SAHİH-İ MÜSLİM |
KIYAMET, CENNET, CEHENNEM |
14 - باب
مثل المؤمن
كالزرع، ومثل
الكافر كشجر
الأرز
14- "MÜMİNİN MİSALİ
EKİNE BENZER, KAFİRİN MİSALİ DE ERZ (SEDİR) AĞACI GİBİDİR" BABI
58 - (2809) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا عبدالأعلى
عن معمر، عن
الزهري، عن
سعيد، عن أبي
هريرة. قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "مثل
المؤمن كمثل
الزرع. لا
تزال الريح
تميله. ولا
يزال المؤمن
يصيبه البلاء.
ومثل المنافق
كمثل شجرة الأرز
لا تهتز حتى
تستحصد".
7023-58/1-
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti ... Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminin misali ekine benzer.
Onu eğer durur. Mümine bela da hep gelip çatar. Münafıkın misali ise sedir
ağacına benzer. Kökünden biçilinceye kadar hiç sallanmaz. "
Diğer tahric: Tırmizi,
2866
58-م - (2809)
حدثنا محمد بن
رافع وعبد بن
حميد عن عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
الزهري، بهذا
الإسناد. غير
أن في حديث
عبدالرزاق -
مكان قوله
تميله - "تفيئه"
.
7024-
.. ./2- Bize Muhammed b. Rafi' ve Abd b. Humeyd de Abdurrezzak'dan tahdis etti,
bize Ma'mer, Zühri'den bu isnad ile tahdis etmekle birlikte Abdurrezzak'ın
hadisi rivayetinde "tümiluhu: onu eğer" yerine "tüfiuhu: onu
yana yatırır" lafzım kullanmıştır.
59 - (2810) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبدالله بن
نمير ومحمد بن
بشر. قالا:
حدثنا زكرياء
بن أبي زائدة،
عن سعد بن
إبراهيم.
حدثني ابن كعب
بن مالك عن
أبيه، كعب.
قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "مثل
المؤمن كمثل
الخامة من
الزرع. تفيئها
الريح. تصرعها
مرة وتعدلها
أخرى. حتى
تهيج. ومثل
الكافر كمثل
الأرزة المجذية
على أصلها. لا
يفيئها شئ.
حتى يكون انجعافها
مرة واحدة".
7025-59/3-
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti ... Ka'b b. Malik'in oğlu babası
Ka'b'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Müminin misali rüzgarın yan yatırdığı bir demet ekin
ğibidir. Bir defasında onu yere yatırır diğerinde onu doğrultur. Sonunda kurur.
Kafirin misali ise kökü üzerinde dimdik duran sedir ağacı gibidir. Hiçbir
şeyonu yana yatırmaz. Nihayet bir defada sökülür gider."
Diğer tahric: Buhari,
5643
60 - (2810) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا بشر بن
السري وعبدالرحمن
بن مهدي. قالا:
حدثنا سفيان
عن سعد بن إبراهيم،
عن عبدالرحمن
بن كعب بن
مالك، عن
أبيه. قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "مثل
المؤمن كمثل
الخامة من
الزرع. تفيئها
الرياح. تصرعها
مرة وتعدلها.
حتى يأتيه
أجله. ومثل
المنافق مثل
الأرزة
المجذية. التي
لا يصيبها شئ. حتى
يكون
انجعافها مرة
واحدة".
7026-60/4-
Bana Zuheyr b. Harb tahdis etti ... Abdurrahman b. Ka'b b. Malik babasından
şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Müminin misali rüzgarların yana yatırdığı ekin demeti gibidir.
Bir seferinde rüzgarlar onu yıkar, bir seferinde doğrultur. Nihayet ona eceli
gelir. Münafıkın misali ise kendisine hiçbir şey isabet etmeyen dimdik duran sedir
ağacı gibidir. Nihayet bir defada sökülür gider. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
61 - (2810) وحدثنيه
محمد بن حاتم
ومحمود بن
غيلان. قالا: حدثنا
بشر بن السري.
حدثنا سفيان
عن سعد بن إبراهيم،
عن عبدالله بن
كعب بن مالك،
عن أبيه، عن
النبي صلى
الله عليه وسلم.
غير أن محمودا
قال في روايته
عن بشر "ومثل
الكافر كمثل
الأرزة". وأما
ابن حاتم فقال
"مثل
المنافق" كما
قال زهير.
7027-61/5-
Bunu bana Muhammed b. Hatim ve Mahmud b. Gaylan da tahdis edip dediler ki: Bize
Bişr b. es-Serri tahdis etti, bize Süfyan, Sa'd b. İbrahim'den tahdis etti, o
Abdullah b. Ka'b b. Malik'den o babasından o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den diye rivayet etti. Ancak Mahmud Bişr'den rivayetinde: "Kafirin
misali ise sedir ağacına benzer" demiş, İbn Hatim ise Zuheyr'in dediği
gibi "münafıkın misali" demiştir.
62 - (2810) وحدثناه
محمد بن بشار
وعبدالله بن
هاشم. قالا:
حدثنا يحيى
(وهو القطان)
عن سفيان، عن
سعد بن إبراهيم
(قال ابن هاشم:
عن عبدالله بن
كعب بن مالك،
عن أبيه. وقال
ابن بشار: عن
ابن كعب بن
مالك، عن
أبيه) عن
النبي صلى
الله عليه وسلم.
بنحو حديثهم.
وقالا جميعا
في حديثهما عن
يحيى "ومثل
الكافر مثل
الأرزة".
7028-62/6-
Bunu bize Muhammed b. Beşşar ve Abdullah b. Haşİm de tahdis edip dediler ki:
Bize Yahya -ki o el-Kattan'dır- Süfyan'dan, o Said b. İbrahim'den tahdis etti.
İbn Haşİm dedi ki: Abdullah b. Ka'b b. Malik'den, o babasından rivayet etti.
İbn Beşşar da dedi ki: Ka'b b. Malik'in oğlundan o babasından o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den deyip öncekilerin hadisine yakın olarak
rivayet ettiler. Her ikisi de hadisi Yahya’DAN rivayetlerinde: "Kafirin
misali ise sedir ağacı gibidir" demişlerdir.
AÇIKLAMA: (7023)
"Müminin misali ekinin misali gibidir. .. Münafıkın misali de sedir ağacı
gibidir. .. " Bir rivayette de (7025) "müminin misali rüzgann yan
yatırdığı bir demet ekine benzer. .. kafirin misali ise ... "
Hadiste geçen
"hame: demet" hı harfi ile ve mim şeddesizdir. Demet ve yumuşak ekin
demeti demektir.
"Eğer, yana
yatırır" aynı anlamdadır. Yani rüzgar o ekini sağa sola evirip çevirir.
"Onu yere yıkar" yani oldukça aşağıya doğru eğer. Te harfi fethalı,
dal harfi kesreli olmak üzere: Ta' dilu ise kaldırır demektir. "tehicu:
kurur" anlamındadır.
"Testahsidu"
başı fethalı sad kesreli olarak zaptetmiş bulunuyoruz. Kadı Iyaz da bunu
çoğunluktan böylece rivayet etmiş bulunmaktadır. Bazılarından ise ilk harfi
ötreli, sad harfi fethalı meçhul bir fiil olarak (tüstehsadu) diye
zaptettiklerini nakletmektedir. Yani sonunda kuruyan ekin gibi o da bir defada
sökülünceye kadar değişikliğe uğramaz.
"Erze: sedir ağacı"
hemze fethalı, re harfi sakin ve re'den sonra da ze iledir. Kelimenin zaptında
meşhur olan budur. Rivayetlerde ve garibu'l-hadis kitaplarında bilinen şekil de
budur. el-Cevheri ile en-Nihaye fi Garibi'l-Hadis eserinin müellifi aynı
zamanda bunun re harfi fethalı olarak (ereze) söyle neceğini de
nakletmişlerdir. en-Nihaye'de şunları da söylemektedir: Bazılarının dediklerine
göre de med ile fuize de denilir. Ancak Ebu Ubeyd bu söyleyişi kabul
etmemektedir. Dil bilginleri ise med ile "arize" yerinde Sabit duran
anlamındadır demişlerdir. Bu anlam burada doğrudur. Ebu Ubeyd'in bunu kabul
etmeyişi ise rivayetini kabul etmeyişi şeklinde yorumlanır. Aynı şekilde
anlamının doğruluğunu reddetmenin bir anlamı yoktur.
Dil bilginleri ve
garibu'l-hadis bilginleri der ki: Bu kendisine erzen denilen ve sad harfi
fethalı olarak Şam topraklarında ve Ermenistan diyarında yetişen büyük bir çam
ağacı türüdür.
"Mucziye: dimdik,
sapasağlam duran" kelimesinde mim harfi ötreli, cim harfi sakin ve kesreli
zel iledir. Sabit ve dimdik ayakta duran demektir.
İn'icaf da sökülmek
demektir.
ilim adamları der ki:
Hadisin manası şudur: Müminin bedeninde, aile halkında ya da malında çektiği
acılar pek çok olur. Bu ise onun günahlarına keffarettir, derecesini yükseltir.
Kalirin ise musibetleri pek azdır. Herhangi bir musibet ile karşılaşsa bile bu
onun günahlarından herhangi bir kısmına keffaret olmaz. Aksine o kıyamet gününe
günahları eksiksiz olarak gelir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
15- MÜ'MİNİN
MİSALİ HURMA AĞACI GİBİDİR BABI