DEVAM:
1. Küsuf Namazının Kılınış Şekli
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَسْلَمَ،
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ يَسَارٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَبَّاسٍ،
أَنَّهُ
قَالَ :
خَسَفَتِ
الشَّمْسُ،
فَصَلَّى
رَسُولُ
اللَّهِ r
وَالنَّاسُ
مَعَهُ،
فَقَامَ
قِيَاماً طَوِيلاً،
نَحْواً مِنْ
سُورَةِ
الْبَقَرَةِ،
قَالَ :،
ثُمَّ رَكَعَ
رُكُوعاً
طَوِيلاً،
ثُمَّ رَفَعَ
فَقَامَ
قِيَاماً
طَوِيلاً،
وَهُوَ دُونَ
الْقِيَامِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ رَكَعَ
رُكُوعاً
طَوِيلاً، وَهُوَ
دُونَ
الرُّكُوعِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ سَجَدَ،
ثُمَّ قَامَ
قِيَاماً
طَوِيلاً، وَهُوَ
دُونَ
الْقِيَامِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ رَكَعَ
رُكُوعاً طَوِيلاً،
وَهُوَ دُونَ
الرُّكُوعِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ رَفَعَ
فَقَامَ
قِيَاماً
طَوِيلاً،
وَهُوَ دُونَ
الْقِيَامِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ رَكَعَ
رُكُوعاً
طَوِيلاً،
وَهُو دُونَ
الرُّكُوعِ
الأَوَّلِ،
ثُمَّ سَجَدَ،
ثُمَّ
انْصَرَفَ
وَقَدْ
تَجَلَّتِ
الشَّمْسُ،
فَقَالَ : « إِنَّ
الشَّمْسَ
وَالْقَمَرَ
آيَتَانِ مِنْ
آيَاتِ
اللَّهِ، لاَ
يَخْسِفَانِ
لِمَوْتِ
أَحَدٍ وَلاَ
لِحَيَاتِهِ،
فَإِذَا رَأَيْتُمْ
ذَلِكَ
فَاذْكُرُوا
اللَّهَ ». قَالُوا
: يَا رَسُولَ
اللَّهِ
رَأَيْنَاكَ
تَنَاوَلْتَ
شَيْئاً فِي
مَقَامِكَ
هَذَا، ثُمَّ
رَأَيْنَاكَ
تَكَعْكَعْتَ،
فَقَالَ : «
إنِّي
رَأَيْتُ الْجَنَّةَ
فَتَنَاوَلْتُ
مِنْهَا
عُنْقُوداً،
وَلَوْ
أَخَذْتُهُ
لأَكَلْتُمْ
مِنْهُ مَا
بَقِيَتِ
الدُّنْيَا،
وَرَأَيْتُ
النَّارَ،
فَلَمْ أَرَ
كَالْيَوْمِ
مَنْظَراً
قَطُّ
أَفْظَعَ،
وَرَأَيْتُ
أَكْثَرَ
أَهْلِهَا
النِّسَاءَ ».
قَالُوا :
لِمَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ ؟
قَالَ : «
لِكُفْرِهِنَّ
». قِيلَ :
أَيَكْفُرْنَ
بِاللَّهِ ؟
قَالَ : «
وَيَكْفُرْنَ
الْعَشِيرَ،
وَيَكْفُرْنَ
الإِحْسَانَ،
لَوْ أَحْسَنْتَ
إِلَى
إِحْدَاهُنَّ
الدَّهْرَ كُلَّهُ،
ثُمَّ رَأَتْ
مِنْكَ
شَيْئاً قَالَتْ
: مَا
رَأَيْتُ
مِنْكَ
خَيْراً
قَطُّ »(
Abdullah b. Abbas
anlatıyor: Güneş tutulmuştu, bunu gören Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
namaza durdu, onunla beraber oradakiler de durdular. Namazda kıyamı Bakara
sûresini okuyacak kadar uzattı, rükûyu da aynı şekilde uzattı. Sonra başını
kaldırıp kıyamı yine çok uzattı fakat birincisi kadar değildi sonra rükûa
vardı. Rükûda da uzun kaldı, fakat o da birinci rükû kadar uzun değildi. Daha
sonra secde ederek (ikinci rekâta) kalktı. Kıyamı uzun sürdü. Fakat birinci
kıyamdan kısa idi. Sonra rükûa vardı. Rükûu da uzun sürdü. Fakat birinci
rükûdan kısa idi. Sonra birinci kıyamdan daha kısa olarak kıyamda bulundu.
Sonra uzunca bir rükû yaptı. Bu, birinci rükûdan kısa idi. Sonra secde etti.
Selam verdiği zaman güneş açılmıştı, şöyle buyurdu:
«Güneş ve Ay,
Allah Teâlâ'nın kuvvet ve kudretinin delillerinden iki tanesidir. Tutulmaları
ne bir kimsenin ölümü yüzündendir, ne de bir kimsenin doğumu sebebiyledir. Onun
için tutulduklarını gördüğünüz zaman Allah'ı zikrediniz.»
Bunun üzeriıe
cemaat:
«—Ya Resûlallah!
Senin yerinde bir şeyi tutar gibi yaptığını, sonra da çekindiğini gördük — ne
oldu?—» diye sordu. Peygamberimiz şu cevabı verdi:
«— Cenneti
gördüm, ondan salkım almaya çalıştım. Eğer tutup alsaydım dünya durduğu
müddetçe ondan yerdiniz. Cehennemi de gördüm, bugün gördüğüm korkunç manzara
kadarını daha görmemiştim. Cehennemdekilerin ekserisi kadınlardı.»
«— Niçin ya
Resûlallah?» diye sorulduğu zaman:
«—
Nankörlüklerinden dolayı!» buyurdu.
«— Allah'a mı
nankörlük ediyorlar?» dendiği zaman:
«—Kocalarına
karşı nankörlüklerinden ve onların iyiliklerini inkârlarından dolayı. Birine ömür
boyu iyilik yapsan, senden tek bir kötülük görse, hiç iyilik mi gördüm zaten,
der.» buyurdu.
Diğer tahric:
Buhari, kusuf; Müslim, Salâtu'lKusûf