SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
27- YALAN SÖYLEMENİN
HARAM KILINDIĞI VE YALANIN MÜBAH OLAN TÜRÜNÜ BEYAN BABI
6576-101/1- Bana Harmele b. Yahya tahdis etti. Bize İbn
Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn
Şihab'dan haber verdi, bana Humeyd
b. Abdurrahman b. Avf'ın
haber verdiğine göre annesi Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı Um Kulsum -ki Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e bey'at
etmiş ilk muhacir kadınlardan idi- kendisine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
şöyle buyururken dinlediğini haber verdi: "Yalancı, insanların arasını
düzelten ve hayır söyleyip hayır ulaştıran kimse değildir. "
İbn Şihfıb dedi ki: İnsanların
söylediklerinden hiçbir şeyde yalana ruhsat verildiğini şu üç husus dışında
işitmedim: Savaş, insanların arasını düzeltmek ve erkeğin hanımına söylediği
ile hanımın kocasına söylediği.
Diğer tahric: Buhari, 2692; Ebu Davud, 4920, 4921; Tirmizi, 1938
6577- ..
./2- Bize Amr en-Nakid tahdis etti, bize Yakub b.
İbrahim b. Sa'd tahdis
etti, bize babam Salih'den tahdis
etti, bize Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b.
Abdullah b. Şihfıb bu isnad
ile aynısını tahdis etti, ancak Salih'in hadisinde ve
(Um Kulsum) dedi ki: Ben insanların söylediklerinden herhangi bir şeye şu üç
husus dışında ruhsat verdiğini işitmedim deyip Yunus'un İbn
Şihfıb'ın sözü olarak naklettiğinin aynısını
zikretti.
6578- ... /3- Bunu bize Amr en-Nakid de tahdis etti, bize İsmail b. İbrahim tahdis
etti, bize Ma'mer, Zühr'i'den
bu isnad ile "ve hayır ulaştırdı" sözüne
kadar rivayet etti, ondan sonrasını zikretmedi.
AÇIKLAMA: (6576)
"Yalancı, insanların arasını düzelten ... değildir." Bu hadis, bundan
önceki babta zikrettiklerimize açıklama
getirmektedir. Yani insanların arasını düzelten kişi yerilen ve kabul edilmeyen
yalancı kişi değildir. Aksine böyle birisi iyilik yapan bir kimsedir.
İbn Şihab dedi ki: İnsanların
söyledikleri şeyler arasında ... " Kadı Iyaz
dedi ki: Belirtilen bu şekillerde yalan söylemenin caiz olduğu hususunda görüş
ayrılığı yoktur. Ancak bu gibi hususlarda söylenmesi mübah
olan yalandan ne kastedildiği hususunda görüş ayrılığı vardır. Bazıları bu
mutlak olarak kabul edilir deyip bu yerlerde maslahat için olmadık şeyleri
söylemeyi caiz görmüşler. Yerilen yalanın zarar ihtiva eden yalan olduğunu
ifade etmişlerdir. Bu kanaat sahipleri İbrahim (aleyhisselam)'ın: "Hayır bunu onların büyükleri yaptı" (Enbiya,
63); "Ben hastalanacağım" (Saffat, 89)
sözleri ile (Sara hakkında) o benim kardeşimdir demesi, Yusuf (aleyhisselam)'ın münadisinin:
"Ey kafiledekiler! Siz hırsızlık yaptınız" (Yusuf, 70) buyruklarını
delil göstermişlerdir. Ayrıca derler ki: Bir zalim bir adamı arasa, aradığı o
kişi yanında saklı bulunsa o adamın nerede olduğunu bilmediği hususunda yalan
söylemesinin vacip olduğu hakkında hiçbir görüş ayrılığı yoktur diye
delillerini pekiştirmeye çalışmışlardır.
Aralarında Taberi'nin de bulunduğu başkaları ise şöyle demektedir:
Hiçbir şey hakkında yalan söylemek caiz değildir. Bu hadiste mübah olduğu ile alakalı gelen rivayetde
kastedilen tevriyeli ifadeler ve üstü kapalı tarizler kullanmaktır. Açıktan
açığa yalan söylemek değildir. Mesela hanımına ihsanda bulunacağına, ona şöyle
bir giyecek alacağına dair söz verirken içinden eğer Allah bunu takdir ederse
diye niyet etmesi buna örnektir. Bu görüşün hülasası şudur: Muhatabın gönlünü
hoş edecek bir. anlam çıkarlacağı ihtimalli sözler
söylemektir. Eğer iki kişinin arasını düzeltmeye çalışırsa o taktirde bunlardan
ötekine güzel bir söz aktarır. Öbürlerinden de diğerlerine aynı mahiyetteki
sözleri aktarır. Savaşta da bu şekilde tevriye yapar. Mesela düşmana: Sizin en
büyük kumandanınız öldü derken geçmiş zamanlardaki bir komutanlarını içinden
niyet eder. Yahut yarın bize medet (yardım ve destek) gelecek deyip yemek ve
buna benzer şeyleri niyet eder. İşte bunlar mübah
tarizli (üstü kapalı) ifadelerdendir. Bütün bunlar caizdir. Bu kanaat sahipleri
İbrahim ve Yusuf kıssalarında geçenler ile bu türden gelen bilgileri yine
tarizli ifadeler olarak yorumlamışlardır. Allah en iyi bilendir.
Erkeğin zevcesine,
kadının da kocasına yalan söylemesine gelince, bununla kastedilen sevgi
göstermek ve bağlayıcı olmayan vaadlerde bulunmak ve
buna benzer sözler söylemektir. Kendisi üzerindeki bir hakkı yahut kadının
kendi üzerindeki bir hakkı men etmek yahut haketmedikleri
şeyleri almak için aldatıcı ifadeler söylemek ise müslümanların
icmaı ile haramdır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
28- NEMİME
(KOĞUCULUK)'UN HARAM KILINDIĞI BABI