SAHİH-İ MÜSLİM |
KIYAMET, CENNET, CEHENNEM |
13 - باب
جزاء المؤمن
بحسناته في
الدنيا
والآخرة،
وتعجيل حسنات
الكافر في
الدنيا
13- MÜMİNİN HASENATI KARŞILIĞINDA
DÜNYA VE AHİRETTE MÜKAFATLANDIRILMASI HASENATININ DA DÜNYADA ACİLEN VERİLMESİ
BABI
56 - (2808) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب
(واللفظ
لزهير). قالا:
حدثنا يزيد بن
هارون. أخبرنا
همام بن يحيى
عن قتادة، عن
أنس بن مالك،
قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن الله
لا يظلم مؤمنا
حسنة. يعطى
بها في الدنيا
ويجزى بها في
الآخرة. وأما
الكافر فيطعم
بحسنات ما عمل
بها لله في
الدنيا. حتى
إذا أفضى إلى
الآخرة. لم
يكن له حسنة
يجزى بها".
7020-56/1- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb -lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip
dedi ki: Bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hemmam b. Yahya, Katade'den
haber verdi, o Enes b. Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah bir mümine bir hasene ile
dahi zulmetmez. Onun karşılığında dünyada ona verilir, ahirette de ona onun
mükafatı verilir. Kafire gelince, dünyada Allah için işledikleri hasehat
karşılığında kendisine yemek yedirilir. Nihayet ahirete geleceği zaman onun
karşılığında mükafat alacağı hiçbir hasenesi kalmaz. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
57 - (2808) حدثنا
عاصم بن النضر
التيمي. حدثنا
معتمر. قال:
سمعت أبي.
حدثنا قتادة
عن أنس بن
مالك؛
أنه
حدث عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم "إن
الكافر إذا
عمل حسنة أطعم
بها طعمة من
الدنيا. وأما
المؤمن فإن
الله يدخر له
حسناته في
الآخرة
ويعقبه رزقا
في الدنيا،
على طاعته".
7021-57/2- Bize Asım b. en-Nadr
et-Teymi tahdis etti ... Enes b. Malik, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den (şöyle buyurduğunu) tahdis etti:
"Şüphesiz kafir bir
hasene işlediği taktirde karşılığında ona dünyadan bir nimet yedirilir. Mümine
gelince; Allah onun için hasenatını ahirette biriktirir ve itaatine karşılık da
dünyada ona akabinde bir rızık ihsan eder. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
57-م - (2808)
حدثنا محمد بن
عبدالله
الرزي. أخبرنا
عبدالوهاب بن
عطاء عن سعيد،
عن قتادة، عن
أنس، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. بمعنى
حديثهما.
7022- .. ./3- Bize
Muhammed b. Abdullah er-Ruzzi tahdis etti ... Enes, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den önceki ikisinin hadisi ile aynı manada rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (7020)
"Muhakkak Allah bir mümine bir hasene dahi zulmetmez ... " Bir
rivayette de (7021) "şüphesiz kafir bir hasene işleyecek olursa ... "
buyurulmaktadır.
İlim adamlarının icma
ettiklerine göre küfür üzere ölen kafirin ahirette hiçbir sevabı yoktur. Yüce
Allah'a yakınlaşmak maksadıyla dünyada yapmış olduğu hiçbir işi dolayısı ile
ona mükafat verilmez. Bu hadis-i şerifte de yapmış olduğu hasenat karşılığında
dünyada kendisine yedirildiğinden (nimet verildiğinden) bahsedilmektedir. Yani
sahih olması için ayrıca niyete ihtiyacı olmayan yüce Allah'a yakınlaşmak
maksadıyla yaptığı işlerin karşılığında bir mükafat alamaz.
Bunlar da akrabalık
bağını gözetmek, sadaka, köle azad etmek, misafir ağırlamak, hayırları
kolaylaştırmak ve benzeri işlerdir.
Mümine gelince, onun
hasenatı ve amellerinin sevabı kendisi için ahirete biriktirilip saklanır.
Bununla birlikte dünya hayatında da bunlara karşılık ona mükafat verilir.
Yaptığı iyiliklere karşılık dünyada da ahirette de mükafat verilmesinin bir
engeli yoktur. Şeriatte bunun böyle olacağı belirtildiği için buna inanmak
gerekir.
Hadisteki "yüce
Allah mümine bir hasene ile dahi zulmetmez" sözünün anlamı da şudur:
Yaptığı hasenatın herhangi bir şeyi karşılıksız bırakılmaz. Çünkü zulüm, eksik
vermek anlamında da kullanılır. Zulmün gerçek manası ise yüce Allah hakkında
imkansızdır. Daha önceden açıklandığı gibi.
"Nihayet ahirete
gittiği zaman" oraya vardığı zaman demektir.
Eğer kMir bu gibi
hasenatı işlemekle birlikte sonradan müslüman olursa, sahih kanaate göre
ahirette bunlara karşılık ona sevap verilecektir. Mesele daha önce İman
Kitabı'nda geçmiş bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
14- "MÜMİNİN
MİSALİ EKİNE BENZER, KAFİRİN MİSALİ DE ERZ (SEDİR) AĞACI GİBİDİR" BABI