DEVAM:
7. Ceninin Diyeti
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنِ ابْنِ شِهَابٍ،
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيَّبِ
: أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ r قَضَى
فِي
الْجَنِينَ
يُقْتَلُ فِي
بَطْنِ أُمِّهِ
بِغُرَّةٍ
عَبْدٍ أَوْ
وَلِيدَةٍ. فَقَالَ
الَّذِي
قُضِيَ
عَلَيْهِ :
كَيْفَ أَغْرَمُ
مَالاَ
شَرِبَ وَلاَ
أَكَلْ وَلاَ نَطَقَ
وَلاَ
اسْتَهَلْ،
وَمِثْلُ ذَلِكَ
بَطَلْ.
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ r : «
إِنَّمَا
هَذَا مِنْ
إِخْوَانِ
الْكُهَّانِ »(
Said b.
Müseyyeb'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem anasının karnında
öldürülen ceninin diyeti olarak bir köle veya cariye verilmesine hükmedince,
aleyhinde hüküm verilen kimse:
«— Yiyip içmeyen,
konuşup doğduğu zaman ses çıkarmayan ceninin diyetini nasıl öderim. Böyle
hükümler batıldır» dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
«— Bu adam
kahinlere benziyor» buyurdu.
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ رَبِيعَةَ
بْنِ أبِي
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ،
أَنَّهُ كَانَ
يَقُولُ :
الْغُرَّةُ
تُقَوَّمُ
خَمْسِينَ
دِينَاراً،
أَوْ سِتَّ
مِئَةِ دِرْهَمٍ،
وَدِيَةُ
الْمَرْأَةِ
الْحُرَّةِ
الْمُسْلِمَةِ
خَمْسُ
مِئَةِ
دِينَارٍ،
أَوْ سِتَّةُ
آلاَفِ
دِرْهَمٍ.
قَالَ
مَالِكٌ :
فَدِيَةُ
جَنِينِ
الْحُرَّةِ
عُشْرُ
دِيَتِهَا،
وَالْعُشْرُ
خَمْسُونَ
دِينَاراً،
أَوْ سِتُّ
مِئَةِ
دِرْهَمٍ.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَلَمْ
أَسْمَعْ
أَحَداً
يُخَالِفُ
فِي أَنَّ
الْجَنِينَ
لاَ تَكُونُ
فِيهِ
الْغُرَّةُ،
حَتَّى
يُزَايِلَ
بَطْنَ
أُمِّهِ وَيَسْقَطَ
مِنْ
بَطْنِهَا
مَيِّتاً(
قَالَ
مَالِكٌ :
وَسَمِعْتُ
أَنَّهُ
إِذَا خَرَجَ
الْجَنِينُ
مِنْ بَطْنِ
أُمِّهِ حَيًّا،
ثُمَّ مَاتَ :أَنَّ
فِيهِ
الدِّيَةَ كَامِلَةً.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَلاَ
حَيَاةَ
لِلْجَنِينِ إِلاَّ
بِالاِسْتِهْلاَلِ،
فَإِذَا خَرَجَ
مِنْ بَطْنِ
أُمِّهِ
فَاسْتَهَلَّ،
ثُمَّ مَاتَ
فَفِيهِ
الدِّيَةُ
كَامِلَةً،
وَنَرَى
أَنَّ فِي
جَنِينِ
الأَمَةِ
عُشْرَ ثَمَنِ
أُمِّهِ(
قَالَ
مَالِكٌ :
وَإِذَا
قَتَلَتِ
الْمَرْأَةُ
رَجُلاً أَوِ
امْرَأَةً
عَمْداً،
وَالَّتِي
قَتَلَتْ
حَامِلٌ،
لَمْ يُقَدْ
مِنْهَا
حَتَّى
تَضَعَ
حَمْلَهَا،
وَإِنْ قُتِلَتِ
الْمَرْأَةُ
وَهِيَ
حَامِلٌ
عَمْداً أَوْ
خَطَأً،
فَلَيْسَ
عَلَى مَنْ
قَتَلَهَا
فِي
جَنِينِهَا
شَيْءٌ، فَإِنْ
قُتِلَتْ
عَمْداً
قُتِلَ
الَّذِي قَتَلَهَا،
وَلَيْسَ فِي
جَنِينِهَا
دِيَةٌ، وَإِنْ
قُتِلَتْ
خَطَأً
فَعَلَى
عَاقِلَةِ
قَاتِلِهَا
دِيَتُهَا،
وَلَيْسَ فِي
جَنِينِهَا
دِيَةٌ.
وَحَدَّثَنِي
يَحْيَى،
سُئِلَ مَالِكٌ
عَنْ جَنِينِ
الْيَهُودِيَّةِ
وَالنَّصْرَانِيَّةِ
يُطْرَحُ؟
فَقَالَ :
أَرَى أَنَّ
فِيهِ عُشْرَ
دِيَةِ
أُمِّهِ(
Ebu Abdurrahman
oğlu Rabia şöyle derdi: Ceninin diyeti elli dinar veya altıyüz dirhem takdir
edilir. Hür müslüman kadının diyeti de, beşyüz dinar veya altıbin dirhemdir.
îmam Malik der
ki: Hür kadına ait ceninin diyeti, kendi diyetinin onda biri kadardır. Bu onda
birde, elli dinar veya altı yüz dirhemdir. Anasının karnından sağ olarak
ayrılıp da ölü olarak doğan cenine diyet gerektiğinde hiç bir kimsenin
muhalefet ettiğini işitmedim.
imam Malik der
İd: Sağ olarak doğup da ölen cenine tam diyet gerektiğini işittim.
imam Malik der
ki: Ceninin sağ olması, doğunca ses çıkarmasıyla sabit olur. Şu halde doğunca
ses çıkarıp sonra Ölen ceninin diyeti tam diyettir. Cariyenin düşürdüğü ceninin
diyeti anasının fiatının onda biridir.
îmam Malik der ki:
Hamile bir kadın, bir erkek veya kadını kasden öldürse, buna doğum yapıncaya
kadar kısas cezası uygulanmaz. Kasden veya hataen öldürülen kadın hamile olsa,
öldüren kadının ceninine bir şey gerekmez. Şayet kadın kasden öldürülmüş ise,
onu öldüren kadın kısasen öldürülür. Cenine diyet gerekmez. Şayet hataen
öldürülmüşse, diyetini onu öldüren kadının akılesi öder. Cenine diyet gerekmez.
Yahya der ki:
Malik'e Yahudi ve Hıristiyan kadının karın ve benzeri yerine vurulması
suretiyle düşürdüğü ceninin hükmü sorulunca: «Anasının diyetinin onda biri
gerektiği kanaatindeyim» dedi.