıyordun? .. Şimdi
kendini kurtar bakalım." dediler. Havari de onlara: "Ben size Mesih
İsa'nın bulunduğu yeri gösteren kişiyim, İsa değilim." dedi. Fakat onun bu
sözüne kulak asmadılar ve götürüp çarmıha gerdiler.
Diğer
bir rivayete göre, havari, Yahudilere Hz. İsa'nın bulunduğu yeri gösterince,
onlar Hz. İsa'yı çarmıha germek için bulunduğu evden aldılar. Bu esnada
yeryüzünü bir karanlık bastırdı; Allah tarafından gönderilen melekler ise Hz.
İsa ile onların arasına girdiler. Bu arada Allah, Mesih İsa'nın bulunduğu evi
gösteren havariyi Hz. İsa'nın şekline soktu. Böylece onlar, Hz. İsa'nın yerine,
çarmıha germek üzere havariyi yakaladılar. Havari, her ne kadar: "Ben,
size İsa'nın bulunduğu yeri gösteren kişiyim." dediyse de, onun sözünü
dinlemediler, sonra öldürüp çarmıha gerdiler. O sırada Allah (C.C.), Hz. Mesih
İsa'yı üç saat, diğer bir rivayette yedi saat öldürdükten sonra diriltip göğe
kaldırdı. Sonra O'na: "Annen Meryem'in yanına in; zira hiçbir kimse O'nun
kadar sana ağlamadı ve hiçbir kimse de O'nun sana üzüldüğü kadar
üzülmedi." buyurdu.
Nihayet
yedi gün sonra Hz. İsa annesi Meryem'in yanına indi ve indiği sırada üzerine
inmiş olduğu dağ nur ile dolup taştı. Hz. İsa gökten indiği zaman annesi Meryem
ile daha önce cinnet hastalığından tedavi ettiği bir kadın çarmıha gerilerek
idam edilen havarinin başında ağlıyorlardı. Hz. İsa onlara: "Neden ağlayıp
duruyorsunuz?" diye sordu, onlar da: "Sana ağlıyoruz." diyerek
cevap verdiler. Bunun üzerine Hz. İsa: "Allah beni kendi katına kaldırdı
ve bana hayırdan başka bir şey isabet etmedi. Şu çarmıha gerilmiş adam ise,
onlara benim suretimde gösterildi." dedi. İsa (A.S.), annesi Meryem'den Havarileri
toplamasını istedi, sonra da toplanan Havarileri Allah'a davet eden birer elçi
olarak yeryüzünün dört bir tarafına gönderdi ve onlara Allah'ın kendisine
emrettiği şeyleri kendisi adına insanlara tebliğ etmelerini emretti. Bundan
sonra Allah (C.C.) O'nu kendi katına kaldırdı ve yükseltirken kanatlar takıp
nurdan elbiseler giydirdi. Ayrıca O'ndan yemek ve içmek zevkini aldı, sonra
meleklerle birlikte uçup gitti. Şu anda O, meleklerle birlikte Arş'ın
çevresinde bulunmaktadır. İşte böylece Hz. İsa (A.S.) insan-melek, yer-gök
özelliklerini taşıyan bir varlık oldu.
Havariler
ise, Hz. İsa'nın verdiği emir üzerine yeryüzüne dağıldılar. Hz. İsa'nın Allah
tarafından indirildiği gece ise, Hıristiyanların tütsü yaktıkları gecedir.
Yahudiler,
Havarilerin sağ kalanlarına bir takım işkenceler yaparak saldırıda bulunuyor ve
onlara sövüp sayıyorlardı. O sırada Roma hükümdarı olan Herodes, Havarilerin bu
durumunu haber almıştı. Herodes, putperest bir hükümdardı ve o zamanlar
Yahudiler onun hakimiyeti altındaydı. Bir gün ona: "Senin hakimiyetin
altında bulunan İsrailoğulları'nın arasında birisi vardı. O, ölüleri diriltmek,
balçıktan kuş yapıp uçurmak, gaipten haber vermek gibi bir takım mucizeler
gösterirdi. Ayrıca o, Allah'ın elçisi olduğunu söylerdi. Fakat İsrailoğulları
onun üzerine saldırıp onu öldürdüler." denildi. Bunun üzerine:
"Yazıklar olsun size! Neden daha önce bunu bana haber vermediniz? Allah'a
andolsun ki, eğer bu durumu daha önce öğrenmiş olsaydım, mutlaka Yahudiler ile
İsa'nın arasına girer, onun öldürülmesini engellerdim." dedi.
Sonra
Herodes, adamlar göndererek Havarileri Yahudilerin ellerinden kurtardı. Bu
arada Herodes Havarilere Hz. İsa'nın getirmiş olduğu din hakkında bir takım
şeyler sordu, onlar da hükümdar Herodes'e bu hususta bilgi verdiler. Neticede
Herodes, onlara tabi olup Hıristiyanlığı kabul etti ve Hz. İsa'ya benzetilerek
idam edilen Sercis (Cercis)'i sehpadan indirip defnettirdi. Ayrıca havarinin
idam edildiği çarmıhı kutsallaştırıp onu muhafaza altına alıp korudu. Bundan
sonra İsrailoğulları'na saldırdı ve onlardan pek çok kimseyi öldürdü.
Hıristiyanlığın Roma'da yayılması buradan oldu.
Rivayet
edildiğine göre, hükümdar Herodes, ''Kaysar'' lakabıyla anılan Roma İmparatoru
Tiberius 'un naibi idi ve naiblere de hükümdar adı verilirdi. Tiberius'un
hükümdarlığı yirmi üç yıl sürdü. Tiberius'un tahta geçmesinden Hz. İsa'nın göğe
kaldırılmasına kadar geçen müddet ise on sekiz yıl bir kaç gündür.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
İSA'NIN GÖĞE
KALDIRILMASINDAN Hz. MUHAMMED (s.a.v.)'İN ZAMANINA KADAR HÜKÜM SÜREN ROMA
HÜKÜMDARLARI