SAHİH-İ MÜSLİM

CENNET - CEHENNEM

 

7- CENNETE ONDÖRDÜNDEKİ AY SURETİNDE GİRECEK OLAN İLK ZÜMRE İLE ONLARIN NİTELİKLERİ VE ZEVCELERİ HAKKINDA BİR BAB

 

7076-14/1- Bana Amr en-Nakid ve Yakub b. İbrahim ed-Devraki birlikte İbn Uleyye'den -lafız Yakub'a ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize İsmail b. Uleyye tahdis etti, bize Eyyub, Muhammed'den şöyle dediğini haber verdi: Kendi aralarında cennette erkekler mi daha çoktur yoksa kadınlar mı diye ya birbirlerine karşı övündüler (mufahare) ya da müzakere ettiler. Bunun üzerine Ebu Hureyre şöyle dedi: Yahut da Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) demedi-: "Şüphesiz cennete girecek olan ilk zümre ondördünde ayın suretinde olacaklardır. Ondan sonraki zümre ise semadaki inci gibi parıldayan bir gezegenin ışıkları gibi olacaktır. Onlardan her birinin iki zevcesi bulunacak ve bunların bacaklarının kemik iliği etin arkasından görülecek, ayrıca cennette bekar kimse bulunmayacaktır. "

 

-- Yalnız Müslim rivayet etmiştir;

 

 

 

7077- .. ./2- Bize İbn Ebu Ömer tahdis etti, bize Süfyan, Eyyub'dan tahdis etti, o İbn Sırin’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Erkeklerle kadınlar hangileri cennette daha çok olacaklar diye' tarhştılar. Bunun üzerine Ebu Hureyre'ye sordular. O şöyle dedi: Ebu'l-Kasım şöyle buyurdu deyip İbn Uleyye'nin hadisinin aynısını rivayet etti.

 

-- Yalnız Müslim rivayet etmiştir;

 

 

 

7078-15/3- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Abdulvahid -yani b. Ziyad- Umare b. el-Ka'ka"dan tahdis etti, bize Ebu Zür'a tahdis edip dedi 'ki: Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennete ilk girecek kimseler. .. " buyurdu (H.) bize kuteybe b. Said ve Zuheyr b. Harb da -lafız Kuteybe'ye ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Cerir, Umare'den tahdis etti, o Ebu Zür'a'dan, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Şüphesiz cennete ilk girecek zümre ondördündeki ay suretinde olacaktır. Onlardan sonrakiler ise semadaki en parlak inci gibi parlayan gezegen suretinde olacaktır. Onlar orada küçük büyük abdeste çıkmazlar, sümkürmezler, tükürmezler, tarakları altın, terleri misk olacaktır. Buhurdanlıkları öd ağacı olacak, eşleri huruin olacaktır. Ahlakları hepsi tek bir adamın ahlakı üzere olacaklar. Hepsi babaları Adem'in sureti üzere semaya doğru altmış arşın boyunda olacaklardır. "

 

Diğer tahric: Buhari, 3327; İbn Mace, 4333;

 

 

 

7079-16/4- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Muaviye A'meş'den tahdis etti, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ümmetim arasından cennete ilk girecek zümre ondördündeki ayın sureti üzere olacaklardır. Sonra onlardan sonra gelecekler semada en parlak yıldız gibi olacaklardır. Bundan sonra da onların çeşitli mevkileri olacaktır. Büyük küçük abdeste çıkmayacaklar, sümkürmeyecekler, tükürmeyecekler, tarakları altındır, buhurdanlıkları öd ağacıdır. Terleri misktir, ahlakları tek bir adamın ahlakı üzere babaları Adem'in boyu gibi altmış zira olacaklardır. "

 

İbn Ebu Şeybe "bir adamın ahlakı üzere" Ebu Kureyb de "bir adamın hilkati üzere" İbn Ebu Şeybe de "babalarının sureti üzere" demişlerdir.

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, 4333

 

AÇIKLAMA:          RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (7076) "Şüphesiz cennete girecek ilk zümre ... bekar kimse kalmayacaktır" buyruğunda geçen zümre, cemaat ve topluluk demektir. "ed-dürri" inci gibi parlak'ın zaph ve açıklaması az önce geçti.

 

"zevcetan: iki zevce" rivayetlerde bu şekilde te iledir. Bu da hem hadislerde hem arapların konuşmalarında çokça tekrar edilen bir söyleyiştir. Daha meşhur olan ise bunun hazfedilmesidir (zevcan). Kur'an-ı Kerim'de de hadislerin ç?ğunluğunda da böyle geçmiştir.

 

"Cennette bekar kimse kalmayacaktır." Bizim diyarımızdaki bütün nüshalarda "a'zeb" şeklinde elif iledir. Bu da bir söyleyiştir. Lügatta meşhur olan ise elifsiz olarak "azeb" söyleyişidir. Kadı Iyaz ise bütün ravilerinden bunu elifsiz olarak rivayet ettiklerini el-Üzri'nin ise bunu elifli rivayet ettiğini nakletmektedir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Bunun bir kıymeti yoktur. Azeb ise zevcesi olmayan kimseye denilir. Uzub ise uzak' oluş anlamındadır. Bekar kimseye bu ismin veriliş sebebi ise kadınlardan uzak olmasından dolayıdır. Kadı Iyaz dedi ki:

 

Bu hadisin zahirinden anlaşıldığına göre kadınlar cennetliklerin çoğunluğunu teşkil edeceklerdir. Diğer bir hadiste ise onların cehennemliklerin çoğunluğunu teşkil edeceği belirtilmektedir. Bu iki rivayetin toplamından kadınların AdemoğuIları arasında çoğunluk olduğb 'anlamı çıkar. Bütün bu hususlar AdemoğuIlarının kadınları hakkındadır. Yoksa esasen cennet ehli olan erkeklerin her birineçok sayıda huri verilecektir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Terleri misk olacaktır" buyruğunda geçen "reşh" ter demektir.

 

"Buhurdanlıkları da öd ağacı olacaktır." Yani Hind ödü olacaktır. Daha önce genişçe açıklanmış bulunmaktadır.

 

"Huyları tek bir adamın huyu üzeredir." Müslim kitabında, İbn Ebu Şeybe ile Ebu Kureyb'in lafzın zaptı ile ilgili ihtilaflarını zikretmektedir. Ebu Şeybe bunu ha ve lam harfleri ötreli (ahlak) olarak Ebu Kureyb ise ha fethalı, lam kesreli (hilkat, yaratılış) diye rivayet etmiştir. Her ikisi de doğrudur. Buhari Sahihinin ravileri de bu hususta ihtilaf etmişlerdir. Ötreli okuyuş diğer hadiste geçen: "aralarında ihtilaf (anlaşmazlık) ve nefretleşme yoktur. Kalpleri tek bir kalptir" buyruğu bunun tercih edilmesini sağlamaktadır. Diğer taraftan hadisin sonunda geçen "babalan Adem'in suretinde yahut da onun boyu gibi" ifadesi dolayısı ile fethalı okuyuş da tercih edilebilir.

 

(7078) "sümkürmezler ve tükürmezler" buradaki tükürmek anlamındaki fiili fe harfi kesreli "yetfilune" ve ötreli (yetfulune) diye okunabilir. Her iki söyleyişi de Cevheri ve başkaları rivayet etmiştir. Bir rivayette ise' "yebsukune" diğerinde ise "yebzukune" şeklindedir. Hepsi de aynı anlamdadır .

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

8- CENNETİN VE CENNETLİKLERİN NİTELİKLERİ İLE ORADA SABAH AKŞAM TESBİH ETMELERİ HAKKINDA BİR BAB