SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
47- BİR ÇOCUĞU ÖLÜP DE
BUNUN ECRİNİ BEKLEYEN KİMSENİN FAZİLETİ BABI
6639-150/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis
edip dedi ki: Malik'e İbn Şihab’DAN
rivayetini okudum. O Said b. el-Müseyyeb'den,
o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle dediğini rivayet etti: "Müslüman lardan
herhangi bir kimsenin üç çocuğu ölürse -yemin gereği olan miktar dışında-
kesinlikle ona ateş dokunmayacaktır. ''
Diğer tahric: Buhari, 6656; Tırmizi, 1060; Nesai, 1874
6640- .. ./2- Bize Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti. (H.) Bize Abd b. Humeyd ve İbn Rafi',
Abdurrezzak'dan tahdis
etti, bize Ma'mer haber verdi (Süfyan
ile) ikisi Zühri'den Malik'in isnadı ile ve onun
hadisi ile aynı manada rivayet etti. Yalnız Süfyan'ın
hadisinde: "-yemin gereği olan miktar dışındaateşe
girmeyecektir", demiştir.
Diğer tahric: Ebu Sekr
b. Ebu Şeybe'nin hadisini Buhari, 1251'de; İbn Mace, 1603; Abd b. Humeyd'in rivayetini Yalnız Müslim rivayet etmiştir
6641-151/3- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Abdulaziz -yani
b. Muhammed- Suheyl’DEN tahdis
etti, o babasından, o Ebu Hureyre’den
rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ensar’DAN
bazı kadınlara şöyle buyurdu: "Sizden birinizin üç çocuğu ölür de onun
mükafatını (Allah'tan) umarsa mutlaka cennete girer" buyurdu. Onlardan bir
kadın: Peki ya iki çocuk ey Allah'ın Rasulü!, dedi.
O: "İki çocuk dahi olsa" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6642-152/4- Bize Ebu Kamil el-Cahderi Fudayl b. Husayn tahdis etti, bize Ebu Avane, Abdurrahman b. el-Asbahani'den tahdis etti, o Ebu Salih Zehvan'dan, o Ebu Said el-Hudri’DEN
şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın, ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gelerek: Ey Allah'ın Resulü! Erkekler senin hadisini öğrenip gitti. Kendin bize
bir gün ayır da o günde sana gelelim bize Allah'ın sana öğrettiklerinden
öğretirsin, dedi. ResuluIlah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Şu şu
günü toplanın" buyurdu. Kadınlar toplanınca ResuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
de yanlarına gitti, onlara Allah'ın kendisine öğrettiklerinden öğretti sonra
şöyle buyurdu: "Sizden herhangi bir kadın kendinden önce üç çocuk önden
gönderirse, mutlaka onlar onun için cehenneme karşı perde olurlar." Bir
kadın: Ya iki çocuk, ya iki çocuk, ya iki çocuk, dedi. ResuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
de: "İki çocuk dahi olsa, iki çocuk dahi olsa, iki çocuk dahi olsa"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 101, 102, 1249,
7310
6643-153/5- Bize Muhammed
b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize
Muhammed b. Cafer tahdis etti. (H.) Bize UbeyduIlah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis
etti, bize Şu'be, Abdurrahman
elAsbahani’DEN bu isnad ile
aynı manada rivayet etti ve her ikisi birlikte şunu eklediler: Şu'be'den, o Abdurrahman el-Asbahani'den dedi ki: Ebu Hazim'i Ebu Hureyre’DEN
şöyle dedi diye tahdis ederken dinledim: "Büluğ çağına ermemiş üç çocuk. "
AÇIKLAMA: (6639)
"Müslümanlardan bir kimsenin üç çocuğu ölür de ... -yemin gereği olan
miktar dışında- ... " İlim adamları der ki: "yemin gereği olan
miktar" yeminin kendisi ile çözüldüğü şeye denilir. Bu da hadiste müfesser olarak gelmiş olup maksadın yüce Allah'ın:
"Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur" (Meryem,
71) buyruğu olduğu belirtilmiştir. Nitekim Ebu Ubeyd
de ilim adamlarının cumhum da böyle, demiştir. Bu
ayet-i kerimede kasem (yemin) ise mukadderdir. Yani Allah'a yemin olsun ki
aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur demektir.
Bir diğer görüşe göre
maksat yüce Allah'ın: "Rabbin hakkı için onları ve şeytanları elbette haşredeceğiz ... " (Meryem, 68) buyruğudur.
İbn Kuteybe dedi ki: Bu da cehenneme
uğrama süresinin oldukça az olacağinı anlatmaktadır.
(İbn Kuteybe devamla) dedi
ki: tahillatili kasem (yemin gereği olan miktar) bu
gibi yerlerde arap dilinde kullanılır. Denildiğine
göre bunun takdiri şöyledir: Yemin gereği olan miktar kadar dahi oraya
uğramayacaktır. Yani cehennem ona asla değmeyecek, yemin gereği olan azıcık bir
miktar dahi ona isabet etmeyecektir. Şanı yüce Allah'ın: "Şüphe yok ki
aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur" buyruğundan maksat ise
sıratın üzerinden geçiştir. Sırat ise cehennem üzerinde kurulmuş bir köprüdür.
Bunun cehennem'in yakınında durmak olduğu da söylenmiştir.
(6641) "Üç
çocuk" sonra da iki çocuk hakkında soru sorulunca "iki çocuk dahi
olsa" buyurması da kadının O'na bu soruyu sorması esnasında yahut ondan
önce bu hususun O'na vahyedildiği şeklinde açıklanır.
Müslim'den başka kitaplarda ise "bir çocuk dahi olsa" denilmektedir.
(6643) "Büluğ çağına varmamış" yani günahın yazıldığı
mükelleflik yaşına varmamış demektir.
6644-154/6- Bize Suveyd b. Said ve Muhammed b. Abdula'la -lafızları birbirine yakın olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Mu'temir
babasından tahdis etti, o Ebu
Seli!'den, o Ebu Hassan’DAN
şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Hureyre'ye:
Benim iki oğlum öldü. Bana ölülerimizden dolayı kendisi ile nefsimizin
hoşlanacağı Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den diye bana nasıl bir hadis
nakledeceksin, dedim. Ebu Hureyre:
Nakledeyim, dedi (ve şunları söyledi): Allah Rasulü
buyurdu ki: "onların küçükleri cennetin sudan çıkmayan kurtçuklan
{gibi)dir. Onlardan biri babasını -yahut ana
babasını- karşılar, onu elbisesinden -yahut elinden, dedi- benim senin bu
elbisenin ucunu tuttuğum gibi tutar ve Allah hem kendisini hem babasını cennete
koyuncaya kadar bırakmaz."
Suveyd'in rivayetinde şöyle dedi: Bize Ebu Selil tahdis etti, bunu bana Ubeydullah b. Said de tahdis etti, bize Yahya -yani b. Said-
et-Teymi'den bu isnad ile tahdis etti ve şöyle dedi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
ölenlerimiz hakkında nefsimizi memnun edecek bir şey dinledin mi, dedi. O:
Evet, dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6645-155/8- Bize Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Numeyr
ve Ebu Said el-Eşecc -lafız Ebu Bekr'e ait olmak üzere- tahdis
edip, dediler ki: Bize Hafs -yani b. Giyaz- tahdis etti. (H.) Bize
Ömer b. Hafs b. Giyaz tahdis etti, bize babam dedesi Talk b. Muaviye'den
tahdis etti, o Ebu Züra b. Amr b. rerir'den o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın küçük
bir çocuğu ile Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve Ey Allah'ın Nebisi! Bunun için Allah'a
dua et. Çünkü ben üç çocuk gömdüm, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Üç çocuk mu gömdün" buyurdu. Kadın: Evet deyince. O: "Sen ateşe
karşı pek güçlü ve sağlam bir engelle korunmuş oldun" buyurdu.
Aralarından Ömer:
"Dedesinden", dedi. Diğerleri ise "Talk'dan"
deyip "'dedesini" zikretmediler.
Diğer tahric: Nesai, 1876
6646-156/8- Bize Kuteybe b. Said ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dedi ki:
Bize Cerir
Talk b. Muaviye en-Nehai Ebi Giyaz'dan tahdis
etti, o Ebu Züra b. Amr b. Cerir'den o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini
rivayet etti: Bir kadın bir oğlu ile Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ey Allah'ın Ras(ılü! Bu hastalandı ve ben
onun için korkuyorum. Üç çocuk gömdüm, dedi. Allah Rasulü:
';4teşe karşı güçlü ve sağlam bir engelle korunmuş oldun" buyurdu.
Zuheyr "Talk'dan" deyip
künyeyi zikretmedi.
AÇIKLAMA: (6644)
"Küçükleri cennetin sudan çıkmayan kurtçuklan
{gibi)dir." Burada "deamis:
kurtçuklar" dal ayn ve sad
harfleri iledir. Tekili "duumus" diye
gelir. Cennetlerin küçükleri anlamındadır. Duumusun
asıl anlamı ise suda oluşan ve sudan hiç ayrılmayan küçük bir kurtçuktur. Yani
bu küçük çocuk da cennetten ayrılmamak üzere oradadır.
"Elbisenin
ucu" deki "sanife: uç" sad harfi fethalı, nun harfi
kesreli söylenir. Aynı zamanda {nundan sonra ye ile} sanife de denilir.
''Allah onu da babasını
da cennete koyuncaya kadar bırakmaz." Onu terketmez
demektir.
(6645) ';4teşe karşı
güçlü ve sağlam bir engelle korunmuş oldun." Yani son derece sağlam bir
engel ile kendini korudun. Çünkü "hazr" men
etmek, engellemek demektir. Ha harfi kesreli "hızaar"
ve fethalı "hazaar" ise bahçe ve benzeri
yerler etrafında çubuklardan ve başka uygun şeylerden duvar gibi çevrilen şeye
{çite} denilir.
Bu hadislerde müslümanların çocuklarının cennette olduklarına delil
bulunmaktadır. Bir topluluk bu hususta müslümanların icmaının bulunduğunu nakletmiştir. el-Mazeri
dedi ki: nebilerin -Allah'ın salat ve selamı onlara- cennette olduklarına dair
kesin bir icma vardır. Onların dışında bulunan diğer
müminlerin çocuklarına gelince, ilim adamlarının büyük çoğunluğu kesin olarak
cennette olduklarını söylemişlerdir. Hatta bir topluluk onların kesinlikle
cennetliklerden oldukları hususunda icma bulunduğunu
nakletmişledir. Buna delil de yüce Allah'ın: "İman edip soylan iman ile kendilerine uyanların biz evlatlarını da
kendilerine katarız" (Tur, 21) buyruğudur.
Bazı kelamcılar bu
hususta bir şey söylememiş ve mükellefler gibi onlar hakkında da kesin bir
ifade kullanılamayacağına işaret etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
48- ALLAH BİR KULU
SEVERSE ONU KULLARINA SEVDİRİR BABI