SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
29- YALAN SÖYLEMENİN
ÇİRKİNLİĞİ, DOĞRULUĞUN GÜZELLİĞİ VE FAZİLETİ BABI
6580-103/1- Bize Zuheyr b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim tahdis
etti. İshak bize Cerir Mansur’DAN haber verdi derken
diğer ikisi tahdis etti, dedi. (Mansur) Ebu Vail'den, o Abdullah’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz doğruluk birre (iyiliğe) götürür. Muhakkak iyilik de cennete
götürür. Kişi doğru söyleyip durur ve nihayet sıddik
olarak yazılır. Muhakkak yalan söylemek de günah işlemeye götürür. Ve elbette
günah işlemek de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip durur ve nihayet
yalancı olarak yazılır. "
Diğer tahric: Buhari, 6094
6581-104/2- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve Hennad b. es-Serrı tahdis edip dedi ki: Bize Ebu'l-Ahvas, Mansur’DAN tahdis etti, o Ebu Vail'den, o Abdullah b. Mes'ud’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Şüphesiz doğruluk birr (iyilik)dir ve muhakkak birr cennete
götürür. Kişi doğruyu araştırıp söyler ve sonunda Allah nezdinde sıddik (çok doğru) diye yazılır. Elbette yalan da fücur
(günahkarlık}dır. Ve muhakkak fücur cehenneme götürür.
Elbette kul araştıra araştıra yalan söyleyip durur ve
nihayet yalancı olarak yazılır. " İbn Ebu Şeybe rivayetinde "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den",
dedi,
6582-105/3- Bize
Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis
etti ... Abdullah dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Doğru söylemeye dikkat edin çünkü doğruluk birre (iyiliğe) götürür ve elbette birr
de cennete götürür. Kişi doğruyu söyleyip doğruluğu araştırmaya devam edip
durur ve nihayet Allah nezdinde sıddik (çok doğru)
diye yazılır. Yalandan da sakının. Çünkü yalan günaha (fücura) götürür. Ve
şüphesiz fücur da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip yalanı araştırıp durur
ve nihayet Allah nezdinde kezzdb (çok yalancı) diye
yazılır. "
Diğer tahric: Ebu Davud,
4889; Tirmizi, 1981
6583- ..
./4- Bize Mincab b. Haris et-Temimi tahdis etti, bize İbn Mushir haber verdi. (H.) Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalt de tahdis etti, bize İsa
b. Yunus haber verdi, ikisi A'meş'den bu isnad ile rivayet etti ama İsa'nın hadisinde "doğruyu
araştıra araştıra ve yalanı araştıra araştıra" kısmı yoktur, İbn Mushir'in hadisinde ise "nihayet Allah onu
yazar", demiştir.
AÇIKLAMA: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
(6580) "şüphesiz doğruluk birre (iyiliğe)
götürür. .. " buyruğu ile ilgili olarak ilim
adamları şöyle demişlerdir: Yani doğru söylemek yerilen her türlü olumsuzluktan
arınmış salih amele iletir.
Birr de bütün hayır türlerini ifade eden kapsamlı bir isimdir. Birrin cennet olduğu da söylenmiştir. Hem salih ameli hem cenneti birlikte ifade etmesi de mümkündür.
Yalan söylemek ise fucura (günah işlemeye) götürür. Fücur ise doğru yoldan
sapıp uzaklaşmak demektir. Masiyetlere dalmak olduğu
da söylenmiştir.
"Kişi doğru
söyleyip durur ve nihayet Allah nezdinde sıddik (çok
doğru) diye yazılır. .. " Bir rivayette {6581} "doğruluğu araştıra araştıra ... yalanı araştıra araştıra"
diğer rivayette de {6582} "doğru söylemeye bakınız. Çünkü doğru söylemek birre götürür. .. yalan söylemekten uzak durunuz ... "
buyurulmaktadır. İlim adamları der ki: Bu buyruklar
doğruyu araştırmayı teşvik etmektedir. Onu araştırmak (teharri)
onu kastedip ona gereken itinayı göstermektir. Aynı zamanda bu hadisler yalan
söylemekten de ve bu hususta gevşek davranmaktan da sakındırmaktadır. Çünkü
kişi bu hususta gevşek davranırsa çokça yalan söyler ve yalancılıkla tanınır.
Yüce Allah da doğruluğu doğru söylemeyi alışkanlık haline getirirse bu
husustaki ileri derecede titiz olduğundan dolayı Allah da onu sıddik (çok doğru) diye yazar. Yalanı alışkanlık haline
getirirse de "Kezzab: çok yalancı" diye
yazar. Burada yazmaktan kasıt ise onun hakkında bu hükmün verilmesi demektir.
Böylelikle de sıddiklerin makamı ile ve onların
sevabını almakla nitelendirilmeyi yahut da yalancıların nitelikleri ile
nitelendirilip onların cezaları ile cezalandırılmayı hak eder. Maksat ise yaratılmışlara
bunu izhar edip göstermektir. Bu da ya her iki nitelik ile ilgili payına düşen
ile mele-i ala arasında meşhur olmak için böyle yazılması ile olur. Yahut da bu
husus, insanların kalplerine ve dillerine -böyle bir kimseye kabul görmek ve
nefret edilmek halleri indirildiği gibi- indirilir. Yoksa yüce Allah'ın kaderi
ve ezeli yazgısı bütün bunları zaten ezelden beri kaydetmiş, takdir etmiştir.
Allah en iyi bilendir.
Şunu da bilelim ki
diyarımızdaki bütün Buhari ve Müslim nüshalarında ve
başkalarında hadisin metni arasında zikretliğimizden
fazlası yoktur. Kadı Iyaz da bütün nüshalardan
böylece naklettiği gibi Humeydi de bunu böylece
nakletmiştir. Ama Ebu Mesud
ed-Dimeşki Müslim'in kitabından İbn
Müsenna ve İbn Beşşar'ın rivayet ettikleri hadiste şu ziyadeyi de
nakletmektedir: "Şüphesiz en kötü taşıyıcı yalan taşıyıcılardır ve
muhakkak yalanın ciddisi de şakası da doğru değildir. Kişi küçük çocuğuna bir
söz verip de sonra o sözünde durmamazlık
etmesin." Ayrıca İbn Mesud
Müslim'in bu fazlalığı kitabında rivayet etmiş olduğunu zikretmiş
bulunmaktadır. Aynı şekilde Ebu Bekir elBurkani de bunu bu hadiste zikretmiştir. el-Humeydi ise: Bu fazlalık bizde Müslim'in kitabında
bulunmamaktadır, demiştir.
Kadı Iyaz
dedi ki: "Burada "ravaya" kelimesi
"raviyye"in çoğuludur. Bu da insanın bir
işi yapmadan önce hazırlık yapması anlamındadır. Bunun bir şeyin taşıyıcısı ve
onu aktaran anlamında "raviye"in çoğulu
olduğu da söylenmiştir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
30- KIZGINLIK
HALİNDE NEFSİNE HAKİM OLAN KİMSENİN FAZİLETİ VE KIZGINLIĞI NE İLE GİDERECEĞİ