SAHİH-İ MÜSLİM |
KADER |
5 - باب
قدر على ابن
آدم حظه من
الزنى وغيره
5- ADEMOĞLU HAKKINDA
ZİNADAN VE BAŞKALARINDAN PAYINA DÜŞEN TAKDİR EDİLMİŞTİR BABI
20 - (2657) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم وعبد
بن حميد
(واللفظ لإسحاق).
قالا: أخبرنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
ابن طاوس، عن
أبيه، عن ابن
عباس، قال
: ما
رأيت شيئا
أشبه باللمم
مما قال أبو
هريرة؛ أن
النبي صلى
الله عليه وسلم
قال "إن الله
كتب على ابن
آدم حظه من
الزنى. أدرك
ذلك لا محالة.
فزنى العينين
النظر. وزنى اللسان
النطق. والنفس
تَمَنَّى
وتشتهي. والفرج
يصدق ذلك أو
يكذبه".
قال
عبد في
روايته: ابن
طاوس عن أبيه.
سمعت ابن عباس.
6695-20/1 -Bize İshak b.
İbrahim ve Abd b Humeyd -lafız İshak'a ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki:
Bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma 'mer, İbn Tavus'dan haber verdi, O
babasından, O İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Ebu Hureyre'nin rivayet
ettiği bu hadistekinden daha çok lememe benzeyen bir şey görmedim. Ebu
Hureyre'nin rivayetine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah Ademoğlu hakkında zinadan payına düşeni yazmıştır.
Kaçınılmaz olarak buna erişecektir. Gözlerin zinası bakmak, dilin zinası
konuşmaktır. Nefis de temenni eder ve arzular. Ferc ise bunu doğrular yahut
yalanlar."
Abd rivayetinde: İbn
Ti'lvus babasından, İbn Abbas'ı dinledım, demiştir.
Diğer tahric: Buhari,
6343, 6612; Ebu Davud, 2152
21 - (2657) حدثنا
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
أبو هشام
المخزومي.
حدثنا وهيب.
حدثنا سهيل بن
أبي صالح عن
أبيه، عن أبي
هريرة ، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "كتب
على ابن آدم
نصيبه من
الزنى. مدرك
ذلك لا محالة.
فالعينان
زناهما النظر.
والأذنان
زناهما
الاستماع.
واللسان زناه
الكلام. واليد
زناها البطش.
والرجل زناها
الخطا. والقلب
يهوى ويتمنى.
ويصدق ذلك
الفرج ويكذبه".
6696-21/2- Bize İshak b.
Mansur tahdis etti. .. Ebu Hureyre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle
buyurduğunu rivayet etti: "Ademoğlu hakkında zinadan payına düşen
yazılmıştır. O kaçınılmaz olarak buna erişecektir. Gözlerin zinası bakmak,
kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası yakalamak,
ayağın zinası adımlamaktır. Kalp ise heves ve temenni eder. Ferc ise bunu
doğrular ve yalanlar. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6696) Ebu
Hureyre'nin naklettiği şu hadisten daha çok lememe benzeyen bir şey görmedim
... " İkinci rivayette de: (6696) "Ademoğlu hakkında zinadan payı
yazılmıştır. .. bunu doğrular ve yatanlar" denilmektedir.
Hadisin anlamı şudur: Ademoğlu
hakkında zinadan payı takdir edilmiştir. Onlardan kimilerinin zinası fercin
haram olan ferce sokulması sureti. ile gerçek bir zina olur. Kimilerinin zinası
i'se haram bakmak yahut zinayı ve onu gerçekleştirmeye yönelik şeyleri
dinlemek, yahut kendisine yabancı bir kadına eli ile dokunması, yahut öpmesi
sureti ile dokunmakla, yahut zina etmek için ayağı ile yürümekle, yahut
bakmakla, yahut dokunmakla, yahut yabancı bir kadın ile haram bir şekilde
konuşmakla ve buna benzer bir yolla, yahut kalb ile düşünmekle olur. Bütün bu
türler mecazi zina çeşitlerindendir.
"Ferc ise bütün
bunları doğrular yahut yalanlar" buyruğunun anlamına gelince: Zina bazen
ferc ile gerçekleştirilir, bazen de ferci ferce sokmak sureti ile -buna
yaklaşsa dahi- gerçekleştirmez. Allah en iyi bilendir.
İbn Abbas'ın: "Ben
Ebu Hureyre'nin naklettiği şu hadisten daha çok lememe benzeyen bir söz
görmedim" sözünün anlamı da şudur: Yüce Allah:
"O kimseler ki
küçük kusurlardan {lemem'den} başka günahların büyüklerinden ve hayasızlıklardar
uzak dururlar. Gerçekten Rabbin m ağfireti geniş olandır" (Necm, 32)
buyruğunun tefsiri ve ayetin manası Allahualem şöyledir:
Onlar lemem (küçük
kusurlar) dışında masiyetlerden uzak dururlar. Allah lemem denilen küçük
kusurları onlara bağışlar. Nitekim yüce Allah bir başka yerde: "Size
yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı
örteriz" (Nisa, 21) buyurmaktadır. Buna göre iki ayetin anlamı şu olur:
Büyük günahlardan uzak
durmak, küçük günahları düşürür. İşte bunlar da lemem denilen günahlardır. İbn
Abbas da bunu, hadis-i şerifte geçen bakmak, dokunmak ve buna benzer
davranışlarla tefsir etmiştir. Durum onun, dediği gibidir. Lemem'in tefsiri
hususunda doğru olan kanaat budur.
Bir diğer açıklamaya
göre lemem; bir şeyi yapmayı içinden kararlaştırıp onu yapmamasıdır. Başka bir
açıklamaya göre lemem, günaha meyletmekle birlikte üzerinde ısrar etmemektir.
Pek güçlü görülmeyen daha başka açıklamalar da yapılmıştır. Lemem ve ilmamın
asıl anlamı ise bir şeye meyletmek ve onu devamını getirmemek üzere istemek
demektir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: