DEVAM:
2. İhramda Bulunan Kimsenin Yıkanabilmesi
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ
نَافِعٍ، أَنَّ
عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
عُمَرَ كَانَ
إِذَا دَنَا
مِنْ مَكَّةَ
بَاتَ بِذِي
طُوًى بَيْنَ
الثَّنِيَّتَيْنِ،
حَتَّى
يُصْبِحَ،
ثُمَّ يُصَلِّي
الصُّبْحَ،
ثُمَّ
يَدْخُلُ
مِنَ الثَّنِيَّةِ
الَّتِي
بِأَعْلَى
مَكَّةَ، وَلاَ
يَدْخُلُ
إِذَا خَرَجَ
حَاجًّا أَوْ
مُعْتَمِراً،
حَتَّى
يَغْتَسِلَ
قَبْلَ أَنْ
يَدْخُلَ
مَكَّةَ،
إِذَا دَنَا
مِنْ مَكَّةَ
بِذِي طُوًى، وَيَأْمُرُ
مَنْ مَعَهُ
فَيَغْتَسِلُونَ
قَبْلَ أَنْ
يَدْخُلُوا(
Nafi'den Abdullah
b. Ömer, Mekke'ye yaklaştığı zaman gece iki tepe arasındaki bugün Bi'ri Said diye
bilinen Zî tuva vadisinde kalır, sabah namazını orada kıldıktan sonra Mekke'nin
görüleceği en yüksek yerden Mekke'ye girerdi, Hac için olsun, umre için olsun
Mekke'ye girmeden önce Mekke yakınlarındaki Zi tuva'da gusleder, yanındakilere
de gusletmelerini emrederek Mekke'ye öyle girerdi.
Diğer tahric:
Buharî, Hacc