DEVAM: 7.
Dedenin Mirastaki Payı
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
أَنَّهُ بَلَغَهُ
عَنْ
سُلَيْمَانَ
بْنِ
يَسَارٍ،
أَنَّهُ
قَالَ :
فَرَضَ
عُمَرُ بْنُ
الْخَطَّابِ،
وَعُثْمَانُ
بْنُ
عَفَّانَ،
وَزَيْدُ بْنُ
ثَابِتٍ،
لِلْجَدِّ
مَعَ
الإِخْوَةِ
الثُّلُثَ.
Süleyman b. Yesar
der ki:
Ömer b.
el-Hattab, Osman b. Affan ve Zeyd b. Sabit, ölünün kardeşleriyle birlikte
bulunan dedeye üçte bir hisse verirlerdi.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَالأَمْرُ
الْمُجْتَمَعُ
عَلَيْهِ
عِنْدَنَا،
وَالَّذِي
أَدْرَكْتُ
عَلَيْهِ
أَهْلَ
الْعِلْمِ
بِبَلَدِنَا :
أَنَّ
الْجَدَّ
أَبَا الأَبِ
لاَ يَرِثُ
مَعَ الأَبِ
دِنْيَا
شَيْئاً،
وَهُوَ يُفْرَضُ
لَهُ مَعَ
الْوَلَدِ
الذَّكَرِ،
وَمَعَ ابْنِ
الاِبْنِ
الذَّكَرِ
السُّدُسُ فَرِيضَةً،
وَهُوَ
فِيمَا سِوَى
ذَلِكَ مَا
لَمْ
يَتْرُكِ الْمُتَوَفَّى
أَخاً(864/1)
أَوْ أُخْتاً
لأَبِيهِ
يُبَدَّأُ
بِأَحَدٍ
إِنْ
شَرَّكَهُ
بِفَرِيضَةٍ
مُسَمَّاةٍ،
فَيُعْطَوْنَ
فَرَائِضَهُمْ،
فَإِنْ فَضَلَ
مِنَ
الْمَالِ
السُّدُسُ
فَمَا فَوْقَهُ،
فُرِضَ
لِلْجَدِّ
السُّدُسُ
فَرِيضَةً.
İmam Malik der
ki: Bu konuda bizce ittifak edilen ve belde-mizde (Medine'de) kendilerine
yetiştiğim alimlerin uyguladıkları hüküm şöyledir: Dede (babanın babası) ölüye
bitişik baba ile varis olamaz. Ölünün erkek çocuklarıyla, oğlunun... oğluyla
bulunduğunda dedeye altıda bir hisse verilir. Ölünün kendisinden sonra Jıayatta
kalan anne veya baba bir kardeşi yoksa, bu hallerde de altıda bir hisse alır.
Önce mirasta ortak olduğu belirli hisse sahiplerine hakları verilir. Artan mal
altıda bir ve daha fazla ise, dedeye altıda bir hisse verilir.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَالْجَدُّ
وَالإِخْوَةُ
لِلأَبِ
وَالأُمِّ،
إِذَا
شَرَّكَهُمْ
أَحَدٌ
بِفَرِيضَةٍ
مُسَمَّاةٍ،
يُبَدَّأُ بِمَنْ
شَرَّكَهُمْ
مِنْ أَهْلِ
الْفَرَائِضِ،
فَيُعْطَوْنَ
فَرَائِضَهُمْ،
فَمَا بَقِىَ
بَعْدَ
ذَلِكَ
لِلْجَدِّ
وَالإِخْوَةِ
مِنْ شَيْءٍ،
فَإِنَّهُ
يُنْظَرُ أَيُّ
ذَلِكَ
أَفْضَلُ
لِحَظِّ
الْجَدِّ أُعْطِيَهُ،
الثُّلُثُ
مِمَّا
بَقِيَ لَهُ
وَلِلإِخْوَةِ،
أَوْ يَكُونُ
بِمَنْزِلَةِ
رَجُلٍ مِنَ
الإِخْوَةِ
فِيمَا
يَحْصُلُ لَهُ
وَلَهُمْ،
يُقَاسِمُهُمْ
بِمِثْلِ حِصَّةِ
أَحَدِهِمْ، أَوِ
السُّدُسُ
مِنْ رَأْسِ
الْمَالِ
كُلِّهِ،
أَيُّ ذَلِكَ
كَانَ
أَفْضَلَ
لِحَظِّ الْجَدِّ
أُعْطِيَهُ
الْجَدُّ،
وَكَانَ مَا
بَقِىَ
بَعْدَ
ذَلِكَ
لِلإِخْوَةِ
لِلأَبِ
وَالأُمِّ،
لِلذَّكَرِ
مِثْلُ حَظِّ
الأُنْثَيَيْنِ،
إِلاَّ فِي
فَرِيضَةٍ
وَاحِدَةٍ
تَكُونُ قِسْمَتُهُمْ
فِيهَا عَلَى
غَيْرِ
ذَلِكَ، وَتِلْكَ
الْفَرِيضَةُ
: امْرَأَةٌ
تُوُفِّيتْ,
وَتَرَكَتْ
زَوْجَهَا
وَأُمَّهَا،
وَأُخْتَهَا
لأُمِّهَا
وَأَبِيهَا،
وَجَدَّهَا،
فَلِلزَّوْجِ
النِّصْفُ،
وَلِلأُمِّ
الثُّلُثُ،
وَلِلْجَدِّ
السُّدُسُ،
وَلِلأُخْتِ
لِلأُمِّ وَالأَبِ
النِّصْفُ،
ثُمَّ
يُجْمَعُ
سُدُسُ
الْجَدِّ،
وَنِصْفُ
الأُخْتِ،
فَيُقْسَمُ
أَثْلاَثاً،
لِلذَّكَرِ
مِثْلُ حَظِّ
الأُنْثَيَيْنِ،
فَيَكُونُ
لِلْجَدِّ
ثُلُثَاهُ،
وَلِلأُخْتِ
ثُلُثُهُ.
İmam Malik der
ki: Dede ve ana baba bir kardeşlere belirli hissesi olan bir kişi mirasta
iştirak halinde olsa, Önce müşterek mirasçılardan belirli hissesi olanlara
haklan verilir. Bu işlerden sonra dede ve kardeşlere bir şey kalmışsa bakılır.
Dedeye ve kardeşlere kalan malın üçte birini vermek veya dedeyi kardeşlerden
biri kabul etmek suretiyle onlardan birine verilen malın aynını dedeye vermek,
ya, da dedeye terekenin tamamının altıda birini vermek şekillerinden hangisi
dedenin lehine ise dedeye o verilir. Bundan sonra arta kalan mal, erkeğe iki
kızın hissesi kadar verm.ek suretiyle ana baba bir kardeşler arasında taksim
edilir. Bu şekilde taksim edilmeyen bir hal vardır, o da şudur:
Bir kadın ölür ve
kendinden sonra hayatta kocası, anası, ana baba bir kız kardeşi ve dedesi
vardır. Kocası terekenin yarısını, anası üçte birini, dedesi altıda birini ve
ana baba bir kız kardeş yarı hissesini alır. Sonra dedenin altıda bir hissesi
ile kız kardeşin aldığı terekenin yan hissesi toplanır ve üçe bölünür, erkeğe,
iki kız hissesi verilmesi esasına göre bunun üçte ikisi dedenin, üçte biri de
kız kardeşin olur.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَمِيرَاثُ
الإِخْوَةِ
لِلأَبِ مَعَ
الْجَدِّ إِذَا
لَمْ يَكُنْ
مَعَهُمْ
إِخْوَةٌ
لأَبٍ وَأُمٍّ،
كَمِيرَاثِ
الإِخْوَةِ
للأَبِ وَالأُمِّ
سَوَاءٌ،
ذَكَرُهُمْ
كَذَكَرِهِمْ،
وَأُنْثَاهُمْ
كَأُنْثَاهُمْ،
فَإِذَا
اجْتَمَعَ
الإِخْوَةُ
لِلأَبِ
وَالأُمِّ،
وَالإِخْوَةُ
لِلأَبِ،
فَإِنَّ
الإِخْوَةَ
لِلأَبِ
وَالأُمِّ
يُعَادُّونَ
الْجَدَّ
بِإِخْوَتِهِمْ
لأَبِيهِمْ،
فَيَمْنَعُونَهُ
بِهِمْ كَثْرَةَ
الْمِيرَاثِ
بِعَدَدِهِمْ،
وَلاَ يُعَادُّونَهُ
بِالإِخْوَةِ
لِلأُمِّ،
لأَنَّهُ
لَوْ لَمْ
يَكُنْ مَعَ
الْجَدِّ
غَيْرُهُمْ،
لَمْ
يَرِثُوا
مَعَهُ
شَيْئاً، وَكَانَ
الْمَالُ
كُلُّهُ
لِلْجَدِّ،
فَمَا حَصَلَ
لِلإِخْوَةِ
مِنْ بَعْدِ
حَظِّ
الْجَدِّ،
فَإِنَّهُ
يَكُونُ
لِلإِخْوَةِ
مِنَ الأَبِ
وَالأُمِّ، دُونَ
الإِخْوَةِ
لِلأَبِ،
وَلاَ
يَكُونُ لِلإِخْوَةِ
لِلأَبِ
مَعَهُمْ
شَيْءٌ، إِلاَّ
أَنْ يَكُونَ
الإِخْوَةُ
لِلأَبِ وَالأُمِّ
امْرَأَةً وَاحِدَةً،
فَإِنْ
كَانَتِ
امْرَأَةً
وَاحِدَةً،
فَإِنَّهَا
تُعَادُّ
الْجَدَّ بِإِخْوَتِهَا
لأَبِيهَا
مَا كَانُوا،
فَمَا حَصَلَ
لَهُمْ
وَلَهَا مِنْ
شَيْءٍ،
كَانَ لَهَا
دُونَهُمْ،
مَا
بَيْنَهَا
وَبَيْنَ أَنْ
تَسْتَكْمِلَ
فَرِيضَتَهَا،
وَفَرِيضَتُهَا
النِّصْفُ مِنْ
رَأْسِ
الْمَالِ
كُلِّهِ،
فَإِنْ كَانَ
فِيمَا
يُحَازُ
لَهَا،
وَلإِخْوَتِهَا
لأَبِيهَا
فَضْلٌ عَنْ
نِصْفِ
رَأْسِ الْمَالِ
كُلِّهِ،
فَهُوَ
لإِخْوَتِهَا
لأَبِيهَا،
لِلذَّكَرِ
مِثْلُ حَظِّ
الأُنْثَيَيْنِ،
فَإِنْ لَمْ
يَفْضُلْ
شَيْءٌ، فَلاَ
شَيْءَ
لَهُمْ.
* Malik der ki:
"Baba bir kardeşler dede ile birlikte ana baba bir kardeşlere mirasta
ortak olarak bulunmuyorlarsa, bunların mirası ana baba bir kardeşlerin mirası
gibi olup aralarında bir fark yoktur. Erkekleri erkeklerine, kadınları
kadınlarına benzer. Ana baba bir kardeşlerle baba bir kardeşler birlikte
bulunuyarlarsa ana baba bir kardeşler de den in baba bir kardeşlerle eşit
şekilde hisse almalarını sağlarlar ve onların hisselerinden de den in daha
fazla miras almasına engel teşkil ederler. Ana bir kardeşlerle dedenin eşit
şekilde miras almasına etkileri olmaz. Çünkü dedeyle birlikte sadece ana bir
kardeşler mirasta ortak olsalar bunlar dedeyle birlikte varis olamazlar, malın
tamamı dedenin olmuş olur."
Dedenin hissesi
verildikten sonra kalan mal, baba bir kardeşlerin değil ana baba bir
kardeşlerin olur. Baba bir kardeşler ana baba bir kardeşlerle hiçbir hisseye
varis olamazlar. Şu var ki ana baba bir kardeş sadece bir kadın ise bu kadın
dedenin baba bir kardeşlerin hisseleri kadar hisse almasını sağlar, kadına ve
baba bir kardeşlere mal artarsa, malın tamamından belirli hissesi olan yarı
hisseyi tamamlayıncaya kadar bu mal o kadına verilir. Baba bir kardeşlerine
verilmez. Şayet bu mal malın yarısından fazla ise bu fazlalık erkeğe iki kız
hissesi verilmesi esasına göre baba bir kardeşler arasında böıüştürüıür.
Terekenin yarısından fazla mal arta kalmış değilse baba bir kardeşler hiçbir
hisse alamazlar.