SAHİH-İ MÜSLİM |
FİTNELER – KIYAMET ALAMETLERİ |
5 - باب
هلاك هذه الأمة
بعضهم ببعض
5- BU ÜMMETİN HELAKİ BİRBİRLERİNİN
VASITASI İLE OLACAKTIR BABI
19 - (2889) حدثنا
أبو الربيع
العتكي
وقتيبة بن
سعيد. كلاهما
عن حماد بن
زيد (واللفظ
لقتيبة).
حدثنا حماد عن
أيوب، عن أبي
قلابة، عن أبي
أسماء، عن ثوبان،
قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن الله
زوى لي الأرض.
فرأيت
مشارقها
ومغاربها. وإن
أمتي سيبلغ
ملكها ما زوى
لي منها.
وأعطيت الكنزين
الأحمر
والأبيض. وإني
سألت ربي
لأمتي أن لا
يهلكها بسنة
عامة. وأن لا
يسلط عليهم
عدوا من سوى
أنفسهم.
فيستبيح
بيضتهم. وإن
ربي قال: يا محمد!
إني إذا قضيت
قضاء فإنه لا
يرد. وإني أعطيتك
لأمتك أن لا
أهلكهم بسنة
عامة. وأن لا
أسلط عليهم
عدوا من سوى
أنفسهم. يستبيح
بيضتهم. ولو
اجتمع عليهم
من بأقطارها -
أو قال من بين
أقطارها - حتى
يكون بعضهم
يهلك بعضا، ويسبي
بعضهم بعضا".
7187-19/1- Bize Ebu Rabi
el-Atekl ve Kuteybe b. Said ikisi Hammad b. Zeyd’DEN -lafız Kuteybe'ye ait
olmak üzere- tahdis etti. Bize Hammad Eyyub'dan tahdis etti, o Ebu Kilabe'den,
Ebi Esma'dan, o Sevban'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah bana yeryüzünü topluca gösterdi. Ben
de onun doğularını da batılarını da gördüm. Şüphesiz ümmetimin mülkü de oradan
bana toplu olarak gösterilen yere kadar ulaşacaktır. Bana kırmızı ve beyaz iki
hazine de verildi ve ben Rabbimden ümmetim için Allah'ın onu genel bir kıtlık
ile helak etmemesini, üzerlerine kendileri dışından bir düşmanı musallat ederek
onların aslını kendisine mübah kılmamasını (toptan imha etmemesini) niyaz
ettim. Gerçek şu ki, Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed! Muhakkak ben bir işi
hükme bağladığım zaman şüphesiz ki o geri çevirilemez. Ben sana' senin ümmetin
için sana onları genel bir kıtlık ile helak etmemeyi ve üzerlerine
kendilerinden olmayan ve kendilerini kökten imha edecek bir düşmanı üzerlerine
yerin her tarafındakiler -ya da: yerin arasındakiler, dedi- toplanmış olsalar
dahi onlara musallat etmeyeceğime söz verdim. Meğer ki birbirlerini helak
edenler, birbirlerini esir alanlar onlar olsunlar. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4252; Tirmizi, 2176; İbn Mace, 3952
19-م - (2889)
وحدثني زهير
بن حرب وإسحاق
بن إبراهيم ومحمد
بن المثنى
وابن بشار
(قال إسحاق:
أخبرنا. وقال الآخرون:
حدثنا) معاذ
بن هشام.
حدثني أبي عن
قتادة، عن أبي
قلابة، عن أبي
أسماء
الرحبي، عن ثوبان؛
أن
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم قال "إن
الله تعالى
زوى لي الأرض.
حتى رأيت
مشارقها
ومغاربها.
وأعطاني
الكنزين
الأحمر والأبيض".
ثم ذكر نحو
حديث أيوب عن
أبي قلابة.
7188- .. ./2- Bana Harun
b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhamemd b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis etti.
İshak: Bize Muaz b. Hişam haber verdi derken diğerleri tahdis etti dedi. Bana
babam Katade’DEN tahdis etti, o Ebu Kilabe'den, o Ebu Esma er-Rehabi'den, o
Sevban’DAN rivayet ettiğine göre Allah'ın Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Şüphesiz yüce Allah yeri benim için toplayıp bir araya
getirdi. Hatta doğularını da batılarını da gördüm. Bana kırmızı ve beyaz iki
hazineyi de verdi." Sonra Eyyub'un Ebu Kilabe'den naklettiği hadisine
yakın olarak zikretti.
20 - (2890) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبدالله بن نمير.
ح وحدثنا ابن
نمير (واللفظ
له). حدثنا أبي. حدثنا
عثمان بن
حكيم. أخبرني
عامر بن سعد
عن أبيه؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أقبل ذات
يوم من
العالية. حتى
إذا مر بمسجد
بني معاوية،
دخل فركع فيه
ركعتين.
وصلينا معه.
ودعا ربه
طويلا. ثم
انصرف إلينا.
فقال صلى الله
عليه وسلم
"سألت ربي
ثلاثا.
فأعطاني
ثنتين ومنعني
واحدة. سألت
ربي أن لا يهلك
أمتي بالسنة
فأعطانيها.
وسألته أن لا
يهلك أمتي
بالغرق
فأعطانيها.
وسألته أن لا
يجعل بأسهم
بينهم
فمنعنيها".
7189-20/3- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Abdullah b. Numeyr tahdis etti. (H.) Bize İbn
Numeyr de -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize
Osman b. Hakim tahdis etti, bana Amir b. Sa'd'ın babasından haber verdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün el-Aliye denilen yerden
geldi. Nihayet Muaviye oğullarının mescidinin yakınlarından geçince içeri girdi
ve orada iki rekat namaz kıldı. Biz de onunla birlikte namaz kıldık. Uzunca
Rabbine dua etti. Sonra bitirip yanımıza geldi ve (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Rabbimden üç husus istedim. Bana ikisini verdi birisini
vermedi. Rabbimden ümmetimi kıtlık ile helak etmemesini diledim. Onu bana
verdi. Yine O'ndan ümmetimi suda boğarak helak etmemesini diledim. Onu da bana
verdi. O'ndan ayrıca onları birbirlerine kırdırmamasını diledim, bunu bana vermedi.
"
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
21 - (2890) وحدثناه
ابن أبي عمر.
حدثنا مروان
بن معاوية. حدثنا
عثمان بن حكيم
الأنصاري.
أخبرني عامر بن
سعد عن أبيه؛
أنه
أقبل مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في طائفة
من أصحابه.
فمر بمسجد بني
معاوية. بمثل حديث
ابن نمير.
7190-21/4- Bunu bize İbn
Ebu Amra da tahdis etti, bize Mervan b. Muaviye tahdis etti, bize Osman b.
Hakim el-Ensan tahdis etti, bana Amir b. Sa'd'ın babasından haber verdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ashabından bir grup
ile beraber geldi. Muaviyeoğullarının mescidine uğradı deyip İbn Numeyr'in
hadisinin aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (7187)
''Allah benim için yeri topladı. Doğularını ve batılarını gördüm ...
Kırmızı ve beyaz iki
hazine de bana verildi." Hadisteki "zeva: topladı" demektir.
Bu hadiste apaçık
mucizeler vardır ve Allah'a hamd olsun bunların hepsi haber verdiği şekilde
meydana gelmiştir.
İlim adamları der ki:
İki hazineden maksat allın ve gümüştür. Bundan da maksat Kisra ve Kayser'in
hazineleri olan Irak'ın ve Şam'ın (Suriye bölgesinin) mülküdür.
Hadiste bu ümmetin
mülkünün çoğunlukla doğu ve balı cihetlerine uzanacağına da işaret vardır.
Nitekim böyle de gerçekleşmiştir. Güney ve kuzey cihetlerinde ise doğu ve balı
yönlerine göre azdır. Allah'ın salat ve selamı hevasından konuşmayan, konuştuğu
ancak vahyedilen bir vahiy olan O doğru sözlü Rasulü'ne olsun.
"onların aslını
kendisine mübah kılmamasını" onların cemaatlerini, on- . ların asıllarını
kendisine mübah kılmamasını istedim demektir. Burada beyda (aslı) aynı zamanda
iz (güç) ve mülk (hakimiyet) demektir.
"Ve ben sana
ümmetin için onları genel bir kıtlıkla helak etmeyeceğime söz verdim."
Yani ben onları hepsini kuşatacak şekilde genel bir kıtlıklahelak etmeyeceğim.
Aksine eğer kıtlık meydana gelecek olursa İslam diyarının geri kalan
kısımlarına nisbetle küçük bir yerde ortaya çıkacaktır. Bundan dolayı bütün
nimetlerine karşı Allah'a hamd ve şükürler olsun.
(7189) "Rabbimden
üç şey istedim bana ikisini verdi... " Bu da aynı şekilde apaçık
mucizelerdendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
6- NEBİ
(S.A.V.)'İN KIYAMETİN KOPACAĞI ZAMANA KADAR MEYDANA GELECEKLER HAKKINDA HABER
VERMESİ BABI