SAHİH-İ MÜSLİM

SAHABE

 

55 - باب من فضائل أويس القرني، رضي الله عنه

55- UVEYS EL-KARANİ (R.A.)'IN BAZI FAZİLETLERİ BABI

 

223 - (2542) حدثني زهير بن حرب. حدثنا هاشم بن القاسم. حدثنا سليمان بن المغيرة. حدثني سعيد الجريري عن أبي نضرة، عن أسير بن جابر؛ أن أهل الكوفة وفدوا إلى عمر. وفيهم رجل ممن كان يسخر بأويس. فقال عمر: هل ههنا أحد من القرنيين؟ فجاء ذلك الرجل. فقال عمر: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد قال "إن رجلا يأتيكم من اليمن يقال له أويس. لا يدع باليمن غير أم له. قد كان به بياض. فدعا الله فأذهبه عنه. إلا موضع الدينار أو الدرهم. فمن لقيه منكم فليستغفر لكم".

 

6437-223/1- Bana Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Haşim b. Kasım tahdis etti, bize Süleyman b. Muğire tahdis etti, bana Said el-Cureyri, Ebu Nadra'dan tahdis etti, o Useyr b. Cabir'den rivayet ettiğine göre Kufe'liler heyet olarak Ömer (radıyallahu anh)'ın huzuruna gitti. Aralarında ise Uveys ile alayedenlerden bir adam da vardı. Ömer: Burada Karanlılardan bir kimse var mı, dedi. O adam geldi. Ömer: Muhakkak Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ŞüpHesiz Yemen'den Uveys denilen bir adam size gelecektir. Yemen'de sadece annesini bırakmış olacaktır. Kendisinde bir beyazlık vardı. Allah'a dua etti. O beyazlığı ondan giderdi. Bir dinar yahut bir dirhem kadarlık bir yer müstesna. Sizden kim onunla karşılaşırsa sizin için mağfiret dileyiversin. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

224 - (2542) حدثنا زهير بن حرب ومحمد بن المثنى. قالا: حدثنا عفان بن مسلم. حدثنا حماد (وهو ابن سلمة) عن سعيد الجريري، بهذا الإسناد، عن عمر بن الخطاب قال : إني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "إن خير التابعين رجل يقال له أويس. وله والدة. وكان به بياض. فمروه فليستغفر لكم".

 

6438-224/2- Bize Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna tahdis edip dedi ki: Bize Affan b. Müslim tahdis etti, bize Hammad -ki o b. Seleme'dir- Said el-Cureyri’DEN bu isnad ile Ömer b. el-Hattab’DAN şöyle dedi diye tahdis etti: Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Tabiinin en hayırlısı şüphesiz kendisine Uveys denilen zattır. Onun bir annesi vardır. Onda bir beyazlık vardı. Kendisinden sizin için mağfiret dilemesini isteyin. "

 

 

225 - (2542) حدثنا إسحاق بن إبراهيم الحنظلي ومحمد بن المثنى ومحمد بن بشار (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا) - واللفظ لابن المثنى - حدثنا معاذ بن هشام. حدثني أبي عن قتادة، عن زرارة بن أوفى، عن أسير بن جابر، قال:

 كان عمر بن الخطاب، إذا أتى عليه أمداد أهل اليمن، سألهم: أفيكم أويس بن عامر؟ حتى أتى على أويس. فقال: أنت أويس بن عامر؟ قال: نعم. قال: من مراد ثم من قرن؟ قال: نعم. قال: فكان بك برص فبرأت منه إلا موضع درهم؟ قال: نعم. قال: لك والدة؟ قال: نعم. قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "يأتي عليكم أويس بن عامر مع أمداد أهل اليمن من مراد، ثم من قرن. كان به برص فبرأ منه إلا موضع درهم. له والدة هو بها بر. لو أقسم على الله لأبره. فإن استطعت أن يستغفر لك فافعل". فاستغفر لي. فاستغفر له. فقال له عمر: أين تريد؟ قال: الكوفة. قال: ألا أكتب لك إلى عاملها؟ قال: أكون في غبراء الناس أحب إلي . قال: فلما كان من العام المقبل حج رجل من أشرافهم. فوافق عمر. فسأله عن أويس. قال: تركته رث البيت قليل المتاع. قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "يأتي عليكم أويس بن عامر مع أمداد أهل اليمن من مراد ثم من قرن. كان به برص فبرأ منه. إلا موضع درهم. له والدة هو بها بر. لو أقسم على الله لأبره. فإن استطعت أن يستغفر لك فافعل" فأتى أويسا فقال: استغفر لي. قال: أنت أحدث عهدا بسفر صالح. فاستغفر لي. قال: استغفر لي. قال: أنت أحدث عهدا بسفر صالح. فاستغفر لي. قال: لقيت عمر؟ قال: نعم. فاستغفر له. ففطن له الناس. فانطلق على وجهه. قال أسير: وكسوته بردة. فكان كلما رآه إنسان قال: من أين لأويس هذه البردة؟

 

6439-225/3- Bize İshak b. İbrahim el-Hanzali, Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar tahdis etti. İshak, bize haber verdi verdi derken diğer ikisi tahdis etti, dedi. Lafız da İbnül'l-Müsenna'ya aittir. Bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam Katade'den tahdis etti, o Zürare b. Evfa'dan, o Useyr b. Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab'a Yemenlilerden yardımcı kuvvetler geldiği zaman onlara: Aranızda Uveys b. Amir var mı diye onlara sorardı. Nihayet Uveys'i buldu. Ona: Sen Uveys b. Amir misin, dedi. Evet, dedi. Ömer: Muradlılardan sonra Karen’DEN misin, dedi. O: Evet, dedi. Ömer: Sende baraş hastalığı vardı da bir dirhem kadarlık bir yer dışında ondan iyileştin öyle mi, dedi. O: Evet, dedi. Ömer: Bir anan var öyle mi, dedi. o: Evet, dedi. Bu sefer Ömer şöylededi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Uveys b. Amir sizin yanınıza Yemenlilerin yardımcı kuvvetleri ile birlikte gelecektir. Kendisi Murad'lıdır, sonra Karen'lidir. Onda baraş hastalığı vardı. Bir dirhem kadarlık bir yer dışında o hastalığı iyileşti. Onun bir annesi vardır ki kendisi ona çok iyi davranır. Eğer Allah'a yemin ederse mutlaka onun yemininin doğru olduğunu çıkartır. Eğer senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen onu yap." Haydi benim için mağfiret dile, dedi. Uveys de oryun için mağfiret diledi.

 

Ömer ona: Nereye gitmek istiyorsun, dedi. Uveys: Kufe'ye, dedi. Ömer: Senin için oranın valisine mektup yazayım mı, dedi. Uveys: Dikkat çekmeyen / önemsenmeyen insanlar arasında olmayı daha çok severim, dedi.

 

Ertesi sene onların eşrafından bir adam da hacc etti. Ömer (radıyallahu anh)'a rast gelince ona Uveys'i sordu. Adam: Ben onu evi kötü, eşyası az bir halde bıraktım, dedi. Ömer şu cevabı verdi: Ben, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Yanınıza Uveys b. Amir Yemenlilerin yardımcı kuvvetleri ile birlikte gelecektir. O Murad'lılardan sonra Karen'lilerdendir. Onun bir baraş hastalığı vardı. Bir dirhem kadarlık bir yer dışında o hastalığı iyileşti. Onun bir annesi var. Kendisi annesine çok iyi davranır. Eğer Allah adına yemin ederse Allah onun yeminini gerçekleştirir. Eğer senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen yap." Bunun üzerine Uveys'in yanına gitti ve ona: Benim için mağfiret dile, dedi. Uveys: Sen salih (iyi) bir seferden henüz yeni gelmişsin. Asıl sen benim için mağfiret dile, dedi. Adam:

 

Benim için mağfiret dile, dedi. Uveys: Sen salih bir seferden henüz yeni geldin, sen benim için mağfiret dile, dedi. (Yine Uveys): Ömer'le karşılaşbn mı, dedi. Adam: Evet deyince, onun için mağfiret diledi, insanlar da onun farkına vardı, o da hemen ayrılıp gitti.

Useyr dedi ki: Onun elbisesi çizgili bir elbise idi. Bir kimse onu her gör-

düğünde: Uveys'e bu elbise nereden geldi derdi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (6437) "Useyr b. Cabir" hemzesi ötreli, sin fethalıdır. Useyr b. Amr olduğu da söylenir. Adının ötreli ye ile "yüsr" olduğu da söylenir.

 

Uveys'in bu kıssasında Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in açık bir mucizesi vardır. Adı Uveys b. Amir'dir. Müslim bunu burada böylece rivayet etmiştir. Meşhur olan ismi de budur. İbn Makula dedi ki: Uveys b. Amr olduğu da söylenir., dediklerine göre künyesi Ebu Amr'dır. Birisinin söylediğine göre o Sıffin'de öldürülmüştür. Kareni nisbetlidir. Yani Karen oğullarındandır. Karen ise Muradlıların bir koludur. Karenin nesebi Karen b. Redman b. Naciye b. Murad'dır. el-Kelbi dedi ki: Murad'ın adı da Cabir'dir. O Malik b. Eded b. Yeşcub b. Ya'rub b. Zeyd b. Kehlam b. Sebbad'dır. Onun Muradlıların bir kolundan olup ona nisbet edildiğine dair zikrettiğimiz bu açıklama doğru olan açıklamadır. Bunda görüş ayrılığı yoktur. Cevheri'nin Sihahı'nda belirtildiği üzere o Necidlilerin ihram mikatı olarak bilinen bir dağ olan Karn el-Menazil'e mensub olduğu belirtilmekte ise de bu pek büyük bir yanlışlıktır. Bu hususta buna aldanılmaması için daha önce dikkat çekilmiş bulunmaktadır.

 

"Aralarında Uveys ile alayeden bir adam da vardı." Yani onu küçümsüyor, onunla alayediyordu. Bu da Uveys'in durumunu gizlediğine ve kendisi ile yüce Allah arasında sırrı sakladığına, kendisinden buna delil olacak herhangi bir şeyin dışarıdan görünmediğine delildir. İşte ariflerin ve havas velilerin yolu budur. Allah onlardan razı olsun.

 

"Sizden kim onunla karşılaşırsa sizin için mağfiret dilesin." Diğer rivayette ise (6439) Ömer'e dedi ki: "Senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen yap buyurdu." Bu da Uveys (radıyallahu anh)'a ait açık bir menkıbedir.

 

Hadiste salah ehli kimselerden dua istemenin mağfiret dilemelerini istemenin -bu isteği yapan kişi onlardan daha faziletli olsa bile- müstehap olduğu hükmü anlaşılmaktadır.

(6438) "Şüphesiz tabiinin en hayırlısı kendisine Uveys ... denilen bir adamdı. " Bu hadis onun tabiinin en hayırlısı olduğu hususunda açıktır. Ama şöyle denilebilir: Ahmed b. Hanbel ve başkaları: Tabiinin en faziletlisi Said b. el-Müseyyeb' dir, demiştir. Buna da şöyle cevap verilir: Onların maksatları Said'in tefsir, hadis, fıkıh ve buna benzer şer'i ilimlerde en faziletli kişi olduğudur. Yüce Allah nezdinde en hayırlı olduğu şeklinde değildir.

Bu lafızda da aynı şekilde de açık bir mucize vardır.

 

"Yemenlilerin yardımcı kuvvetleri" bunlar ise gazada İslam ordularına yardım eden gaziler topluluğu idi. Emdad: yardımcı kuvvetlerin tekili "meded"dir.

"Dikkat çekmeyen / önemsenmeyen insanlar arasında olmayı daha çok severim." Gabra: Dikkat çekmeyen, önemsenmeyen kelimesinde gayn harfi fethalı, be sakin ve sonu medlidir. Onların zayıflan fakir fukaralan önemsenmeyen sıradan kimseler demektir. Bu ise bilinmemeyi ve halini gizlemeyi tercih etmesinden dolayı idi.

 

"Evi kötü" tabiri diğer rivayetteki "eşyası az" ile aynı anlamdadır. Resaset ile bezazet aynı anlamdadır. Bu da eşyanın değersiz olması, geçimin dar olması demektir.

 

Uveys ile ilgili bu hadiste anne babaya iyi davranmanın fazileti, uzletin ve iyi hallerin saklanmasının fazileti de anlaşılmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

56- NEBİ (S.A.V.)'İN MISIR AHALİSİ HAKKINDAKİ VASİYETİ BABI