SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
20 - باب
تحريم الغيبة
20- ĞIYBETİN HARAM
KILINDIĞI BABI
70 - (2589) حدثنا
يحيى بن أيوب
وقتيبة وابن
حجر. قالوا: حدثنا
إسماعيل عن
العلاء، عن
أبيه، عن أبي
هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
"أتدرون ما
الغيبة؟"
قالوا: الله
ورسوله أعلم.
قال "ذكرك
أخاك بما
يكره" قيل:
أفرأيت إن كان
في أخي ما
أقول؟ قال "إن
كان فيه ما تقول،
فقد اغتبته.
وإن لم يكن
فيه، فقد بهته".
6536-70/1- Bize Yahya b.
Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr tahdis edip dedi ki: Bize İsmail, Ala’DAN tahdis
etti, o babasından, o Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gıybet nedir bilir misiniz" buyurdu.
Ashab: Allah ve Rasulü en iyi bilir, dediler. O: "Kardeşinden hoşuna
gitmeyecek şekilde söz etmendir" buyurdu. Peki eğer benim söylediğim
kardeşimde olan bir şeyse ne buyurursun diye sorulunca O: "Eğer senin,
dediğin onda varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer onda yoksa ona iftirada
bulunmuş olursun" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Gıybet
kardeşinden hoşuna gitmeyecek şekilde söz etmendir... " Behete fiili bir
kimse hakkında bühtanda bulunmak (iftira etmek) demektir. Bühtan ise babl,
gerçek olmayan demektir. Gıybet ise bir kimseyi gıyabında hoşuna gitmeyecek
şekilde sözkonusu etmektir. Bühtanın asıl anlamı yüzüne karşı babl (doğru
olmayan) bir şeyin söylenmesi demektir. Her ikisi de haramdır. Ama şer'i bir
maksat dolayısı ile gıybet mübah olur. Bunun alb sebebi vardır:
1. Zulme uğradığını dile
getirmek. Zulme uğramış olan bir kimsenin devlet idarecisinin, hakimin ve
bunların dışında kamu yetkisi bulunan yahut kendisine zulmedenden adil bir
şekilde hakkını alabilecek durumda olan kimseye uğradığı haksızlığı dile
getirmesi, filan kişi bana zulmetti ya da bana bunu yaptı demesi caizdir.
2. Münkeri değiştirmek,
günahkar, asi kimseyi doğru yola çevirmek için yardım istemek maksadı ile gücü
yettiğini ümit ettiği kişiye filan kimse bu işi yapıyor, onu bu işten vazgeçir
ve benzeri şeyler söylemesi mübahtır.
3. Fetva istemek
maksadıyla müftiye filan kişi yahut babam yahut kardeşim yahut kocam bana böyle
bir haksızlık yaparak zulmetti, o bunu yapabilir mi, onun bu zülmünden
kurtulmanın yolu bana yaptığı zulmü önlemenin yolu nedir ve benzeri sözler
söyleyerek fetva istemek. Bu da ihtiyaç dolayısı ile caizdir. Ama en güzeli
kişinin bir adam yahut bir koca yahut bir baba ve bir çocuk gibi (müphem)
ifadeler ile şöyle şöyle yaptı demesidir. Bununla birlikte Hind ile ilgili
hadis ve Ebu Süfyan çok cimri bir adamdır demesi dolayısı ile kişinin tayin
edilmesi de caizdir.
4. Müslümanları
kötülükten sakındırmak. Bu gibi kötülükler pek çeşitlidir.
Bunlardan birisi cerh edilmiş
ravileri, şahitleri ve musannıfları (eser telif etmiş olanları) cerh etmek. Bu
icma ile caizdir. Hatta şeriatı korumak için vaciptir. Bir diğeri danışmak
maksadı ile bir kimse ile alaka kurulmasının sorulması halinde onun kusurunu
haber vermektir. Bir başka husus şudur: Kusurlu bir şeyi ya da hırsız yahut
zinakar yahut içki içen ve buna benzer kusurları olan bir köleyi satın alanı
görmek halinde eğer bunu bilmiyorsa müşteriye bunu söylemek mübahtır. Ancak
bunu eziyet etmek, fesat çıkarmak maksadıyla değil de nasihatta bulunmak
maksadıyla söylemelidir.
Fıkıh (İslami ilimler)
tahsil eden bir kişiyi fasık ya da bid'atçi birisinin yanına çokça gidip ondan
bilgi öğrenmek istediğini görüp ona zarar vereceğinden korkulacak olursa bunu
bilen kimseye nasihat kastı ile onun durumunu açıklayarak ona nasihatta
bulunmak görevi vardır.
Bir diğer husus, bir
kimsenin bir kamu görevinin bulunması ile birlikte ehliyetli olmadığından ya da
fasıklığından ötürü gereğince onu yerine getiremiyor ise onun üstünde emir yetkisi
olan kişiye onun bu halini söyler. Böylelikle onun üstü bu bilgiyi onun haline
delil görür, ona aldanmaz ve doğru yolda uygulama yapmaya mecbur etmesini
sağlamaya çalışır.
5. Açıktan açığa
fasıklık ya da bid'at işleyen bir kimse olması. İçki içmek, insanların
mallarını haksızca almak, haksız vergiler toplamak ve batıl işleri üstlenmek
gibi. Bundan açıktan işlediği kötülükleri sözkonusu ederek bahsetmek caizdir.
Başka bir sebebe bağlı olmadıkça da başka halini zikretmek caiz değildir .
6. Bir kimsenin a'meş
(gözleri kamaşan ve bulanık gören), a'rec (topa!), ezrak (mavVmor), kısa, ama,
bir azası kesik ve buna benzer bir lakabı ile tanınan birisi ise bununla o
kişiyi tanımlamak caizdir. Ama onun eksikliğini ifade etmek maksadıyla böyle
anmak haram olur. Bununla birlikte başka bir yolla onu tanımlamak mümkünse o
daha uygundur. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
21- YÜCE ALLAH'IN
KUSURUNU DÜNYADA ÖRTTÜĞÜ KİMSEYE AHİRETTE DE ONU GİZLEYECEĞİNE DAİR MÜJDE BABI