SAHİH-İ MÜSLİM

SAHABE

 

6 - باب من فضائل طلحة والزبير، رضي الله عنهما

6- TALHA VE ZUBEYR (R.A.)'IN FAZİLETLERİNİN BİR KISMINA DAİR BİR BAB

 

47 - (2414) حدثنا محمد بن أبي بكر المقدمي وحامد بن عمر البكراوي ومحمد بن عبدالأعلى. قالوا: حدثنا المعتمر (وهو ابن سليمان) قال: سمعت أبي عن أبي عثمان، قال : لم يبق مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في بعض تلك الأيام التي قاتل فيهن رسول الله صلى الله عليه وسلم، غير طلحة وسعد. عن حديثهما.

 

6192-47/1- Bize Muhammed b. Ebu Bekr el-Mukaddemi Hamid b. Ömer el-Bekravi ve Muhammed b. Abdula'la. tahdis edip dedi ki: Bize Mutemir -ki ab. Süleyman' dır- tahdis edip dedi ki: Babamı Ebu Osman'dan şöyle dediğini rivayet ederken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in savaştığı o büyük günlerin birisinde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Talha ile Sa'd’dan başka bir kimse kalmadı -ben bunu onların hadisinden hareketle söylüyorum-.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 3722, 3723, 4060, 4061;

 

AÇIKLAMA:          "Ebu Osman dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ... kalmadı... onların bana naklettikleri hadislerinden hareketle söylüyorum." Yani bunu onlar bana tahdis ettiler, Allah en iyi bilendir.

 

 

 

48 - (2415) حدثنا عمرو الناقد. حدثنا سفيان بن عيينة عن محمد بن المنكدر، عن جابر بن عبدالله. قال: سمعته يقول:

 ندب رسول الله صلى الله عليه وسلم الناس يوم الخندق. فانتدب الزبير. ثم ندبهم. فانتدب الزبير. ثم ندبهم. فانتدب الزبير. فقال النبي صلى الله عليه وسلم "لكل نبي حواري وحواري الزبير  ".

 

6193-48/2- Bize Amr en-Nakid tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne, Muhammed b. el-Münkedir'den, o: Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledim, dedi: Hendek gününde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları düşmana karşı cihada çağırdı. ez-Zubeyr bu çağrıyı kabul etti sonra bir daha onları çağırdı yine Zubeyr bu çağrıyı kabul etti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her bir nebinin bir havarisi vardır. Benİm havarim de Zubeyr'dir" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 2747, 2997,7261

 

AÇIKLAMA:          "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları cihada çağırdı, bu çağrıyı Zubeyr kabul etti." Onları cihada çağırdı ve bunun için teşvik etti, Zubeyr çağrısını kabul etti."

 

"Her bir nebinin bir havarisi vardır, benim havarim Zubeyr'dir." Kadı Iyaz dedi ki: Bunun zaptı hususunda ihtilaf edilmiştir. Muhakkiklerden bir topluluk "Bunu (havariyye kelimesini) ikinci ye harfini fethalı olarak zaptetmişlerdir. Çoğunluk ise bunu kesreli olarak (havariyyi diye) zaptetmişlerdir. Havari ise yardımcı demek, pek özel ve yakın kişi anlamında olduğu da söylenmiştir.

 

 

 

48-م - (2415) حدثنا أبو كريب. حدثنا أبو أسامة عن هشام بن عروة. ح وحدثنا أبو كريب وإسحاق بن إبراهيم. جميعا عن وكيع. حدثنا سفيان. كلاهما عن محمد بن المنكدر، عن جابر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمعنى حديث ابن عيينة.

 

6194- .. ./3- Bize Ebu Kureyb tahdis etti, bize Ebu Usame, Hişam b. Urve'den tahdis etti. (H.) Bize Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim de birlikte Veki'den tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, ikisi Muhammed b. elMünkedir'den, o Cabir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den İbn Uyeyne'nin hadisi ile aynı manada rivayet etti.

 

Diğer tahric: Ebu Kureyb'in Ebu Usame'den hadisini Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim'in hadisini de Buhari, 2846, 4113; TIrmizi, 3745; İbn Mace, 122

 

 

49 - (2416) حدثنا إسماعيل بن الخليل وسويد بن سعيد. كلاهما عن ابن مسهر. قال إسماعيل: أخبرني علي بن مسهر عن هشام بن عروة، عن أبيه، عن عبدالله بن الزبير. قال:

 كنت أنا وعمر بن أبي سلمة، يوم الخندق، مع النسوة. في أطم حسان. فكان يطأطئ لي مرة فأنظر. وأطأطئ له مرة فينظر. فكنت أعرف أبي إذا مر على فرسه في السلاح، إلى بني قريظة.

قال: وأخبرني عبدالله بن عروة عن عبدالله بن الزبير قال: فذكرت ذلك لأبي. فقال: ورأيتني يا بني؟ قلت: نعم. قال: أما والله! لقد جمع لي رسول الله صلى الله عليه وسلم، يومئذ، أبويه. فقال: "فداك أبي وأمي".

 

6195-49/4- Bize İsmail b. el-Halil ve Suveyd b. Said ikisi İbn Mushir'den tahdis etti. İsmail dedi ki: Bize Ali b. Mushir, Hişam b. Urve’DEN haber verdi, o babasından, o Abdullah b. ez-Zubeyr'den şöyle dediğini rivayet etti: Ben ve Amr b. Ebu Seleme Hendek gününde Hassan'ın kalesinde kadınlarla birlikte idik. Bir sefer o benim için eğilir, ben bakardım. Bir diğer seferinde ben onun için eğilir o bakardı. Babamı atı üzerinde silahı ile Kurayzaoğullarına doğru gittiği zaman tanırdım.

(Ravi) dedi ki: Abdullah b. Urve de bana Abdullah b. ez-Zubeyr’DEN şöyle dediğini haber verdi: Bunu babama söyleyince: Beni de gördün mü yavrucuğum, dedi. Ben: Evet, dedim. O: Allah'a yemin ederim ki o gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) baba ve annesini bir arada zikrederek: "Babam anam sana feda olsun" buyurdu, dedi.

 

 

AÇIKLAMA:          "Abdullah b. ez-Zubeyr dedi ki: Ben bakıyordum ... " Hemze ve tı harfi ötreli olarak: Utun kale demektir. Çoğulu ise atan diye gelir. Kadı Iyaz dedi ki: çoğul olarak kesreli hemze ile hitam da denilir.

 

"Benim için eğilirdi" yani benim için belini eğerdi.

 

Bu hadiste, küçük çocuğun dört yaşında iken zaptedip ayırdedebilme imkanını gerçekleştiğine delil vardır. Çünkü İbn ez-Zubeyr Medine'de hicretin ilk yılında doğdu. Hendek gazvesi ise sahih olan görüşe göre hicretin dördüncü yılında oldu. Buna göre o bu olayı dört yaşından (biraz) daha küçükken bellemiş olmaktadır. Bu ise muhaddislerin cumhurunun: Beş yaşına gelmedikçe çocuğun semaı (hadis dinlemesi) sahih olmaz şeklindeki görüşlerini reddetmektedir. Çünkü doğrusu ayırdedebilme gücü ne zaman gerçekleşirse -ister dört yaşında ister daha küçük olsun- o zaman da semaı sahih olur şeklindedir.

 

Ayrıca hadiste, bu olayı bu yaşta etraflı bir şekilde sağlam olarak bellemiş olmasından ötürü İbn ez-Zubeyr'in de bir menkıbesidir.

 

 

 

49-م - (2416) وحدثنا أبو كريب. حدثنا أبو أسامة عن هشام، عن أبيه، عن عبدالله بن الزبير. قال : لما كان يوم الخندق كنت أنا وعمر بن أبي سلمة في الأطم الذي فيه النسوة. يعني نسوة النبي صلى الله عليه وسلم. وساق الحديث بمعنى حديث ابن مسهر، في هذا الإسناد. ولم يذكر عبدالله بن عروة في الحديث. ولكن أدرج القصة في حديث هشام عن أبيه، عن ابن الزبير.

 

6196- .. ./5- Bize Ebu Kureyb de tahdis etti... Abdullah b. ez-Zubeyr dedi ki: Hendek gününde ben ve Amr b. Ebu Seleme kadınların bulunduğu kalede idik -kastettiği Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımlarıdır-. Sonra hadisi İbn Mushir'in bu isnad ile zikrettiği hadis ile aynı manada rivayet etti fakat hadiste Abdullah b. Urve'yi zikretmeyerek olayı Hişam'ın babasından, o İbn ez-Zubeyr'den diye naklettiği hadisin arasına derc etmiştir.

 

 

50 - (2417) وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا عبدالعزيز (يعني ابن محمد) عن سهيل، عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان على حراء، هو وأبو بكر وعمر وعثمان وعلي وطلحة والزبير. فتحركت الصخرة. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "اهدأ. فما عليك إلا نبي أو صديق أو شهيد".

 

6197-50/6- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir, Ömer; Osman, Ali, Talha ve Zubeyr ile birlikte Hira'nın üzerinde idi. Kaya sarsılınca Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Sakin ol, çünkü senin üzerinde ancak ya bir nebi ya bir sıddfk yahut bir şehid vardır" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, 3696

 

AÇIKLAMA:          "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... Hira'nın üzerinde idi..." Nüshaların bir çoğunda Ali, Osman (r.a.)'dan önce kaydedilmiştir. Bazılarında ise Osman Ali’DEN önce zikredilmiştir. İkinci rivayette nüshaların ittifak ettiği şekilde görüldüğü gibi.

 

"Hira": Hı harfi kesreli ve sonu medlidir. Doğru söyleyiş budur. Buna dair gerekli açıklama İman Kitabı'nda geçti. Ayrıca sahih olanın da bu ismin müzekker medli ve munsarıf olduğu da belirtilmiş idi.

 

Bu hadis-i şerifte Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çeşitli mucizeleri vardır:

 

1. Bunların şehid olacaklarını haber vermesi. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr dışında hepsi şehid olarak öldüler. Çünkü Ömer, Osman, Ali, Talha ve Zubeyr (radıyallahu anhum) zulmen öldürülmekle şehid oldular. İlk üçünün öldürülmesi meşhurdur. Zubeyr savaşı terkedip döndüğünde Basra yakınlarında Vadi es-Siba'da öldürüldü. Talha da aynı şekilde savaşı terkederek insanlardan uzaklaşınca ona bir ok isabet etti ve ölümüne sebep oldu. Zulmen öldürülen kimsenin de şehid olduğu Sabittir. Kasıt ise ahiretteki şehid hükümleri ve şehitlere verilen pek büyük sevap bakımından şehit olduklarıdır. Dünyada ise bu durumda olanlar yıkanır ve cenaze namazları kılınır.

 

2. Hadiste bu şahsiyetlerin fazileti de Beyan edilmektedir.

 

3. Taşlarda ayırd etme (temyiz) güçünün bulunduğu tesbit edildiği gibi.

 

4. Eğer kendisini beğenmek ve buna benzer bir fitneye kapılmayacağından emin olunursa, onu yüzüne karşı övmek ve tezkiye etmek caizdir.

 

Bundan sonraki (bu hadisin) ikinci rivayetinde Sa'd b. Ebu Vakkas'ın da şehitler arasında zikredilmesine gelince, Kadı Iyaz: Ona şehit denilmesi cennetlik olduğuna dair kendisine şahitlik edilmiş olmasından dolayıdır, demiştir.

 

 

 

50-م - (2417) حدثنا عبيدالله بن محمد بن يزيد بن خنيس وأحمد بن يوسف الأزدي. قالا: حدثنا إسماعيل بن أبي أويس. حدثني سليمان بن بلال عن يحيى بن سعيد، عن سهيل بن أبي صالح، عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان على جبل حراء. فتحرك. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "اسكن. حراء! فما عليك إلا نبي أو صديق أو شهيد" وعليه النبي صلى الله عليه وسلم وأبو بكر وعمر وعثمان وعلي وطلحة والزبير وسعد بن أبي وقاص رضي الله عنهم.

 

6198- .. ./7- Bize Ubeydullah b. Muhammed b. Yezid b. Huneys ve Ahmet b. Yunus el-Ezdi tahdis edip dedi ki: ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hira dağı üzerinde iken dağ sarsıldı. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sakin ol ey Hira! Çünkü senin üzerinde ya bir nebi, ya bir sıddfk, yahut da bir şehidden başkası yoktur" buyurdu. Hiranın üzerinde ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) , Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zubeyr ve Sa'd b, Ebu Vakkas (radıyallahu anhum) vardı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

51 - (2418) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا ابن نمير وعبدة. قالا: حدثنا هشام عن أبيه قال:

 قالت لي عائشة: أبواك، والله! من الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما أصابهم القرح.

 

6199-51/8- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize İbn Numeyr ve Abde tahdis edip dedi ki: Bize Hişam babasından şöyle dediğini tahdis etti: Aişe bana dedi ki: Senin iki baban var ya Allah'a yemin ederim ki onlar kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah'ın ve Rasulü'nün çağrısını kabul eden kimseler arasındadırlar.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

51-م - (2418) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو أسامة. حدثنا هشام، بهذا الإسناد. وزاد: تعني أبا بكر والزبير.

 

6200- .. ./9- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Usame tahdis etti, bize Hişam bu isnad ile tahdis etti ve ayrıca: Bununla Ebu Bekir ve Zubeyr'i kastediyordu ibaresini ekledi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

52 - (2418) حدثنا أبو كريب، محمد بن العلاء. حدثنا وكيع. حدثنا إسماعيل عن البهي، عن عروة. قال:

 قالت لي عائشة: كان أبواك من الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما أصابهم القرح.

 

6201-52/10- Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Ala tahdis etti... Urve dedi ki: Aişe bana: Senin iki baban (dedelerin) kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah'ın ve Rasulü'nün çağrısını kabul eden kimselerdendi, dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

7- EBU UBEYDE BİN EL-CERRAH (R.A.)'IN FAZİLETLERİ BABI