DEVAM: 5.
Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ ،
أَنَّهُ
كَانَ
يَقُولُ :
إِنَّ
الْمُصَلِّيَ
لَيُصَلِّي
الصَّلاَةَ
وَمَا
فَاتَهُ وَقْتُهَا،
وَلَمَا
فَاتَهُ مِنْ
وَقْتِهَا
أَعْظَمُ،
أَوْ
أَفْضَلُ
مِنْ
أَهْلِهِ وَمَالِهِ
Yahya bin
Said'den rivayet edilmiştir: însan namazı vaktinde de, vakti geçmiş olarak da
kılar. Vakti kaçmış namazı kılması, aile efradı ve malından daha üstün ve faziletlidir.
Bu Hadis Sadece
Muvatta da var.
قَالَ
يَحْيَى :
قَالَ
مَالِكٌ :
مَنْ أَدْرَكَ
الْوَقْتَ
وَهُوَ فِي
سَفَرٍ،
فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ
سَاهِياً
أَوْ
نَاسِياً،
حَتَّى
قَدِمَ عَلَى
أَهْلِهِ،
أَنَّهُ إِنْ
كَانَ قَدِمَ
عَلَى
أَهْلِهِ
وَهُوَ فِي
الْوَقْتِ،
فَلْيُصَلِّ
صَلاَةَ
الْمُقِيمِ،
وَإِنْ كَانَ
قَدْ قَدِمَ
وَقَدْ
ذَهَبَ
الْوَقْتُ،
فَلْيُصَلِّ
صَلاَةَ
الْمُسَافِرِ،
لأَنَّهُ
إِنَّمَا
يَقْضِي
مِثْلَ
الَّذِي
كَانَ
عَلَيْهِ.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَهَذَا
الأَمْرُ هُوَ
الَّذِي
أَدْرَكْتُ
عَلَيْهِ
النَّاسَ وَأَهْلَ
الْعِلْمِ
بِبَلَدِنَا.
Yahya'ya göre
îmam Malik der ki: Seferde unutarak namazını geciktiren kimse, vakit çıkmadan
evine gelirse namazı tam kılar. Vakit çıktıktan sonra gelirse, sefer namazı
-yani iki rek'at- olarak kılsın. Çünkü kazaya bıraktığı gibi kılar.
Malik der ki:
Memleketimizde (Medine'de) halkın ve ulema'nın böyle yaptıklarını gördüm.
Malik der ki:
Şafak (akşam şafağı), batı ufkundaki kırmızılıktır. Akşam'dan sonra batıda
gözüken kırmızılık kaybolduktan sonra, akşam namazının vakti çıkmış, yatsının
vakti girmiş olur.
Bu Hadis Sadece
Muvatta da var.
İzah:
Yani seferde
iken kılamadığı dört rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya
bıraktığı namazı, seferde dört rek'at kılar. Yani seferde iken kılamadığıdört
rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya bıraktığı namazı, seferde
dört rek'at kılar.