SAHİH-İ MÜSLİM

CENNET - CEHENNEM

 

باب في صفات الجنة وأهلها، وتسبيحهم فيها بكرة وعشيا

8- CENNETİN VE CENNETLİKLERİN NİTELİKLERİ İLE ORADA SABAH AKŞAM TESBİH ETMELERİ HAKKINDA BİR BAB

 

17 - (2834) حدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. حدثنا معمر عن همام بم منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها:

 وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أول زمرة تلج الجنة، صورهم على صورة القمر ليلة البدر. لا يبصقون فيها ولا يتمخطون ولا يتغوطون فيها. آنيتهم وأمشاطهم من الذهب والفضة. ومجامرهم من الألوة. ورشحهم المسك. ولكل واحد منهم زوجتان. يرى مخ ساقهما من وراء اللحم، من الحسن. لا اختلاف بينهم ولا تباغض. قلوبهم قلب واحد. يسبحون الله بكرة وعشيا".

 

7080-17/1- Bize Muhammed b. Rafi' tahdis etti bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'deri şöyle dediğini tahdis etti: Bu, Ebu Hureyre'nin bize Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den tahdis ettiğidir. (diyerek) aralarında şu hadisin de yer aldığı çeşitli hadisler de zikretti: Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "cennete ilk girecek zümrenin suretleri ondördündeki ayın sureti üzere olacaktır. Orada tükürmeyecekler, sümkürmeyecekler, büyük abdest bozmayacaklar, kapları ve tarakları altın ve gümüşten olacaktır. Buhurdanlıkları öd ağacından olacak terleri misk olacak. Onlardan her birinin iki zevcesi olacaktır. O iki zevcenin bacaklarının kemik iliği güzellikten dolayı etin arkasından görülecek. Aralarında bir ayrılık bir nefretleşme olmayacak. Kalpleri bir kişinin kalbi (gibi) olacak, sabah akşam Allah'ı (durmadan) tesbih edecekler."

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

18 - (2835) حدثنا عثمان بن أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم - واللفظ لعثمان - (قال عثمان: حدثنا. وقال إسحاق: أخبرنا) جرير عن الأعمش، عن أبي سفيان، عن جابر. قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول "إن أهل الجنة يأكلون فيها ويشربون. ولا يتفلون ولا يبولون ولا يتغوطون ولا يتمخطون". قالوا: فما بال الطعام؟ قال "جشاء ورشح كرشح المسك. يلهمون التسبيح والتحميد، كما يلهمون النفس".

 

7081-18/2- Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim -lafız Osman'a ait olmak üzere- tahdis etti. Osman bize Cerir A'meş’DEN tahdis etti derken İshak haber verdi dedi. O Ebu Süfyan'dan, o Cabir’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Şüphesiz cennetlikler orada yerler, içerler. .. Tükürmezler, küçük büyük abdest bozmazlar, sümkürmezler." Ashab: Peki yemeğin hali ne olacak dediler. Şöyle buyurdu: "Geğirmek ve misk sızıntısı gibi bir ter sizlere nefes almak ilham edildiği gibi onlara da tesbih getirmek ve hamd etmek ilham olunur. "

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4741;

 

 

18-م - (2835) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، بهذا الإسناد، إلى قوله "كرشح المسك".

 

7082- .. ./2- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb de tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Muaviye, A'meş'den bu isnad ile "misk sızıntısı gibi" lafzına kadar tahdis etti. 

 

 

19 - (2835) وحدثني الحسن بن علي الحلواني وحجاج بن الشاعر. كلاهما عن أبي عاصم. قال حسن: حدثنا أبو عاصم عن ابن جريج. أخبرني أبو الزبير؛ أنه سمع جابر بن عبدالله يقول : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "يأكل أهل الجنة فيها ويشربون. ولا يتغوطون ولا يمتخطون ولا يبولون. ولكن طعامهم ذاك جشاء كرشح المسك. يلهمون التسبيح والحمد، كما يلهمون النفس". قال وفي حديث حجاج "طعامهم ذاك".

 

7083-19/4- Bana Hasan b. Ali el-Hulvani ve Haccac b. eş-Şair de tahdis etti, ikisi Ebu Asım’DAN rivayet etti, Hasan dedi ki: Bize Ebu Asım, İbn Cureyc'den tahdis etti, bana Ebu Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cennetlikler orada yerler, içerler, büyük abdeste çıkmazlar, sümkürmezler, küçük abdest bozmazlar, onların o yemekleri bir geğirme ve misk sızıntısı gibidir. Size nefes ilham edildiği gibi onlara da tesbih getirmek ve hamd getirmek ilham olunur. "

 

(Müslim) dedi ki: Haccac'ın hadisinde de: "onların o yemekleri (derken zake işaret zamiri yerine zalikeyi kullanmıştır)" şeklindedir.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

20 - (2835) وحدثني سعيد بن يحيى الأموي. حدثني أبي. حدثنا ابن جريج. أخبرني أبو الزبير عن جابر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. غير أنه قال "ويلهمون التسبيح والتكبير، كما يلهمون النفس".

 

7084-20/5- Bana Said b. Yahya el-Umevı de tahdis etti, bana babam tahdis etti, bize İbn Cureyc tahdis etti, bana Ebu Zubeyr, Cabir'den haber verdi, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti ancak o rivayetinde: "size nefes alıp vermek ilham edildiği gibi onlara da tesbih ve tekbir ilham edilir" demiştir.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (7080) "Sabah akşam Allah'ı tesbih ederler." Yani bu kadarlık süreler zarfında tesbih ederler.

 

(7081) "Muhakkak cennet ehli orada yerler ve içerler." Ehl-i sünnet'in mezhebine ve genel olarak müslamanlara göre cennetlikler cennette yerler, içerler. Hem bununla hem başka zevk verici şeylerle cennetin türlü nimetleri ile sonu gelmeyen ve ebedi olarak kesintisiz nimetlerle nimetlenirler. Onların bu nimetlerle nimetlenmeleri dünya ehlinin nimetlenmeleri şeklinde olacaklır. Ancak aralarında dünya nimetleri ile herhangi bir ortak tarafı bulunmayan lezzet ve lefasette büyük bir üstünlük farkı vardır. Arada tek ortak yön isimlendirmek ve esas olarak şekildir. Ancak onlar küçük büyük abdest bozmamak, sümkürmemek ve tükürmemek gibi farklı özelliklere sahiptir. Kur'an-ı Kerim'in ve Müslim'in ve başkalarının zikrettiği bu hadislerde de sünnetin delaletlerine göre cennet nimetleri ebediyyen kesintisiz olmak üzere daimi olduğuna delil teşkil etmektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

9- CENNETLİKLERİN NİMETLERİNİN DEVAMI VE YÜCE ALLAH'IN: "ONLARA: YAPMAYA DEVAM ETTİKLERİNİZE KARŞILIK MİRASÇISI KILINDIĞINIZ CENNET İŞTE BUDUR DİYE SESLENİLİR" (A'raf, 43) BUYRUĞU HAKKINDA BİR BAB