SAHİH-İ MÜSLİM

SAHABE

 

24- SA'D BİN MUAZ (R.A.)'IN BAZI FAZİLETLERİ BABI

 

6295-123/1- Bize Abd b. Humeyd tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize İbn Cureyc haber verdi, bana Ebu Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) -Sa'd b. Muaz'ın cenazesi önlerinde durduğu halde-: "Bunun için Rahmanın arşı sarsıldı" buyurdu.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 3848

 

 

 

6296-124/2- Bize Amr en-Nakid tahdis etti, bize Abdullah b. İdris el-Evdi tahdis etti, bize P;meş, Ebu Süfyandan tahdis etti, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sa'd b. Muaz'ın ölümü dolayısı ile Rahmanın arşı sarsıldı" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 3803; İbn Mace, 158;

 

 

 

6297-125/3- Bize Muhammed b. Abdullah er-Ruzzı tahdis etti ... Enes b.

Malik'in tahdis ettiğine göre onun -yani Sa'd'ın- cenazesi (musallaya) konulmuş iken- : "Onun için Rahmanın arşı sarsıldı" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Sa'd b. Muaz'ın ölümü dolayısı ile Rahmanın arşı sarsıldı" buyruğunun te'vili hususunda ilim adamları ihtilaf etmişlerdir; Bir kesim bu hadis zahirinden anlaşıldığı üzeredir. Arşın sarsılması ise Sa'd'ın ruhunun gelişi sebebi ile sevinçtendir. Yüce Allah da arşda bu halin meydana gelmesini sağlayacak şekilde bir temyiz (ayırdetme kabiliyeti) yaratmıştır ve bunun önünde bir engel yoktur, demişlerdir. Nitekim yüce Allah: "Öyleleri de vardır ki Allah korkusundan yuvarlanırlar." (Bakara, 74) Bu görüş hadisin zahirinden anlaşılandır. Tercih edilen de budur. el-Mazeri dedi ki: Bazıları hadis hakikati üzeredir ve arş onun ölümünden dolayı sarsılmıştır, demişlerdir. Bu akıl bakımından inkar olunmaz. Çünkü arş da cisimlerden bil cisimdir. Onun için de hareket de hareketsizlik de mümkündür. Ama yüce Allah arşın sarsılmasını melekler için onun ölümünün bir alameti olarak tesbit edilmiştir denilmesi hali dışında bundan dolayı Sa'd'ın herhangi bir fazileti sözkonusu olmaz.

 

Diğerleri de şöyle demişlerdir: Maksat arş ehlinin sarsılmasıdır. Bunlar da onu taşıyanlar ile onların dışındaki diğer meleklerdir. Burada muzaf hazfedilmiş olmaktadır. Sarsılmasından maksat da sevinmek ve güzel kabul ile karşılamaktır. Arapların: Filan kişi keremkarlıklar dolayısı ile sarsılır ifadeleri de buradan gelmektedir. Onlar bunu söylerken vücudunun sarsılıp hareket ettiğini anlatmak istemezler. Bununla onun bu güzelliklerden memnun olduğunu, onlara yöneldiğini kastederler.

 

el-Harbi dedi ki: Bu onun vefatının ta'zim edildiğinden kinayeli bir anlatımdır. Nitekim araplar bir büyük işi en büyük bir şeye nisbet ederek: Filanın ölümü dolayısı ile yer karardı, onun için kıyamet koptu derler.

 

Bir topluluk da şöyle demiştir: Kasıt cenazenin teneşirinin naaşının sarsılmasıdır. Bu ise batıl bir görüştür. Müslim'in zikrettiği bu rivayetlerin açık ifadeleri bu görüşü reddetmektedir. Çünkü bu rivayetlerde "ölümü dolayısı ile Rahmanın arşı sarsıldı" buyurulmaktadır. Bunların böyle bir te'vili kabul etmelerinin sebebi ise Müslim'de bulunan bu rivayetlerin onlara ulaşmamış olmasıdır. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

 

6298- 126/4- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Ebu İshak'dan şöyle dediğini tahdis etti: el-Bera'yı şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ipekten bir hulle (altlı üstlü takım elbise) hediye edildi. Ashabı yumuşaklığına hayran kalarak ona dokunmaya başladılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz bunun yumuşaklığına mı hayran kaldınız? Yemin ederim Sa'd b. Muaz'ın cennetteki mendilleri dahi bundan hayırlı ve yumuşaktır" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 3802

 

 

 

6299- .. ./5- Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbi tahdis etti, bize Ebu Davud tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti, bana Ebu İshak haber verip dedi ki: el-Bera b. Azib'i şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ipek bir elbise getirildi deyip hadisi zikretti. Sonra İbn Abde dedi ki: Bize Ebu Davud haber verdi, bize Şu'be tahdis etti, bana Katade Enes b. Malik'den o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den buna yakın olarak ya da aynısını tahdis etti.

 

 

 

6300- .. ./6- Bize Muhammed b. Amr b. Cebele tahdis etti, bize Umeyye b. Halid tahdis etti, bize Şu'be bu hadisi her iki isnad ile birlikte Ebu Davud'un rivayeti gibi tahdis etti.

 

 

 

6301-127/7- Bize Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Yunus b. Muhammed tahdis etti, bize Şeyban Katade'den tahdis etti, bize Enes b. Malik'in tahdis ettiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sündüs (ince ipekiden bir cübbe hediye edildi. Kendisi ipek kullanmayı yasaklıyordu. İnsanlar ona hayran kalınca O: "Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki şüphesiz Sa'd b. Muaz'ın cennetteki mendilleri bundan güzeldir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2615, 3248

 

 

 

6302- .. ./8- Bunu bize Muhammed b. Beşşar tahdis etti, bize Salim b.

Nuh tahdis etti, bize Ömer b. Amir, Katade'den tahdis etti, o Enes'den rivayet ettiğine göre Dlimetu'l-Cendel'in Ukeydir'i Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir hulle hediye etti deyip buna yakın olarak hadisi zikretmekle birlikte hadiste "ipeği yasaklıyordu" ibaresini zikretmedi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (6298) "Ashabı ona dokunmaya başladılar ... 'Sa'd b. Muaz'ın cennetteki mendilleri bundan hayırlı ve daha yumuşaktır' buyurdu." Menadil: mendiller mim harfi kesreli olarak "mindil"in çoğuludur. Elde taşınılan bildik şeydir. İbnu'l-Pirabi, ibn Faris ve başkaları dedi ki: Bu kelime taşımak demek olan "nedı" den türemiştir. Çünkü mendil birinden diğerine nakil edilir. Bunun kir anlamındaki "nedı" den türediği de söylenmiştir. Arap dil bilginlerinin, dedikleri üzere "teneddeltü bil mindil: mendil ile sildim" denilir. Cevheri dedi ki: Yine aynı şekilde "temendeltu: mendil kullandım" da denilir. Ama Kisai bu kullanımı kabul etmemektedir. Aynı şekilde "temeddeltü" de denilir.

 

ilim adamları der ki: Bu Sa'd'ın cennetteki makamının büyüklüğüne ve onun orada kullandığı elbiselerin en alt seviyede alanının dahi bundan hayırlı olacağına bir işarettir. Çünkü mendil elbiselerin en önemsiz alanıdır. Zira mendil, kider ve bu gibi işler için hazırlanmıştır. Başka elbiseler için ondan üstündür.

 

Hadiste Sa'd'ın cennetlik olduğu da tesbit edilmektedir.

 

Bu hadiste (2698), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ipekten bir hulle hediye edildi" diğer rivayette (2698) "ipek bir elbise" diğerinde ise (2301) "cübbe" denilmektedir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Cim ve be ile cübbe rivayeti diğer rivayette açıkça belirtildiği gibi verilen hediyenin tek bir elbise oluşundan dolayıdır. Çoğunluğun söylediğine göre ise hulle ancak biri diğerinin üzerine geçen iki elbiseden ibarettir diyenlerin kanaatine göre burada "hulle" doğru tabir değildir. Ama hulle katlanmış halinden yeni çözülmüş (hal edilmiş) yeni tek bir elbisedir diyenlerin kanaatine göre bu da sahih olur. Siyer kitaplarında ise gelen bu hediyenin bir kaftan olduğu belirtilmektedir.

 

(2302) "Dlimetu'l-Cendel'in Ukeydir'i hediye etti" sözüne gelince, Ukeydir'in durumu müslüman oluşundaki ilim adamlarının farklı görüşü, nesebi, Dlime'nin dal harfi fethalı (devme) ve ötreli söylenebileceği ile ilgili açıklamalar ve nerede olduğunu daha önce me gazi kitabında açıklamış bulunuyoruz. İpek ile ilgili hükümler ise libas (giyim) kitabında açıklanmış idi. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- EBU DÜCANE SİMAK BİN HARAŞE (R.A.)'IN BAZI FAZİLETLERİ BABI