SAHİH-İ MÜSLİM

BİRR VE SILA

 

46 - باب فضل الإحسان إلى البنات

46- KIZ ÇOCUKLARINA İYİ DAVRANMANIN FAZİLETi BABI

 

147 - (2629) حدثنا محمد بن عبدالله بن قهزاذ. حدثنا سلمة بن سليمان. أخبرنا عبدالله. أخبرنا معمر عن ابن شهاب. حدثني عبدالله بن أبي بكر بن حزم عن عروة، عن عائشة. ح وحدثني عبدالله بن عبدالرحمن بن بهرام وأبو بكر بن إسحاق (واللفظ لهما). قالا: أخبرنا أبو اليمان. أخبرنا شعيب عن الزهري. حدثني عبدالله بن أبي بكر؛ أن عروة بن الزبير أخبره؛ أن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قالت:

 جاءتني امرأة، ومعها ابنتان لها. فسألتني فلم تجد عندي شيئا غير تمرة واحدة. فأعطيتها إياها. فأخذتها فقسمتها بين ابنتيها. ولم تأكل منها شيئا. ثم قامت فخرجت وابنتاها. فدخل علي النبي صلى الله عليه وسلم فحدثته حديثها. فقال النبي صلى الله عليه وسلم "من ابتلي من البنات بشيء، فأحسن إليهن، كن له سترا من النار".

 

6636-147/1- Bize Muhammed b. Abdullah b. Kuhzaz tahdis etti, bize Seleme b. Süleyman tahdis etti, bize Abdullah haber verdi, bize Ma'mer, İbn Şihab'dan haber verdi, bana Abdullah b. Ebu Bekr b. Hazm, Urve'den haber verdi, o Aişe'den rivayet etti. (H.) Bana Abdullah b. Abdurrahman b. Behram ve Ebu Bekr b. İshak -lafız her ikisine ait olmak üzere- tahdis edip, dediler ki: Bize Ebu'l-Yeman haber verdi, bize Şuayb, Zühri’DEN haber verdi, bana Abdullah b. Ebu Bekr'in tahdis ettiğine göre Urve b. ez-Zubeyr kendisine şunu haber verdi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe dedi ki:

 

Yanıma beraberinde iki kız çocuğu bulunan bir kadın geldi. Benden bir şeyler dilendi. Yanımda tek bir hurma tanesinden başka bir şey bulamadı. Ben de o tek hurmayı ona verdim. O hurma tanesini alıp kızları arasında paylaştırdı. Kendisi ondan hiçbir şey yemedi. Sonra da kalkıp iki kızı ile birlikte Çıktı. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdi. Ben de O'na o kadının olayını anlalınca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim bazı kız çocukları ile sınanır da onlara iyilikte bulunursa onun için cehennem ateşine karşı bir örtü olurlar" buyurdu. 

 

Diğer tahric: Buhari, 1418, 5995; Tirmizi, 1915

 

 

148 - (2630) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا بكر (يعني ابن مضر) عن ابن الهاد؛ أن زياد بن أبي زياد، مولى ابن عياش. حدثه عن عراك بن مالك. سمعته يحدث عمر بن عبدالعزيز عن عائشة؛ أنها قالت:

 جاءتني مسكينة تحمل ابنتين لها. فأطعمتها ثلاث تمرات. فأعطت كل واحدة منهما تمرة. ورفعت إلى فيها تمرة لتأكلها. فاستطعمتها ابنتاها. فشقت التمرة، التي كانت تريد أن تأكلها، بينهما. فأعجبني شأنها. فذكرت الذي صنعت لرسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال "إن الله قد أوجب لها بها الجنة. أو أعتقها بها من النار".

 

6637-148/2- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Bekr -yani b. Mudarİbnul Had'dan tahdis ettiğine göre İbn Ayyaş'ın azadlısı Ziyad b. Ebu Ziyad kendisine İrak b. Malik’den tahdis etti: Onu Ömer b. Abdulaziz’den tahdis ederken dinledim. O Aişe’den şöyle derken rivayet etti: Yoksul bir kadın iki kızını taşıyarak bana geldi. Ben ona yesin diye üç tane hurma verdim. O kızların her birine birer hurma verdi. Kendisi de yemek üzere bir hurmayı ağzına götürdü. Bu sefer kızlan onu kendilerine yedirmesini isteyince kendisinin yemek istediği o tek hurmayı aralarında bölüştürdü. Onun bu yaplığı beni hayrete düşürdÜ. Yaplığını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e söyleyince şöyle buyurdu: "Şüphesiz o hurma tanesi sebebi ile Allah ona cenneti vacip kıldı ya da ondan dolayı onu cehennem ateşinden azad etti. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

149 - (2631) حدثني عمرو الناقد. حدثنا أبو أحمد الزبيري. حدثنا محمد بن عبدالعزيز عن عبيدالله بن أبي بكر بن أنس، عن أنس بن مالك. قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "من عال جاريتين حتى تبلغا، جاء يوم القيامة أنا وهو" وضم أصابعه.

 

6638-149/3- Bana Amr en-Nakid tahdis etti, bize Ebu Ahmed ez-Zubeyri tahdis etti, bize Muhammed b. Abdulaziz, Ubeydullah b. Ebu Bekr b. Enes’DEN tahdis etti, o Enes b. Malik'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Büluğa erinceye kadar her kim iki kız çocuğuna bakarsa kıyamet gününde ben ve o -parmaklarını bir araya getirerek- gelir" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Bu hadislerde kız çocuklarına iyi davranmanın, onların nafakasını karşılamanın, onlara ve diğer işlerine ve ihtiyaçlarına sabır ve tahammül göstermenin fazileti dile getirilmektedir.

 

(6636) "İbn Behram" be harfi kesreli de (Bihram) diye de söylenir.

 

"Kim bazı kız çocukları ile sınanırsa" kız çocuk sahibi olmaya sına (ibtila) adını vermesi insanların adeten kız çocuklarından hoşlanmayışlarından dolayıdır. Nitekim yüce Allah: "onların birine kız çocuğu müjdesi verilince kendisi pek öfkeli olarak yüzü simsiyah kesilir" (Nahl, 58) buyurmaktadır.

 

(6637) "İbn Ayyaş'ın azadlısı Ziyad b. Ebu Ziyad kendisine İrak'den tahdis etti." Ayyaş, Ziyad b. Ebu Ziyad'dır. Ebu Ziyad'ın adı ise Misere el-Medeni el-MahzOmi'dir. Abdullah b. Ayyaş b. Ebu Rabi'a b. Muğire'nin azadlısıdır.

 

(6638) "Kim büluğa erinceye kadar iki kız çocuğuna bakarsa ... " Burada ale: onların ihtiyaçlarını karşıladı, onların terbiye ve eğitimlerine ve benzeri işlerine gözkulak oldu, yerine getirdi demektir. Yakınlık anlamındaki "avI" den gelmektedir. ''Aile halkından başla" hadisinde de bu kökten gelen kelime kullanılmıştır. Hadis: Kıyamet gününde ben ve o şu iki parmak gibi birbirimize yakın olduğumuz halde gelir demektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

47- BİR ÇOCUĞU ÖLÜP DE BUNUN ECRİNİ BEKLEYEN KİMSENİN FAZİLETİ BABI