SAHİH-İ MÜSLİM |
FİTNELER – KIYAMET ALAMETLERİ |
18 - باب
لا تقوم
الساعة حتى
يمر الرجل
بقبر الرجل،
فيتمنى أن
يكون مكان
الميت، من
البلاء
18- BİR ADAM, BİR DİĞER ADAMIN
KABRİNİN YANINDAN GEÇİP DE O ÖLENİN YERİNDE OLMAYI TEMENNİ EDECEĞİ ZAMAN
GELMEDİKÇE KIYAMET KOPMAYACAKTIR BABI
53 - (157) حدثنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك بن
أنس، فيما قرئ
عليه، عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى يمر الرجل
بقبر الرجل
فيقول: يا
ليتني مكانه".
7230-53/1- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den kendisine Ebu
Zinad’DAN diye okunanlar arasında tahdis etti. O P(rec'den, o Ebu Hureyre’DEN
rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adam bir
diğer adamın kabrinin yanından geçip de keşke onun yerinde ben olsaydım
diyeceği zaman gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
7115;
54 - (157) حدثنا
عبدالله بن
عمر بن محمد
بن أبان بن
صالح ومحمد بن
يزيد الرفاعي
(واللفظ لابن
أبان). قالا:
حدثنا ابن
فضيل عن أبي
إسماعيل، عن
أبي حازم، عن
أبي هريرة،
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "والذي
نفسي بيده! لا
تذهب الدنيا
حتى يمر الرجل
على القبر
فيتمرغ عليه،
ويقول: يا
ليتني كنت
مكان صاحب هذا
القبر. وليس
به الدين إلا
البلاء".
7231-54/2- Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban b. Salih ve
Muhammed b. Yezid el-Rifai -lafız İbn Eban'a ait olmak üzere- tahdis edip
dediler ki: Bize İbn Fudayl, Ebu İsmail’den tahdis etti, o Ebu Hazim'den, o Ebu
Hureyre’den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Nefsim elinde olana yemin ederim ki adam kabrin yanından geçip
de -dinden dolayı değil de sırf uğradığı bela yüzünden- kabir üzerine
yuvarlanıp ah keşke bu mezar sahibinin yerinde ben olsaydım diye temennide
bulunmadıkça dünyanın sonu gelmeyecektir" buyurdu.
Diğer tahric: İbn
Mace, 4037
55 - (2908) وحدثنا
ابن أبي عمر
المكي. حدثنا مروان
عن يزيد (وهو
ابن كيسان)،
عن أبي حازم،
عن أبي هريرة،
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم "والذي
نفسي بيده!
ليأتين على
الناس زمان لا
يدري القاتل
في أي شيء قتل.
ولا يدري
المقتول على
أي شيء قتل".
7232-55/3- Bize İbn Ebu Ömer el-Mekki de tahdis etti, bize Mervan,
Yezid’den -ki o b. Keysan' dır- tahdis etti, o Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre’den
şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nefsim
elinde olana yemin ederim insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki katil
hangi sebepten dolayı öldürdüğünü bilmeyecek, maktul de hangi sebepten dolayı
öldürüldüğünü bilmeyecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet etmiştir
56 - (2908) وحدثنا
عبدالله بن
عمر بن أبان
وواصل بن عبدالأعلى.
قالا: حدثنا
محمد بن فضيل
عن أبي إسماعيل
الأسلمي، عن
أبي حازم، عن
أبي هريرة،
قال : قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"والذي نفسي
بيده! لا تذهب
الدنيا حتى
يأتي على
الناس يوم، لا
يدري القاتل
فيما قتل. ولا
المقتول فيم
قتل" فقيل: كيف
يكون ذلك؟ قال
"الهرج.
القاتل والمقتول
في النار".
وفي
رواية ابن
أبان قال: هو
يزيد بن كيسان
عن أبي
إسماعيل. لم
يذكر الأسلمي.
7233-56/4- Bize Abdullah b. Ömer b. Eban ve Vasıl b. Abdula'la da
tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Fudayl, Ebu İsmail el-Eslemi’den
tahdis etti, o Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti:
RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Nefsim elinde
olana yemin ederim ki insanlar üzerinden katil niçin öldürdüğünü, maktul niçin
öldürüldüğünü bilemeyeceği bir zaman gelmedikçe dünyanın sonu
gelmeyecektir." Bunun üzerine: Bu nasıl olacak diye soruldu. O: "Here
(ölüm) katil de maktul de ateştedir" buyurdu.
İbn Eban'ın rivayetinde
dedi ki: O (yani Ebu İsmail'den dediği) Yezid b.
Keysan'dır. Ayrıca
"el-Eslemi" nisbetini zikretmemiştir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (7232)
"Bize Mervan b. Yezid -ki o b. Keysfın'dır- Ebu Hazim'den, o Ebu
Hureyre’DEN katil ne diye öldürdüğünü bilmeyeceğinin sözkonusu edildiği hadiste
... " diğer rivayette (7233) "Bize Muhammed b. Fudayl, Ebu İsmail
elEslemı'den tahdis etti, o Ebu Hazim'den dedi. Sonra Müslim dedi ki: Eban'ın
rivayetinde dedi ki: O (yani Ebu İsmail’DEN dediği) Yezid b. Keysandır. Ayrıca
el-Eslemı nisbetini zikretmemiştir demektedir." İbare nüshalarda bu
şekildedir. Yezid b. Keysan ise Ebu İsmail'in kendisidir.
İfadede ise bir taktim
ve tehir vardır. Maksadı ise şudur: İbn Eban'ın rivayetinde dedi ki: Ebu İsmail
Yezid b. Keysan'ın kendisidir.
Ama lafzın zahiri Yezid
b. Keysan'ın bunu Ebu İsmail'den rivayet etmiş olduğu şeklinde yalnış bir
izlenim vermektedir. Bu ise bir yanlışlıktır. Aksine Yezid b. Keysan, Ebu
İsmail ile aynı şahıstır.
Bazı nüshalarda da
"yezid b. Keysan'dan -yani Ebu İsmail'den-" diye kaydedilmiştir ki bu
da bizim sözünü ettiğimiz yoruma açıklık getirmektedir. Zaten imamlar da
zikrettiğim şekilde delileri ile bunu açıklamış bulunmaktadırlar.
Ebu Ali el-Gassani dedi
ki: Şunu bilelim ki Yezid b. Keysan'ın künyesi Ebu İsmail'dir. Beşir b.
Süleyman'ın künyesi ise Ebu İsmail el-Eslemı'dir. Her ikisi de Ebu Hazim’DEN
rivayet nakletmektedir. Bu sebeple her ikisi de Ebu Hazim’DEN ortak bir takım
hadisler rivayet etmişlerdir. Onlardan birisi de bu hadis-i şeriftir. Bunu
Müslim ilk olarak Yezid b. Keysan'dan rivayet ettikten sonra bunu ayrıca Ebu
İsmail el-Eslemi'nin de rivayeti olarak kaydetmiştir. Ancak Eban'ın rivayeti
müstesnadır. O rivayetini Ebu İsmail Yezid b. Keysan'dan diye kaydetmiştir.
Bundan dolayı nesebinde "el-Eslemi" nisbetini zikretmemiştir. Allah
en iyi bilendir.
57 - (2909) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وابن
أبي عمر (واللفظ
لأبي بكر).
قالا: حدثنا
سفيان بن
عيينة عن زياد
بن سعد، عن
الزهري، عن
سعيد، سمع أبا
هريرة يقول
: عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم "يخرب
الكعبة ذو السويقتين
من الحبشة".
7234-57/5- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu Ömer -lafız Ebu Bekir'e ait olmak üzere- tahdis edip
dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Ziyad b. Sa'd'dan tahdis etti, o Zühri'den,
o Said'den rivayet ettiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ka'be'yi Habeşlilerden
baldırları incecik kişi tahrip edecektir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1591; Nesai, 2904
AÇIKLAMA: "Kdbe'yi
Habeşlilerden baldırları incecik kişi tahrip edecektir." Buradaki
"zussuvaykatayn: baldırları incecik kişi" kelimesi bu kişinin
bacaklarının oldukça ince olduğunu anlatmak için kullanılan bir tabirdir.
Genellikle siyahilerin baldırlarının niteliği budur. Bu da yüce Allah'ın;
"Güvenilir bir harem" (Kasas, 57) buyruğu ile çelişmemektedir. Çünkü
bu buyruk, kıyametin kopmasının ve dünyanın yıkılmasının yaklaşacağı zamana
kadar güvenilir bir haremdir anlamındadır. Bir görüşe göre ise bu buyruğun
genel ifadesinde "bacakları incecik kişi"nin gerçekleştirecekleri
tahsis edilmiştir. Kadı Iyaz birinci görüş daha açıktır demiştir.
58 - (2909) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب،
عن ابن
المسيب، عن
أبي هريرة،
قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "يخرب
الكعبة ذو
السويقتين من
الحبشة".
7235-58/6- Bana Harmele b.
Yahya da tahdisetti ... Ebu Hureyre dedi ki: Ras{Hullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Habeşlilerden baldırları incecik kişi Kdbe'yi tahrib
edecektir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1596
59 - (2909) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
عبدالعزيز
(يعني الدراوردي)
عن ثور بن
زيد، عن أبي
الغيث، عن أبي
هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "ذو
السويقتين من
الحبشة يخرب
بيت الله عز
وجل".
7236-59/7- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Habeşlilerden baldırları incecik kişi yüce Allah'ın
beytini (Kdbe'yi) tahrip edecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
60 - (2910) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. أخبرنا
عبدالعزيز
(يعني ابن
محمد) عن ثور
بن زيد، عن
أبي الغيث، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى يخرج رجل
من قحطان يسوق
الناس بعصاه".
7237-60/8- Bize Kuteybe
b. Said de tahdis etti ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Kahtan’dan bir adam çıkıp da insanları sopası ile
(önüne katıp) sürmedikçe kıyamet kopmayacaktır" buyurdu.
Diğer tahric:
Buhari,3517, 7117
61 - (2911) حدثنا
محمد بن بشار
العبدي. حدثنا
عبدالكبير بن
عبدالمجيد،
أبو بكر
الحنفي. حدثنا
عبدالحميد بن
جعفر قال:
سمعت عمر بن
الحكم يحدث عن
أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تذهب الأيام
والليالي،
حتى يملك رجل
يقال له
الجهجاه".
قال
مسلم: هم
أربعة اخوة:
شريك،
وعبيدالله،
وعمير،
وعبدالكبير.
بنو
عبدالمجيد.
7238-61/9- Bize Muhammed
b. Beşşar el-Abdi tahdis etti, bize Abdulkebir b. Abdulhamid Ebu Bekr el-Hanefi
tahdis etti, bize Abdulhamid b. Cafer tahdis edip dedi ki: Ömer b. el-Hakem'i
Ebu Hureyre'den tahdis ederken dinledim, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den: "Kendisine el-Cehcah denilen bir adam hükümdar olmadıkça
gündüzler ve geceler gitmeyecektir" buyurdu.
Müslim dedi ki: Bunlar
Abdulmecid'in oğlu olan Şerik, Ubeydullah, Umeyr ve Abdulkebir adlarında dört
kardeştir.
Diğer tahric: Tırmizi,
2228
AÇIKLAMA: "Kendisine
el-Cehcah denilen bir adam ... " Cehcah ismi iki he iledir.
Bazılarında ise eliften
sonraki he hazfedilerek "cehca" şeklindedir. Meşhur olan ise
birincisidir.
62 - (2912) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وابن
أبي عمر (واللفظ
لابن أبي عمر)
قالا: حدثنا
سفيان عن
الزهري، عن
سعيد، عن أبي
هريرة؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى تقاتلوا
قوما كأن
وجوههم
المجان المطرقة.
ولا تقوم
الساعة حتى
تقاتلوا قوما
نعالهم الشعر".
7239-62/10- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn
Ebu Ömer'e ait olmak üzere- dediler ki: Bize Süfyan Zühri’den tahdis etti, o
Said'den, o Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: (Sizler yüzleri kat kat deri ile kaplanmış kalkanı
andıran bir kavimle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yine sizler ayakkabılan
kıldan olan bir kavim ile savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. "
Diğer tahric: Buhari,
2929; Ebu Davud, 4304; l"ırmizi, 2215; İbn Mace, 4096;
AÇIKLAMA: "Yüzleri
kat kat deri ile kaplanmış kalkanı andıran" buradaki "el-mecann: kalkanlar"
mim harfi fethalı, sondaki nun şeddelidir. Tekili kalkan demek olan mim harfi
kesreli "micenn"in çoğuludur.
"Mutraka: kat kat
deri ile kaplanmış" lı harfi sakin, re harfi şeddesizdir.
Rivayette lugat
kitaplarında, garibu'l-hadis kaynaklarında meşhur olan fasih söyleyiş budur. Tı
harfi fethalı, re harfi şeddeli (mutarraka) de nakledilmiş 01, makla birlikte
bilinen birincisidir. İlim adamları der ki: Bu tür kalkanlar deriler üst üste
geçirilerek yapılır.
İlim adamlarının
dediklerine göre hadisin manası: Türklerin yüzlerinin enleri ve yanaklarının
etli oluşları bakımından kat kat kalkanlara benzetmektedir.
63 - (2912) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
أخبرني سعيد
بن المسيب؛ أن
أبا هريرة قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "لا تقوم
الساعة حتى
تقاتلكم أمة
ينتعلون
الشعر. وجوههم
مثل المجان
المطرقة".
7240-63/11- Bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan
haber verdi, bana Said b. el-Müseyyeb'in haber verdiğine göre Ebu Hureyre dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizinle
ayakkabıları kıldan, yüzleri kat kat deri ile kaplanmış kalkan gibi olan bir
ümmet sizinle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
64 - (2912) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة،
يبلغ
به النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى تقاتلوا
قوما نعالهم
الشعر. ولا تقوم
الساعة حتى
تقاتلوا قوما
صغار الأعين، ذلف
الآنف".
7241-64/12- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Süfyan
b. Uyeyne, Ebu Zinad’dan tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre’den hadisi
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırarak şöyle buyurduğunu rivayet
etti: ''Ayakkabıları kıldan olan bir kavim ile savaşmadığınız sürece kıyamet
kopmayacaktır. Yine sizler gözleri küçük, burunları basık (yassı) bir kavim ile
savaşmadığınız sürece kıyamet kopmayacaktır."
Diğer tahric: Buhari,
2929; İbn Mace, 4097
AÇIKLAMA: "Burunları
basık (yassı)" buradaki "zülf: basık (yassı)" zel ve dal
harfleri ile iki ayrı söyleyiştir. Meşhur olan zel harfi söyleyişidir. Bu
hususta her iki söyleyişi nakledenler arasında el-Meşarik ve el-Metali adlı
eserlerin sahipleri de bulunmaktadır. Bunların dediklerine göre cumhur bunu zel
ile rivayet etmiş bazıları ise del (dülf şeklinde) rivayet etmişlerdir. Doğrusu
ise zel ile rivayettir. Zel harfi de ötreli, lam harfi sakin
"ezlef"in çoğuludur. Anlamı ise geniş olmakla birlikte kısa ve
burunları basık demektir. Bunun, burun yumuşağının kalın olması anlamında
olduğu söylendiği gibi geniş olması anlamında olduğu da söylenmiştir. Hepsi
birbirine yakın açıklamalardır.
65 - (2912) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
يعقوب (يعني
ابن عبدالرحمن)
عن سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى يقاتل
المسلمون
الترك، قوما
وجوههم
كالمجان
المطرقة.
يلبسون
الشعر، ويمشون
في الشعر".
7242-65/13- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti... Ebu Hureyre'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslümanlar, yüz/eri kat kat deri ile
kap/anmış ka/kanı andıran kıl elbise giyinen ve kılda yürüyen bir kavim olan
Türklerle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4303; Nesai, 3177
66 - (2912) حدثنا
أبو كريب.
حدثنا وكيع
وأبو أسامة عن
إسماعيل بن
أبي خالد، عن
قيس بن أبي
حازم، عن أبي
هريرة، قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
"تقاتلون بين
يدي الساعة
قوما نعالهم
الشعر. كأن
وجوههم المجان
المطرقة. حمر
الوجوه، صغار
الأعين".
7243-66/14- Bize Ebu
Kureyb Muhammed b. el-Ala tahdis etti, bize Veki' ve Ebu Üsame, İsmail b. Ebu
Halid'den tahdis etti, o Kays b. Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre'den şöyle
dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamete
yakın bir zamanda ayakkabıları kıldan olan, yüzleri kat kat deri ile kaplanmış
kalkanı andıran yüzleri kırmızı gözleri küçük bir kavim ile savaşacaksınız.
"
Diğer tahric: Buhari,
3591
AÇIKLAMA: (7242)
"Kıldan elbise giyen ve kılda yürüyen" yani diğer rivayette (7243)
açıkça ifade ettiği gibi "ayakkabıları kıldan olan" bir kavimdir.
Bunların bizim zamanımızda bu halde oldukları görülmüştür. Diğer rivayette
(7243) "kırmızı yüzlü" denilmektedir ki bu kırmızı karışımı yüzleri
beyaz tenli demektir. Bu rivayette "gözlerinin küçük" oldukları da
sözkonusu edilmektedir.
Bütün bunlar Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mucizeleridir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in sözkonusu ettiği küçük gözlü, kırmızı tenli, yassı basık
burunlu, yüzleri kat kat deri ile kaplanmış kalkanı andıran türden geniş kıl
ayakkabılar giyen kimseler olmak şeklindeki bütün nitelikleri ile bu Türklerle
savaş gerçekleşmiştir. Bunların zamanımızda bütün bu niteliklere sahip
oldukları görülmüş, müslümanlar onlarla defalarca savaşmıştır. Halen onlarla
savaşılmaktadır. Yüce ve keremi bol Allah'tan onların durumu hakkında
başkalarının durumu hakkında ve diğer durumlarında güzel akıbeti ihsan
buyurmasını, onlara lütuf ve himayesini sürekli kılmasını dileriz.
Hevadan asla konuşmayan,
konuştuğu vahiyden başka bir şeyolmayan Rasulü'ne de Allah salat ve selam
buyursun.
67 - (2913) حدثنا
زهير بن حرب
وعلي بن حجر
(واللفظ
لزهير). قالا:
حدثنا إسماعيل
بن إبراهيم عن
الجريري، عن
أبي نضرة،
قال: كنا عند
جابر بن
عبدالله فقال:
يوشك
أهل العراق
ألا يجبى
إليهم قفيز
ولا درهم.
قلنا: من أين
ذاك؟ قال: من
قبل العجم.
يمنعون ذاك.
ثم قال: يوشك
أهل الشام أن
لا يجبى إليهم
دينار ولا
مدي. قلنا: من
أين ذاك؟ قال:
من قبل الروم.
ثم أسكت هنية.
ثم قال: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "يكون في
آخر أمتي
خليفة يحثي
المال حثيا.
لا يعده عددا".
قال
قلت لأبي نضرة
وأبي العلاء:
أتريان أنه عمر
بن
عبدالعزيز؟
فقالا: لا.
7244-67/15- Bize Zuheyr b. Harb ve Ali b. Hucr -lafız Zuheyr'e ait
olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize İsmail b. İbrahim el-Cureyrl’den
tahdis etti. O Ebu Nadra'dan şöyle dediğini rivayet etti: Cabir b. Abdullah'ın
yanında idik. Şöyle dedi: Iraklılara bir kafiz ve bir dirhemin toplanmayacağı
zaman yakındır. Biz: Bu nereden dedik. O: Acemler tarafından onlar bunu
vermeyecekler dedi. Sonra şunları ekledi: Şam halkına da bir dinarın ve bir
müdyün toplanmayacağı zaman yakındır dedi. Biz: Bu nereden dedik. O:
Rumlar tarafından dedi.
Sonra kısa bir süre sustu. Sonra dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ümmetimin son zamanlarında malı sayarak değil avuçla avuçlayacak
bir halife olacaktır" buyurdu.
(Ravi) dedi ki: Ben, Ebu
Nadra ve Ebu'l Ala'ya: Sizce bu Ömer b. Abdulaziz midir dedim. Her ikisi de
hayır dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
67-م - (2913)
وحدثنا ابن
المثنى. حدثنا
عبدالوهاب.
حدثنا سعيد
(يعني
الجريري)،
بهذا
الإسناد،
نحوه.
7245- .. ./16- Bize İbnu'l
Müsenna da tahdis etti, bize Abdulvehhab tahdis etti, bize Said -yani
el-Cureyrı- bu isnad ile buna yakın olarak tahdis etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
68 - (2914) حدثنا
نصر بن علي
الجهضمي.
حدثنا بشر
(يعني ابن
المفضل). ح
وحدثنا علي بن
حجر السعدي.
حدثنا إسماعيل
(يعني ابن
علية). كلاهما
عن سعيد بن
يزيد، عن أبي
نضرة، عن أبي
سعيد، قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من
خلفائكم
خليفة يحثو
المال حثيا.
لا يعده عددا".
وفي
رواية ابن حجر
"يحثي المال".
7246-68/17- Bize Nadr b.
Ali el-Cahdamı tahdis etti. Bize Bişr -yani b. el-Mufaddal- tahdis etti. (H.)
Bize Ali b. Hucr es-Sa'di de tahdis etti, bize İsmail -yani b. Uleyye- tahdis
etti (Bişr ile) ikisi Said b. Yezid'den, o Ebu Nadra'dan, o Ebu Said’den şöyle
dediğini rivayet etti: ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Halifelerinizden malı sayarak değil avuç ile avuçlayacak bir halife
(olacaktır)" buyurdu.
İbn Hucr'un rivayetinde
malı (yahsu yerine) yahsi: avuçlayarak denilmiştir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
69 - (2914/2913) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا
عبدالصمد بن
عبدالوارث.
حدثنا أبي.
حدثنا داود عن
أبي نضرة، عن
أبي سعيد وجابر
بن عبدالله،
قالا : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "يكون في
آخر الزمان
خليفة يقسم
المال ولا
يعده".
7247-69/18- Bana Zuheyr
b. Harb da tahdis etti, bize Abdussamed b.
Abdulvaris tahdis etti,
bize babam tahdis etti, bana Davud, Ebu Nadra'dan tahdis etti, o Ebu Said ve
Cabir b. Abdullah'dan şöyle dediklerini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ahir zamanda malı saymaksızın paylaştıracak bir halife olacaktır"
buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
69-م - (2914/2913)
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
أبو معاوية عن
داود بن أبي
هند، عن أبي
نضرة، عن أبي سعيد،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثله.
7248- .. ./19- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Muaviye, Davud b. Ebu Hind'den
tahdis etti, o Ebu Nadra'dan, o Ebu Said'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (7244)
"Iraklılara herhangi bir kafizin ve bir dirhemin toplanmayacağı zaman
yakındır. .. " Bu hadisin şerhi birkaç yaprak önce geçmiş bulunmaktadır. Yuşiku:
yakındır, ye harfi ötreli, şin harfi kesreli olup çabuk gelecektir
anlamındadır.
"Sonra kısa bir
süre sustu." Buradaki "eskete: sustu" fiili dyarımızdaki bütün
nüshalarda başında elif (hemze) iledir. Kadı Iyaz ise ravilerin bunu hem
hemzeli hem hemzesiz rivayet ettiklerini zikretmiş ve çoğunluğun bunu yazmayıp
hazfettiklerine işaret etmiştir. Zaten (hemzesiz) sekete ile eskete sustu
anlamında iki ayrı söyleyiştir. Hemzeli söyleyişin başını önüne eğdi anlamında
olduğu söylendiği gibi yüzünü çevirde anlamında olduğu da söylenmiştir.
"Huneyye: biraz, kısa bir süre" hemzesiz ve ye harfi şeddelidir. Kadı
Iyaz dedi ki: Bunu es-Sedafi bize hemze ile rivayet etmiş olmakla birlikte o
yanlıştır. Buna dair açıklama da Namaz Kitabı'nda geçmiş bulunmaktadır.
"Ümmetimin son
zamanlarında malı saymayarak avuçlayacak bir halife gelecektir." Bir diğer
rivayette (7246) "yahsİ. .. avuçlayarak verecek" fiili
"yahsu" diye kaydedilmiştir. Dil bilginleri der ki: Bu fiilin ye'li
yahut vav'lı söylenişi iki ayrı söyleyiştir. Bu hadiste bu her iki söyleyiş de
kullanılmıştır. İkinci rivayette mastar birinci rivayetteki fiiline göre
kullanılmıştır. Bu da yüce Allah'ın: "Allah sizi yerden bir bitkiyi
bitirir gibi bitirdi" (Nuh, 17) buyruğunda olduğu gibi caizdir.
Buradaki yahsu fiili
ellerle avuçlamak demektir. Sözü edilen bu halifenin malı bu şekilde
avuçlayarak verecek olması, malların ve ganimetlerin fetihlerin çok olması ile
birlikte kendisinin de cömert bir kişi olacağından dolayıdır.
70 - (2915) حدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار (واللفظ
لابن المثنى).
قالا: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
أبي مسلمة،
قال: سمعت أبا
نضرة يحدث عن
أبي سعيد
الخدري قال:
أخبرني
من هو خير
مني؛ أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
لعمار، حين
جعل يحفر
الخندق، وجعل
يمسح رأسه
ويقول "بؤس
ابن سمية.
تقتلك فئة
باغية".
7249-70/20- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar -lafız İbnu'l
Müsenna'ya ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis
etti, bize Şu'be, Ebu Seleme'den şöyle dediğini tahdis etti: Ebu Nadra'yı Ebu
Said el-Hudn’DEN tahdis edip şöyle derken dinledim: Bana benden daha hayırlı
olan bir kişinin haber verdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hendeği kazmaya başladığı zaman Ammar'ın başmı (üzerindeki tozu) silmeye
koyuldu ve bu arada: "İbn Sümeyye'ye yazık. Seni baği (haksızca baş
kaldıran) bir topluluk öldürecek" buyuruyordu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
71 - (2915) وحدثني
محمد بن معاذ
بن عباد
العنبري
وهريم بن
عبدالأعلى.
قالا: حدثنا
خالد بن
الحارث. ح وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
وإسحاق بن
منصور ومحمود
بن غيلان
ومحمد بن
قدامة. قالوا:
أخبرنا النضر بن
شميل. كلاهما
عن شعبة، عن
أبي مسلمة،
بهذا الإسناد،
نحوه. غير أن
في حديث
النضر: أخبرني
من هو خير
مني، أبو
قتادة. وفي
حديث خالد بن
الحارث قال:
أراه يعني أبا
قتادة. وفي
حديث خالد: ويقول
"ويس" أو يقول
"يا ويس ابن
سمية".
7250-71/21- Bana
Muhammed b. Muaz b. Abbad el-Anberi ile Hureym b. Abdula'la da tahdis edip dedi
ki: Bize Halid b. el-Haris tahdis etti. (H.) Bize İshak b. İbrahim, İshak b.
Mansur, Mahmud b. Gayian ve Muhammed b. Kudame de tahdis edip dediler ki: Bize
en-Nadr b. Şumeyl haber verdi (Halid ile) ikisi Şu'be'den, o Ebu Mesleme'den bu
isnad ile buna yakın olarak hadisi rivayet ettiler. Ancak Nadr'ın hadisinde
şöyle denilmektedir: Bana benden daha hayırlı olan Ebu Katade haber verdi.
Halid b. el-Haris ise hadisi rivayetinde dedi ki: Zannederim o -yani Ebu
Katade- derken yine Halid'in hadisi rivayetinde "(bu'se: yazık)"
lafzmı "veyse" diye yahut da "yaveyse ibn Sümeyye: İbn Sümeyye'ye
yazık" diyordu şeklindedir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
72 - (2916) وحدثني
محمد بن عمرو
بن جبلة.
حدثنا محمد بن
جعفر. ح
وحدثنا عقبة
بن مكرم العمي
وأبو بكر بن
نافع (قال
عقبة: حدثنا.
وقال أبو بكر:
أخبرنا) غندر.
حدثنا شعبة
قال: سمعت خالدا
يحدث عن سعيد
بن أبي الحسن،
عن أمه، عن أم
سلمة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
لعمار "تقتلك
الفئة
الباغية".
7251-72/22- Bana
Muhammed b. Amr b. Cebele de tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer haber verdi.
(H.) Bize Ukbe b. Mukrem el-Ammi ve Ebu Bekr b. Nafi de tahdis etti. Ukbe, bize
Gunder tahdis etti derken Ebu Bekr haber verdi dedi. Bize Şu'be tahdis edip
dedi ki: Halid'i Said b. Ebu'lHasen’DEN diye tahdis ederken dinledim. O
annesinden o Um Seleme’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Ammar'a: "Seni baği (haksızca baş kaldıran) bir topluluk
öldürecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
72-م - (2916)
وحدثني إسحاق
بن منصور.
أخبرنا
عبدالصمد بن
عبدالوارث.
حدثنا شعبة.
حدثنا خالد
الحذاء عن
سعيد بن أبي
الحسن
والحسن، عن
أمهما، عن أم
سلمة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثله.
7252- .. ./23- Bana
İshak b. Mansur da tahdis etti, bize Abdussamed b. Abdulvaris haber verdi, bize
Şu'be tahdis etti, bize Halid el-Hazza, Said b. Ebu'l-Hasen ve el-Hasen’DEN tahdis
etti, ikisi annelerinden, o Um Seleme'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
73 - (2916) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم عن
ابن عون، عن
الحسن، عن
أمه، عن أم
سلمة، قالت
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "تقتل
عمارا الفئة
الباغية".
7253-73/24- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize İsmail
b. İbrahim, İbn Avn’dan tahdis etti, o Hasen'den, o annesinden o Um Seleme’den
şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Ammar'ı baği (haksızca baş kaldıran) topluluk öldürecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (7249)
"İbn Sümeyye'ye yazık. Seni baği bir topluluk öldürecektir." Bir
rivayette ise (7250) "veys -yahut- ya veys: yazık, vah yazık",
şeklinde, bir rivayette (7251) ''Ammar'a: Seni baği (haksızca baş kaldıran)
topluluk öldürecektir" buyurulmaktadır ..
Birinci rivayette (yazık
anlamındaki lafız olan) "bu'se" ötreli be ile ve ondan sonra hemze
iledir. Bu kelime ise hoşlanılmayan hal ve zorluk, sıkıntı anlamını ifade eder.
Yani İbn Sümeyye'nin karşı karşıya kalacağı zorluk ve sıkıntı ne kadar büyük ve
ne kadar zorlu olacaktır. İkinci rivayet ise fethalı vav ve sakin ye ile
"veyse" şeklindedir. Buhari'deki rivayette ise merhamet ve acıma
ifade eden "veyhe" şeklindedir. "Veyse" onun küçültme
ismidir. Yani bu hususta ondan daha az bir hususu ifade eder.
Herevi dedi ki:
"Veyh" hak etmediği bir helake düşen kişiye bu söz ile ona
merhametini, acımasını dile getirerek söylenir ve böylelikle onun için ağıt
anlamlı bir ifade kullanılmış olur. "veyı" ise helak olmayı hak eden
kişi hakkında kullanılır. Fena dedi ki: "Veyh ve veys" her ikisi de
"veyı" anlamındadır.
Ali (r.a.)’DAN
"veyh" bir rahmet kapısı veyl ise bir azap kapısıdır dediği
nakledilmiştir. Yine (Fena) dedi ki: Veyh helak olmak kertesine yaklaşmış olan
kimseye, o işten vaZgeçmesini söylemek için kullanılan bir sözdür. Veyl ise
helakin içine düşen kimse için kullanılır. Allah en iyi bilendir.
"Fie: taife, kesim,
fırka" anlamındadır.
İlim adamları der ki: Bu
hadis, Ali (r.a.)'ın haklı ve isabetli olduğu, diğer kesimin ise baği (haksızca
baş kaldıran) ama içtihad etmiş bir topluluk olduğu hususunda açık bir
delildir. Müctehid olduklan için bu yaptıklarında günahları yoktur. Nitekim biz
bu hususu daha önce -biri bu babta olmak üzere- birkaç yerde kaydetmiş
bulunmaktayız.
Yine bu hadiste
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in değişik açılardan bir mucizesi
vardır. Bunlardan birisi Ammar' ın maktul olarak öleceği, onu müslümanların
öldüreceği, öldürenlerin baği olduklan, ashab-ı kiramın da savaşacakları, biri
baği olan diğeri böyle olmayan iki fırkaya bölünecekleri ifade edilmektedir.
Bütün bunlar da hevadan asla konuşmayan konuştuğu ancak vahiy olan Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediği şekilde sabahın aydınlığı gibi
gerçekleşmiş hususlardır.
74 - (2917) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
أسامة. حدثنا
شعبة عن أبي
التياح. قال:
سمعت أبا زرعة
عن أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
"يهلك أمتي
هذا الحي من
قريش" قالوا:
فما تأمرنا؟
قال: "لو أن
الناس
اعتزلوهم".
7254-74/25- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Üsfune
tahdis etti, bize Şu'be, Ebu Teyyah'dan tahdis edip dedi ki: Ben Ebu Zür'ayı
Ebu Hüreyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurdu diye
rivayet ederken dinledim: "Benim ümmetimi Kureyş'ten bu taife helak
edecektir." Ashab: O halde bize ne buyurursun dediler. O: "Keşke
insanlar onlardan uzak kalsalar" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
4604
وحدثنا
أحمد بن
إبراهيم
الدورقي
وأحمد بن عثمان
النوفلي،
قالا: حدثنا
أبو داود.
حدثنا شعبة.
في هذا
الإسناد. في
معناه.
7255- ..
./26- Bize Ahmed b. İbrahim ed-Devraki ve Ahmed b. Osman en-Nevfeli de tahdis
edip dedi ki: Bize Ebu Davud tahdis etti, bize Şu'be bu isnad ile bu manada
tahdis etti.
AÇIKLAMA: "Ümmetimi
Kureyş'ten bu taife helak edecektir." Buhari'nin rivayetinde:
"Ümmetimin helaki Kureyş'ten yeni yetme bir kaç kişinin eli ile
olacaktır" şeklindedir. Bu rivayet, Müslim'in rivayetinde Kureyş'ten bir
taifenin kastedildiğini açıkça göstermektedir.
Bu hadis de
mucizelerdendir. ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in haber verdiği gibi
gerçekleşmiştir.
75 - (2918) حدثنا
عمرو الناقد
وابن أبي عمر
(واللفظ لابن أبي
عمر). قالا:
حدثنا سفيان
عن الزهري، عن
سعيد بن
المسيب، عن
أبي هريرة،
قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "قد مات
كسرى فلا كسرى
بعده. وإذا
هلك قيصر فلا
قيصر بعده. والذي
نفسي بيده!
لتنفقن
كنوزهما في
سبيل الله".
7256-75/27- Bize Anır en-Nakid ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu
Ömer'e ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan, Zühri’den tahdis
etti, o Said b. el-Müseyyeb'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti:
ResuluIlah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kisra öldü, artık ondan sonra kisra
olmayacaktır. Kayser de helak olursa ondan sonra kayser olmayacaktır. Nefsim
elinde olana yemin ederim ki o ikisinin de hazineleri Allah yolunda
harcanacaktır. "
Diğer tahric: Tırmizi,
2216
AÇIKLAMA: "Kisra
öldü, ondan sonra kisra olmayacaktır. .. " Şafii ve diğer ilim adamları
der ki: Hadisin anlamı şudur: Artık -onun (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında olduğu gibi- Irak'da Kisra, Şam (Suriye)'de de Kayser olmayacaktır
demektir. Böylelikle O (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kisra ve Kayser'in bu iki
bölgedeki mülklerinin kesintiye uğrayacağını öğrebniş olmaktadır. Nitekim
dediği gibi olmuştur. Kisra'nın mülkü sona ermiş ve yeryüzünün tamamında
büsbütün zeval bulmuş, mülkü paramparça olmuş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in bedduası ile yok olup gibniştir. Kayser ise Şam topraklarından
çekilmiş, kendi ülkesinin uzak yerlerine çekilmiş oldu. Müslümanlar her
ikisinin topraklano! fethettive buralar müslümanların eline geçti. Hamd Allah'a
mahsustur. Yine müslümanlar onların hazinelerini Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in haber verdiği gibi Allah yolunda infak ettiler. İşte bu da apaçık
bir mucizedir.
Kisra kaf harfi fethalı,
diğeri kesreli olmak üzere meşhur iki söyleyişi (kesra ve kisra) vardır.
Bir rivayette (2756)
"onların hazineleri Allah yolunda harcanacaktır" diğer rivayette
(2758) ''onların hazineleri Allah yolunda paylaştırılacaktır", bir başka
rivayette de (7260) "ebyad (beyaz)daki kisranın hazinesi"
denilmektedir ki bu da onun beyaz sarayında yahut beyaz saraylarında ve beyaz
köşklerinde ki (hazineleri) demektir ..
وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس.
ح وحدثني ابن
رافع وعبد بن
حميد عن
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر.
كلاهما عن
الزهري.
بإسناد سفيان
ومعنى حديثه.
7257- ..
./28- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana
Yunus haber verdi. (H.) Bana İbn Rafi' ve Abd b. Humeyd de Abdurrezzak'dan
tahdis etti, bize Ma'mer haber verdi (Yunus ile) ikisi Zühri'den Süfyan'ın
isnadı ile ve onun hadisi ile aynı manada rivayet etti.
Diğer tahric: Harmele
b. Yahya'nın hadisini Buhari, 3618; İbn Rafı'in hadisini Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
76 - (2918) حدثنا
محمد بن رافع
حدثنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
همام بن منبه،
قال: هذا ما
حدثنا أبو هريرة
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فذكر أحاديث
منها : وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "هلك
كسرى ثم لا
يكون كسرى
بعده. وقيصر
ليهلكن ثم لا
يكون قيصر
بعده. ولتقسمن
كنوزهما في
سبيل الله".
7258-76/29- Bize Muhammed b. Rafi' tahdis etti. Bize Abdurrezzak
tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den şöyle dediğini tahdis etti:
Bu(nlar) Ebu Hureyre'nin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diye tahdis ettikleridir. Sonra
aralarında şu hadisin yer aldığı çeşim hadisler zikretti: Yine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kisra helak oldu. Sonra onun
ardından Kisra olmayacaktır. Kayser de helak olacaktır. Sonra da onun ardından
Kayser olmayacaktır. Andolsun onların hazineleri Allah yolunda paylaştırılacaktır.
"
Diğer tahric: Buhari,
3027
77 - (2919) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
جرير عن
عبدالملك بن
عمير، عن جابر
بن سمرة، قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إذا هلك
كسرى فلا كسرى
بعده" فذكر
بمثل حديث أبي
هريرة سواء.
7259-77/30- Bize Kuteybe b. Said tahdisetti, bize Cerir, Abdulmelik
b. Vmeyr'den tahdis etti, o Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kisra helak olursa ondan sonra
Kisra olmayacaktır" buyurdu ve sonra da Ebu Hureyre'nin hadisini aynı
şekilde zikretti.
Diğer tahric: Buhari,
3121, 3619, 6629;
78 - (2919) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وأبو كامل
الجحدري.
قالا: حدثنا
أبو عوانة عن
سماك بن حرب،
عن جابر بن سمرة.
قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
"لتفتحن
عصابة من
المسلمين، أو
من المؤمنين،
كنز آل كسرى
الذي في
الأبيض".
قال
قتيبة: من
المسلمين. ولم
يشك.
7260-78/31- Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderi tahdis
edip dedi ki: Bize Ebu Avane, Simak b. Harb’den tahdis etti, o Cabir b. Semura’dan
şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle
buyururken dinledim: "Müslümanlardan -yahut müminlerden- bir topluluk
kesinlikle ebyadda (beyaz sarayında) ki Kisra dlinin hazinelerini feth edecektir."
Kuteybe
"müslümanlardan" dedi ve şek etmedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
78-م - (2919)
حدثنا محمد بن
المثنى وابن
بشار. قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن سماك
بن حرب، قال:
سمعت جابر بن
سمرة قال:
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
بمعنى حديث
أبي عوانة.
7261- ..
./32- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize
Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Sim ak b. Harb'den şöyle dediğini
tahdis etti: Cabir b. Semura'yı şöyle derken dinledim: RasUlullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim deyip Ebu Avane'nin hadisi ile
aynı manada rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
(2920) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
عبدالعزيز
(يعني ابن
محمد) عن ثور
(وهو ابن زيد
الديلي) عن
أبي الغيث، عن
أبي هريرة؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
"سمعتم بمدينة
جانب منها في
البر وجانب
منها في
البحر؟" قالوا:
نعم. يا رسول
الله! قال "لا
تقوم الساعة
حتى يغزوها
سبعون ألفا من
بني إسحاق.
فإذا جاؤها نزلوا.
فلم يقاتلوا
بسلاح ولم
يرموا بسهم.
قالوا: لا إله
إلا الله
والله أكبر.
فيسقط
أحد جانبيها".
قال
ثور: لا أعلمه
إلا قال "الذي
في البحر. ثم يقولوا
الثانية: لا
إله إلا الله
والله أكبر.
فيسقط جانبها
الآخر. ثم يقولوا
الثالثة: لا
إله إلا الله
والله أكبر.
فيفرج لهم.
فيدخلوها
فيغنموا.
فبينما هم
يقتسمون
المغانم، إذ
جاءهم الصريخ
فقال: إن
الدجال قد
خرج. فيتركون
كل شيء
ويرجعون".
7262- ..
./33- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Abdulaziz -yani b. Muhammed-
Sevr'den -ki o b. Zeyd ed-Dili'dir- tahdis etti, o Ebu'l-Gays'dan, o Ebu
Hureyre’DEN rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Siz bir tarafı karada bir tarafı denizde bulunan bir şehri hiç
duydunuz mu" ashab: Evet ey Allah'ın Resulü dediler. Şöyle buyurdu:
"İshakoğullarından yetmiş bin kişi o şehire gaza yapmadıkça kıyamet
kopmayacaktır. Oraya gelecekleri vakit inecekler, hiç bir silahla
savaşmayacaklar, bir ok atmayacaklar. La ilahe illallah vallahu ekber
diyecekler ve iki yanından birisi düşecektir. "
Sevr dedi ki: Benim
bildiğim ancak şöyle dediğinden ibarettir: "Denizde olan (düşecektir).
Sonra ikinci defa La ilahe illallah vallahu ekber diyecekler. Onun diğer yanı
düşecektir. Sonra üçüncü defa La ilahe illallah vallahu ekber diyecekler bu
sefer (kapılan) kendilerine açılacak ve onlar oraya girecekler, ganimet de
alacaklar. Onlar ganimetleri paylaştırmakta iken kendilerine feryad eden birisi
gelerek: Şüphesiz deccal çıktı diyecek. Onlar da her şeyi bırakıp geri
dönecekler. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
(2920-م)
حدثني محمد بن
مرزوق. حدثنا
بشر بن عمر
الزهراني.
حدثني سليمان
بن بلال.
حدثنا ثور بن
زيد الديلي،
في هذا
الإسناد،
بمثله.
7263- .. ./34- Bana
Muhammed b. Merzuk da tahdis etti, bize Bişr b. ümer ez-Zehrani tahdis etti,
bana Süleyman b. Bilal tahdis etti, bize Sevr b. Zeyd ed-Dili bu isnad ile
aynısını tahdis etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir kısmı karada bir kısmı denizdeki şehir
hakkında: "İshakoğullarından yetmiş bin kişi gaza edecektir" buyruğu
ile ilgili olarak Kadı Iyaz şöyle demektedir: Müslim'in Sahihi'nin bütün asıl
nüshalarında bu şekilde "İshakoğullarından" diye kaydedilmiştir.
Bazıları ise şöyle demiştir: Bilinen ve mahfuz olan "İsmail
oğullarından" şeklinde olduğudur. Nitekim hadisin ve bağlamının delalet
ettiği de budur. Çünkü bu sözleri ile ancak arapları kastetmiştir. Sözünü
ettiği bu şehir ise Konstantiniyye (İstanbul)' dir.
79 - (2921) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا محمد بن
بشر. حدثنا
عبيدالله عن
نافع، عن ابن
عمر،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
"لتقاتلن اليهود.
فلنقتلنهم
حتى يقول
الحجر: يا
مسلم! هذا يهودي.
فتعال فاقتله".
7264-79/35- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Muhammed b. Bişr tahdis etti, bize
Ubeydullah, Nafi'den tahdis etti, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) 'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Andolsun yahudilerle
savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz. Hatta taş dahi: Ey
müslüman! Bu bir yahudidir. Gel de onu öldür diyecektir."
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
79-م - (2921)
وحدثناه محمد
بن المثنى
وعبيدالله بن
سعيد. قالا: حدثنا
يحيى عن
عبيدالله،
بهذا الإسناد.
وقال في حديثه
"هذا يهودي
ورائي".
7265- .. ./36- Bunu bize
Muhammed b. el-Müsenna ve Ubeydullah b. Said de tahdis edip dediler ki: Bize
Yahya, Ubeydullah’dan bu isnad ile tahdis etti ve hadisinde: "Bu bir
yahudidir, arkamdadır" demiştir.
Yalnız Müslim rivayet etmiştir
80 - (2921) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
أسامة. أخبرني
عمرو بن حمزة.
قال: سمعت
سالما يقول:
أخبرنا
عبدالله بن
عمر؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
"تقتتلون
أنتم ويهود.
حتى يقول
الحجر: يا
مسلم! هذا
يهودي ورائي.
تعال فاقتله".
7266-80/37- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Üsame tahdis etti, bana Ömer b. Hamza
haber verip dedi ki: Salim'i şöyle derken dinledim: Bize Abdullah b. Ömer'in
haber verdiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizlerle
yahudiler savaşacaksınız. Hatta taş: Ey müslüman! İşte bu arkamdaki bir
yahudidir gel ve onu öldür diyecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
81 - (2921) حدثنا
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
حدثني سالم بن
عبدالله؛ أن عبدالله
بن عمر أخبره؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "تقاتلكم
اليهود.
فتسلطون
عليهم. حتى
يقول الحجر: يا
مسلم! هذا
يهودي ورائي
فاقتله".
7267-81/38- Bize Harmele
b. Yahya tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus İbn Şihab'dan haber
verdi, bana Salim b. Abdullah'ın tahdis ettiğine göre Abdullah b. Ömer de
kendisine şunu haber verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yahudiler sizinle savaşacak ve siz de onlara galip kılınacaksınız. Hatta
taş: Ey müslüman! İşte bu arkamdaki bir yahudidir. Haydi onu öldür
diyecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
82 - (2922) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
يعقوب (يعني
ابن عبدالرحمن)
عن سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى يقاتل
المسلمون
اليهود.
فيقتلهم
المسلمون. حتى
يختبئ اليهود
من وراء الحجر
والشجر. فيقول
الحجر أو
الشجر: يا
مسلم! يا
عبدالله! هذا
يهودي خلفي.
فتعال فاقتله.
إلا الغرقد.
فإنه من شجر
اليهود".
7268-82/39- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti, bize Yakub -yani b. Abdurrahman- Suheyl'den tahdis etti, o
babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre RasUlullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslümanlar yahudilerle savaşmadıkça
kıyamet kopmayacaktır. (Bu savaşta) müslümanlar onları öldürecek. Öyle ki
yahudi taşın ve ağacın arkasına saklanacak. Taş yahut ağaç: Ey müslüman, ey
Allah'ın kulu! Bu arkamdaki bir yahudidir; gel de onu öldür diyecektir. Gargad
ağacı müstesnadır. Çünkü o yahudilerin ağaçlarındandır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Gargad.
ağacı müstesna, çünkü o yahudi ağaçlarındandır. " Gargat Beytü'l-Makdis
topraklarında bilinen dikenli bir ağaç türüdür. Deccal de yahudiler de orada
öldürülecektir. Ebu Hanife ed-Dineveri dedi ki: Avsece ağacı büyüdüğü taktirde
gargade olur.
83 - (2923) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال أبو بكر:
حدثنا) أبو
الأحوص. ح
وحدثنا أبو
كامل الجحدري.
حدثنا أبو عوانة.
كلاهما عن
سماك، عن جابر
بن سمرة قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول "إن
بين يدي
الساعة
كذابين".
وزاد
في حديث أبي
الأحوص: قال
فقلت له: آنت
سمعت هذا من
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؟ قال: نعم.
7269-83/40- Bize Yahya
b. Yahya ve Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, Yahya, bize Ebu'l Ahvas haber
verdi derken Ebu Bekr tahdis etti dedi.(H.) Bize Ebu Kamil el-Cahderi de tahdis
etti, bize Ebu Avane tahdis etti (Ebu'l Ahvas ile) ikisi Simak'den, o Cabir b.
Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i: "Muhakkak kıyametin kopmasından önce yalancılar olacaktır"
buyururken dinledim.
Ebu'l Ahvas'ın hadisinde
şunu ekledi: Dedi ki: Bunun üzerine ben de ona: Bunu Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bizzat sen mi dinledin dedim. O: Evet dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
83-م - (2923)
وحدثني ابن
المثنى وابن
بشار. قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن سماك،
بهذا الإسناد،
مثله. قال
سماك: وسمعت
أخي يقول: قال
جابر:
فاحذروهم.
7270- .. ./41- Bana
İbnu'l Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer
tahdis etti, bize Şu'be, Simak’DEN bu isnad ile aynısını tahdis etti.
Simak dedi ki: Kardeşimi
de şöyle derken dinledim: Cabir: Bu sebeple onlardan sakının" dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
84 - (157) حدثني
زهير بن حرب
وإسحاق بن
منصور (قال
إسحاق:
أخبرنا. وقال
زهير: حدثنا)
عبدالرحمن -
وهو ابن مهدي -
عن مالك، عن
أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "لا
تقوم الساعة
حتى يبعث دجالون
كذابون قريب
من ثلاثين.
كلهم يزعم أنه
رسول الله".
7271-84/42- Bana Züheyr
b. Harb ve İshak b. Mansur tahdis etti, İshak b. Abdirrahman -ki o b.
Mehdi'dir- Malik'ten haber verdi derken Züheyr tahdis etti dedi. O Ebu
Zinad'dan, o P{rec'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hepsi Allah'ın Rasulü
olduğunu ileri süren otuza yakın pek yalancı deccal gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır.
"
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Hepsi
Allah'ın Rasulü olduğunu ileri süren otuza yakın yalancı deccal gönderilmedikçe
kıyamet kopmayacaktır." Burada "gönderilmek" ortaya çıkmak,
zuhur etmek anlamındadır. Kitabın baş taraflarında deccal ile ilgili açıklama
ve bunun "decel"den gelip bunun da olmayan bir şeyi göstermek
anlamında olduğu daha başka açıklamalar da belirtilmiş idi.
Bu türden bu asırlarda
çok kimse ortaya çıktı, şanı yüce Allah onları helak etti, izlerini söküp attı.
Onlardan geri kalanlara da böyle yapacaktır .
84-م - (157)
حدثنا محمد بن
رافع. حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن همام بن
منبه، عن أبي
هريرة، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم، بمثله.
غير أنه قال: ينبعث.
7272- .. ./43- Bize
Muhammed b. Rafi' tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer,
Hemmam b. Münebbih'den haber verdi, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. Ancak o "(yubase:
gönderilmedikçe yerine)" yenbaise lafzını kullanmıştır.
Diğer tahric: Buhari,
3609; Tirmizi, 2218;
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: