SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
48 - باب
إذا أحب الله
عبدا، حببه
إلى عباده
48- ALLAH BİR KULU
SEVERSE ONU KULLARINA SEVDİRİR BABI
157 - (2637) حدثنا
زهير بن حرب.
حدثنا جرير عن
سهيل، عن أبيه،
عن أبي هريرة.
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن
الله، إذا أحب
عبدا، دعا
جبريل فقال:
إني أحب فلانا
فأحبه. قال فيحبه
جبريل. ثم
ينادي في
السماء فيقول:
إن الله يحب
فلانا فأحبوه.
فيحبه أهل
السماء. قال
ثم يوضع له
القبول في
الأرض. وإذا
أبغض عبدا دعا
جبريل فيقول:
إني أبغض
فلانا فأبغضه.
قال فيبغضه
جبريل. ثم
ينادي في أهل
السماء: إن
الله يبغض
فلانا
فأبغضوه. قال
فيبغضونه. ثم توضع
له البغضاء في
الأرض".
6647-157/1- Bize Zuheyr
b. Harb tahdis etti, bize Cerir, Suheyl'den tahdis etti, o babasından o Ebu
Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrail'i
çağırır ve: Ben filan kişiyi seviyorum sen de onu sev buyurur. Bunun üzerine
Cebrai! onu sever. Sonra semada nida ederek şöyle der: Muhakkak Allah filan
kişiyi seviyor siz de onu sevin. Bu sefer sema ehli de onu sever. Sonra
yeryüzünde ona kabul indirilir. Bir kula buğzettiği zaman da Cebrail'i çağırır
ve: Şüphesiz ben filana buğzediyorum sen de ona buğzet der. Bunun üzerine
Cebrai! ona buğz eder. Sonra semadakiler arasında: Şüphesiz Allah filan kişiye
buğzediyor, siz de ona buğzedin der. Onlar da ona buğzederler. Sonra da
yeryüzünde onun için buğzedilmek indirilir. "
157-م - (2637)
حدثنا قتيبة
بن سعيد.
حدثنا يعقوب
(يعني ابن
عبدالرحمن
القاري). وقال
قتيبة: حدثنا
عبدالعزيز
(يعني
الدراوردي). ح
وحدثناه سعيد
بن عمرو
الأشعثي.
أخبرنا عبثر
عن العلاء بن
المسيب. ح
وحدثني هارون
بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب.
حدثني مالك
(وهو ابن أنس).
كلهم عن سهيل،
بهذا الإسناد.
غير أن حديث
العلاء بن
المسيب ليس
فيه ذكر البغض.
6648- .. ./2- Bize
Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Yakub -yani b. Abdurrahman el-Kfui- tahdis
etti. Kuteybe de dedi ki: Bize Abdulaziz -yani ed-Deraverdi- tahdis etti. (H.)
Bunu bize Said b. Amr el-Eş'asi de tahdis etti, bize Abser el-Ala
el-Müseyyeb’den haber verdi. (H.) Bana Harun b. Said el-Eyli de tahdis etti,
bize İbn Vehb tahdis etti, bana Malik -ki o b. Enes'dir- tahdis etti, hepsi
Suheyl'den bu isnad ile rivayet etti, yalnız el-Ala b. el-Müseyyeb'in hadisinde
"buğzetmek" den söz edilmemiştir.
Diğer tahric:
Kuteybe'nin Yakub'dan hadisini Tırmizi, 3161; Diğerlerini Yalnız Müslim rivayet
etmŞir
158 - (2637) حدثني
عمرو الناقد.
حدثنا يزيد بن
هارون. أخبرنا
عبدالعزيز بن
عبدالله بن
أبي سلمة،
الماجشون عن
سهيل بن أبي
صالح. قال : كنا
بعرفة. فمر
عمر بن
عبدالعزيز
وهو على
الموسم. فقام
الناس ينظرون
إليه. فقلت
لأبي: يا أبت!
إني أرى الله
يحب عمر بن
عبدالعزيز.
قال: وما ذاك؟
قلت: لما له من
الحب في قلوب
الناس. فقال:
بأبيك! أنت
سمعت أبا هريرة
يحدث عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم. ثم
ذكر بمثل حديث
جرير عن سهيل.
6649-158/3- Bana Amr
en-Nakid tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Abdulaziz b.
Abdullah b. Ebu Seleme el-Macişun, Suheyl b. Ebu Salih'den şöyle dediğini haber
verdi: Arafat'da idik. Ömer b. Abdulaziz hacc emiri olarak (yanımızdan) geçti.
İnsanlar kalkıp ona bakmaya koyuldular. Babama: Babacığım ben Allah'ın Ömer b.
Abdulaziz'i sevdiğini görüyorum, dedi. O: Bunu neden söylüyorsun, dedi. Ben:
İnsanların kalbinde ona beslenen sevgi dolayısıyla (söylüyorum). Babam şöyle
dedi: Baban hakkı için söylüyorum ki Ebu Hureyre'yi Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem}'den tahdis ederken dinledim deyip sonra da Cerir'in
Suheyl’DEN naklettiği hadisin aynısını zikretti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Hadiste
yüce Allah'ın bir kulu sevmesi halinde Cibril'e verdiği emir üzerine onun da
onu sevdiği belirtilmektedir. Nefret (buğz) hakkında da aynı şey
zikredilmektedir.
İlim adamları der ki:
Yüce Allah'ın kulunu sevmesi kulu hakkında hayır murad etmesi, onu hidayete
iletmesi, ona nimetlerini ihsan buyurması, rahmetini nasib etmesidir. Ona buğz
etmesi ise onun ikaba uğramasını ya da bedbahf olmasını ve buna benzer durumu
onun için istemesidir. Cebrail'in ve meleklerin sevmesinin de iki anlama gelme
ihtimali vardır:
1. O kul için mağfiret
dilemeleri, onu övmeleri ve dua etmeleridir.
2. Onların o kulu
sevmeleri yaratılmışlarda bilinen zahiri anlamı iledir. O da kalbin sevdiği
kimseye meyletmesi, ona kavuşmayı özlemesi arzu etmesidir. Meleklerin kulu
sevmelerinin sebebi ise yüce Allah'a itaatkar olması ve Allah'ın onu
sevmesidir.
Yeryüzünde onun için
kabulün bırakılmasının anlamına gelince, bundan da kasıt insanların kalplerinde
ona karşı besledikleri sevgi, ondan razı ve hoşnut olmalarıdır. Böylelikle
kalpler ona meyleder, ondan hoşnut olur. Bir rivayette de 'onun için sevgi
bırakılır" buyurulmaktadır.
"Alelmevsim: hacc
emiri" demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
49- RUHLARIN BİR
ARAYA GELEN TOPLULUKLAR OLDUĞU BABI