SAHİH-İ MÜSLİM |
SAHABE |
55- UVEYS EL-KARANİ
(R.A.)'IN BAZI FAZİLETLERİ BABI
6437-223/1- Bana Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Haşim b.
Kasım tahdis etti, bize Süleyman b. Muğire tahdis etti, bana Said el-Cureyri, Ebu Nadra'dan tahdis
etti, o Useyr b. Cabir'den rivayet ettiğine göre Kufe'liler heyet olarak Ömer (radıyallahu
anh)'ın huzuruna gitti.
Aralarında ise Uveys ile alayedenlerden
bir adam da vardı. Ömer: Burada Karanlılardan bir kimse var mı, dedi. O adam
geldi. Ömer: Muhakkak Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "ŞüpHesiz
Yemen'den Uveys denilen bir adam size gelecektir.
Yemen'de sadece annesini bırakmış olacaktır. Kendisinde bir beyazlık vardı.
Allah'a dua etti. O beyazlığı ondan giderdi. Bir dinar yahut bir dirhem kadarlık bir yer müstesna. Sizden kim onunla karşılaşırsa
sizin için mağfiret dileyiversin. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
6438-224/2- Bize Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna tahdis edip dedi ki: Bize Affan b. Müslim tahdis etti, bize Hammad -ki o b.
Seleme'dir- Said el-Cureyri’DEN bu isnad ile Ömer b.
el-Hattab’DAN şöyle dedi diye tahdis
etti: Ben, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim:
"Tabiinin en hayırlısı şüphesiz kendisine Uveys
denilen zattır. Onun bir annesi vardır. Onda bir beyazlık vardı. Kendisinden
sizin için mağfiret dilemesini isteyin. "
6439-225/3- Bize İshak
b. İbrahim el-Hanzali, Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar tahdis etti. İshak, bize haber verdi verdi
derken diğer ikisi tahdis etti, dedi. Lafız da İbnül'l-Müsenna'ya aittir. Bize Muaz b. Hişam tahdis
etti, bana babam Katade'den tahdis
etti, o Zürare b. Evfa'dan,
o Useyr b. Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti:
Ömer b. el-Hattab'a Yemenlilerden yardımcı kuvvetler
geldiği zaman onlara: Aranızda Uveys b. Amir var mı
diye onlara sorardı. Nihayet Uveys'i buldu. Ona: Sen Uveys b. Amir misin, dedi. Evet, dedi. Ömer: Muradlılardan sonra Karen’DEN
misin, dedi. O: Evet, dedi. Ömer: Sende baraş
hastalığı vardı da bir dirhem kadarlık bir yer
dışında ondan iyileştin öyle mi, dedi. O: Evet, dedi. Ömer: Bir anan var öyle
mi, dedi. o: Evet, dedi. Bu sefer Ömer şöylededi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Uveys b. Amir sizin yanınıza Yemenlilerin yardımcı
kuvvetleri ile birlikte gelecektir. Kendisi Murad'lıdır,
sonra Karen'lidir. Onda baraş
hastalığı vardı. Bir dirhem kadarlık bir yer dışında
o hastalığı iyileşti. Onun bir annesi vardır ki kendisi ona çok iyi davranır.
Eğer Allah'a yemin ederse mutlaka onun yemininin doğru olduğunu çıkartır. Eğer
senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen onu yap." Haydi benim için
mağfiret dile, dedi. Uveys de oryun
için mağfiret diledi.
Ömer ona: Nereye gitmek
istiyorsun, dedi. Uveys: Kufe'ye,
dedi. Ömer: Senin için oranın valisine mektup yazayım mı, dedi. Uveys: Dikkat çekmeyen / önemsenmeyen insanlar arasında
olmayı daha çok severim, dedi.
Ertesi sene onların
eşrafından bir adam da hacc etti. Ömer (radıyallahu anh)'a rast gelince
ona Uveys'i sordu. Adam: Ben onu evi kötü, eşyası az bir
halde bıraktım, dedi. Ömer şu cevabı verdi: Ben, Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
şöyle buyururken dinledim: "Yanınıza Uveys b.
Amir Yemenlilerin yardımcı kuvvetleri ile birlikte gelecektir. O Murad'lılardan sonra Karen'lilerdendir.
Onun bir baraş hastalığı vardı. Bir dirhem kadarlık bir yer dışında o hastalığı iyileşti. Onun bir
annesi var. Kendisi annesine çok iyi davranır. Eğer Allah adına yemin ederse
Allah onun yeminini gerçekleştirir. Eğer senin için mağfiret dilemesini
isteyebilirsen yap." Bunun üzerine Uveys'in
yanına gitti ve ona: Benim için mağfiret dile, dedi. Uveys:
Sen salih (iyi) bir seferden henüz yeni gelmişsin.
Asıl sen benim için mağfiret dile, dedi. Adam:
Benim için mağfiret
dile, dedi. Uveys: Sen salih
bir seferden henüz yeni geldin, sen benim için mağfiret dile, dedi. (Yine Uveys): Ömer'le karşılaşbn mı,
dedi. Adam: Evet deyince, onun için mağfiret diledi, insanlar da onun farkına
vardı, o da hemen ayrılıp gitti.
Useyr dedi ki: Onun elbisesi çizgili bir elbise idi. Bir kimse
onu her gör-
düğünde: Uveys'e bu elbise nereden geldi derdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6437)
"Useyr b. Cabir" hemzesi ötreli, sin
fethalıdır. Useyr b. Amr
olduğu da söylenir. Adının ötreli ye ile "yüsr"
olduğu da söylenir.
Uveys'in bu kıssasında Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
açık bir mucizesi vardır. Adı Uveys b. Amir'dir.
Müslim bunu burada böylece rivayet etmiştir. Meşhur olan ismi de budur. İbn Makula dedi ki: Uveys b. Amr olduğu da söylenir.,
dediklerine göre künyesi Ebu Amr'dır.
Birisinin söylediğine göre o Sıffin'de öldürülmüştür.
Kareni nisbetlidir. Yani Karen oğullarındandır. Karen
ise Muradlıların bir koludur. Karenin nesebi Karen b.
Redman b. Naciye b. Murad'dır.
el-Kelbi dedi ki: Murad'ın
adı da Cabir'dir. O Malik b. Eded b. Yeşcub b. Ya'rub b. Zeyd b. Kehlam b. Sebbad'dır. Onun Muradlıların bir
kolundan olup ona nisbet edildiğine dair
zikrettiğimiz bu açıklama doğru olan açıklamadır. Bunda görüş ayrılığı yoktur.
Cevheri'nin Sihahı'nda belirtildiği üzere o Necidlilerin ihram mikatı olarak
bilinen bir dağ olan Karn el-Menazil'e
mensub olduğu belirtilmekte ise de bu pek büyük bir
yanlışlıktır. Bu hususta buna aldanılmaması için daha
önce dikkat çekilmiş bulunmaktadır.
"Aralarında Uveys ile alayeden bir adam da
vardı." Yani onu küçümsüyor, onunla alayediyordu.
Bu da Uveys'in durumunu gizlediğine ve kendisi ile
yüce Allah arasında sırrı sakladığına, kendisinden buna delil olacak herhangi
bir şeyin dışarıdan görünmediğine delildir. İşte ariflerin ve havas velilerin
yolu budur. Allah onlardan razı olsun.
"Sizden kim onunla
karşılaşırsa sizin için mağfiret dilesin." Diğer rivayette ise (6439)
Ömer'e dedi ki: "Senin için mağfiret dilemesini isteyebilirsen yap
buyurdu." Bu da Uveys (radıyallahu
anh)'a ait açık bir menkıbedir.
Hadiste salah ehli
kimselerden dua istemenin mağfiret dilemelerini istemenin -bu isteği yapan kişi
onlardan daha faziletli olsa bile- müstehap olduğu
hükmü anlaşılmaktadır.
(6438) "Şüphesiz
tabiinin en hayırlısı kendisine Uveys ... denilen bir
adamdı. " Bu hadis onun tabiinin en hayırlısı olduğu hususunda açıktır.
Ama şöyle denilebilir: Ahmed b. Hanbel
ve başkaları: Tabiinin en faziletlisi Said b. el-Müseyyeb' dir, demiştir. Buna da
şöyle cevap verilir: Onların maksatları Said'in
tefsir, hadis, fıkıh ve buna benzer şer'i ilimlerde en faziletli kişi
olduğudur. Yüce Allah nezdinde en hayırlı olduğu şeklinde değildir.
Bu lafızda da aynı
şekilde de açık bir mucize vardır.
"Yemenlilerin
yardımcı kuvvetleri" bunlar ise gazada İslam ordularına yardım eden
gaziler topluluğu idi. Emdad: yardımcı kuvvetlerin
tekili "meded"dir.
"Dikkat çekmeyen /
önemsenmeyen insanlar arasında olmayı daha çok severim." Gabra: Dikkat çekmeyen, önemsenmeyen kelimesinde gayn harfi fethalı, be sakin ve sonu medlidir.
Onların zayıflan fakir fukaralan önemsenmeyen sıradan
kimseler demektir. Bu ise bilinmemeyi ve halini gizlemeyi tercih etmesinden
dolayı idi.
"Evi kötü"
tabiri diğer rivayetteki "eşyası az" ile aynı anlamdadır. Resaset ile bezazet aynı
anlamdadır. Bu da eşyanın değersiz olması, geçimin dar olması demektir.
Uveys ile ilgili bu hadiste anne babaya iyi davranmanın fazileti,
uzletin ve iyi hallerin saklanmasının fazileti de anlaşılmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
56- NEBİ
(S.A.V.)'İN MISIR AHALİSİ HAKKINDAKİ VASİYETİ BABI