SAHİH-İ MÜSLİM |
BİRR VE SILA |
9- ZANN'IN, TECESSÜSÜN,
TENAFÜSÜN, TENACÜŞÜN (PAZARLIĞI KIZIŞTIRMANIN) VE BENZERLERİNİN HARAM KILINDIĞI
BABI
6482-28/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis
edip dedi ki: Malik'e, Ebu Zinad'dan
rivayetini okudum. O A'rec'den, o Ebu
Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Zandan sakının. Çünkü muhakkak zan sözün en yalan olanıdır. Başkalarının
konuşmalarına kulak kabartmayın, başkalarının kusurlarını araştırmayın, bencil
olmayın, birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin,
birbirinize arka çevirmeyin. Allah'ın kulları kardeş olun" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6066; Ebu Davud, 4917
6483-29/2- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Abdulaziz -yani
b. Muhammed- el-Ala’DAN tahdis
etti, o babasından, o Ebu Hureyre'den
rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Birbirinize darılmayın,
birbirinize arka çevirmeyin, başkalarının konuşmalarına kulak kabartmayın,
biriniz diğerinin satışı üzerine satış yapmasın. Ey Allah'ın kulları kardeş
olun" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6484-30/3- Bize İshak b.
İbrahim tahdis etti ... Ebu
Hureyre dedi ki: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin,
başkalarının kusurlarını araştırmayın, başkalarının konuşmalarına kulak
kabartmayın, pazarlığı kızıştırmayın. Ey Allah'ın kulları kardeş olun"
buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6485- .. ;/4- Bize Hasan
b. Ali el-Hulvanive Ali b. Nasr
el-Cahdamitahdis edip dedi ki: Bize Vehb b. Cerir tahdis
etti, bize Şu'be, A'meş'den
bu isnad ile şunu tahdis
etti: "Birbirinizle alakayı koparmayın, birbirinize arka çevirmeyin,
birbirinize buğzetmeyin, birbirinizi kıskanmayın. Ey
Allah'ın kulları. Allah'ın size emrettiği gibi kardeşler olun. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6486-31/5- Bana Ahmed b. Said ed-Darimi de tahdis etti, bize Habban tahdis etti, bize Vuheyb tahdis etti, bize Suheyl babasından tahdis etti, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Birbirinize buğzetmeyin, birbirinize arka
çevirmeyin. Bencil olmayın, Allah'ın kulları kardeşler olun. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6482)
"Zandan sakının, çünkü zan sözün en yalanıdır." Kasıt kötü zannın nehyedilmesi, yasaklanmasıdır. Hattabi
dedi ki: Bu hatırdan geçip giden şeyler dışında zannı gerçekleştirmek ve onu
doğru olarak ortaya çıkarmaktır. Çünkü hatırdan geçip gidenlere karşı koymak
mümkün değildir.
Hattabi'nin maksadı şudur: Haram kılınan zan sahibinin sürdürdüğü ve
kalbinde yerleşip karar kılan zandır. Kalpten gelip geçen ve yer etmeyen zan
değildir. Bundan dolayı yükümlülük sözkonusu
değildir. Nitekim daha önce hadiste "şanı yüce Allah'ın konuşmadıklan ya da kasten işlemedikleri sürece içinden
geçirdiklerinden ötürü ümmeti af ettiği" belirtilmiştir. Daha önce bunun
da kalpte yer etmeyen, habrdan gelip geçen düşünceler
hakkında yorumlandığı da geçmiş bulunmaktadır.
Kadı Iyaz
Süfyan’DAN şöyle dediğini nakletmektedir: Kişiyi
günahkar kılan zannedip sözlü olarak söylediği ve konuştuğudur. Eğer bunu sözlü
olarak söylemezse bundan dolayı günah kazanmaz. (Kadı Iyaz)
devamla dedi ki:
Kimisi de şöyle
demiştir: Burada herhangi bir asli delile, bir kıyasa ya da bir istidlale
dayanmaksızın soyut zan ile şer'i hususlarda hüküm vermenin kastedilmiş olma
ihtimali de vardır. Ama bu zayıf ve babıdır. Doğrusu birincisidir.
"Başkalarının
konuşmalarına kulak kabartmayın, başkalarının kusurlarını araştırmayın."
Buradaki fiillerin birincisi (başkalarının konuşmalarına kulak kabartınak anlamını verdiğimiz" tehassüs
ha iledir. İkincisi ise (kusurları araştırmak anlamını verdiğimiz tecessüs) cim
iledir. Kimi ilim adamı şöyle demiştir: Tehassüs
konuşan bir topluluğun konuşmalarını dinlemek, onlara kulak kabartınaklır.
Tecessüs ise kusurlan araştırmaktır. Tecessüsün
işlerin iç yüzünü araştırmak ve kurcalamak anlamında olduğu da söylenmiştir.
Çoğunlukla bu kötülük hakkında kullanılır. Casus ise kötü sırları bilen
kimsedir. Namus ise hayır sırları bilen kimsedir. Bir diğer açıklamaya göre
tecessüs bir hususu başkası için araştırmak, tehassüs
ise kendim için araştırmak demektir. Bu açıklamayı Sa'leb
yapmıştır. Her ikisinin aynı anlamda olduğu ve gözlerden uzak haber ve halleri
bilmek istemek anlamında olduğu söylenmiştir.
"Bencil olmayın,
birbirinizi kıskanmayın." Kıskanmanın (hased)
başkasının elindeki nimetin zeval bulmasını temenni etmek olduğunu daha önce
söylemiştik. Münafese ve tenafüs
(bencil olmak) ise bir şeyi arzu etmek ve onun yalnızca kendisine ait olmasını
istemek demektir. Bir başkasının arzu ettiğini diğerinin de arzu etmesini
anlatmak için nafese fiili kullanılır, mastarı da münafesedir.
Hadisin dünyaya rağbet,
dünyalık ve dünyadan pay ve nasiblere rağbet
göstermekte birbiri ile yarışmak anlamında olduğu da söylenmiştir. (6483)
"Birbirinizden darılmayın" (anlamındaki "la teheccehü"
nüshaların bir çoğunda bu şekilde kaydedilmiştir. Bazılarında ise tehaceru diye geçmektedir. Her ikisi de aynı anlamdadır.
Maksat birbirinden uzaklaşmayı (hecri) ve konuşmayı
kesmeyi yasaklamaktır. Buradaki lafzın "la tehcürü"
yani hucr konuşmayın anlamında olması da mümkündür
denilmiştir. Hucr ise çirkin konuşmalar, çirkin
sözler demektir.
Kardeşinin sabşı üzerine sabş yapmanın ve necş'in yasaklanmasına gelince, her ikisine dair açıklama daha
önce Buyu (Alış Veriş Kitabı'nda) geçti.
Kadı Iyaz
dedi ki: Burada tenacüş (birbirinin alışverişi
üzerine alış veriş yapmak) ile birbirlerini yermeleri, kötülemelerinin
kastedilmiş olma ihtimali de vardır. Ama sahih olan bunun alışverişte sözü
geçen tenacüş olduğudur. Bu ise satın alma isteği
olmamakla birlikte aksine başkasını onu satın alırken kandırmak maksabyla malın fiyatını amrması
demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: