SAHİH-İ MÜSLİM |
CENNET - CEHENNEM |
1- CENNETİN NİTELİKLERİ
BABI
7061-111- Bize Abdullah
b. Mesleme b. Ka'neb tahdis etti, bize Hammad b. Seleme Sabit ve Humeyd’DEN
tahdis etti; o Enes b. Malik’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennet hoşa gitmeyen şeylerle kuşatılmış,
cehennem de şehvet ve arzularla kuşatılmıştır" buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizi,
2559
7062- .. ./2- Bana
Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Şebabe tahdis etti, bana Verka, Ebu
Zinad'dan tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Cennet
hoşlanılmayan şeylerle kuşatılmış, cehennem de arzularla kuşatılmıştır. "
Bunu Müslim bu şekilde "huffet: kuşatılmış" diye rivayet etmiştir.
Buhari'de de aynı şekilde kaydedildiği gibi yine Buhari'de "hucibet:
perdelenmiştir" diye de kaydedilmiştir. Her ikisi de sahihtir.
İlim adamları der ki:
Bu, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e verilmiş olan güzel temsil
türleri arasında yer alan cevaimul kerimden harika ve fevkalade fasih
sözlerdendir. Anlamı şudur: Cennete ancak hoşlanılmayan şeyler yapılarak
ulaşılır, cehenneme de arzu ve şehvetler yerine getirilerek. Bu şekilde her
ikisi bunlarla perdelenmiştir. Perdeyi kaldırabilen kimse perdelenen şeye
ulaşır. Cennetin önündeki perdeyi kaldırmak hoşlanılmayan şeylere tahammül ile
mümkün olur. Cehennem üzerindeki perdeyi kaldırmak da şehvetleri işleyerek gerçekleşir.
Hoşlanılmayan şeylerin
kapsamına ibadetlerde gayretli olmak, ibadetleri ısrarla devam ettirmek, ibadet
meşakkatlerine sabretmek, öfkeyi yutmak, affetmek, hilm (tahammülkarlık) göstermek,
sadaka vermek, kötülük yapana iyilik yapmak, arzu ve isteklere karşı sabırlı
davranmak ve benzeri hususlar girer.
Cehennemin etrafını
kuşatmış olan arzu ve şehvetlere gelince, göründüğü kadarı ile bunlar içki,
zina, yabancı kadına bakmak, gıybet etmek, eğlence yoluna gitmek ve benzeri
haram arzu ve isteklerdir.
Mübah olan şehvet ve
arzular ise bunun kapsamına girmez. Bununla birlikte haram olanlara çeker
korkusu ile ya da kalbi katılaştırır yahut itaatlerden meşgul eder yahut da bu
alanda harcama yapmak için dünyalığı elde etmeye ihtiyaç duymaya ve benzeri
hususlara sürüklemesi korkusuyla da bunları çokça yapmak mekruh görülmüştür.
7063-2/3- Bize Said b.
Amr el-Eş'ası ve Zuheyr b. Harb tahdis etti. Zuheyr bize Süfyan, Ebu Zinad’DAN
tahdis etti derken Said haber verdi dedi. O ,6;rec'den, o Ebu Hureyre'den, o
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurdUğunu' rivayet etti:
"Yüce Allah buyurdu ki: Ben salih kullarım için hiçbir gözün görmediği,
hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin hatırına gelmediği şeyleri
hazırladım." Bunu doğrulayan Allah'ın kitabındaki: "Onlara o
işlediklerine mükafat olmak üzere kendileri için gözleri aydınlatan ne nimetler
gizlendiğini hiçbir kimse bilmez" (Secde, 14) buyruğudur.
Diğer tahric: Buhari,
3244,4779; Tırmizi, 3197
7064-3/4- Bana Harun b.
Said el-Eyl! tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Malik, Ebu Zinad'dan
tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Aziz ve Celil Allah buyurdu ki:
Ben salih ku Ila rı m için -Allah'ın size haber verdikleri bir tarafa- hiçbir
gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir beşerin kalbinden
geçirmediği şeyleri biriktirip sakladım. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
7065-4/5- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Muaviye tahdis etti.
(H) Bize İbn Numeyr -lafız ona ait olmak üzere- de tahdis etti, bize babam
tahdis etti, bize A'meş, Ebu Salih'den tahdis etti, o Ebu Hureyre’den şöyle
dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Aziz ve Celil Allah buyuruyor ki: Ben salih kullarım için -Allah'ın sizi
haberdar ettiği bir tarafa- hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği
ve hiçbir beşerin kalbinden geçirmediği şeyleri biriktirip hazırladım"
Sonra da: "Onlara işlediklerine mükafat olmak üzere kendileri için gözleri
aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilmez" buyruğunu okudu.
Diğer tahric: Ebu
Bekir b. Ebu Şeybe'nin hadisini Buhari, 4779'da muallak olarak; İbn Mace, 3228;
İbn Numeyr'in hadisini Yalnız Müslim rivayet ebniştir
7066-5/6- Bize Harun b.
Maruf ve Harun b. Said el-Eyli tahdis edip dedi ki: Bize İbn Vehb tahdis etti,
bize Ebu Sahr'ın tahdis ettiğine göre Ebu Hazim kendisine tahdis edip dedi ki:
Sehl b. Sa'd el-Saidi'yi şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in bir meclisinde hazır bulundum. O mecliste cenneti anlatlı ve
nihayet sonuna kadar geldikten sonra hadisin sonunda şöyle buyurdu: "Orada
hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin kalbinden
geçirmediği şeyler vardır" buyurdu ve şu ayet-i kerimeyi okudu:
"Yanları yataklarından uzak kalır. Rablerine korkarak ve ümit ederek dua
ederler. Onlara verdiğimiz rızıktan infak da ederler. Onlara o işlediklerine
mükafat olmak üzere kendileri için gözleri aydınlatan ne nimetlergizlendiğini
hiçbir kimse bilmez" (Secde, 15-16) ayetini okudu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Salih
kulları m için -Allah'ın size bildirdikleri şöyle dursun- hiçbir gözün
görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir beşerin kalbinden geçirmediği
şeyleri biriktirip hazırladım. " Bazı nüshalarda ''Allah'ın sizi haberdar
ettiklert şöyle dursun" şeklinde iken bazı nüshalarda da "sizi
haberdar ettiklerim" şeklindedir. Bu, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe'nin
rivayetinde böyledir. Bütün nüshalarda "zühran: biriktirip" diye
kaydedilmiş olmakla birlikte bundan önce zikredilen Harun b. Said el-Eyli (7064)
rivayetinde ise bazı nüshalarda "vezühran: ve biriktirip"
şeklindedir. Bazılarında da birinci şekildeki gibidir.
Kadı Iyaz dedi ki: Bu
çoğunluğun rivayetidir, diğeri gibi daha açıktır.
Birincisi ise
el-Farisi'nin rivayetidir.
"Belhe: şöyle
dursun" lafzında be harfi fethalı lam harfi sakindir. Yani Allah'ın sizi
haberdar ettiklerini bir kenara bırak, size bildirmedikleri daha da büyüktür
demektir. Böylelikle Allah'ın haberdar etmedikleri yanında diğerlerinin ayrıca
sözkonusu edilmesine gerek olmadığını anlatmak istemiş gibidir. Bunun
"onlardan başka" anlamında olduğu söylendiği gibi ... nasıl olur
anlamında olduğu da söylenmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: