SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
13 - باب فضل
عيادة المريض
13- HASTA ZİYARETİNİN
FAZİLETİ BABI
39 - (2568) حدثنا
سعيد بن منصور
وأبو الربيع
الزهراني. قالا:
حدثنا حماد
(يعنيان ابن
زيد) عن أيوب،
عن أبي قلابة،
عن أبي أسماء،
عن ثوبان (قال
أبو الربيع:
رفعه إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم) وفي حديث
سعيد: قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "عائد
المريض في
مخرفة الجنة
حتى يرجع".
6496-39/1- Bize Said b. Mansur
ve Ebu Rabı' ez-Zehranı tahdis edip dedi ki: Bize Hammad -İbn Zeyd'i
kastediyorlar- Eyyub'dan tahdis etti, o Ebu Kilabe'den, o Ebu Esma'dan, o
Sevban’DAN rivayet etti. -Ebu Rabi' dedi ki: Hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) 'ye ref etti- Said'in hadisinde de şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hasta ziyaret eden bir kimse dönünceye kadar cennetin
hurma bahçesi içerisindedir" buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizi,
967, 698
40 - (2568) حدثنا
يحيى بن يحيى
التميمي.
أخبرنا هشيم
عن خالد، عن
أبي قلابة، عن
أبي أسماء، عن
ثوبان، مولى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال : قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من عاد
مريضا، لم يزل
في خرفة الجنة
حتى يرجع".
6497-40/2- Bize Yahya b.
Yahya et-Temimı tahdis etti, bize Huşeym, Halid'den haber verdi, o Ebu
Kilabe'den, o Ebu Esma'dan, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
azadlısı Sevban'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Bir hastayı ziyaret eden bir kimse dönünceye kadar cennetin
hurmalıkları arasındadır" buyurdu.
41 - (2568) حدثنا
يحيى بن حبيب
الحارثي.
حدثنا يزيد بن
زريع. حدثنا
خالد عن أبي
قلابة، عن أبي
أسماء
الرحبي، عن
ثوبان ، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "إن
المسلم إذا
عاد أخاه
المسلم، لم
يزل في خرفة
الجنة حتى
يرجع".
6498-41/3- Bize Yahya b.
Habib el-Harisı tahdis etti, bize Yezid b. Züreyh tahdis etti, bize Halid, Ebu
Kilabe’DEN tahdis etti, o Ebu Esma er-Rahbi'den, o Sevban'dan, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Şüphesiz müslüman bir kimse, (hasta)
müslüman kardeşini ziyaret ederse dönünceye kadar cennetin hurmalıkları
arasında bulunmaya devam eder" buyurdu.
42 - (2568) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
جميعا عن يزيد
(واللفظ
لزهير). حدثنا
يزيد بن
هارون. أخبرنا
عاصم الأحول
عن عبدالله بن
زيد (وهو أبو
قلابة)، عن
أبي الأشعث
الصنعاني، عن
أبي أسماء
الرحبي، عن
ثوبان، مولى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم،
عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "من
عاد مريضا، لم
يزل في خرفة
الجنة". قيل:
يا رسول الله!
وما خرفة
الجنة؟ قال
"جناها".
6499-42/4- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb birlikte Yezid'den -Iafız Zuheyr'e ait olmak üzere-
tahdis etti. Bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize Asım el-Ahvel, Abdullah b.
Zeyd -ki o Ebu Kilabe'dir-den haber verdi, o Ebu'I-Eş'as es-San' ani’den o Ebu
Esma er-Rehabi'den, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azadlısı
Sevban'dan, O Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu
rivayet etti: "Bir hasta ziyaret eden bir kimse, hep cennet hurmalıkları
arasında kalmaya devam eder." Ey Allah'ın Resulü! Cennet hurmalıkIarı ne
demektir diye soruldu. O: "Onun devşirilen meyvesidir" buyurdu.
42-م - (2568)
حدثني سويد بن
سعيد. حدثنا
مروان بن
معاوية عن
عاصم الأحول،
بهذا الإسناد.
6500- .. ./5- Bana
Suveyd b. Said tahdis etti, bize Mervan b. Muaviye, Asım el-Ahvel'den bu isnad
ile tahdis etti.
43 - (2569) حدثني
محمد بن حاتم
بن ميمون.
حدثنا بهز.
حدثنا حماد بن
سلمة عن ثابت،
عن أبي رافع،
عن أبي هريرة.
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن الله
عز وجل يقول،
يوم القيامة:
يا ابن آدم!
مرضت فلم
تعدني. قال: يا
رب! كيف
أعودك؟ وأنت
رب العالمين.
قال: أما علمت
أن عبدي فلانا
مرض فلم تعده.
أما علمت أنك
لو عدته
لوجدتني
عنده؟ يا ابن
آدم! استطعمتك
فلم تطعمني.
قال: يا رب!
وكيف أطعمك؟
وأنت رب
العالمين.
قال: أما علمت
أنه استطعمك
عبدي فلان فلم
تطعمه؟ أما
علمت أنك لو
أطعمته لوجدت
ذلك عندي؟ يا ابن
آدم! استسقيتك
فلم تسقني.
قال: يا رب! كيف
أسقيك؟ وأنت
رب العالمين.
قال: استسقاك
عبدي فلان فلم
تسقه. أما أنك
لو سقيته وجدت
ذلك عندي".
6501-43/6- Bana Muhammed
b. Hatim b. Meymun tahdis etti, bize Behz tahdis etti, bize Hammad b. Seleme,
Sabit'den tahdis etti, o Ebu Rafi"den, o Ebu Hureyre’DEN şöyle dediğini
rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz yüce Allah kıyamet gününde şöyle buyuracak:
Ey Ademoğlu! Ben
hastalandım beni ziyaret etmedin. Ademoğlu: Rabbim sen alemlerin Rabbi olduğun
halde seni nasıl ziyaret edebilirdim diyecek. Yüce Allah: Filan kulum un
hastalandığını bilmemiş miydin? Onu ziyaret etmedin. Şayet onu ziyaret etmiş
olsaydın beni onun yanında mutlaka bulacağını bilmiyor muydun? Ey Ademoğlu ben
senden bana yemek vermeni istedim, sen bana yemek vermedin buyuracak. Ademoğlu:
Rabbim sen alemlerin Rabbi iken sana nasıl yemek verebilirdim diyecek. Yüce
Allah: Filan kulumun senden kendisine yemek vermeni istediği halde senin de ona
yemek vermediğini bilmedin mi? Hem eğer ona yemek vermiş olsaydın bunu benim
yanımda kesinlikle bulacağını bilmedin mi? Ey Ademoğlu senden bana su vermeni
istedim, sen bana içecek su vermedin buyuracak. Ademoğlu: Rabbim sen alemlerin
Rabbi iken sana nasıl su içirebilirim diyecek. Yüce Allah:
Filan kulum senden içmek
için su istedi. Sen ona içecek su vermedin. Eğer ona içecek su vermiş olsaydın
bunu kesinlikle benim nezdimde bulacaktın buyuracak. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6496)
"Hastayı ziyaret eden bir kimse cennetin hurma bahçesi içindedir."
İkinci rivayette (6497) "Cennet hurmalıkları" denilmektedir. Buradaki
hurfe: hurmalıkda hı harfi ötrelidir.
(6499) "Ey Allah'ın
Rasulü! Cennetin hurmalığı nedir diye soruldu. O: Devşirilen meyvesidir
buyurdu." Hadis-i şerifler, bu yaptığı iş onu cennete ve cennet
mahsullerini devşirip toplamaya götürür demektir.
İlim adamları hasta
ziyaretinin faziletini ittifakla kabul etmişlerdir. Buna dair açıklama ilgili
babında açık bir şekilde geçmiş bulunmaktadır.
Bu hadisin senetlerinde
"Ebu Kilabe’DEN o Ebu Esma' dan" denilmektedir. Diğer rivayette
(6499) ise "Ebu Kilabe'den o Eş'as'dan o Ebu Esma'dan" denilmektedir.
Tirmizi, dedi ki Buhari'ye bu hadisin isnadı hakkında sordum o şöyle dedi: Ebu
Kilabe'nin bütün hadisleri Ebu Esma'dandır. Aralarında bu hadis dışında
Ebu'l-Eş'as yoktur.
(6501) "Ben
hastalandım, beni ziyaret etmedin ... Eğer onu ziyaret etmiş olsaydın beni onun
yanında bulmuş olacağını bilmiyor muydun?" İlim adamları der ki: Yüce
Allah hastalığı kendi zatına izafe etmekle birlikte maksat kulun kendisidir. Bu
da onu şereflendirmek ve onun anlamasını (örnekle) kolaylaştırmak içindir. İlim
adamlarının, dediklerine göre "beni onun yanında bulacaktın" buyruğu
da berlim sevabımı ve ikramımı bulacaktın demektir. Buna da yüce Allah'ın
hadisin sonlarında: "Ona yemek yedirmiş olsaydın bunu {karşılığını}
nezdimde bulacaktın. Ona su içirmiş olsaydın onu benim nezdimde
bulacaktın" buyurması buna delildir ki sevabını bulacaktın anlamındadır.
Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: