SAHİH-İ MÜSLİM

TEVBE

 

7- "MUHAKKAK İYiLİKLER KÖTÜLÜKLERİ GİDERİR" (HUD, 114) BUYRUĞU BABI

 

6932-39/1- Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil Fudayl b. Husayn el-Cahderi ikisi Yezid b. Zurey"den -lafız Ebu Kamil'e ait olmak üzere- tahdis etti, bize Yezid tahdis etti, bize et-Teymi Ebu Osman'dan tahdis etti, o Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet ettiğine göre bir adam bir kadını öptü. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip O'na bunu söyledi. Bunun üzerine: "Gündüzün iki tarafında gecenin de birbirine yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu iyi düşünenler için bir öğüttür." (Hud, 114) ayeti nazil oldu. Bunun üzerine o adam: Ey Allah'ın Resulü! Bu benim için mi dedi. Allah Rasulü: "Ümmetimden onunla amel eden kimseler içindir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 526, 4287; Tirmizi, 3113; İbn Mace, 1398, 4254

 

 

 

6933-40/2- Bize Muhammed b. el-Ala tahdis etti... İbn Mesud'dan rivayete göre bir adam, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek bir kadını ya öptüğünü yahut eli ile dokunduğunu yahut ona bir şey yaptığını söyledi. Sanki bunun keffaretinin ne olduğunu sormak istiyordu. Bunun üzerine aziz ve celil Allah (buyruğunu) indirdi. Sonra da Vezid'in hadisinin aynısını rivayet etti.

 

 

 

6934-41/3- Bize Osman b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Cerir, Süleyman et-Teymi'den bu isnad ile tahdis etti. Dedi ki: Bir adam bir kadından Zinadan daha aşağı bir şeyler elde etti. Sonra Ömer b. el-Hattab'a gitti. O bu işi ona çokça büyüıttü. Sonra Ebu Bekir'e gitti. O da ona büyulttü. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gitti deyip Vezid ve Mu'temir'in hadislerinin aynısını zikretti.

 

 

AÇIKLAMA:          (6932) Bir kadını öpen adam hakkında yüce Allah'ın: "Çünkü iyilikler kötülükleri giderir" buyruğunu indirmesi ile ilgili hadis iyiliklerin kötülüklere keffaret olduğu hususunda açık bir ifadedir. Burada sözü edilen "hasenat: iyilikler" den kastın ne olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. es-Sa'lebi müfessirlerin çoğunun bunların beş vakit namaz olduğunu söylediklerini nakletmektedir. İbn Cerir de ondan başka imamlar da bunu tercih etmiştir. Mücahid ise şöyle demiştir: Bu kulun: subhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallah vallahu ekber: Allah'ı her türlü eksiklikten tenzih ederim, hamd Allah'a mahsustur, Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür demesidir demiştir. Mutlak olarak hasenatın kastedilmiş olma ihtimali de vardır. Daha önce taharet ve namaz kitabında namazın keffaret olduğu masiyetlerden söz edilmişti. Yine değişik yerlerde yüce Allah'ın: "Gecenin de birbirine yakın saatlerinde" buyruğundan gecenin birbirine yakın vakitlerinin kastedildiği de geçmişti. Gündüzün iki tarafının kapsamına sabah, öğle ve ikindi namazlan girer. Gecenin birbirine yakın saatlerinin kapsamına da akşam ve yatsı namazlan girer.

 

(6934) "Zinanın dışında ondan yararlandı." Yani fercde zina dışında ondan yararlandı.

 

 

 

 

6935-42/4- Bize Yahya b. Yahya, Kuteybe b. Said ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe -lafız Yahya'ya ait olmak üzere- tahdis etti. Yahya bize Ebu'l-Ahvas Simak'den haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. O İbrahim'den, o Alkame ve Esved'den, o Abdullah’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ey Allah'ın Rasulü! Ben Medine'nin uzak bir yerinde bir kadından yararlandım. Kendisine dokunmadan (zina etmeden) ondan istifade ettim. İşte ben buradayım. Hakkımda dilediğin hükmü ver.

Bunun üzerine Ömer ona: Gerçekten Allah senin kusurunu örtmüş bulunuyor. Keşke sen de kendi kusurunu saklamış olsaydın dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir cevap vermedi. Adam kalkıp gidince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasından bir adam gönderip onu çağırdı ve kendisine şu: "gündüzün iki tarafında gecenin de birbirine yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu iyi düşünenler için bir öğüttür." (Hud, 114) ayetini okudu. Bunun üzerine orada bulunanlardan bir adam: Ey Allah'ın Nebisİ! Bu özel olarak onun için mi dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, bütün insanlar içindir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4468; Tirmizi, 3116

 

 

 

6936-43/5- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Ebu Numan, el-Hakem b. Abdullah el-İdi tahdis etti, bize Şu'be, Simak b. Harb'den şöyle dediğini tahdis etti: İbrahim'i dayısı Esved'den tahdis ederken dinledim, o Abdullah'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Ebu'l-Ahvas'ın hadisi ile aynı manada rivayet etti ve hadisinde şunları da söyledi: Bunun üzerine Muaz: Ey Allah'ın Resulü! Bu özellikle bunun için mi yoksa genel olarak bizim mi dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır genel olarak sizindir" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          "Bir kadından yararlandım ve ona dokunmadan (cima etmeden) ondan yararlandım." Yani ona yaklaştı, ondan yararlandı. Burada dokunmaktan kasıt cima'dır. Demek istediği şu ki: Ondan öperek, kucaklaşarak ve bunun dışında cima hariç bütün yararlanma şekilleri ile yararlandım demektir.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Hayır bütün insanlar içindir" buyurması da "bütün anlamındaki" kaffeten lafzı bu şekilde hal olarak kullanılır. Hepsi (için) demektir ve muzaf yapılarak "insanların hepsi de başına elif lam getirilerek "el-kaffe" de denilmez. Bu şekilde bir kullanım avamın ve onlara ' benzerlerin yaptıkları tashifler arasında sayılır.

 

 

 

 

6937-44/6- Bize Hasan b. Ali el-Hulvani de tahdis etti, bize Amr b. Asım tahdis etti, bize Hemmam, İshak b. Abdullah b. Ebu Talha’DAN tahdis etti, o Enes’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek dedi ki: Ey Allah'ın Rasulü! Ben bir had (gerektiren) bir iş işledim. O haddi bana uygula dedi. Bu sırada namaz vakti geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kıldı. Namazı bitirince adam: Ey Allah'ın Rasulü! Ben had (gerektiren bir iş) işledim. Bana Allah'ın kitabındaki hükmü uygula dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizimle beraber namazda bulundun mu" buyurdu. Adam: Evet deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Günahın bağışlandı" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 6823

 

 

 

6938-45/7- Bize Nasr b. Ali el-Cehdami ve Zuheyr b. Harb -lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Ömer b. Yunus tahdis etti, bize İkrime b. Ammar tahdis etti, bize Şeddad tahdis etti, bize Ebu Umame tahdis edip dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte iken biZ de O'nunla birlikte oturuyorken bir adam geliverdi ve: Ey Allah'ın Rasulü! Ben had (gerektiren) bir iş yaptım. Onu bana uygula dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir şey demeyip sustu. Adam bir daha: Ey Allah'ın Rasulü! Ben had (gerektiren) bir iş yaptım, onu bana uygula dedi. Yine susup ona bir cevap vermedi. Derken namaz için kamet getirildi. Allah'ın nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince -Ebu Umame dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirdiği zaman adam arkasından gitti. Ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i adama ne cevap verecek diye bakmak için takip ettim. Nihayet adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yetişti ve: Ey Allah'ın Rasulü! Ben had gerektiren bir iş yaptım, onu bana uygula dedi. Ebu Umame dedi ki: Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle dedi:

"Evinden çıktığın zaman -söyle bana- güzel bir şekilde abdest almadın mı" dedi. Adam, aldım ey Allah'ın Resulü! dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra bizimle beraber namazda bulundun mu" buyurdu. Adam, evet ey Allah'ın Resulü dedi. Bu sefer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Şüphesiz Allah senin haddini -ya da günahını buyurdu- sana mağfiret buyurdu" dedi. 

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4381

 

AÇIKLAMA:          (6937) "Haddi gerektiren bir iş işledim, onu bana uygula ... günahın bağışlandı buyurdu." Burada haddin anlamı ta'ziri (hafif cezayı, azarlamayı) gerektiren masiyetlerden herhangi bir masiyettir. Burada küçük günahlardan bir günah kastedilmiştir. Çünkü namaz buna keffaret olmuştur. Eğer haddi gerektiren ya da gerektirmeyen büyük bir günah olsaydı namaz ile düşmezdi. Çünkü ilim adamlarının icma ettiklerine göre hadleri gerektiren masiyetlerin hadleri namazIa düşmez. Bu hadisin açıklamasında sahih olan budur.

 

Kadı Iyaz, kimi ilim adamından hadden maksadın bilinen had olduğunu söylediklerini nakletmiştir. Ama ona had uygulamamıştır. Çünkü haddi gerektiren günahı açıklamamıştır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onun halini örtüp gizlemek kastı ile açıklamasını istememiştir. Aksine haddi gerektiren günahı açık bir şekilde itiraf etmek yerine bu itirafından dönmeyi telkin etmek müstehap görülmüştür.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

8- KATİLİN -ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİ SAYISI ÇOK OLSA DAHİ- TEVBESİNİN KABUL EDİLMESİ BABI