DEVAM:
10. ÖLÜ’NÜN DEFNEDİLMESİ
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ هِشَامِ بْنِ
عُرْوَةَ،
عَنْ
أَبِيهِ،
أَنَّهُ قَالَ
: كَانَ
بِالْمَدِينَةِ
رَجُلاَنِ،
أَحَدُهُمَا
يَلْحَدُ،
وَالآخَرُ
لاَ
يَلْحَدُ،
فَقَالُوا :
أَيُّهُمَا
جَاءَ
أَوَّلُ
عَمِلَ
عَمَلَهُ. فَجَاءَ
الَّذِي
يَلْحَد،
فَلَحَدَ
لِرَسُولِ
اللَّهِ r(
Hişam b. Urve,
babasından naklen anlatıyor: Medine'de iki adam vardı. Bunlardan biri kazdığı
mezarlara lahd yapar, diğeri yapmazdı. Hz. Nebi vefat edince Ashap:
«Hangisi önce
gelirse Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in mezarını o kazsın.» dediler.
Önce, kazdığı mezarlara lahd yapan geldi. Böylece Hz. Nebi'in mezarı da lahdli
oldu.
Diğer tahric:
Îbn Mace, Cenaiz (Îbn Abbaa'tan).