SAHİH-İ MÜSLİM

KIYAMET, CENNET, CEHENNEM

 

16 - باب تحريش الشيطان، وبعثه سراياه لفتنة الناس، وأن مع كل إنسان قرينا

16- ŞEYTANIN KÖTÜLÜĞÜ KIŞKIRTMASI, BİRLİKLERİNİ İNSANLARI FİTNEYE DÜŞÜRMEK İÇİN SALMASI VE HER BİR İNSAN İLE BİRLİKTE BİR ŞEYTAN BULUNMASI BABI

 

65 - (2812) حدثنا عثمان بن أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال عثمان: حدثنا) جرير عن الأعمش، عن أبي سفيان، عن جابر. قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول "إن الشيطان قد أيس أن يعبده المصلون في جزيرة العرب. ولكن في التحريش بينهم".

 

7034-65/1- Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim tahdis etti, İshak bize Cerir, P;meş'den haber verdi derken Osman tahdis etti dedi. O Ebu Süfyan'dan, o Cabir’den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Şüphesiz şeytan namaz kılanların kendisine arap yanmadasında ibadet etmelerinden ümidini kesmiştir. Ama aralarında kötülüğü kışkırtmaya çalışır. "

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1937;

 

 

65-م - (2812) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع. ح وحدثنا أبو كريب. حدثنا أبو معاوية. كلاهما عن الأعمش، بهذا الإسناد.

 

7035- .. ./2- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Veki' tahdis etti. (H.) Bize Ebu Kureyb de tahdis etti, bize Ebu Muaviye tahdis etti (Veki) ile ikisi P;meş'den bu isnad ile rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          "Şüphesiz şeytan ... ümidini kesmiştir ... " Bu hadis, nübüvvetin mucizelerindendir. Arap yarımadası (Ceziretü'l-Arap) ile ilgili açıklama daha önce geçti.

 

Hadisin anlamı da şudur: Arap yarımadası halkının kendisine ibadet etmelerinden yana ümit kesmiştir. Ama o aralarında düşmanlıkları, kinleri, savaşları, fitneleri ve benzerlerini kışkırtmaya ÇalıŞıP durur.

 

 

 

66 - (2813) حدثنا عثمان بن أبي شيبة و إسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال عثمان: حدثنا) جرير عن الأعمش، عن أبي سفيان، عن جابر. قال : سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول "إن عرش إبليس على البحر. فيبعث سراياه فيفتنون الناس. فأعظمهم عنده أعظمهم فتنة".

 

7036-66/3- Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim tahdis etti. İshak, bize Cerir, f!ı;meş'den haber verdi derken Osman, tahdis etti dedi. O Ebu Süfyan'dan, o Cabir’den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Şüphesiz iblisin tahtı denizin üstündedir. O birliklerini gönderir, onlar da insanları fitneye düşürürler. Aralarında onun nezdinde en büyükleri en büyük fitne çıkartanlandır. "

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Şüphesiz iblisin tahtı denizin üstündedir. .. " Arş (taht) hükümdarlık tahtıdır. Yani onun merkezi denizdir. Yerin çeşitli yerlerine birliklerini oradan gönderir.

 

 

 

67 - (2813) حدثنا أبو كريب، محمد بن العلاء وإسحاق بن إبراهيم (واللفظ لأبي كريب). قالا: أخبرنا أبو معاوية. حدثنا الأعمش عن أبي سفيان، عن جابر، قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن إبليس يضع عرشه على الماء. ثم يبعث سراياه. فأدناهم منه منزلة أعظمهم فتنة. يجئ أحدهم فيقول: فعلت كذا وكذا. فيقول: ما صنعت شيئا. قال ثم يجئ أحدهم فيقول: ما تركته حتى فرقت بينه وبين امرأته. قال فيدنيه منه ويقول: نعم أنت".

قال الأعمش: أراه قال "فيلتزمه ".

 

7037-67/4- Bize Ebu Kureyb, Muhammed b. el-Ala ve İshak b. İbrahim -lafız Ebu Kureyb'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Muaviye haber verdi, bize A'meş Ebu Süfyan’DAN tahdis etti, o Cabir’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz İblis tahtını su üzerine koyar. Sonra birliklerini gönderir. Aralarında konumu kendisine en yakın olanları en büyük fitne çıkartanlandır. Birileri gelir şunu şunu yaptım der, hiçbir şey yapmadın der. Sonra onlardan birisi gelir ve: Ben onun ile karısının arasına ayrılık sokuncaya kadar yakasını bırakmadım der. Bu sefer bunu kendisine yaklaştırır ve: Sen ne iyisin der. "

 

A'meş dedi ki: Zannederim "ayrıca onu bağrına basıp kucaklar" dedi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Onu kendisine yakınlaştırır ve sen ne iyisin der." Buradaki "ni'me: övgü için kullanılan bir lafızdır. Yaptığını beğendiğinden ve istediği amaca ulaştığından ötürü onu över. "Onu bağrına basıp kucaklar" onu kucaklar, boynuna sarılır.

 

 

 

68 - (2813) حدثني سلمة بن شبيب. حدثنا الحسن بن أعين. حدثنا معقل عن أبي الزبير، عن جابر؛

 أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول "يبعث الشيطان سراياه فيفتنون الناس. فأعظمهم عنده منزلة أعظمهم فتنة".

 

7038-68/5- Bana Seleme b. Şebib tahdis etti ... Cabir, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledi: "Şeytan birliklerini gönderir, onlar da insanı fitneye düşürürler. Onun nezdinde konumu en büyük olanları en büyük fitne çıkartanlandır. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

69 - (2814) حدثنا عثمان بن أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال عثمان: حدثنا) جرير عن منصور، عن سالم بن أبي الجعد، عن أبيه، عن عبدالله بن مسعود. قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ما منكم من أحد إلا وقد وكل به قرينه من الجن". قالوا: وإياك؟ يا رسول الله! قال "وإياي. إلا أن الله أعانني عليه فأسلم. فلا يأمرني إلا بخير".

 

7039-69/6- Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim tahdis etti.

İshak bize Cerir, Mansur’DAN haber verdi derken Osman tahdis etti dedi. O Salim b. Ebu'l-Ca'dden, o babasından, o Abdullah b. Mesud'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Aranızda kendisi ile bulunmak üzere görevlendirilmiş cinlerden bir arkadaşı bulunmayan yoktur." Ashab: Senin de mi ey Allah'ın Rasulü! dediler. O: "Benimle de. Ancak Allah ona karşı bana yardımcı oldu. O da müslüman oldu. Bu sebeple bana hayırdan başkasını emretmiyor" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          ''Aranızdan kendisi için görevlendirilmiş cinlerden bir arkadaşı bulunmayan bir kimse yoktur. .. bana hayırdan başkasını emretmez." Buradaki (....) kelimesinde mim harfi ötreli ve fethalı okunabilir. Her iki şekil meşhur iki ayn rivayettir. Ötreli okuyan anlamı ben onun şerrinden ve fitnesinden esenliğe kavuşuyorum anlamındadır derken fethalı okuyanlar: Benimle birlikte bulunan şeytan müslüman olmuştur demektir. Bu da İslam'a girmekten gelen fiil olup İslam'a girmiş ve mümin olmuş. Bu sebeple bana hayırdan başkasını emretmiyor demek olur.

 

Bu iki şekilden hangisinin tercihe değer olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Hattabi dedi ki: Doğru olan ve tercih olunan ref ile okuyuştur. Kadı Iyaz ise fethalı okuyuşu tercih etmiş ve tercih olunan odur demiştir. Buna sebep ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Bana hayırdan başkasını emretmiyor" buyurmuş olmasıdır.

 

Fethalı rivayet hususunda da ihtilaf etmişlerdir. Buradaki "esleme"in teslimiyet gösterdi ve itaat etti anlamında olduğu söylenmiştir. Nitekim Müslim'in Sahihi' nde başka yerlerde bu şekilde "festesleme: teslimiyet göstermiştir" diye kaydedilmiştir. Bir diğer açıklamaya göre o müslüman ve mümin olmuştur demektir. Zahir olan anlam da budur. Kadı Iyaz dedi ki: Şunu da bilelim ki ümmet, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in cisminde hatırından geçenlerde ve dilinde şeytandan korunmuş olduğu üzerinde icma etmişlerdir. Bu hac is-i şerifte de kişi ile birlikte bulunan şeytanın fitnesinden vesvese ve iğvasından sakındırmaya işaret bulunmakta ve ondan imkanlanmız ölçüsünde korunmak için onun bizimle birlikte olduğunu haber vermiş bulunmaktadır.

 

 

 

69-م - (2814) حدثنا ابن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا عبدالرحمن (يعنيان ابن مهدي) عن سفيان. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا يحيى بن آدم عن عمار بن زريق. كلاهما عن منصور. بإسناد جرير. مثل حديثه. غير أن في حديث سفيان "وقد وكل به قرينه من الجن، وقرينه من الملائكة".

 

7040- .. ./7- Bize İbnu'l Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize Abdurrahman -yani b. Mehdi- Süfyan'dan tahdis etti. (H.) Bize Ebu Sekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Yahya b. Adem, Ammar b. Züreyk'den tahdis etti, (Süfyan ile) ikisi Mansur'dan Cerir'in isnadı ile onun hadisini aynı şekilde rivayet etti. Ancak Süfyan'ın hadisinde: "(Mutlaka) cinlerden olan arkadaşı ile meleklerden olan arkadaşı onun için görevlendirilmiştir" demiştir.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

70 - (2815) حدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا ابن وهب. أخبرني أبو صخر عن ابن قسيط. حدثه؛ أن عروة حدثه؛ أن عائشة، زوج النبي صلى الله عليه وسلم حدثته؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج من عندها ليلا. قالت فغرت عليه. فجاء فرأى ما أصنع. فقال "مالك؟ يا عائشة! أغرت؟" فقلت: وما لي لا يغار مثلي على مثلك؟ فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أقد جاءك شيطانك؟" قالت: يا رسول الله! أو معي شيطان؟ قال "نعم" قلت: ومع كل إنسان؟ قال "نعم" قلت: ومعك؟ يا رسول الله! قال "نعم. ولكن ربي أعانني عليه حتى أسلم".

 

7041-70/8- Bana Harun b. Said el-Eylı tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Ebu Sahr İbn Kusayt’DAN haber verdiğine göre kendisine Urve tahdis etti, ona tahdis ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe de kendisine şunu tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece yanımdan çıktı. (Aişe) dedi ki: Ben de O'nu kıskandım. Gelince benim ne yaptığımı gördü ve: "Neyin var ey Aişe kıskandın mı" buyurdu. Ben: Benim gibi birisi senin gibi birisini ne diye kıskanmasın ki dedim. Bunun üzerine:

 

"Sana şeytanın m (geldi " buyurdu. Ben: Ey Allah'ın Resulü! Benimle beraber bir şeytan mı var dedim. O: "Evet" buyurdu. Ben: Her insanla beraber var mı dedim. O: "Evet" buyurdu. Ben: Seninlede beraber var mı ey Allah'ın Resulü! dedim. O "Evet ama Rabbim ona karşı bana yardımcı oldu ve nihayet müslüman oldu" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Bize İbn Vehb tahdis edip dedi ki: Bana Ebu Sahr, İbn Kusayt’DAN haber verdi." Burada "Kusayt" isminde kaf harfi ötreli, sin harfi fethalı, ye harfi sakindir. Adı Yezid b. Abdullah b. Kusayt b. Üsame b. Umeyr el-leysi el-Medeni' dir. Künyesi Ebu Abd olup tabiindendir. Burada adı geçen Ebu Sahr'ın adı ise Humeyd b. Ziyad el-Harrad el-Medeni olup Mısır'da yerleşmiştir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

17- HİÇ KİMSENİN KENDİ AMELİ İLE CENNETE ASLA GİREMEYECEĞİ, ANCAK YÜCE ALLAH'IN RAHMETİ İLE GİREBİLECEĞİ BABI