SAHİH-İ MÜSLİM

BİRR VE SILA

 

20- ĞIYBETİN HARAM KILINDIĞI BABI

 

6536-70/1- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr tahdis edip dedi ki: Bize İsmail, Ala’DAN tahdis etti, o babasından, o Ebu Hureyre’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gıybet nedir bilir misiniz" buyurdu. Ashab: Allah ve Rasulü en iyi bilir, dediler. O: "Kardeşinden hoşuna gitmeyecek şekilde söz etmendir" buyurdu. Peki eğer benim söylediğim kardeşimde olan bir şeyse ne buyurursun diye sorulunca O: "Eğer senin, dediğin onda varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer onda yoksa ona iftirada bulunmuş olursun" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Gıybet kardeşinden hoşuna gitmeyecek şekilde söz etmendir... " Behete fiili bir kimse hakkında bühtanda bulunmak (iftira etmek) demektir. Bühtan ise babl, gerçek olmayan demektir. Gıybet ise bir kimseyi gıyabında hoşuna gitmeyecek şekilde sözkonusu etmektir. Bühtanın asıl anlamı yüzüne karşı babl (doğru olmayan) bir şeyin söylenmesi demektir. Her ikisi de haramdır. Ama şer'i bir maksat dolayısı ile gıybet mübah olur. Bunun alb sebebi vardır:

 

1. Zulme uğradığını dile getirmek. Zulme uğramış olan bir kimsenin devlet idarecisinin, hakimin ve bunların dışında kamu yetkisi bulunan yahut kendisine zulmedenden adil bir şekilde hakkını alabilecek durumda olan kimseye uğradığı haksızlığı dile getirmesi, filan kişi bana zulmetti ya da bana bunu yaptı demesi caizdir.

 

2. Münkeri değiştirmek, günahkar, asi kimseyi doğru yola çevirmek için yardım istemek maksadı ile gücü yettiğini ümit ettiği kişiye filan kimse bu işi yapıyor, onu bu işten vazgeçir ve benzeri şeyler söylemesi mübahtır.

 

3. Fetva istemek maksadıyla müftiye filan kişi yahut babam yahut kardeşim yahut kocam bana böyle bir haksızlık yaparak zulmetti, o bunu yapabilir mi, onun bu zülmünden kurtulmanın yolu bana yaptığı zulmü önlemenin yolu nedir ve benzeri sözler söyleyerek fetva istemek. Bu da ihtiyaç dolayısı ile caizdir. Ama en güzeli kişinin bir adam yahut bir koca yahut bir baba ve bir çocuk gibi (müphem) ifadeler ile şöyle şöyle yaptı demesidir. Bununla birlikte Hind ile ilgili hadis ve Ebu Süfyan çok cimri bir adamdır demesi dolayısı ile kişinin tayin edilmesi de caizdir.

 

4. Müslümanları kötülükten sakındırmak. Bu gibi kötülükler pek çeşitlidir.

Bunlardan birisi cerh edilmiş ravileri, şahitleri ve musannıfları (eser telif etmiş olanları) cerh etmek. Bu icma ile caizdir. Hatta şeriatı korumak için vaciptir. Bir diğeri danışmak maksadı ile bir kimse ile alaka kurulmasının sorulması halinde onun kusurunu haber vermektir. Bir başka husus şudur: Kusurlu bir şeyi ya da hırsız yahut zinakar yahut içki içen ve buna benzer kusurları olan bir köleyi satın alanı görmek halinde eğer bunu bilmiyorsa müşteriye bunu söylemek mübahtır. Ancak bunu eziyet etmek, fesat çıkarmak maksadıyla değil de nasihatta bulunmak maksadıyla söylemelidir.

 

Fıkıh (İslami ilimler) tahsil eden bir kişiyi fasık ya da bid'atçi birisinin yanına çokça gidip ondan bilgi öğrenmek istediğini görüp ona zarar vereceğinden korkulacak olursa bunu bilen kimseye nasihat kastı ile onun durumunu açıklayarak ona nasihatta bulunmak görevi vardır.

 

Bir diğer husus, bir kimsenin bir kamu görevinin bulunması ile birlikte ehliyetli olmadığından ya da fasıklığından ötürü gereğince onu yerine getiremiyor ise onun üstünde emir yetkisi olan kişiye onun bu halini söyler. Böylelikle onun üstü bu bilgiyi onun haline delil görür, ona aldanmaz ve doğru yolda uygulama yapmaya mecbur etmesini sağlamaya çalışır.

 

5. Açıktan açığa fasıklık ya da bid'at işleyen bir kimse olması. İçki içmek, insanların mallarını haksızca almak, haksız vergiler toplamak ve batıl işleri üstlenmek gibi. Bundan açıktan işlediği kötülükleri sözkonusu ederek bahsetmek caizdir. Başka bir sebebe bağlı olmadıkça da başka halini zikretmek caiz değildir .

 

6. Bir kimsenin a'meş (gözleri kamaşan ve bulanık gören), a'rec (topa!), ezrak (mavVmor), kısa, ama, bir azası kesik ve buna benzer bir lakabı ile tanınan birisi ise bununla o kişiyi tanımlamak caizdir. Ama onun eksikliğini ifade etmek maksadıyla böyle anmak haram olur. Bununla birlikte başka bir yolla onu tanımlamak mümkünse o daha uygundur. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

21- YÜCE ALLAH'IN KUSURUNU DÜNYADA ÖRTTÜĞÜ KİMSEYE AHİRETTE DE ONU GİZLEYECEĞİNE DAİR MÜJDE BABI