SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
29 - باب
قبح الكذب،
وحسن الصدق،
وفضله
29- YALAN SÖYLEMENİN
ÇİRKİNLİĞİ, DOĞRULUĞUN GÜZELLİĞİ VE FAZİLETİ BABI
103 - (2607) حدثنا
زهير بن حرب
وعثمان بن أبي
شيبة وإسحاق
بن إبراهيم (قال
إسحاق:
أخبرنا. وقال
الآخران:
حدثنا) جرير عن
منصور، عن أبي
وائل، عن
عبدالله، قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن
الصدق يهدي
إلى البر. وإن
البر يهدي إلى
الجنة. وإن الرجل
ليصدق حتى
يكتب صديقا.
وإن الكذب يهدي
إلى الفجور.
وإن الفجور
يهدي إلى
النار. وإن
الرجل ليكذب
حتى يكتب
كذابا".
6580-103/1- Bize Zuheyr
b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim tahdis etti. İshak bize Cerir
Mansur’DAN haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti, dedi. (Mansur) Ebu
Vail'den, o Abdullah’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz doğruluk birre (iyiliğe) götürür.
Muhakkak iyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleyip durur ve nihayet sıddik
olarak yazılır. Muhakkak yalan söylemek de günah işlemeye götürür. Ve elbette
günah işlemek de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip durur ve nihayet
yalancı olarak yazılır. "
Diğer tahric: Buhari,
6094
104 - (2607) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وهناد بن
السري. قالا:
حدثنا أبو
الأحوص عن
منصور، عن أبي
وائل، عن
عبدالله بن
مسعود قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن
الصدق بر. وإن
البر يهدي إلى
الجنة. وإن
العبد ليتحرى الصدق
حتى يكتب عند
الله صديقا.
وإن الكذب فجور.
وإن الفجور
يهدي إلى
النار. وإن
العبد ليتحرى
الكذب حتى
يكتب كذابا".
قال
ابن أبي شيبة
في روايته: عن
النبي صلى الله
عليه وسلم.
6581-104/2- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe ve Hennad b. es-Serrı tahdis edip dedi ki: Bize Ebu'l-Ahvas,
Mansur’DAN tahdis etti, o Ebu Vail'den, o Abdullah b. Mes'ud’DAN şöyle dediğini
rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz doğruluk birr (iyilik)dir ve muhakkak birr cennete götürür. Kişi
doğruyu araştırıp söyler ve sonunda Allah nezdinde sıddik (çok doğru) diye
yazılır. Elbette yalan da fücur (günahkarlık}dır. Ve muhakkak fücur cehenneme
götürür. Elbette kul araştıra araştıra yalan söyleyip durur ve nihayet yalancı
olarak yazılır. " İbn Ebu Şeybe rivayetinde "Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'den", dedi,
105 - (2607) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبو معاوية
ووكيع. قالا:
حدثنا الأعمش.
ح وحدثنا أبو
كريب. حدثنا
أبو معاوية.
حدثنا الأعمش
عن شقيق، عن
عبدالله قال
: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "عليكم
بالصدق. فإن
الصدق يهدي
إلى البر. وإن
البر يهدي إلى
الجنة. وما
يزال الرجل يصدق
ويتحرى الصدق
حتى يكتب عند
الله صديقا.
وإياكم
والكذب. فإن
الكذب يهدي
إلى الفجور.
وإن الفجور
يهدي إلى
النار. وما
يزال الرجل
يكذب ويتحرى
الكذب حتى
يكتب عند الله
كذابا".
6582-105/3- Bize
Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti ... Abdullah dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğru söylemeye dikkat edin
çünkü doğruluk birre (iyiliğe) götürür ve elbette birr de cennete götürür. Kişi
doğruyu söyleyip doğruluğu araştırmaya devam edip durur ve nihayet Allah
nezdinde sıddik (çok doğru) diye yazılır. Yalandan da sakının. Çünkü yalan
günaha (fücura) götürür. Ve şüphesiz fücur da cehenneme götürür. Kişi yalan
söyleyip yalanı araştırıp durur ve nihayet Allah nezdinde kezzdb (çok yalancı)
diye yazılır. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 4889; Tirmizi, 1981
105-م - (2607)
حدثنا منجاب
بن الحارث
التميمي.
أخبرنا ابن
مسهر. ح
وحدثنا إسحاق
بن إبراهيم
الحنظلي. أخبرنا
عيسى بن يونس.
كلاهما عن
الأعمش، بهذا الإسناد.
ولم يذكر في
حديث عيسى
"ويتحرى الصدق.
ويتحرى الكذب
". وفي حديث
ابن مسهر "حتى
يكتبه الله".
6583- .. ./4- Bize
Mincab b. Haris et-Temimi tahdis etti, bize İbn Mushir haber verdi. (H.) Bize
İshak b. İbrahim el-Hanzalt de tahdis etti, bize İsa b. Yunus haber verdi,
ikisi A'meş'den bu isnad ile rivayet etti ama İsa'nın hadisinde "doğruyu
araştıra araştıra ve yalanı araştıra araştıra" kısmı yoktur, İbn Mushir'in
hadisinde ise "nihayet Allah onu yazar", demiştir.
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (6580) "şüphesiz doğruluk birre (iyiliğe)
götürür. .. " buyruğu ile ilgili olarak ilim adamları şöyle demişlerdir:
Yani doğru söylemek yerilen her türlü olumsuzluktan arınmış salih amele iletir.
Birr de bütün hayır
türlerini ifade eden kapsamlı bir isimdir. Birrin cennet olduğu da
söylenmiştir. Hem salih ameli hem cenneti birlikte ifade etmesi de mümkündür.
Yalan söylemek ise
fucura (günah işlemeye) götürür. Fücur ise doğru yoldan sapıp uzaklaşmak
demektir. Masiyetlere dalmak olduğu da söylenmiştir.
"Kişi doğru
söyleyip durur ve nihayet Allah nezdinde sıddik (çok doğru) diye yazılır. ..
" Bir rivayette {6581} "doğruluğu araştıra araştıra ... yalanı
araştıra araştıra" diğer rivayette de {6582} "doğru söylemeye
bakınız. Çünkü doğru söylemek birre götürür. .. yalan söylemekten uzak durunuz
... " buyurulmaktadır. İlim adamları der ki: Bu buyruklar doğruyu
araştırmayı teşvik etmektedir. Onu araştırmak (teharri) onu kastedip ona
gereken itinayı göstermektir. Aynı zamanda bu hadisler yalan söylemekten de ve
bu hususta gevşek davranmaktan da sakındırmaktadır. Çünkü kişi bu hususta
gevşek davranırsa çokça yalan söyler ve yalancılıkla tanınır. Yüce Allah da
doğruluğu doğru söylemeyi alışkanlık haline getirirse bu husustaki ileri
derecede titiz olduğundan dolayı Allah da onu sıddik (çok doğru) diye yazar.
Yalanı alışkanlık haline getirirse de "Kezzab: çok yalancı" diye
yazar. Burada yazmaktan kasıt ise onun hakkında bu hükmün verilmesi demektir.
Böylelikle de sıddiklerin makamı ile ve onların sevabını almakla
nitelendirilmeyi yahut da yalancıların nitelikleri ile nitelendirilip onların
cezaları ile cezalandırılmayı hak eder. Maksat ise yaratılmışlara bunu izhar
edip göstermektir. Bu da ya her iki nitelik ile ilgili payına düşen ile mele-i
ala arasında meşhur olmak için böyle yazılması ile olur. Yahut da bu husus,
insanların kalplerine ve dillerine -böyle bir kimseye kabul görmek ve nefret
edilmek halleri indirildiği gibi- indirilir. Yoksa yüce Allah'ın kaderi ve
ezeli yazgısı bütün bunları zaten ezelden beri kaydetmiş, takdir etmiştir.
Allah en iyi bilendir.
Şunu da bilelim ki
diyarımızdaki bütün Buhari ve Müslim nüshalarında ve başkalarında hadisin metni
arasında zikretliğimizden fazlası yoktur. Kadı Iyaz da bütün nüshalardan
böylece naklettiği gibi Humeydi de bunu böylece nakletmiştir. Ama Ebu Mesud
ed-Dimeşki Müslim'in kitabından İbn Müsenna ve İbn Beşşar'ın rivayet ettikleri
hadiste şu ziyadeyi de nakletmektedir: "Şüphesiz en kötü taşıyıcı yalan
taşıyıcılardır ve muhakkak yalanın ciddisi de şakası da doğru değildir. Kişi
küçük çocuğuna bir söz verip de sonra o sözünde durmamazlık etmesin."
Ayrıca İbn Mesud Müslim'in bu fazlalığı kitabında rivayet etmiş olduğunu
zikretmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde Ebu Bekir elBurkani de bunu bu hadiste
zikretmiştir. el-Humeydi ise: Bu fazlalık bizde Müslim'in kitabında
bulunmamaktadır, demiştir.
Kadı Iyaz dedi ki:
"Burada "ravaya" kelimesi "raviyye"in çoğuludur. Bu da
insanın bir işi yapmadan önce hazırlık yapması anlamındadır. Bunun bir şeyin
taşıyıcısı ve onu aktaran anlamında "raviye"in çoğulu olduğu da
söylenmiştir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
30- KIZGINLIK
HALİNDE NEFSİNE HAKİM OLAN KİMSENİN FAZİLETİ VE KIZGINLIĞI NE İLE GİDERECEĞİ