SAHİH-İ MÜSLİM

KIYAMET, CENNET, CEHENNEM

 

3 - باب نزل أهل الجنة

3- CENNETLİKLERE YAPILACAK İKRAM BABI

 

30 - (2792) حدثنا عبدالملك بن شعيب بن الليث. حدثني أبي عن جدي. حدثني خالد بن يزيد عن سعيد بن أبي هلال، عن زيد بن أسلم، عن عطاء بن يسار، عن أبي سعيد الخدري ، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "تكون الأرض يوم القيامة خبزة واحدة. يكفؤها الجبار بيده. كما يكفؤ أحدكم خبزته في السفر. نزلا لأهل الجنة". قال فأتى رجل من اليهود. فقال: بارك الرحمن عليك، أبا القاسم! ألا أخبرك بنزل أهل الجنة يوم القيامة؟ قال "بلى" قال: تكون الأرض خبزة واحدة (كما قال رسول الله صلى الله عليه وسلم). قال فنظر إلينا رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم ضحك حتى بدت نواجذه. قال: ألا أخبرك بإدامهم؟ قال "بلى" قال: إدامهم بالام ونون. قالوا: وما هذا؟ قال: ثور ونون. يأكل من زائدة كبدهما سبعون ألفا.

 

6988-30/1- Bize Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys tahdis etti ... Ebu Said el-Hudrı Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yer kıyamet gününde -cennetliklere ikram olmak üzere- tek bir ekmek gibi olacaktır. Cebbar (Allah) onu eli ile birinizin yolculuk halinde ekmeğini evirip çevirmesi gibi evirip çevirecektir. "

 

(Ebu Said devamla) dedi ki: Derken yahudilerden bir adam geldi ve: Rahman seni Mübarek kılsın ey Ebu'I-Kasım! Sana kıyamet gününde cennetliklere ilk olarak ne ikram edileceğini haber vereyim mi dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Ver" buyurdu. Şöyle dedi: Yer bir ekmek (gibi) olacaktır -tıpkı Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in buyurduğu gibi- Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize baktı sonra azı dişleri görününceye kadar güldü. Gelen adam: Sana onların katıklarının ne olacağını haber vereyim mi dedi. RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ver" buyurdu. O da: Onların katıkları balam ve nundur dedi. Ashab: Bu nedir dediler. O: Öküz ve balıktır. Her ikisinin karaciğerlerinin sarkan parçasından yetmiş bin kişi yiyecektir dedi. 

 

Diğer tahric: Buhari, 6520

 

 

31 - (2793) حدثنا يحيى بن حبيب الحارثي. حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا قرة. حدثنا محمد عن أبي هريرة قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم "لو تابعني عشرة من اليهود، لم يبق على ظهرها يهودي إلا أسلم".

 

6989-31/2- Bize Yahya b. Habib el-Harisi tahdis etti ... Ebu Hureyre dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yahudilerden on kişi bana uysa onun (yerin) üzerinde müslüman olmadık bir yahudi kalmazdı" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 3941

 

AÇIKLAMA:          (6988) "Kıyamet gününde yer ... bir ekmek gibi olacaktır. .. " Nun ve ze harfleri ötreli olarak "nüzül" misafire konakladığı zaman ilk olarak hazırlanıp getirilen ikramdır. Hı harfi ötreli olarak "hubze" hakkında da dil bilginleri şunu söylemişlerdir: Bu, sıcak kül üzerine konulan ekmektir.

 

"Yolcu ekmeği" ise yolcunun bu şekilde sıcak külün üzerine bıraktığı ve eli ile evirip çevirdiği yani toplanıp kendisine gelinceye ve pişinceye kadar elden ele evirip çevirdiği ekmeğe denilir. Çünkü bu hali ile ekmek yufka ve benzeri şeyler gibi açık ve yayılmış değildir.

Yüce Allah hakkında el ile ilgili açıklamalar ve bunun te'vili az önce geçmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte yüce Allah'ın hakkında organ olarak elin kesinlikle sözkonusu olmayacağı da belirtildi. "Onun gibi hiçbir şey yoktur" (Şura, 11)

 

Hadisin anlamına gelince: Şanı yüce Allah yeri bir büyük ekmek gibi bir hale getirecektir. Bu da cennetlikler için ilk ikram ve yiyecek olacaktır. Allah her şeye kadir alandır.

"Onların katıkları balam ve nun olacaktır ... " Nun ilim adamlarının ittifakı ile balık demektir. Balam'ın anlamı hususunda ise farklı görüşler vardır. Bu görüşler arasında sahih olan Kadı Iyaz'ın ve ondan başka muhakkiklerin tercih ettiklerine göre bunun ibranice bir kelime olup, arapça öküz demek olduğudur. Zaten bunu bu şekilde açıklamıştır. Bundan dolayı yahudiye açıklamasını sordular. Eğer arapça bir kelime olsaydı ashab bunu bilir ayrıca ona bu kelimeyi sorma ihtiyaçlan olmazdı. Bu kelimenin açıklaması hakkında tercih olunan budur.

 

Hattabi dedi ki: Belki de yahudi onlarla muammalı bir şekilde konuşmak istemiş ve harflerin sıralarını değiştirip iki harften birini diğerinin önüne geçirmiştir. Bu harfler ise lam, elif ve ya dır. O bununla lea vezninde "lea"yı kastetmiştir. Bu da yabani öküz demektir. Ama ravi ye harfini tashife uğratarak bunu be harfine dönüştürmüştür. Hattabi devamla dedi ki: Bu, bu hususta yapılabilecek doğruya en yakın açıklamadır. Allah en iyi bilendir.

 

"Karaciğerin sarkan parçası"na gelince: Bu, karaciğerde asılı duran ayn bir parçadır. Ciğerin en lezzetli kısmı odur. "Ondan yetmiş bin kişi yiyecektir" sözü hakkında da Kadı lyaz şunları söylemektedir: bunların hesapsız olarak cennete girecek yetmiş bin kişi olmalan ihtimali vardır. Böylelikle en güzel ikram onlara özel olarak yapılmış olacaktır. Bununla birlikte yetmiş bin ile sayıca pek çok kimseyi kastetmiş ve onları sadece bu miktar ile sınırlandırmak istememiş olma ihtimali de vardır. Böyle bir kullanım zaten arapçada bilinen bir husustur. Allah en iyi bilendir ..

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

4- YAHUDİLERİN NEBİ (S.A.V.)'E RUH HAKKINDA SORU SORMALARI VE YÜCE ALLAH'IN: "SANA RUH HAKKINDA SORARLAR" BUYRUĞU BABI