SAHİH-İ MÜSLİM

SAHABE

 

20- EBU TALHA EL-ENSARİ (R.A.)'İN FAZİLETLERİNDEN BAZISINA DAİR BİR BAB

 

6272-107/1- Bana Muhammed b. Hatim b. Meymun tahdis etti... Enes dedi ki: Ebu Talha'nın Um Süleym'den bir oğlu öldü. Um Süleym yakınlarına: Ebu Talha'ya oğlundan -ben ona söz etmedikçe- siz söz etmeyin, dedi.

Derken Ebu Talha gelince önüne akşam yemeğini getirip koydu. Ebu Talha yeyip içti. Sonra Um Süleym bundan önce süslendiğinin en güzel şekli ile onun için süslendi. O da onunla birlikte yattı. Ebu Talha'nın doyduğunu, kendisine de yaklaştığını görünce şöyle dedi: Ey Ebu Talha! Bazı kimselerin bir aile halkına kendilerine ait bir şeyi emanet olarak verseler sonra da onların emanetlerini geri isteseler emanetlerini geri vermemek hakları var mıdır, ne dersin, dedi. Ebu Talha: Hayır, dedi. Bu sefer Um Süleym: O halde sen de oğlunun (vefatının) ecrini Allah'tan bekle, dedi. Ebu Talha kızdı ve: Sen beni bu işe bulaştırıncaya kadar kendi halime bıraktın sonra da oğlumun durumunu bana haber veriyorsun deyip kalktı ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varıp olanı O'na haber verdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah geçen gecenizi mübarek kılsın" buyurdu.

 

Um Süleym hamile kaldı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir seferde iken Um Süleym de O'nunla beraberdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir seferden dönüp de Medine'ye geldiği taktirde geceleyin Medine'ye girmezdi. Medine'ye yaklaştıkları vakit de Um Süleym'i doğum sancısı tuttu. Bu sebeple de Ebu Talha onun yanında kaldı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise yoluna gitti.

 

Enes dedi ki: Ebu Talha dedi ki: Şüphesiz Rabbim sen de biliyorsun ki ben dışarı çıktığı zaman Rasulün ile birlikte dışarı çıkmaktan, girdiği zaman O'nunla birlikte girmekten hoşnut olurum. Gördüğün durum sebebi ile burada kaldım.

Um Süleym dedi ki: Ey Ebu Talha! Az önce duyduğum ağrıları artık duymuyorum. Haydi yola koyul, dedi. Bunun üzerine biz de yola koyulduk. (Enes) dedi ki: Her ikisi de Medine'ye vardıklarında doğum sancısı onu yakaladı ve bir erkek çocuk doğurdu. Annem bana: Ey Enes! Sen bunu sabah Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürünceye kadar kimse ona süt emzirmesin, dedi. Sabah olunca onu taşıdım ve onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elinde de bir dağlama aleti olduğunu gördüm. O beni görünce: "Galiba Um Süleym doğurdu" buyurdu. Ben, evet deyince O'da dağlama aletini bıraktı, çocuğu getirip O'nun kucağına bıraktım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'nin acve hurmasından bir hurma getirilmesini istedi. Onu eriyinceye kadar ağzında çiğnedikten sonra çocuğun ağzına çaldı. Bu sefer çocuk onu yalanmaya koyuldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Ensar'ın hurmayı sevmelerine bakın" buyurdu.

(Enes) dedi ki: Yüzünü sıvazladı ve ona Abdullah adını verdi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

6273- .. ./2- Bize Ahmed b. Hasan b. Hiraş tahdis etti ... Bize Malik b. Enes tahdis edip dedi ki: Ebu Talha'nın bir oğlu öldü deyip hadisi aynen rivayet etti.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (6272) Um Süleym'in kocası Ebu Talha'dan olma oğullarının ölümü ile ilgili hadisin şerhi daha önce edep Kitabı'ndageçmiş bulunmaktadır. Um Süleym'in emanet örneğini vermesi ilminin, faziletinin kemaline, imanının ve iİminan ve huzurunun büyüklüğüne delildir.

 

İlim adamlarının, dediklerine göre vefat eden bu çocuk, Nuğayr denilen kuşun sahibi Ebu Umeyr idi.

 

"Onu doğum sancısı yakaladı." Mahad, doğum ağrıları ve sancısı demektir.

 

Hadisten anlaşılan hükümlere gelince:

 

1. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in duası kabul edilmiş ve o gece Ebu Talha'nın oğlu Abdullah'a hamile kalmışlır. Onun da hepsi ilim adamı ve hayırlı olan on oğlu olmuştur.

 

2; Ebu Talha'nın açık bir kerameti ve Um Süleym'in faziletleri de görülmektedir.

 

3. Doğan çocuğun tahniki ve tahnik yapması için salih bir adama götürülmesi, doğduğu gün çocuğa isim vermenin caiz olduğu, Abdullah adını vermenin de müstehap olduğu

 

4. Yolculuktan gelen bir kimse eğer önceden ailesi geldiğini bilmiyorsa geceleyin girmesinin mekruh olduğu

 

5. Hayvanı başkalarından ayırd edilmesi ve onu kaybolması halinde bulanın geri vermesi için tanınması maksadı ile dağlanmasının caiz olduğu

 

6. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mütevaziliği ve eli ile hayvanları dağladığı bu hadisten anlaşılan hükümler arasındadır.

 

 

 

 

6274-10811- Bize Ubeyd b. Yaiş ve Muhammed b. el-Ala el-Hemdani tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Usame, Ebu Hayyam'dan tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr de -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Ebu Hayyam et-Teymi, Yahya b. Said Ebu Zür' a’DAN tahdis etti, o Ebu Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bilal'e sabah namazı esnasında şöyle dedi: "Ey Bilal! Bana İslam'da menfaatini en çok ümit ettiğin yaptığın bir am eli söyle. Çünkü ben bu gece cennette benim önümde ayak seslerini işittim." Bilal dedi ki: Benim İslam'da menfaatini en çok ümit ettiğim amelim şundan başkası değildir: İster gecenin, ister gündüzün herhangi bir saatinde tam bir abdest aldığım taktirde mutlaka o abdestle Allah'ın benim için kılmayı yazdığı kadar namaz kılarım.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 1149

 

AÇIKLAMA:          "İster gecenin ister gündüzün herhangi bir saatinde tam bir abdest altığım taktirde ... " burada "Allah'ın benim için kılmayı yazdığı" benim için taktir ettiği anlamındadır.

 

Hadisten şu hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. Abdest aldıktan sonra namaz kılmanın fazileti -ki bu sünnettir- ayrıca güneşin doğuşu esnasında istiva (göğün tam ortasında) olduğu ve battığı sırada sabah ve ikindi namazlarından sonra da kılınması mübahtır. Çünkü sebebi olan bir namazdır. Mezhebimizin görüşü budur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

22- ABDULLAH BİN MESUD VE ANNESİ (R.A.)'NIN BAZI FAZİLETLERİNE DAİR BİR BAB