SAHİH-İ MÜSLİM |
ZİKİR DUA TEVBE İSTİĞFAR |
17- UYURKEN VE YATAGA
YATARKEN KİŞİNİN NE SÖYLEYECEĞİ BABI
6820-56/1- Bize Osman b.
Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim -lafız Osman'a ait olmak üzere- tahdis etti.
İshak bize Cerir, Mansur’DAN haber verdi derken Osman tahdis etti dedi. O Sa'd
b. Ubeyde’DEN rivayet etti: Bana el-Bera b. Azib'in tahdis ettiğine göre
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yatağına
yatacağın zaman namaz için aldığın abdest gibi abdest al. Sonra sağ yanına yat
sonra: Allah'ım ben yüzümü sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Senden
ümit ile ve senden korkarak sırtımı sana dayadım. Senden yine ancak sana
sığınılır, senden kurtuluş da yine sendendir. İndirdiğin kitabına, gönderdiğin
nebine iman ettim de ve son söyleyeceğin sözler bunlar olsun. Eğer o gecende
ölürsen fıtrat üzere olduğun halde ölürsün. "
Bera b. Azib dedi ki:
Ben bunları habrlamak için tekrarlayınca gönderdiğin Resulü'ne iman ettim
dedim. O: "Gönderdiğin nebine iman ettim de" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
247, 6311; Ebu Davud, 5046, 5047, 5048; Tirmizi, 3394 -muallak olarak-, 3574
6821- .. ./2- Bize
Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti, bize Abdullah -yanib. İdris- tahdis
edip dedi ki: Husayn'ı Said b. Ubegde'den rivayet ederken dinledim. O Bera b.
Azib'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bu hadisi rivayet etti.
Ancak Mansur'un hadisi rivayeti daha tamdır. Husayn'ın hadisinde: "Eğer
sabahı ederse hayırla karşılaşır" ibaresini ekledi.
6822-57/3- Bize Muhammed
b. el-Müsenna tahdis etti, bize Ebu Davud tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti.
(H.) Bize İbn Beşşar da tahdis etti, bize Abdurrahman ve Ebu Davud tahdis edip
dedi ki: Bize Şu'be, Amr b. Murre'den şöyle dediğini tahdis etti: Sa'd b.
Ubeyde'yi el-Bera b. Azib'den tahdis ederken dinledim: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir adama geceleyin yatağına çekildiği vakit şöyle demesini
emir buyurdu: "Allah'ım nefsimi sana teslim ettim, yüzümü sana çevirdim,
sırtımı sana dayadım, senden ümid ederek ve senden korkarak işimi sana havale
ettim. Senden başka sığınak, senden başka kurtuluş yoktur. İndirdiğin kitabına,
gönderdiğin Rasulü'ne iman ettim. Eğer ölürse frÇrat üzere ölür"
İbn Beşşar hadisinde
"geceleyin" lafzInı zikretmedi.
6823-58/4- Bize Yahya b.
Yahya tahdis etti, bize Ebu'l-Ahvas, Ebu İshak'dan haber verdi, o el-Bera b.
Azib'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir adama: "Ey filan! Yatağına çekildiğin vakit" buyurdu deyip Amr b.
Murre'nin hadisini aynı şekilde rivayet etti, Ancak o rivayetinde şöyle dedi:
"gönderdiğin nebine de (iman ettim). Eğer o
Diğer tahric: Buhari,
7488
6824- ... ./5- Bize
İbnu'l Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer.
tahdis etti, bize Şu'be, Ebu İshak’dan tahdis ettiğine göre o el-Bera b. Azib'i
şöyle derken dinlemiştir: Rasillullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adama
ermetti deyip hadisi aynı şekilde rivayet etti ve: "ve eğer sabahı edersen
hayırla karşılaşırsın" sözlerini zikretmedi.
Diğer tahric: Buhari,
6313
6825-59/6- Bize
Ubeydullah b. Muaz tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be, Abdullah b,
Ebu Sefer'den tahdis etti, o Ebu Bekr b. Ebu Musa'dan, o el-Bera’dan rivayet
ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatağına yattığı zaman:
"Allah'ım senin adınla dirilirim, senin adınla ölürüm" derdi.
Uyandığı zaman da: "Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun.
Ölümden sonra diriliş de yalnız O'na (huzuruna gitmek üzere olacak) dır"
buyururdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6826-60/7- Bize Ukbe b.
Mukrem el-Ammi ve Ebu Bekr b. Nafi tahdis edip dedi ki: Bize Gunder tahdis
etti, bize Şu'be, Halid’DEN şöyle dediğini
. tahdis etti: Abdullah
b. el-Haris'i Abdullah b. Ömer'den tahdis ederken dinledim. Buna göre o bir
adama yatağına yattığı zaman şöyle demesini emretti: ''Allah'lm nefsimi sen
yarattın, onu alacak da sensin. Ölümü de senin hayatı da senindir. Eğer onu
yaşatırsan onu koru, eğer onu öldürürsen ona mağfiret buyur. Allah'ım şüphesiz
ben senden afiyeti dilerim." Adam ona: Sen bunu Ömer'den mi dinlemiştin
dedi. O: Ömer'den daha hayırlı olandan. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den dedi.
İbn Nafi rivayetinde: Abdullah
b. el-Haris'den dedi ve "dinledim" ibaresini zikretmedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in el-Bera'nın rivayet ettiği hadiste (6820)
"yatağına yattığin zaman namaz için aldığın abdest gibi abdest al ...
" hadisindeki "yatağına yattığın zaman" ifadesi yatağında yatıp
uyumak istediğin taktirde abdest al demektir.
Bu hadiste vacip olmayan
müstehap üç önemli sünnet vardır:
1. Uyumak istendiği
zaman abdest almak. Eğer abdestli ise o abdesti onun için yeterlidir. Çünkü
maksat o
2. Sağ yanının üzerine
uyumak. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağ ile iş yapmayı sağdan
başlamayı severdi. Diğer taraftan sağ yanı üzerinde uyumak uyanmayı
çabuklaşbnr.
3. Son ameli o olsun
diye yüce Allah'ı zikretmek.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Allah'ım yüzümü sana teslim ettim." Diğer
rivayette (6822) "Nefsimi sana teslim ettim" şeklindedir. Yani ben
sana teslimiyet gösterdim, kendimi senin emrine uyan hükmüne itaat eden hale
getirdim. İlim adamları der ki: Burada vech (yüz) ve nefs zatın tamamı
anlamındadır. Selleme, esleme ve istesleme fiilleri hep aynı anlamda (teslim
oldu, teslimiyet gösterdi) demektir.
"Sırtımı sana
dayadım" ise sana"tevekkül ettim, bütün işlerimde sana güvenip
dayandım. Tıpkı bir insanın sırtını dayadığı bir yere güvenmesi gibi.
"Ümit ederek ve
korkarak" yani sevabım ümit ederek, azabından korkarak (böyle yapıyorum).
"Fıtrat üzere
ölürsün" İslam üzere ölürsün demektir.
"Sabahı edersen
hayırla karşılaşırsın. "Yani bu sünnetlerin sevabım hayra gösterdiğin
önemin Allah'ın ve Rasulü'nün emrine tabi olmanın sevabım elde etmiş olursun.
Bera b. Azib (r.a.)'ın:
"Onları hatırlamak üzere tekrar ettim ve:
Gönderdiğin Rasulü'ne
iman ettim dedim, O hayır, gönderdiğin nebine iman ettim de buyurdu.
İlim adamları burada
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onun sözünü kabul etmeyişinin
sebebi ve söylemesi gereken lafzı ona tekrar etmesinin sebebi hakkında ihtilaf
etmişlerdir. Bir açıklamaya göre onu reddetmesinin sebebi "Rasulü'ne iman
ettim" sözünün lafız bakımından Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
başkasının anlaşılma ihtimali dolayısıyladır. el-Mazerı ve başkaları ise onun
sözünü düzeltmesinin sebebinin bu zikir ve duada harfiyyen varid olmuş
lafızları söylemek ve başka bir şey eklememek gerektiğinden dolayıdır .. Çünkü
bazen mükafat bu harflerle alakalı olabilir. Belki de yüce Allah bu kelimeleri
O'na vahiy ile bildirmiştir. Böylelikle bunların harfiyyen söylenmesi bir
zorunluluk olur. Bu da güzel bir açıklamadır.
Bir diğer açıklamaya
göre ise "gönderdiğin nebin" de söz sanab açısından bir akıcılık
taşımaktadır. Ayrıca hem nübüvvet hem de risalet bir arada zikredilmiş olur.
Ama gönderdiğin Rasul'ün demesi halinde "rasul ve erselte:
gönderdiğin" lafzı (aynı kökten gelen iki kelime olarak) tekrar edilmesi
dolayısıyla belagat ehlinin ayıpladığı bir kullanımdır. Diğer taraftan bu
kitabın mukaddimesinin şerhinin baş taraflarında risaletin nübüvveti
gerektirmediği aksinin de böyle olduğunu açıklamış idik.
Bazı ilim adamları da bu
hadisi, mana ile rivayetin kabul edilmeyeceğine delil göstermişlerdir. Ama
onların çoğunluğu bilen kişinin bu rivayetinin caiz olduğu kanaatindedir. Bu
hadise de burada mananın farklılık arzettiğini söyleyerek cevap vermişlerdir.
Çünkü mananındeğişmesi halinde mana yolu ile rivayetin kabul edilmeyeceği
hususunda da görüş ayrılığı yoktur ..
"Yatağına
çekildiğin zaman" yani yatağına gidip yattığın zaman. Nitekim bundan
sonraki diğer rivayette (6825) "yatağına yatacağı zaman" denilmiştir.
Yine bundan sonra gelen bir başka hadiste (6832) "yatağına çekildiğin
zaman bize yediren, içiren, bize yeten, bizi banridıran Allah'a ham d olsun
derdi" denilmektedir. Yatağa çekilmek anlamındaki "eva" kasr
iledir. "Ava: barındırdı" ise medlidir. Sahih, fasih ve meşhur olan
söyleyiş budur. Ama her ikisinin de kasır ile söylendiği de nakledilmiştir.
Defalarca açıklaması daha önceden geçti. Burada "avana: bizi
barındıran" lafzının bize rahmet buyuran anlamında olduğu da söylenmiştir
..
(6825) ''Allah'lm senin
adınla ölürüm, senin adınla Yaşarım." Bunun hayatta kaldığım sürece senin
adını anarak yaşarım ve senin adın üzere ölürüm anlamında olduğu söylendiği
gibi "seninle Yaşarım" yani bana hayat veren sensin, beni öldüren
sensin demektir. Burada isim müsemmanın kendisidir.
"Bizi öldürdükten sonra
bizi dirilten Allah'a hamd olsun, ölümden sonra diriliş de O'nadır."
Burada bizi öldürmekten kasıt uykudur. Ölümden sonra diriliş "muşu"
ise kıyamet gününde ölümden sonra diriliş için hayat vermek, diriltmek
demektir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylelikle ölümü andıran uykudan
sonra uyanmayı ölümden sonra dirilişin isbatına dikkat çekmektedir. İlim
adamları der ki: Uyumak isterken dua etmenin hikmeti daha önce geçtiği gibi
amellerinin Hatimesinin (sonunun, kapanmasının) o olmasının istenmesinden
dolayıdır ..
(6826) ''Allah'ım
nefsimi (beni) sen yarattın, onu alacak olan sensin, ölümü de senin, hayatı da
senindir." Yanı hayatı, ölümü ve bütün işleri sana aittir, senin
kudretinle ve senin egemenliğin ile olur.
6827 -61/8- Bana Zuheyr
b. Harb tahdis etti, bize Cerir, Suheyl’DEN şöyle dediğini tahdis etti: Ebu
Salih bize birimiz uyumak istediği zaman sağ yanı üzerine yatmasını emreder sonra
şöyle derdi: ''Allah'ım göklerin Rabbi, yerin Rabbi, pek büyük arşın Rabbi.
Bizim Rabbimiz ve her şeyin Rabbi. Taneyi ve çekirdeği çatlatan, Tevrat'ı,
İncil'i ve Furkan'ı indiren, alnından yakaladığın her bir şeyin şerrinden sana
sığınınm. Allah'ım sen ilksin, senden önce hiçbir şey yok, sen ahirsin, senden
sonra hiçbir şey yok. Sen zahirsin, senin üstünde hiçbir şey yok. Sen batınsın,
senin ötende hiçbir şey yok. Borcumuzu öde ve bizi fakirlikten kurtarıp zengin
kıl. " O bunu Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
diye rivayet ederdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6828-62/9- Bana
Abdulhamid b. Beyan el-Vasıti de tahdis etti, bize Halid -yani et-Tahhan-
Suheyl'den tahdis etti, o babasından, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize yattığımız zaman şöyle dememizi
emrederdi deyip Cerir'in hadisini aynen rivayet etti ve: ''Alnından yakaladığın
her bir hayvanın şerrinden" dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 5051; Tırmizi, 3400
6829-63110- Bize Ebu
Kuruyeb Muhammed b, el-Ala da tahdis etti, bize Ebu Üsame tahdis etti. (H.)
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb de tahdis edip dedi ki: Bize İbn Ebu
Ubeyde tahdis etti, bize babam tahdis etti, ikisi A'meş'den, o Ebu Salih'den, o
Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Fatıma, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e O'ndan bir hizmetçi istemek üzere geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ona: "Ey yedi göğün Rabbi Allah'ım ... de" buyurdu ve hadisi
Suheyl'in babasından rivayet ettiği gibi rivayet etti.
Diğer tahric: Ebu
Kureyb ve Muhammed b. el-Ala 'nın hadisini Tirmizi, 3481; Ebu Bekr b. Ebu Şeybe
ve Ebu Kureyb'in hadisini de İbn Mace, 3831
6830-64/11- Bize İshak
b. Musa el-Ensan de tahdis etti ... Ebu Hureyre Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz yatağına yatmak
istediği zaman izarının iç tarafını alarak onunla yatağını silkelesin. Allah'ın
adını ansın. Çünkü döşeği üzerinde kendisinden sonra ne olduğunu bilmez. Yatmak
istediği zaman da sağ yanı üzerine yatsın ve şöyle desin: Seni her eksiklikten
tenzih ederim Allah'ım. Rabbim, senin ile yanımı koydum, seninle onu
kaldırırım. Eğer canımı alıkoyarsan ona mağfiret buyur. Eğer salarsan onu salih
kullarını ne ile koruyorsan onunla koru. "
Diğer tahric: Buhari,
6320; Ebu Davud, 5050;
6831- .. ./12- Bize Ebu
Kureyb de tahdis etti, bize Abde, Ubeydullah b. Ömer’DEN bu isnad ile tahdis
edip dedi ki: "Sonra da: Senin adınla Rabbim yanımı koydum. Eğer nefsime
hayat verirsen ona rahmet buyur desin" demiştir.
6832-65/13- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Yezid b. Harun, Hammad b. Seleme'den tahdis
etti, o Sabit'den, o Enes'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yatağına çekildiği zaman şöyle derdi: "Bizi yediren,
içiren, bize kifayet edecek şeyleri veren ve bizi barındıran Allah'a ham d
olsun. Nice kimseler var ki ona yetecek şeyleri verecek, onu barındıracak
kimseleri yoktur. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 5053; Tirmizi, 3396
AÇIKLAMA: (6827)
''Alnından yakaladığın her bir şeyin şerrinden sana sığınırım."
Yani yaratılmışların
hepsinin şerrinden sana sığınırım, çünkü onların hepsi O'nun saltanat ve
egemenliği altındadır ve hepsinin alnından yakalamıştır.
''Allah'ım sen ilksin,
senden önce hiçbir şey yoktur. .. Borcumuzu öde."
Burada borçtan maksadın
bütün yönleri ile yüce Allah'ın haklarıile kulların hakları olma ihtimali
vardır. Yüce Allah'ın isimlerinden birisi olarak zahir ise kahretmek, galip
gelmek, kemal derecesinde kudret sahibi olmak anlamında üstün olmaktan (zuhur)
gelmektedir. Nitekim filan kişi filana zahir oldu (galip geldi) ifadesi de
buradan gelmektedir. Kesin delillerle zahir (açıkça varlığı görülen, bilinen)
anlamında olduğu da söylenmiştir. Batın ise mahlukatı tarafından görünemeyen,
hicab arkasında bulunan demektir. Gizlilikleri bilen anlamında olduğu da
söylenmiştir.
Şanı Yüce Allah'a
"Ahir" adının verilmesi ile ilgili olarak da imam Ebu Bekir
el-Bakillanı şunları söylemektedir: Bu O' nun ilim, kudret ve daha başka
ezelden beri sahip olduğu sıfatları ile baki olduğu ve yaratılmışların
ölümünden sonra onların ilimlerinin kaderlerinin, duyularının kaybolup
cesetlerinin darmadağın olmasından sonra da böyle devam edecek olan demektir.
(Bakillanı devamla) dedi ki: Mutezile bu ismi ileri sürerek cisimlerin yok olup
büsbütün kaybolup gitmeleri şeklindeki görüşlerine delil göstermişlerdir ve
bunun manası yarattıklarının yok oluşundan fena bulmasından sonra baki kalması
demektir demişlerdir. Ancak hak ehlinin görüşü bundan farklıdır, onların
sıfatlarının kaybolup gitmesinden sonra kendi sıfatları ile ahir olduğunun
kastedildiğini söylemişlerdir. Bundan sonra filan oğullarından en son (ahir)
kalan kişi filandır denilirken hayatta kalan kişi kastedilir. Yoksa onların
ölülerinin Gisimlerinin yok olup kaybolması kastedilmez. İbnu'l Bakillanı'nin
açıklamaları bunlardır.
(6832) "Sizden
biriniz yatağına çekildiği vakit izarının iç tarafını alsın ... " izarın
iç tarafı ucu demektir. Yani yatağına girmeden önce yatağını bu şekilde
silkelemesi müstehaptır. Böylelikle yatağında bir yılan, bir akrep ya da daha
başka eziyet verici şeyler kalmamış olur. Eli ile onu silkelerken izarının ucu
ile elini örtmeli ki eğer yatağında hoşlanılmayan bir şey varsa eline
hoşlanmaya cağı bir şey isabet etmesin.
"Kendisini
barındırocak kimsesi olmayan nice kimse vardır. " Yani kendisine merhamet
edecek, kendisine şefkat edecek kimsesi olmayan nice kimse. Vatanı ve barınacak
bir meskeni olmayan kimse diye de açıklanmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
18- İŞLEDİKLERİNİN
ŞERRİNDEN VE İŞLEMEDİKLERİNİN ŞERRİNDEN (ALLAH'A) SIĞINMA BABI