SAHİH-İ MÜSLİM |
FİTNELER – KIYAMET ALAMETLERİ |
2 - باب
الخسف بالجيش
الذي يؤم
البيت
2- KABE'NİN ÜZERİNE YÜRÜYEN
ORDUNUN YERE GEÇİRİLMESİ BABI
4 - (2882) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وأبو بكر بن
أبي شيبة وإسحاق
بن إبراهيم -
واللفظ
لقتيبة - (قال
إسحاق: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا) جرير
عن عبدالعزيز
بن رفيع، عن
عبيدالله بن
القبطية. قال:
دخل
الحارث بن أبي
ربيعة
وعبدالله بن
صفوان، وأنا
معهما، على أم
سلمة، أم
المؤمنين.
فسألاها عن
الجيش الذي
يخسف به. وكان
ذلك في أيام
ابن الزبير.
فقالت: قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
"يعوذ عائذ
بالبيت فيبعث
إليه بعث.
فإذا كانوا
ببيداء من
الأرض خسف
بهم" فقلت: يا
رسول الله!
فكيف بمن كان
كارها؟ قال
"يخسف به معهم.
ولكنه يبعث يوم
القيامة على
نيته".
وقال
أبو جعفر: هي
بيداء
المدينة.
7169-4/1- Bize Kuteybe
b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim -lafız Kuteybe'ye ait olmak
üzere- tahdis etti. İshak: Bize Cerir, Abdulaziz b. Rufey’DEN haber verdi
derken diğer ikisi tahdis etti dedi. O Ubeydullah b. el-Kıbtiyye’DEN şöyle
dediğini rivayet etti: el-Haris b. Ebu Rabia ile Abdullah b. Safvan -ben de
onlarla birlikte olduğum halde- müminlerin annesi Um Seleme'nin huzuruna
girdiler. İkisi ona yerin dibine geçirilecek orduya dair soru sordular. Bu
hadise İbn ez-Zubeyr'in günlerinde olmuştu. O şöyle dedi: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir sığınan kişi beyt'e
sığınacak. Onun üzerine bir ordu gönderilecek. Onlar çöl bir yerde
bulunurlarken yerin dibine geçirilecekler." Ben Ey Allah'ın Rasulü!
İstemeyerek onlarla birlikte bulunanların hali nasıl olacak dedim. O: "O
(gibi kimseler) de onlarla birlikte yerin dibine geçirilecek ama o (gibi
kimseler) kıyamet gününde niyetine göre diriltilecek. "
Ebu Cafer dedi ki: Orası
Medine düzlüğüdür.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4289 -muhtasar-
5 - (2882) حدثناه
أحمد بن يونس.
حدثنا زهير.
حدثنا عبدالعزيز
بن رفيع، بهذا
الإسناد، وفي
حديثه: قال فلقيت
أبا جعفر
فقلت: إنها
إنما قالت:
ببيداء من
الأرض. فقال
أبو جعفر: كلا.
والله! إنها
لبيداء
المدينة.
7170-5/2- Bunu bize
Ahmed b. Yunus da tahdis etti, bize Zuheyr tahdis etti, bize Abdulaziz b. Rufey
bu isnad ile tahdis etti. Hadisinde şu da vardır:
Dedi ki: Ebu Cafer ile
karşılaşbm. Ben: Muhakkak o "yerin bir düzlüğünde" dedi, dedim. Bu
sefer Ebu Cafer: Asla, vallahi muhakkak o Medine düzlüğüdür, dedi.
6 - (2883) حدثنا
عمرو الناقد
وابن أبي عمر
(واللفظ لعمرو).
قالا: حدثنا
سفيان بن
عيينة عن أمية
بن صفوان. سمع
جده عبدالله
بن صفوان
يقول: أخبرتني
حفصة؛ أنها
سمعت النبي
صلى الله عليه
وسلم يقول "ليؤمن
هذا البيت جيش
يغزونه. حتى
إذا كانوا
ببيداء من
الأرض، يخسف
بأوسطهم.
وينادي أولهم
آخرهم. ثم
يخسف بهم. فلا
يبقى إلا
الشريد الذي
يخبر عنهم".
فقال
رجل: أشهد
عليك أنك لم
تكذب على
حفصة. وأشهد
على حفصة أنها
لم تكذب على
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
7171-6/3- Bize Amr
en-Nakid ve İbn Ebu Ömer -lafız Amr'a ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki:
Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti, bize Vmeyye b. Safvan'ın tahdis ettiğine
göre o dedesi Abdullah b. Safvan'ı şöyle derken dinlemiştir: Hafsa'nın bana
haber verdiğine göre o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
dinlemiştir: "Şüphesiz bir ordu bu beytin üzerine gaza etmek maksadıyla gelecek.
Nihayet bunlar yerin bir düzlüğünde iken ortalan yerin dibine geçirilecek.
İlkleri sondakilere seslenecek. Sonra onlar da yerin dibine geçirilecek. Geriye
onların durumunu haber verecek olan kaçkın kişiden başka bir kimse
kalmayacaktır. "
Bunun üzerine bir adam:
Senin hakkında senin Hafsa'ya yalan söylemediğine, Hafsa hakkında da onun Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yalan söylemediğine şahitlik ederim dedi.
Diğer tahric: Nesai,
2879
AÇIKLAMA: (7169)
"el-Haris b. Ebu Rabia ve Abdullah b. Safvan müminlerin annesi Um
Seleme'nin huzuruna girdi... Bu İbn ez-Zubeyr'in zarAanında olmuştu." Kadı
Iyaz dedi ki: Ebu'l-Velid el-Kettani dedi ki: Bu doğru değildir. Çünkü Um
Seleme, Muaviye'nin halifeliği döneminde onun ölümünden iki sene önce elli
dokuz yılında vefat etmiştir. İbn ez-Zubeyr'in zamanına yetişmemiştir.
Kadı Iyaz dedi ki: Um
Seleme'nin Yezid b. Muaviye döneminin ilk zamanlarında vefat ettiği de
söylenmiştir. Buna göre onun burada sözkonusu edilmesinde bir yanlışlık olmaz.
Çünkü İbn ez-Zubeyr, Yezid ile Muaviye'nin vefatı sırasında ona bey'at edildiği
haberi ona ulaşır ulaşmaz mücadeleye kalkışmıştı. Bunu Taberi ve başkaları
zikretmiştir. Um Seleme'nin Yezid'in döneminde vefat ettiğini zikredenler arasında
el-İstiab adlı eserinde Ebu Ömer b. Abdulberr de vardır. Ayrıca Müslim,
Hafsa’DAN gelen bu rivayetten sonra yine bu hadisi zikrederek (7122)
"müminlerin annesinden" demiş, adını vermemiştir. Darakutni o
Aişe'dir demiştir. Ayrıca bunu Salim b. Ebu'l Ca'd da Hafsa'dan ve UmSeleme'den
diye rivayet etmiş ve hadis Um Seleme'den mahfuzdur demiştir. Aynı zamanda bu
hadis Hafsa'dan da mahfuzdur. Kadı Iyaz'ın açıklamalan bunlardır. Um Seleme'nin
Yezid b. Muaviye'nin döneminde vefat ettiğini zikredenler arasında Ebu Bekr b.
Ebu Hayseme de vardır.
"Onlar düz bir
yerde iken" bir rivayette de "Medine düzlüğünde iken"
denilmektedir. İlim adamları der ki: Beyda: Düz yer: Üzerinde hiçbir şey
olmayan dümdüz her yere denilir. Medine Beyda'sı (düzlüğü) ise Mekke tarafına
doğru Zülhuleyfe'nin önündeki yüksekçe yere denilir.
7 - (2883) وحدثني
محمد بن حاتم
بن ميمون.
حدثنا الوليد
بن صالح.
حدثنا
عبيدالله بن
عمرو. حدثنا
زيد بن أبي
أنيسة عن
عبدالملك
العامري، عن
يوسف بن ماهك.
أخبرني
عبدالله بن
صفوان عن أم
المؤمنين؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
"سيعوذ بهذا
البيت - يعني
الكعبة - قوم
ليست لهم منعة
ولا عدد ولا
عدة. يبعث
إليهم جيش.
حتى إذا كانوا
ببيداء من
الأرض خسف بهم".
قال
يوسف: وأهل
الشام يومئذ
يسيرون إلى
مكة. فقال
عبدالله بن
صفوان: أما
والله! ما هو
بهذا الجيش.
قال
زيد: وحدثني
عبدالملك
العامري عن
عبدالرحمن بن
سابط، عن
الحارث بن
ربيعة، عن أم
المؤمنين.
بمثل حديث
يوسف بن ماهك.
غير أنه لم
يذكر فيه
الجيش الذي
ذكره عبدالله
بن صفوان.
7172-7/4- Bana Muhammed
b. Hatim b. Meymun da tahdis etti, bize Velid b. Salih tahdis etti, bize
Ubeydullah b. Anır tahdis etti. Bize Zeyd b. Ebu Uneyse de Abdulmelik b.
el-Amiri’DEN tahdis etti, o Yusuf b. Mahek'den rivayet etti, bana Abdullah b.
Safvan müminlerin annesinden haber verdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu bey te -yani Kabe'ye- kendilerini koruyacak
güçleri sayılan ve silahları olmayan bir topluluk sığınacaktır. Onların üzerine
de bir ordu gönderilecektir. Nihayet bunlar düz bir yerde iken yerin dibine
geçirileceklerdir. "
Yusuf dedi ki: Şam halkı
o gün Mekke'ye yürüyorlardı. Abdullah b. Safvan: Ama Allah'a yemin ederim ki o
bu ordu değildir dedi.
Zeyd dedi ki: Bana
Abdulmelik el-Amiri de Abdurrahman b. Sabit'den tahdis etti, o el-Haris b. Ebu
Rabia'dan, o müminlerin annesinden Yusuf b. Mahek'in hadisinin aynısını rivayet
etti. Ancak onun rivayetinde Abdullah b. Safvan'ın sözünü ettiği ordudan söz etmedi.
AÇIKLAMA: "Kendilerini
koruyacak güçleri olmayan" burada "menea: koruyacak güç" nun
harfi fethalı da kesreli de söylenebilir (menia şeklinde). Yani kendilerini
toparlayacak ve koruyacak kimseleri olmayan demektir.
Abdurrahman'ın babası
"Sabit" ismindeki be harfi kesrelidir. "Yusuf b.
Mahek" ismindemi he
harfi fethalıdır, munsarıf değildir.
8 - (2884) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يونس بن
محمد. حدثنا
القاسم بن
الفضل
الحداني عن
محمد بن زياد،
عن عبدالله بن
الزبير؛ أن
عائشة قالت
: عبث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في
منامه. فقلنا:
يا رسول الله!
صنعت شيئا في
منامك لم تكن
تفعله. فقال
"العجب إن
ناسا من أمتي
يؤمون بالبيت
برجل من قريش.
قد لجأ
بالبيت. حتى
إذا كانوا
بالبيداء خسف
بهم" فقلنا: يا
رسول الله! إن
الطريق قد
يجمع الناس.
قال "نعم. فيهم
المستبصر
والمجبور
وابن السبيل.
يهلكون مهلكا
واحدا.
ويصدرون
مصادر شتى.
يبعثهم الله
على نياتهم".
7173-8/5- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Yunus b. Muhammed tahdis etti, bize Kasım b.
el-Fadl el-Huddani, Muhammed b. Ziyad'dan tahdis etti, o Abdullah b.
ez-Zubeyr'den rivayet ettiğine göre Aişe şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) uykusunda bir hareket yaptı. Biz: Ey Allah'ın Rasulü! Uykunda
daha önce yapmadığın bir şey yaptın dedik. O: "Hayret doğrusu! Ümmetimden
bir takım insanlar Kureyş'ten bu bey te sığınmış bir adam üzerine yürümek için
bu bey te gelecekler. Nihayet onlar düzlüğe gelecekleri vakit yerin dibine
geçirilecekler." Bizler: Ey Allah'ın Rasulü! Şüphesiz yolda çeşitli
insanlar bir araya gelir dedik. O: "Evet, aralarında bu işi bilerek yapan,
zorlanan ve yolcular da bulunacaktır. Ama hepsi aynı şekilde helak edilecekler
fakat çeşitli yerlerden gelecekler. Allah onları niyetlerine göre
diriltecektir. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) uykusunda bir hareket yaptı." Burada
"abise: bir hareket yaptı" be harfi kesreli olup vücudu sarsıldı
anlamında olduğu söylendiği gibi bir şeyalmak isteyen ya da iten kimse gibi
ellerini hareket ettirdi diye de açıklanmıştır.
''Aralarında bu işi
bilerek yapan, zorlanan ve yolcu da vardır. .. " "Mustabsır: bilerek
yapan" bu işi açıkça bilen ve bunu bile bile kasten yapan kimse demektir.
Mecbur: zorlanan ise mükreh kişi demektir. Aslında "ecbertuhu: onu zorladım"
o mucberdir, zorlanan kimsedir denilir. Meşhur olan söyleyiş budur. Ama yine
aynı anlamlarda: Cebartuhu: Onu zorladım, o mecburdir: zorlanan bir kimsedir
demek olur. Bunu ferra ve başkaları nakletmiştir. İşte bu hadis bu kullanıma
göre gelmiştir.
İbnu's-sebil: Yolcu'dan
kasıt onlarla beraber o yolu izlemekle birlikte onlardan olmayan kişi demektir.
"Hepsi bir defada helak edilecekler" yani dünyada hepsi toptan helak
edilecekler ama kıyamet gününde değişik yerlerden geleceklerdir." Yani
niyeflerine göre farklı şekillerde diriltilecekler ve niyetlerine uygun bir
şekilde karşılık görecek ve cezalandırılacaklardır.
Bu hadisten şu hükümler
anlaşılmaktadır: Zalimlerden uzak kalmak gerekir, onlarla bağilerle ve onlar
gibi olan batıl işler yapanlarla oturup kalkmaktan sakınılmalıdır. Böylelikle
onlara verilen ceza ona da isabet etmesin.
Ayrıca bir kavmin
kalabalığını artıran bir kimseye de o kavme uygulanan dünyevi cezalar zahiren
onlara da isabet eder.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3- FİTNELERİN
YAĞMUR DAMLALARININ DÜŞTÜĞÜ GİBİ iNMESİ BABI