8 - باب
الزَّكَاةِ
فِي
الدَّيْنِ
8. Alacakların Zekatı
حَدَّثَنِي
يَحْيَى،
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنِ ابْنِ
شِهَابٍ،
عَنِ
السَّائِبِ
بْنِ يَزِيدَ
: أَنَّ
عُثْمَانَ
بْنَ
عَفَّانَ
كَانَ يَقُولُ
: هَذَا
شَهْرُ
زَكَاتِكُمْ،
فَمَنْ كَانَ
عَلَيْهِ
دَيْنٌ
فَلْيُؤَدِّ
دَيْنَهُ،
حَتَّى
تَحْصُلَ
أَمْوَالُكُمْ،
فَتُؤَدُّونَ
مِنْهُ
الزَّكَاةَ.
Saib b.
Yezid'den: Osman b. Affan şöyle derdi:
«— işte bu
zekatınızı verme ayıdır. Kimin borcu varsa alacaklısına ödesin. Böylece tahsil etmiş
olduğunuz alacaklarınızın zekatını verebilirsiniz.»