|
SAHİH-İ MÜSLİM |
ZİKİR DUA TEVBE İSTİĞFAR |
15 - باب
التعوذ من
العجز والكسل
وغيره
15- ACİZLİKTEN,
TEMBELLİKTEN VE BAŞKA ŞEYLERDEN SIĞINMA BABI
50 - (2706) حدثنا
يحيى بن أيوب.
حدثنا ابن
علية. قال:
وأخبرنا
سليمان
التيمي. حدثنا
أنس بن مالك.
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
"اللهم! إني
أعوذ بك من
العجز
والكسل،
والجبن والهرم،
والبخل. وأعوذ
بك من عذاب
القبر، ومن
فتنة المحيا
والممات".
6812-50/1- Bize Yahya b.
Eyyub tahdis etti, bize İbn Uleyye tahdis edip dediki: Bize Süleyman et-Teymi
de haber verdi, bize Enes b. Malik tahdis edip dedi ki: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Allah'ım, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan,
cimrilikten sana-sığınırım. Allah'ım kabir azabından, yaşamanın ve ölümün
fitnesinden sana sığın ırı m " derdi.
Diğer tahric: Buhari,
2823, 6367; Ebu Davud, 1540; Nesai, 5467;
50-م - (2706)
وحدثنا أبو
كامل. حدثنا
يزيد بن زريع.
ح وحدثنا محمد
بن عبدالأعلى.
حدثنا معتمر.
كلاهما عن
التيمي، عن
أنس عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. بمثله.
غير أن يزيد
ليس في حديثه
قوله "ومن
فتنة المحيا
والممات".
6813- .. ./2- Bize Ebu
Kamil de tahdis etti, bize Yezid b. Zurey" tahdis etti. (H.) Bize Muhamed
b. Abdula'la da tahdis etti, bize Mu'temir tahdis etti, ikisi Teymı'den, o
Enes'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. Ancak
Yezid'in hadisinde "yaşamanın ve ölümün fitnesinden" ibaresi yoktur.
51 - (2706) حدثنا
أبو كريب،
محمد بن
العلاء.
أخبرنا ابن مبارك
عن سليمان
التيمي، عن
أنس بن مالك،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه
تعوذ من أشياء
ذكرها. والبخل.
6814-51/3- Bize Ebu
Kureyb Muhammed b. el-Ala tahdis etti, bize İbn Mübarek, Süleyman et-Teymi'den
haber verdi, o Enes b. Malik'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
zikrettiği şeylerden ve bir de cimrilikten sığındığını haber verdi.
52 - (2706) حدثنا
أبو بكر بن
نافع العبدي.
حدثنا بهز بن
أسد العمي.
حدثنا هارون
الأعور. حدثنا
شعيب بن
الحبحاب عن
أنس. قال : كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يدعو
بهؤلاء الدعوات
"اللهم! إني
أعوذ بك من
البخل والكسل
وأرذل العمر.
وعذاب القبر.
وفتنة المحيا
والممات".
6815-52/4- Bize Ebu Bekr
b. Nafi el-Abdi tahdis etti ... Enes dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şu duaları yapardı: "Allah'ım ben cimrilikten, tembellikten, ömrün
en rezil halinden, kabir azabından, yaşamanın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.
"
Diğer tahric: Buhari,
4707
AÇIKLAMA: Daha önce
namaz kitabında ve başka bölümlerde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kabir
fitnesinden, kabir azabından, mesih deccal'in fitnesinden, günahların su ile,
kar ile yıkanmasından bahsedilmiş idi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
zenginliğin fitnesi ile fakirliğin fitnesinden Allah'a sığınmasına gelince, bu
iki halin tahammülsüzlük, az sabır, harama düşmek yahut ihtiyaç dolayısı ile
haram şüphesi olanları işlemek fitnesinden, zenginlikte de azmak, şımarmak,
maldaki haklar sebebi ile cimrilik göstermekten yahut israf olan batıl olan
alanlarda ya da başkalarına karşı övünmek için harcanmasından korkulduğundan
dolayıdır.
Tembelliğe gelince, o
nefsin hayra kalkışmaması ve hayır işleme imkanı olmakla birlikte ona rağbetin,
yapma arzusunun az olması demektir.
Acizlik de hayrı
işleyecek kudrete sahip olmamak demektir. Acizliğin yapılması gerekeni terk
edip onu sonraya ertelemek yoluna gitmektir .. Her ikisinden de Allah'a
sığınmak müstehaptır.
Hattabi dedi ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisinden Allah'a sığındığı fakirlik, malın
azlığı şeklindeki fakirlik değil ancak nefsin fakirliğidir.
Kadı Iyaz dedi ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sığındığı mali fakirlik de olabilir. O durumda
kasıt ona tahammül edememek, ona az rıza göstermek hususundaki fitnedir. Bundan
dolayı "fakirlik fitnesi" buyurmuş ve (yalnızca) "fakirlik"
buyurmamıştır. Sahih'de yer alan pek çok hadiste de fakirliğin fazileti dile
getirilmiştir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ihtiyarlıktan sığınmasına gelince, bundan maksat da bundan
sonra gelen (681S) rivayette de yer aldığı gibi "erzeli ömür: ömrün en
rezil, en aciz hali"nden Allah'a sığınmaktır. Buna sebep ise bu haldeki
bunama akli dengenin, duyu organlarının bozulması, kendisini tutamaması,
kavrayamaması, yanlış görmeler ve pek çok itaati işlemekten aciz kalış,
bazılarında da gevşeklik gösterme hallerinin sözkonusu olmasından dolayıdır.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in borç demek olan "mağram" dan sığınmasına gelince bunu
daha önce Namaz Kitabı'nda geçen "adam borçlandı mı konuşur, yalan söyler,
söz verir sözünde durmaz" diye açıklamasıdır. Ayrıca bazı hallerde (ödeme
imkanı olduğu halde) borcunu savsaklayabilir. Borçlu alacaklısına hakkını ödemeyi
geciktirebilir, kalbi onunla meşgul olabilir, bazı hallerde borcunu ödemeden
önce ölüp, onun zimmeti borcu dolayısı ile rehin altında kalabilir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in korkaklıktan ve cimrilikten sığınmasına gelince; her ikisi
de görevlerin eda edilmesinde yüce Allah'ın haklarının gereği gibi yerine
getirilmesinde münkerin ortadan kaldırılıp isyankarlara karşı gerekli tepkinin
gösterilmesinde kusura sebep olmalarıdır. Ayrıca nefsin şecaati ve mutedil olan
gücü sayesinde ibadetler tamam olabilir. Mazluma yardımcı olur, cihad
yapabilir. Cimrilikten kurtulmak sureti ile malın üzerindeki hakları yerine
getirebilir, infaka, cömertliğe, üstün ahlaki değerlere yükselir, kendisine ait
olmayan şeyleri tamah edip onlara göz dikmekten uzak kalabilir.
İlim adamları der ki:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu gibi şeylerden Allah'a sığınması bütün
hallerinde ve şeriatinde de (ümmetine) öğretmek sureti ile niteliklerinin
kemale ermesidir.
Bu hadis-i şeriflerden,
dua etmenin müstehap olduğu ve sözü geçen bütün bu hususlardan ve bunların
benzerlerinden Allah'a sığınmanın müstehap olduğuna delil vardır.
İlim adamlarının ve
çeşitli bölgelerdeki fetvaya ehil kimselerin icma ile kabul ettikleri husus
budur.
Zahidlerden ve marifet
ehlinden bir kesim ise kaza ve takdire teslimiyet göstererek duayı terk etmek
daha faziletlidir, onlardan bir kısmı ise: Müslümanlara dua etmek güzeldir,
kendisine dua etmeye gelince, daha uygunu onu terk etmektir. Onlardan bir başka
kesim ise eğer içinde dua etmeye iten bir duygu görürse dua yapması
müstehaptır, değilse değildir demişlerdir. Fukahanın delili Kur'an ve Sünnette
yer alan dua etme emirleri, bunun fiilen yapılması, diğer nebilerin de
-Allah'ın salat ve selamları hepsine olsun- bunu yapmış olmalarıdır.
Bu hadis-i şeriflerde
sözü geçen mesen isim (günah)ın kendisidir. Yine bu hadislerde mahya ve memat:
yaşamanın ve ölinenin fitnesinden söz edilmektedir ki bu da hayatın ve ölümün
fitnesi demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: