SAHİH-İ MÜSLİM

BİRR VE SILA

 

24- HAYVANLARA VE BAŞKALARINA LANET OKUMANIN YASAK OLDUĞU BABI

 

6547-80/1- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb birlikte İbn Uleyye’DEN tahdis etti. Zuheyr dedi ki: Bize İsmail b. İbrahim tahdis etti, bize Eyyub, Ebu Kilabe'den tahdis etti, o Ebu'l Mühelleb'den, o İmran b. Husayn’DEN şöyle dediğini rivayet etti: RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferlerinden birisinde iken ensardan bir kadın da bir dişi deve üzerinde bulunuyorken usanıp deveye lanet okudu. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu işitti ve: "Devenin üzerinde ne varsa alın ve onu salıverin. Çünkü o lanetlenmiştir" buyurdu. 

İmran dedi ki: Ben onu şimdi dahi insanlar arasında yürürken görür gibiyim. Kimse ona dönüp bakmıyordu bile.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2561

 

 

 

6548-81/2- Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Rabi' tahdis edip dedi ki: Bize Hammad -ki o b. Zeyd'dir- tahdis etti. (H.) Bize İbn Ebu Ömer de tahdis etti, bize Sakafi tahdis etti, (Hammad ile birlikte) ikisi Eyyub'dan İsmail'in isnadı ile onun hadisine yakın olarak rivayet etti. Ancak Hammad'ın hadisinde şöyle denilmektedir: İmran dedi ki: Ben onu görür gibiyim. Boz bir dişi deve idi. Sakafi'nin hadisinde de (Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Üzerinde bulunanları alın, onu çıplak bırakın. Çünkü o lanetlenmiştir" buyurdu.

 

 

 

6549-82/3- Bize Ebu Kamil el-Cahderi, Fudayl b. Husayn tahdis etti...

Ebu Berze el-Eslemı dedi ki: Bir cariye bir dişi deveye binmişti. Deve üzerinde cemaatin bazı eşyaları vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'i görüverdi. Dağ yolunun dar bir yerinde bulunuyorlardı. Cariye: Deh, Allah'ım bunu lanetle, dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üzerinde lanet okunan bir dişi deve bizimle beraber olmasın" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

6550-83/4- Bize Muhammed b. Abdula'la tahdis etti, bize Mu'temir tahdis etti. (H.) Bana Ubeydullah b. Said de tahdis etti, bize Yahya -yani b. Said tahdis etti,- hepsi Süleyman et-Teymi'den bu isnad ile rivayet etti. el-Mutemir hadisinde şu fazlalık vardır. "Hayır, Allah'a yemin ederim üzerinde Allah'tan bir lanet bulunan bir dişi deve bizimle birlikte olmaz. " Yahut buyurduğu gibi. 

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kadının lanet okuduğu dişi deve hakkında: "Üzerinde olanları alın, onu salın. Çünkü o lanetlenmiştir" buyurması bir diğer rivayete göre de: "Üzerinde lanet okunmuş bir dişi deve bizimle olmasın" buyurması, bu laneti okuyan kadına da başkasına da bu işten vazgeçmeleri içindir. Çünkü daha önce böyle lanet okumayı yasakladığı gibi o kadından önce de başkasını böyle yapmaktan yasaklamıştır. Bundan dolayı kadın o deveyi serbest bırakmakla cezalandırılmış oldu. Maksat ise kendisinin de yolda o deve ile birlikte olmayı yasaklamasıdır. O devenin satılması, boğazlanması ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber olunmadığı hallerde ona binilmesi ve bundan başka bu durumdan önce caiz olan diğer tasarruflar eski hali üzere caiz kalmaya devam etmiştir. Çünkü şeriat ancak onunla birlikte yolculuk yapmanın nehyedilmesi hakkında gelmiştir. Bunun dışında diğer hususlar olduğu gibi kalmış oldu.

 

(6548) "Boz renkli bir dişi deve" yani beyazı siyaha karışmış dişi deve demektir. Dişisine "verka" erkeğine de "evrak" denilir. Rengi kül rengi gibi olana bu ismin verildiği de söylenmiştir.

 

(6549) "Kadın: deh, dedi." Hal: deh develere söylenen ve onları harekete geçirmek için kullanılan bir kelimedir. Lam harfleri sakin olarak hal hal de denilir. Kadı Iyaz dedi ki: Aynı şekilde tenvinli ve tenvinsiz olarak lam harfi kesreli halin halin ve hali hali de denilir.

(6548) "Üzerinde olanları alın, onu çıplak bırakın." Burada maksat onun üzerindeki eşyaları, semerini ve diğer araçları alın demektir.

 

 

 

 

6551-84/5- Bize Harun b. Said el-Eylı tahdis etti ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sıddık bir kimsenin çok lanet okuyan birisi olmaması gerekir" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

6552- .. ./6- Bunu bana Ebu Kureyb tahdis etti, bize Halid b. Mahled, Muhammed b. Cafer'den tahdis etti, o el-Ala b. Abdurrahman'dan bu isnad ile aynısını rivayet etti. 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

6553-8517- Bana Suveyd b. Said tahdis etti, bana Hafs b. Meysere Zeyd b. Eslem'den tahdis ettiğine göre Abdulmelik b. Mervan, Um ed-Derda'ya kendinden bazı mefruşatı göndermişti. Bir gece Abdulmelik geceleyin kalktı, hizmetçisini çağırdı. Hizmetçi yanına gelmekte gecikir gibi oldu. Bundan dolayı ona lanet okudu. Sabah olunca Um ed-Derda ona: Ben senin bu gece hizmetçini çağırdığın zaman ona lanet okuduğunu işittim, dedi ve şunları söyledi: Ebu Derda'yı şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Lanet okuyanlar kıyamet gününde ne şefaat edenler ne şahitlik edenler olurlar" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4907;

 

 

 

6554- .. ./8- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Ebu Gassan el-Mismai ve Asım b. en-Nadr et-Teymi tahdis edip dedi ki: Bize Mu'temir b. Süleyman tahdis etti. (H.) Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi (Mu'temir ile) ikisi Ma'mer'den, o Zeyd b. Eslem'den bu isnad ile Hafs b. Meysere'nin hadisi ile aynı manada rivayet etti.

 

 

 

6555-86/9- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti ... Um ed-Derda'nın Ebu Derda'dan rivayete göre o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim, demiştir: "Şüphesiz lanet okuyanlar kıyamet gününde ne şahitlik edenler olurlar, ne şefaat edenler."

 

 

 

6556-87/10- Bize Muhammed b. Abbad ve İbn Ebu Ömer tahdis edip dedi ki: ... Ebu Hureyre dedi ki: Ey Allah'ın Resulü! Müşriklere beddua et denildi. o: "Şüphesiz ben lanet okuyan olarak gönderilmedim. Ben ancak rahmet olmak üzere gönderildim" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (6551) "Sıddık bir kimsenin lanet okuyan birisi olmaması gerekir." (6555) "Lanet okuyanlar kıyamet gününde ne şahitlik edenler ne şefaat edenler olurlar." Bu hadiste lanet okumak yasaklanmakta ve bunu huyedinen bir kimsede de bu güzel sıfatların bulunmayacağı belirtilmektedir. Çünkü beddua olarak lanet okunduğu zaman yüce Allah'ın rahmetinden uzaklaştırmak kastedilir. Böyle bir beddua ise şanı yüce Allah'ın kendi aralarında merhametli olmak, iyilik ve takva üzere yardımlaşmakla nitelendirdiği ve kendilerini birbirini güçlendiren bina gibi tek bir vücud gibi ortada olmalarını istediği müminlerin ahlakından olamaz. Ayrıca mümin bir kimse kendisi için sevdiğini kardeşi için de sever. Dolayısı ile müslüman kardeşine lanet okuyan -ki o da yüce Allah'ın rahmetinden uzaklaştırmaktır- son derece aradaki ilişkiyi koparmış ve ona arkasını dönüp gitmiş olur. Bu ise bir müslümanın kafir kimse için arzu ettiği ve onun için beddua ettiği en ileri noktadır. Bundan dolayı sahih hadisde: "Mümini lanetlemek onu öldürmek gibidir" buyurulmuştur. Çünkü katil, öldürdüğü kimsenin dünya menfaatlerinden yararlanma imka nını ortadan kaldım. Lanet okuyan kimse de onun ahiret nimetleri ile yüce Allah'ın rahmeti ile alakasının kopmasını ister.

 

Mümine lanet okumak günah bakımından onu öldürmek ile aynı anlamdadır diye de açıklanmıştır. Bu daha açık ve güçlüdür.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (6553) "ne şefaat edenler ne şahitlik edenler olurlar" buyruğu da şu demektir: Kıyamet gününde cehenneme girmeleri gereken kardeşleri hakkında müminlerin şefaat edecekleri zamanda bunlar kıyamet gününde şefaat edemeyecekler. "Şahitlik edenler" hakkında ise üç farklı görüş vardır. Bunların en sahih ve meşhur olanları da şudur:

 

Bunlar kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı rasullerinin kendilerine risaletleri tebliğ ettiklerine dair şahitlik etmeyecekler, ikincisine göre dünyada şahitlik eden kimseler olamazlar. Yani fasıklıkları sebebi ile şahitlikleri kabul edilmez. Üçüncüsü ise Allah yolunda öldürülmek olan şehit düşmek onlara nasib olmaz.

 

(6551) "Sıddfk bir kimsenin lanet okuyan olmaması gerekir." Ve (6553) "Lanet okuyanlar şefaatçi olamazlar" buyruğunda lanet okuyanlar anlamındaki lafız çokluk bildiren bir kip ile kullanılmışlır. Çokluk bildirmeyen lain ve lainun: lanet eden, lanet edenler buyurmamışlır. Çünkü bu hadisteki yergi bir defa ve bunun gibi az miktarda lanet eden kimse hakkında değil çokça lanet okuyan kimseyi yermek hakkındadır. Ayrıca mübah olan yerde lanet okuyan kişi hakkında da değildir. Bu ise şerialın sözkonusu ettiği haller ile ilgilidir. Allah'ın zatimleri lanetlemesi, yahudi ve hristiyanları lanetlemesi (hadisde) saç ekleyen, dövme yapan (yaplıran), içki içen, faiz yiyen, yediren, yazan, şahitliğini yapan, suret yapan, babasından başkasına kendisini nisbet eden, gerçek efendilerinden başkalarının mevlası (azadlısı) olduğunu söyleyen, arazinin alametlerini değiştiren kimseler ile bunların dışında sahih hadislerde meşhur olanlara lanet okumak gibi.

 

(6553) "Um ed-Derda'ya kendinden bazı mefruşat gönderdi." Buradaki "encad: mefruşat" lafzında hemze fethalı sonra nun sonra cim iledir. Tekili neced diye gelir. Bu da mefruşat, yaygı, halı, perde gibi evi süsleyen ev eşyasına denilir. Cevheri bunun tekilinin "necd" diye cim harfi sakin olarak kullanıldığını söylemiş, çoğulu ise nücud diye gelir, demiştir. Bunu da Ebu Ubeyd'den nakletmiştir. Buna göre bunlar iki ayrı söyleyiştir. İbn Mahan'ın rivayetinde "hı harfi ile "bihadin: bir hizmetçi" kaydedilmekte ise de meşhur olan birincisidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- NEBİ (S.A.V.)'İN LANETLEDİĞİ YAHUT SÖVDÜĞÜ YAHUT BEDDUA ETTİĞİ HALDE BUNA LAYIK OLMAYAN KİMSE İÇİN BU BİR ZEKAT (ARINMA) BİR ECİR VE BİR RAHMET OLUR BABI