DEVAM:
23. Ümmü Veled Olan Kadınlar
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ
نَافِعٍ، عَنْ
صَفِيَّةَ
بِنْتِ أبِي
عُبَيْدٍ،
أَنَّهَا
أَخْبَرَتْهُ,
أَنَّ عُمَرَ
بْنَ الْخَطَّابِ
قَالَ : مَا
بَالُ
رِجَالٍ
يَطَؤُونَ وَلاَئِدَهُمْ،
ثُمَّ
يَدَعُوهُنَّ
يَخْرُجْنَ،
لاَ تَأْتِينِي
وَلِيدَةٌ،
يَعْتَرِفُ
سَيِّدُهَا
أَنْ قَدْ
أَلَمَّ
بِهَا،
إِلاَّ قَدْ
أَلْحَقْتُ
بِهِ
وَلَدَهَا،
فَأَرْسِلُوهُنَّ
بَعْدُ أَوْ
أَمْسِكُوهُنَّ.
Ömer b. Hattab
(r.a.) der ki: Ne oluyor şu cariyesi olan efendilere! Önce cariyeleriyle
temasta bulunuyorlar, sonra onların dışarı çıkmalarına müsaade ediyorlar.
Efendisinin, birleştiğini kabul ettiği bir cariyenin bana başvurması halinde,
çocuğunu efendisi üzerine kaydederim. Bundan sonra, ister onları serbest
bırakınız, ister evde tutunuz.
قَالَ
يَحْيَى :
سَمِعْتُ
مَالِكاً
يَقُولُ : الأَمْرُ
عِنْدَنَا
فِي أُمِّ
الْوَلَدِ
إِذَا جَنَتْ جِنَايَةً
ضَمِنَ
سَيِّدُهَا
مَا بَيْنَهَا
وَبَيْنَ
قِيمَتِهَا،
وَلَيْسَ
لَهُ أَنْ
يُسَلِّمَهَا،
وَلَيْسَ
عَلَيْهِ
أَنْ يَحْمِلَ
مِنْ
جِنَايَتِهَا
أَكْثَرَ مِنْ
قِيمَتِهَا(
İmam Malik der ki:
Bize göre hüküm şöyledir: Ümmü Veled, bir cinayet işlerse, efendisi cinayete
karşılık kıymeti kadarını tazmin eder, (Cinayete karşılık) cariyeyi teslim
etme hakkına sahip değildir. Cariyenin kıymetinden daha fazlasını da ödemek mecburiyetinde
değildir.