DEVAM:
8. Ninenin Mirastaki Payı
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
عَنِ
الْقَاسِمِ
بْنِ مُحَمَّدٍ،
أَنَّهُ
قَالَ :
أَتَتِ
الْجَدَّتَانِ
إِلَى أبِي
بَكْرٍ
الصِّدِّيقِ،
فَأَرَادَ
أَنْ
يَجْعَلَ
السُّدُسَ
لِلَّتِي مِنْ
قِبَلِ
الأُمِّ،
فَقَالَ لَهُ
رَجُلٌ مِنَ
الأَنْصَارِ :
أَمَا
إِنَّكَ
تَتْرُكُ الَّتِي
لَوْ مَاتَتْ
وَهُوَ حَيٌّ
كَانَ إِيَّاهَا
يَرِثُ،
فَجَعَلَ
أَبُو بَكْرٍ
السُّدُسَ
بَيْنَهُمَا(
Kasım b. Muhammed
der ki:
iki nine
mirasları konusunda Ebu Bekir es-Sıddîk'a baş vurduklarında, Ebu Bekir altıda bir
hisseyi annenin annesine vermek isteyince ensardan bir zat ona şöyle dedi:
«— Dikkat et.
Senin mirastan mahrum etmek istediğin nine ölmüş, miras bırakan sağ kalmış
olsaydı nineye varis olacaktı.»
Bu söz üzerine
Hz. Ebu Bekir, altıda bir hisseyi iki nine arasında taksim etti.