SAHİH-İ MÜSLİM |
KADER |
2- ADEM
VE MUSA'NıN (A.S.) TARTIŞMASI BABI
6684-3/1- Bana Muhammed b. Hatim, İbrahim b. Dinar, İbn Ebu Ömer el-Mekki ve Ahmed b. Abde ed-Dabbi birlikte İbn Uyeyne'den tahdis ettiler. Lafız kendilerine ait olmak üzere İbn Hatim ve İbn Dinar dedi ki:
Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan tahdis etti. O Tavus'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu
Hureyre'yi şöyle derken dinledim: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Adem ve Musa tartıŞtı. Musa: Ey Adem! Sen bizim
babamızsın. Bizi hüsrana uğrattın. Bizi cennetten çıkarttın, dedi. Bunun
üzerine Adem ona: Sen Musa'sın. Allah seni kelamı ile (seninle özel konUşarak) seçti. Senin için eliyle (Tevratı)
yazdı. (Böyle iken) Allah'ın benim hakkımda beni yaratmadan kırk yıl önce
takdir etmiş olduğu bir husus sebebi ile mi kınıyorsun, dedi" buyurdu.
Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Böylece Adem Musa'ya üstün geldi, Adem Musa'ya üstün geldi" buyurdu.
İbn Ebu Ömer ve İbn
Abde'nin hadisi rivayetlerinde birileri: yazdı derken
diğeri senin için eli ile Tevrat'ı yazdı, dedi.
Diğer tahric: Buhari, 6614; Ebu Davud, 4701; İbn Mace, 80
6685-14/2- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den, kendisine Ebu Zinad'dan diye okunan rivayetler arasında tahdis etti. O A'rec'den, o Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiğine
göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Adem ile Musa tartıŞtı. Adem Musa'ya üstün geldi. Musa ona: Sen insanları
yoldan çıkaran ve cennetten çıkmalarına sebep olan Adem misin, dedi. Adem: Sen
Allah'ın kendisine her şeyin ilmini verdiği ve risaleti
ile seçip insanlara üstün kıldığı kimse misin, dedi. Musa: Evet, dedi. Adem: O
halde ben yaratılmadan önce benim hakkımda takdir edilmiş bir iş sebebi ile mi
beni kınıyorsun, dedi."
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6685m- .. ./ ... Bize İbn Ebu Ömer tahdis
etti, bizeSüfyan, Tavus'dan
tahdis etti, o Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Adem ve Musa -ikisine de selam olsun- tartıştı. Musa ona:
Sen bizi cennetten çıkartan babamız mısın, dedi. Adem ona: Sen Allah'ın
kendisini risaleti ile seçip üstün kıldığı ve kendisi
için eli ile Tevrat'ı yazdığı Musa mısın? Beni, Allah'ın beni yaratmadan kırk
yıl önce takdir etmiş olduğu bir işten dolayı ne diye kınarsın, dedi."
Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Böylece Adem üstün geldi, böylece Adem üstün geldi" buyurdu.
6686-15/3- Bize İshak b.
Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid el-Ensari tahdis etti, bize Enes b. İyaz tahdis etti, bana Hans b. Ebu Zübab,
Yezid'den -ki o b. Hurmuz'dür-
ve Abdurrahman el-A'rec'den
tahdis etti, ikisi dedi ki: Ebu
Hureyre'yi şöyle derken dinledik: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Adem ve Musa -ikisine de selam olsun- Rableri huzurunda
tartıştılar. Adem Musa'ya üstün geldi. Musa: Sen Allah'ın eli ile yarattığı,
sana ruhundan üflediği, senin için meleklere secde ettirdiği, seni cennetine
yerleştirdiği sonra sen günahın sebebi ile insanları yere indiren Adem misin,
dedi. Adem de: Sen de Allah'ın seni risaleti ile ve
konuşması ile seçip üstün kıldığı kendilerinde her şeyin açıklaması bulunan levhalan verip özel olarak konuşmak üzere seni
yakınlaştırdığı Musa'sın. Peki ben yaratılmadan ne kadar süre önce Allah'ın
Tevrat'ı yazdığını buldun? Musa: Kırk sene önce, dedi. Adem: Peki onda
"Adem Rabbine karşı geldi ve yoldan çıktı" (Taha, 121) buyruğunu da
buldun mu, dedi. Musa evet, dedi. Adem: Peki sen Allah'ın benim hakkımda beni
yaratmadan kırk yıl önce yapacağımı yazdığı bir am
eli işledim diye mi beni kınıyorsun, dedi." Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
böylece Adem Musa'ya üstün geldi" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6687- .. ./4- Bana Zuheyr b. Harb ve İbn Hatim tahdis edip dedi ki:
Bize Yakub b. İbrahim tahdis
etti, bize babam İbn Şihab'dan
tahdis etti, o Humeyd b. Abdurrahman'dan, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Adem ve Musa tartıştı. Musa
ona: Sen günahının kendisini cennetten çıkardığı Adem misin, dedi. Adem de ona:
Sen de Allah'ın risaleti ve kelamı ile seçip üstün
kıldığı Musa mısın? Sonra da kalkmış beni ben yaratılmadan önce hakkımda takdir
edilmiş bir iş dolayısı ile kınıyorsun, dedi. Böylece Adem Musa'ya üstün geldi.
''
Diğer tahric: Buhari,3409, 7515
6688- .. ./5- Bana Amr en-Nakid tahdis
etti, bize Eyyub b. en-Neccar
el-Yemami tahdis etti, bize
Yahya b. Ebu Kesir, Ebu Seleme'den tahdis etti, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
rivayet etti. (H.) Bize İbn Rafi'de
tahdis etti, bize Abdurrezzak
tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih’DEN tahdis etti, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den öncekilerin hadisi ile aynı
manada rivayet etti.
Diğer tahric: Amr en-Nakid'in hadisini Buhari, 4838; İbn Rafi'in hadisini Yalnız
Müslim rivayet etmiştir
6689- ... /6- Bize
Muhammed b. Minhal ed-Darir
de tahdis etti, bize Yezid
b. Zurey'
tahdis etti, bize Hişam b.
Hassan, Muhammed b. SIrin'den tahdis
etti, o Ebu Hureyre'den, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den öncekilerin hadisine yakın olarak rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6690-1617- Bana Ebu't-Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis
etti, bana Ebu Hani el-Havlanı,
Ebu Abdurrahman el-Hubuli'den haber verdi, o Abdullah b. Amr
b. el-As’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: ''Allah
yaratılmışların takdirlerini gökleri ve yeri yaratmadan ellibin
yıl önce yazdı. Arşı da su üstünde idi. "
Diğer tahric: Tirmizi, 2156
6691- .. ./8- Bize İbn Ebu Ömer tahdis
etti, bize el-Mukri tahdis
etti, bize Hayve tahdis
etti. (H.) Bana Muhammed b. Sehl et-Temimı de tahdis etti, bize İbn Ebu Meryem tahdis etti, bize Nafi -yani b. Yezid- (Hayve ile) ikisi Ebu Hani'den bu isnad ile
aynısını haber verdi. Ancak her ikisi "arşı da su üstünde idi"
ibaresini zikretmedi.
AÇIKLAMA: (6684)
"Adem ve Musa tartıştı." Ebu'l-Hasan el-Kab isi dedi ki: Ruhları semada karşılaştı ve böylelikle
aralarında bu tartışma oldu.
Kadı Iyaz
dedi ki: Bunun zahiri anlamı üzere olup, her ikisinin şahıs olarak bir araya
gelmiş olmaları ihtimali vardır. Nitekim İsra
hadisinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in semavatta nebilerle
-Allah'ın salat ve selamı hepsine olsun- bir araya gelip toplandığı, Beytül Makdisde de onlara namaz
kıldırdığı Sabittir. O halde yüce Allah'ın şehitler hakkında gelen rivayette
belirtildiği gibi onları da diriltmiş olması uzak bir ihtimal değildir. Yine
Kadı Iyaz bunun Musa hayatta iken meydana gelmiş olup
yüce Allah'tan kendisine Adem'i göstermesini dilediği ve onunla tartışmış
olduğu da ihtimal dahilindedir.
"Musa: Ey Adem! Sen
bizim babamızsın. Bizi hüsrana uğrattın, bizi cennetten çıkardın, dedi."
Bir rivayette (6685) "Sen insanları yoldan çıkaran, onları cennetten
çıkartan Adem (mi)sin, dedi" bir diğer rivayette (6686) "Günahın
sebebi ile insanları yere indirdin" denilmektedir.
"Hayyebe: Hüsrana uğratmak, haybete
düşürmek demektir. Bu da mahRumıyet ve hüsran
anlamındadır. Yani sen bizim hüsrana uğramamıza ve cennetten çıkarılma sonucunu
veren günahın sebebi ile yoldan çıkmamıza sebep oldun. Sonra biz de şeytanların
yoldan çıkarmasına maruz kaldık. Burada yoldan çıkmak (gay)
şerde alabildiğine ileri gitmek demektir.
Hadisten, bir şeyi
sebebi hakkında kullanmanın caiz olduğu anlaşıldığı gibi cennetten de söz
edilmektedir. Böylelikle cennetin Adem’DEN önce var olduğu anlaşılmaktadır. Hak
ehlinin benimsediği kanaat de budur.
"Seni kelamı ile
seçti ve eli ile senin için yazdı." Buradaki "el" hakkında daha
önce İman Kitabı'nda ve sıfatlarla ilgili hadislere dair açıklamaların
yapıldığı değişik yerlerde sözkonusu edilen iki görüş
vardır. Bunlardan birisi bunlara iman edilmesi, bunları te'vil
etmeye yeltenilmemesi, bununla birlikte zahir anlamlarının
kastedilmediğinin kabul edilmesi. İkincisi ise eli kudret diye te'vil etmektir. Seni seçti (ıstıfa) ise özel olarak sana
bunu verdi ve bununla seni başkalarından farklı / üstün kıldı demektir.
''Allah'ın beni
yaratmadan kırk yıl önce hakkımda takdir etmiş olduğu bir iş dolayısı ile mi
beni kınıyorsun." Burada takdirden kasıt levh-i
mahfuzda ve Tevrat'ın sahifelerinde ve levhalarında yazılmasıdır. Yani yüce
Allah beni yaratmadan kırk yıl önce bunu yazdı. Nitekim bu hususu bundan
sonraki rivayette (6686) açıkça şöylece ifade etmiştir: "Sen, Allah'ın
Tevrat'ı ben yaratılmadan kaç yıl önce yazdığını buldun, dedi. Musa: Kırk yıl
önce, dedi. Adem ... diye mi kınıyorsun, dedi." Böylelikle bu rivayet
takdirden maksadın ne olduğunu açıkça Beyan etmektedir. Dolayısı ile bununla
kaderin gerçek mahiyetinin kastedilmiş olması sözkonusu
değildir. Çünkü yüce Allah'ın ilmi kulları hakkında tesbit
ettiği ve kullarından meydana gelmesini murad ettiği
ise ezelidir, onun başlangıcı yoktur. Şanı yüce Allah hep yarattıklarından
kendisine itaat, masiyet, hayır ve şer gibi murad ettiği hususları irade etmektedir.
Rasillullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Adem Musa'ya üstün geldi" ibaresinde
rivayet nakilcilerin, ravilerin, şarihlerin
ve garibul hadis alimlerinin ittifakı ile bütün hadis
kitaplarında bu şekildedir. Yani: "Adem Musa'ya üstün geldi" de
"Adem" lafzı merfudur ve fall (özne)dir. Yani tartışmada
getirdiği delil ile ona galip geldi. Bu delili ve tartışması ile ona üstünlük
sağladı.
Adem (aleyhisselam)'ın sözlerinin
anlamı şudur: Şüphesiz ey Musa! Sen benim hakkımdaki bu yazgının ben
yaratılmadan önce yazılmış olduğunu ve benim hakkımda takdir edilmiş olduğunu
mutlaka onun gerçekleşeceğini ben de bütün yaratılmışlar da ondan zerre
ağırlığı kadar bir şeyi dahi geri çevirmeye olanca gayret göstersek dahi buna
gücümüzün yetmeyeceğini biliyorsun. O halde bundan dolayı neden beni
kınıyorsun? Diğer taraftan ayrıca günah sebebi ile kınamak akli sebeplere bağlı
değil şer'i gerekçeler dolayısı ile olur. Şanı yüce Allah Adem'in tevbesini kabul edip, O'nun günahını bağışladığına göre
hakkında kınama da sözkonusu olmaz. Buna göre onu
kınamaya kalkışan şer'i delil ile de tartışmada yenik düşer.
Eğer: Bizden günah
işleyen bir kimse böyle bir masiyeti yüce Allah benim
hakkımda takdir etmiştir dese ona karşı kınama ve bununla ceza ortadan kalkmaz.
Söylediği doğru olsa dahi denilecek olursa buna şöyle cevap verilir:
Burada sözü edilen
günahkar kişi henüz yükümlülüğün sözkonusu olduğu
dünya yurdundadır. Onun hakkında mükellefler ile ilgili ceza, kınamak, azar ve
daha başka hükümler de geçerlidir. Onun kınanıp cezalandırılması ise hem
kendisi için hem başkası hakkında bu fiilden uzak durulmasını sağlayan bir
husustur. Ölmediği sürecede onun bu işten
alıkonulmaya, uzak tutulmaya ihtiyacı vardır. Adem'e gelince, o ölmüş olup
mükellefiyet yurdunun (dünyanın) ve kötülükten vazgeçirilmeye ihtiyacın
dışındadır. Dolayısı ile sözü geçen bu itirazın bir faydası yoktur. Aksine
böyle bir ifade rahatsız edicidir, utandırıcıdır. Allah en iyi bilendir.
(6690) ''Allah gökleri
ve yeri yaratmadan ellibin yıl önce yaratılmışların
kaderini yazdı, arşı da su üstünde idi. " İlim adamları der ki: Levh-i mahfuzda ve başkasında yazma zamanının sınırlandırılmasından
kasıt bu sınırın asıl anlamı değildir. Çünkü böyle bir iş ezelidir, başlangıcı
yoktur.
''Arş'ı da su üstünde
idi" buyruğu ise gökleri ve yeri yaratmadan önceki hali ifade eder. Allah
en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3- YÜCE ALLAH'IN
KALPLERİ NASIL DİLERSE ÖYLECE EVİRİP ÇEVİRDİĞİ BABI