SAHİH-İ MÜSLİM

KIYAMET, CENNET, CEHENNEM

 

13- MÜMİNİN HASENATI KARŞILIĞINDA DÜNYA VE AHİRETTE MÜKAFATLANDIRILMASI HASENATININ DA DÜNYADA ACİLEN VERİLMESİ BABI

 

7020-56/1- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb -lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Hemmam b. Yahya, Katade'den haber verdi, o Enes b. Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah bir mümine bir hasene ile dahi zulmetmez. Onun karşılığında dünyada ona verilir, ahirette de ona onun mükafatı verilir. Kafire gelince, dünyada Allah için işledikleri hasehat karşılığında kendisine yemek yedirilir. Nihayet ahirete geleceği zaman onun karşılığında mükafat alacağı hiçbir hasenesi kalmaz. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

7021-57/2- Bize Asım b. en-Nadr et-Teymi tahdis etti ... Enes b. Malik, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (şöyle buyurduğunu) tahdis etti:

"Şüphesiz kafir bir hasene işlediği taktirde karşılığında ona dünyadan bir nimet yedirilir. Mümine gelince; Allah onun için hasenatını ahirette biriktirir ve itaatine karşılık da dünyada ona akabinde bir rızık ihsan eder. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

7022- .. ./3- Bize Muhammed b. Abdullah er-Ruzzi tahdis etti ... Enes, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den önceki ikisinin hadisi ile aynı manada rivayet etti.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (7020) "Muhakkak Allah bir mümine bir hasene dahi zulmetmez ... " Bir rivayette de (7021) "şüphesiz kafir bir hasene işleyecek olursa ... " buyurulmaktadır.

 

İlim adamlarının icma ettiklerine göre küfür üzere ölen kafirin ahirette hiçbir sevabı yoktur. Yüce Allah'a yakınlaşmak maksadıyla dünyada yapmış olduğu hiçbir işi dolayısı ile ona mükafat verilmez. Bu hadis-i şerifte de yapmış olduğu hasenat karşılığında dünyada kendisine yedirildiğinden (nimet verildiğinden) bahsedilmektedir. Yani sahih olması için ayrıca niyete ihtiyacı olmayan yüce Allah'a yakınlaşmak maksadıyla yaptığı işlerin karşılığında bir mükafat alamaz.

 

Bunlar da akrabalık bağını gözetmek, sadaka, köle azad etmek, misafir ağırlamak, hayırları kolaylaştırmak ve benzeri işlerdir.

 

Mümine gelince, onun hasenatı ve amellerinin sevabı kendisi için ahirete biriktirilip saklanır. Bununla birlikte dünya hayatında da bunlara karşılık ona mükafat verilir. Yaptığı iyiliklere karşılık dünyada da ahirette de mükafat verilmesinin bir engeli yoktur. Şeriatte bunun böyle olacağı belirtildiği için buna inanmak gerekir.

 

Hadisteki "yüce Allah mümine bir hasene ile dahi zulmetmez" sözünün anlamı da şudur: Yaptığı hasenatın herhangi bir şeyi karşılıksız bırakılmaz. Çünkü zulüm, eksik vermek anlamında da kullanılır. Zulmün gerçek manası ise yüce Allah hakkında imkansızdır. Daha önceden açıklandığı gibi.

 

"Nihayet ahirete gittiği zaman" oraya vardığı zaman demektir.

 

Eğer kMir bu gibi hasenatı işlemekle birlikte sonradan müslüman olursa, sahih kanaate göre ahirette bunlara karşılık ona sevap verilecektir. Mesele daha önce İman Kitabı'nda geçmiş bulunmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

14- "MÜMİNİN MİSALİ EKİNE BENZER, KAFİRİN MİSALİ DE ERZ (SEDİR) AĞACI GİBİDİR" BABI