SAHİH-İ MÜSLİM |
SAHABE |
56 - باب
وصية النبي
صلى الله عليه
وسلم بأهل مصر
56- NEBİ (S.A.V.)'İN
MISIR AHALİSİ HAKKINDAKİ VASİYETİ BABI
226 - (2543) حدثني
أبو الطاهر.
أخبرنا ابن
وهب. أخبرني
حرملة. ح
وحدثني هارون
بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب.
حدثني حرملة
(وهو ابن
عمران
التجيبي) عن
عبدالرحمن بن
شماسة المهري.
قال: سمعت أبا
ذر يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إنكم
ستفتحون أرضا
يذكر فيها
القيراط.
فاستوصوا
بأهلها خيرا.
فإن لهم ذمة
ورحما. فإذا
رأيتم رجلين يقتتلان
في موضع لبنة
فاخرج منها".
قال
فمر بربيعة
وعبدالرحمن
ابني شرحبيل
بن حسنة.
يتنازعان في
موضع لبنة.
فخرج منها.
6440-226/1- Bana Ebu't-Tfıhir
tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Harmele haber verdi. (H.) Bana
Harun b. Said el-Eyli de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Harmele
-ki o b. İmran et-Tucibi'dir- tahdis etti, o Abdurrahman b. Şumase el-Mehri’DEN
şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Zer'i şöyle derken dinledim: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizler kiratın sözkonusu
edildiği bir yeri fethedeceksiniz. Oranın ahalisi hakkında birbirinize hayır
tavsiye ediniz. Çünkü onların bir zimmeti ve bir akrabalık bağları vardır. Bir
kerpiçlik yer hakkında birbiri ile iki adamın botfuştuklarını görürseniz oradan
çıkın." (Ravi) dedi ki: Ebu Zer Şurahbil Hasene'nin iki oğlu Rabia ile
Abdurrahman'ın yanından geçerken onların bir kerpiç yeri hakkında tartıştıklarını
görünce oradan çıktı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
227 - (2543) حدثني
زهير بن حرب
وعبيدالله بن
سعيد. قالا. حدثنا
وهب بن جرير.
حدثنا أبي.
سمعت حرملة
المصري يحدث
عن عبدالرحمن
بن شماسة، عن
أبي بصرة، عن
أبي ذر. قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إنكم
ستفتحون مصر.
وهي أرض يسمى
فيها القيراط.
فإذا فتحتموها
فأحسنوا إلى
أهلها. فإن
لهم ذمة
ورحما" أو قال
"ذمة وصهرا.
فإذا رأيت
رجلين
يختصمان فيها
في موضع لبنة،
فاخرج منها"
قال: فرأيت
عبدالرحمن بن
شرحبيل بن
حسنة وأخاه
ربيعة،
يختصمان في
موضع لبنة، فخرجت
منها.
6441-227/2- Bana Zuheyr
b. Harb ve Ubeydullah b. Said tahdis edip dedi ki: Bize Vehb b. Cerir tahdis
etti, bize babam tahdis etti, Harmele el-Mısri'yi, Abdurrahman b. Şumase
[el-Mehri] den dinledim. O Ebu Basra'dan, o Ebu Zer’DEN şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz
siz Mısır'ı fethedeceksiniz. Orası Kirat adının verildiği bir arazidir. Orayı
fethedeceğiniz zaman oranın ahalisine güzel davranın. Çünkü onların bir zimmeti
ve bir akrabalık bağlan vardır." Yahut da: "Bir zimmeti ve bir sıhri
akrabalıklan vardır. Orada iki adamın bir kerpiçlik yer hakkında birbirleri ile
tartıştıklarını görecek olursan oradan çık" buyurdu. (Ebu Zer) dedi ki:
Derken ben Abdurrahman b. Şurahbil b. Hasene ile kardeşi Rabia'yı bir kerpiç
yeri için kavga ettiklerini görünce oradan çıktım.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6440)
"Abdurrahman b. Şümase"nin babasının adı olan "Şümase" şin
harfi ötreli de fethalı da (Şemase) söylenir.
"Kirat'ın sözkonusu
edildiği bir yeri fethedeceksiniz ... " Diğer rivayette (6440)
"Mısır'ı feth edeceksiniz. Orası kiratın sözkonusu edildiği bir yerdir.
Şüphesiz onların bir zimmeti ve bir akrabalık bağı vardır." Yahut da
"Bir zimmeti ve bir sıhri akrabalıklan vardır, dedi."
İlim adamları der ki:
Kirat, dinar, dirhem ve bunların dışındaki (para değer)lerin bölümlerinden bir
cüzdür. Mısırlılar bunu çokça kullanır ve konuşmalarında çokça geçerdi. Zimmet
ise hurmet (saygınlık, haramlık) ve hak demektir. Burada ise ahit ve eman
demektir. Rahim (akrabalık)a gelince, İsmail'in annesi Hacer'in onlardan
oluşundan dolayıdır. Sıhri akrabalık ise İbrahim'in annesi Mariye'nin onlardan
olmasından ötürüdür.
Hadiste, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in açık mucizeleri vardır.
Bunlardan birisi ümmetin
kendisinden sonra Arap olmayanları ve zorba güçleri yenik düşürüp kahredecek
şekilde güç ve kuvvetlerinin olacağını haber vermesidir. Bir diğeri onların
Mısır'ı fethedeceklerini. Bir diğeri bir kerpiçlik yer hakkında iki adamın
birbirleri ile tartışacaklarını haber vermesidir. Bütün bunlar gerçekleşmiştir.
Allah'a ham d olsun.
(6440) "Birbiri ile
kavga eden" de ikinci rivayette açıkladığı gibi birbiri ile çekişen,
anlaşmazlıkla tartışan ikı kişi demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: