İBNÜ’L-ESİR

1. CİLT

 İSLAM ÖNCESİ      ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İLYAS (A.S.)

 

Hz. Hızkil vefat edince, İsrailoğulları'nın arasında bir takım uygunsuz hadiseler meydana geldi ve onlar Allah'a olan ahitlerini terk edip putlara tapmağa başladılar. Bunun üzerine Allah (C.C.) onlara, İlyas bin Yasin bin Finhas bin el-Azar (Ayzar) bin Harun bin İmran'ı peygamber olarak gönderdi.

 

Hz. Musa'dan sonra İsrailoğulları'na gönderilen peygamberler, Tevrat'ın hükümlerinden unutulanları yenilemek için gönderilirlerdi. Hz. İlyas, İsrailoğulları'nın hükümdarlarından Ehab adında bir hükümdar'ın yanında bulunuyordu; Ehab O'nu dinler ve sözlerini tasdik eder, İlyas (A.S.) da işlerinde ona yardımcı olurdu. İsrailoğulları ise bu sırada Ba'l adında bir puta tapıyorlardı. Hz. İlyas onları Allah'ın birliğine ve O'na ibadet etmeğe davet etti; Halbuki İsrailoğulları ancak kendi hükümdarlarının sözlerine kulak asar, onların sözlerini dinlerlerdi. Bu sırada İsrailoğulları'nın hükümdarları dağınık vaziyette idiler. Her bir hükümdar belli bir bölgede hüküm sürüyor ve o bölgeyi haraca bağlıyordu.

 

Bir gün Hz. İlyas'ın yanında bulunduğu hükümdar ona: "Allah'a yemin ederim ki, ben senin davet ettiğin dinin batıl olduğu kanaatindeyim. Çünkü ben İsrailoğulları'nın hükümdarlarından falan ve falanın putlara taptıklarını görüyorum. Fakat buna rağmen onların yiyip içtiklerini, dünya nimetlerinden faydalandıklarını, puta tapmalarının kendilerine bir zararı olmadığını, hatta puta tapmalarının dünyalıklarından hiçbir şeyi eksiltmediğini görmekteyim. Hem bizim onlardan üstün olan bir tarafımız da yoktur." dedi.

 

Bunun üzerine Hz. İlyas istirca'da bulunarak (Biz Allah içiniz, muhakkak O'na döneceğiz, diyerek) yanında bulunduğu hükümdardan ayrıldı. Sonra bu hükümdar da diğerleri gibi putlara tapmağa başladı.

 

Bu hükümdarın mü'min, fakat imanını gizleyen salih bir komşusu vardı ve bu kişinin hükümdarın sarayının kenarında bir bahçesi mevcuttu. Hükümdar ise komşularına çok iyi davranıyordu. Bu hükümdarın şer ve küfürde eşi menendi bulunmayan bir karısı vardı. Bir gün karısı hükümdara bu adamın bahçesini elinden almasını söyledi; fakat hükümdar karısının bu sözünü dinlemedi. Hükümdar bulunduğu beldeden bir yere gittiği zaman yerine halef olarak karısı bakar ve halkın arasına çıkardı. Bir defasında hükümdar şehirden uzaklaşmıştı; işte bu sırada karısı bostan sahibi kişinin aleyhine şahit tutup kocası hükümdara sövdüğünü ileri sürerek onu öldürüp bostanına el koymuştu. Nihayet hükümdar geri döndüğü zaman karısının bu hareketine fena halde öfkelenip gözünde büyüttü ve çok yadırgadı. Bunun üzerine karısı ona: "Olan oldu." diyerek kocasını yatıştırmağa çalıştı. Bu sırada Allah Hz. İlyas'a, hükümdar ve karısına gidip bahçeyi sahibinin mirasçılarına geri vermelerini, vermedikleri takdirde Allah'ın onlara gazap edip bahçenin içinde helak edeceğini ve bu bahçeden çok az bir müddet faydalanacaklarını söylemesini vahyetti. Bunun üzerine Hz. İlyas hükümdar ve karısına durumu bildirdi; fakat onlar hakka yaklaşmadılar.

 

Hz. İlyas, İsrailoğulları'nın küfür ve haksızlık üzerinde direndiklerini görünce onların aleyhine dua etti. Bunun üzerine Allah (C.C.) onlara üç yıl yağmur yağdırmadı; bu yüzden hayvanlar, kuşlar, böcekler ve ağaçlar telef oldular, hatta insanlar çok şiddetli bir sıkıntıya düştüler. Bu sırada Hz. İlyas İsrailoğulları'nın kendisine bir kötülük yapmalarından korkarak gizlenmişti; rızkı ise onun ayağına geliyordu. Sonra bir gece Hz. İlyas İsrailoğulları'ndan bir kadının evine sığınmıştı; bu kadının Elyesa' bin Ahtub (Uhtub ?) adında bir oğlu vardı ve oğlu ağır bir hastalığa yakalanmıştı. Hz. İlyas'ın duasıyla Elyesa', içinde bulunduğu ağır hastalıktan afiyet bulup şifaya kavuştu ve İlyas'a tabi olup ona bağlandı. Hatta Elyasa' İlyas ile beraber bulunur, onunla sohbet eder, onun söylediklerini tasdik ederdi. Nihayet Hz. İlyas yaşlanınca Allah (C.C.) vahiy yoluyla ona: "Ey İlyas! Sen hayvanlar, kuşlar, böcekler ve bunlar gibi birçok yaratığın telef olup yok olmasına sebep oldun. Halbuki sadece İsrailoğulları isyan etmişti." buyurdu. Bunun üzerine Hz. İlyas: "Ey Rabb'im! Bana müsaade et, bu defa İsrailoğulları'nın lehine dua edeyim, sıkıntılardan kurtulmalarına sevineyim, umulur ki onlar hak yola dönerler." dedi ve İsrailoğulları'nın yanına gelerek onlara: "Kusurlarınız yüzünden hem siz, hem de hayvanlar ve diğer yaratıklar helak oldu. Eğer siz, yaptıklarınız yüzünden Allah'ın size gazap ettiğini öğrenmek ve benim sizi davet ettiğim şeyin hak olduğunu bilmek isterseniz, putlarınızIa birlikte ortaya çıkın ve onlara dua edip yalvarın, eğer bu putlar dualarınıza icabet eder, isteklerinizi yerine getirirlerse, iddia ettiğiniz gibi putlara tapmak hak olur. Şayet onlar dualarınıza icabet etmez ve isteklerinizi yerine getirmezler ise, o zaman batıl yolda olduğunuzu anlamış olursunuz ve bu yolu bırakırsanız, ben de sizin için Allah'a dua ederim, bu vesile ile sizi sıkıntılardan kurtarır." dedi.

 

Bunun üzerine İsrailoğulları ona: "Gerçekten şimdi yerinde bir söz söyledin." dediler. Fazla zaman geçirmeden harekete geçerek putlarıyla birlikte ortaya çıktılar ve onlara dua edip yalvarmağa başladılar. Ancak ne var ki, putlarından dua ve yalvarmalarına bir karşılık alamadılar, sıkıntı ve darlıktan da kurtulamadılar. Bunun üzerine hemen Hz. İlyas'a koşarak ona: "Biz mahvolduk, bizim için Allah'a dua et." dediler. Hz. İlyas onların sıkıntılardan kurtulmaları ve kendilerine yağmur yağdırılması için Allah'a dua edip yalvardı. Bu sırada İsrailoğulları'nın gözlerinin önünde kalkan gibi bir bulut belirdi ve gittikçe büyümeğe başladı. Çok geçmeden Allah (C.C.) bu buluttan bol miktarda yağmur gönderdi; böylece memleketleri yağmur sebebiyle yeniden dirildi ve Allah onları içinde bulundukları sıkıntılardan kurtardı. Fakat onlar batıl yollarını bırakmadılar ve hak yola da dönmediler. Bunun üzerine Hz. İlyas, Allah (CC)'tan ruhunu kabzetmesini ve kendisini onların elinden rahata kavuşturmasını istedi.

 

Hz. İlyas'ın bu duasından sonra Allah O'na bir kanat taktı ve nurdan bir de elbise giydirdi. Ayrıca ondan yemek ve içmek zevkini de kesti. Böylece İlyas hem insan, hem melek, hem yer ve hem de gök özelliklerini taşıyan bir varlık oldu.

 

Bu arada Allah (CC) hükümdarla kavminin başına bir düşman musallat etti ve bu düşman onlara karşı zafer elde edip hükümdarla karısını gasbettikleri bahçenin içerisinde öldürdü, etleri çürüyünceye kadar onları bahçenin içerisine bıraktı.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

EL YESA' (A.S.)'IN PEYGAMBERLİĞİ ve İSRAİLOĞULLARI'NDAN TABUT'UN ALINMASI