SAHİH-İ MÜSLİM

FAZİLETLER

 

38- RASULULLAH (S.A.V.)'İN KENDİ KİŞİSEL GÖRÜŞÜ OLMAK ÜZERE DÜNYA MAİŞETİNE AİT HUSUSLARDA SÖYLEDİKLERİ DIŞINDA ŞER'AN SÖYLEDİKLERİ HUSUSLARA UYUP, GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMENİN VACİB OLDUĞU BABI

 

6079-139/1- Bize Kuteybe b. Said es-Sakafi ve Ebu Kamil el-Cahderi -lafızları birbirine yakın olmak üzere- tahdis etti. -Bu Kuteybe'nin rivayetidir- İkisi dedi ki: Bize Ebu Avane, Simak'den tahdis etti, o Musa b. Talha'dan, o babasından şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte hurma ağaçlarının başlarına çıkmış bir topluluğun yanından geçtim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar ne yapıyor" buyurdu. Yanındakiler: Onu (onları) aşılıyorlar, erkek olan tohumu (çiçeği) dişi olanın içine koyuyorlar ve böylelikle aşılanmış oluyor, dediler. Bunun üzerine RasUluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben bunun herhangi bir faydasının olacağını sanmıyorum" buyurdu.

 

(Talha) dedi ki: Onlara bu haber verilince onlar da bu işi yapmayı bıraktılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e de bu yaptıkları haber verilince: "Eğer bunun kendilerine bir faydası varsa onu yapsınlar, ben sadece bir zanda bulundum. Zandan dolayı da beni sorgulamayın. Ama size Allah'tan herhangi bir şeyi söyleyecek olursam onu alın. Şüphesiz ki ben aziz ve celil Allah'a asla yalan söylemem" buyurdu.

 

Diğer tahric: İbn Mace, 2470

 

 

 

6080-140/2- Bize Abdullah b. er-Rumı el-Yemamı, Abbas b. Abdulazim el-Anberi ve Ahmed. Cafer el-Ma'kiri tahdis edip, dediler ki: Bize Nadr b. Muhammed tahdis etti, bize İkfime -ki o b. Ammar'dır- tahdis etti, bize Ebu'l Necaşi tahdis etti, bana Rafi" b. Hadk tahdis edip dedi ki: Allah'ın Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiğinde onlar da hurma ağaçlarını te'bir ediyorlardı -hurma ağaçlarını telkih ediyorlardı (aşılıyorlardı) - Allah Rasulü:

"Ne yapıyorsunuz" buyurdu. Onlar: Biz önceden beri bunu yapıyorduk, dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Belki de yapmasanız bir hayır olur" buyurdu. Bunun üzerine onlar da bu işi bıraktılar. Bu sefer ağaçlar mahsullerini döktü -yahut eksik geldi-o Sonra bu hususu O'na söyleyince O: "Ben ancak bir beşerim. Size dininizden olan bir şeyemrettiğim taktirde onu alın. Kendi görüşümden olan bir şeyemredecek otursam muhakkak ki ben ancak bir beşerim" buyurdu.

İkrime: Yahut buna yakın, dedi.

el-Ma'kiri ise şüphe etmeden "Mahsullerini döktü", dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

6081-141/3- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nakid, ikisi Esved b. Amir'den tahdis etti. Ebu Bekr dedi ki: Bize Esved b. Amir tahdis etti, bize Hammad b. Seleme, Hişam b. Urve'den tahdis etti, o babasından, o Aişe’DEN rivayet etti. Ayrıca Sabit'den, o Enes’DEN rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (hurma ağaçlarını) aşılayan bazı kimselerin yanından geçince: "Bunu yapmasanız iyi olur" buyurdu. Bu sefer adi koruk mahsul verdi. Sonra onların yanından geçince: "Hurma ağaçlarınıza ne oldu" buyurdu. Onlar: Sen şöyle şöyle buyurmuştun ya, dediler. O: "Dünyanızın işini siz daha iyi bilirsiniz" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Ebu Bekr b. Ebu Şeybe'nin hadisini, İbn Mace, 2470; Esved b. Amir'in hadisini İbn Mace, 2471

 

AÇIKLAMA:          Bu babta hurma ağaçlarının aşılanması hadisi yer almaktadır. Ayrıca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (6079) "bunun bir fayda vereceğini zannetmiyorum ... " bir rivayette de: (6080) "size dininizden bir hususu emredecek olursam onu alın ... " diğer rivayette de (6081) "siz dünyanızın işlerini daha iyi bilirsiniz" buyruğu yer almaktadır.

 

ilim adamları der ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Görüşüme dayanarak" buyurması teşride bulunmak üzere değil de dünya ve dünya geçimi hakkında görüşünden hareketle söyledim demektir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendi içtihadına dayanarak söyleyip de şer'an görüşü olarak belirttiği hususlar gereğince de amel etmek icab eder. Ama hurma ağaçlarının aşılanması bu türden değildir. Aksine bu beraberinde "rey: görüş" lafzı ile birlikte bundan önce sözedilen türdendir. Yani hadisin sonunda ikrime'nin kaydedilen sözü dolayısı ile bunu manası ile rivayet etmiştir. Çünkü ikrime "yahut buna yakın", demiş olup, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in lafzını muhakkak bir şekilde haber vermemektedir.

 

ilim adamları der ki: Bu söylenen söz haber değildir. Bu rivayetlerde açıkça ifade ettiği gibi "bir zan (bir kanaat)" den ibaretti. ilim adamlarının, dediklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in geçim hususları hakkındaki görüşü ve zannı başkasınınki gibidir. Böyle bir olayın meydana gelmesi kabul edilmeyecek bir şey değildir, bunda bir eksiklik de yoktur. Buna sebep ise nebilerin bütün gayretlerinin ahiret ile ve ahirete dair bilgiler ile alakalı olmasından dolayıdır. Allah en iyi bilendir.

 

(6079) "Telkih ediyorlardı" diğer rivayetteki "te'bir ediyorlardı" aşılıyorlardı ile aynı anlamdadır. Bu da erkek hurma dölünü dişi dölüne koyup Allah'ın izni ile aşılanması ve mahsul vermesidir.

 

(6080) "Bana Ahmed b. Cafer el-Ma'kiri tahdis etti." Ma'kirI nisbetinde mim harfi fethalı, ayn sakin, kat kesreli olup Yemen'de bir cihet adı olan "Ma'kir"e mensuptur.

"Mahsullerini döktü yahut eksik verdi" arılamındaki bütün fiillerin asıl harfleri fethalırlır. Hadisin sonunda "el-Ma'kiri'nin şüphe etmeksizin söylediği "fenefadad: mahsullerini döktü" ise meyvesini düşürdü anlamındadır. Dil bilginleri der ki: Bu şekilde dökülüp düşerılere "nafd" denilir. Mastar olmakla birlikte dökülen, düşen anlamındadır.

 

(6081) "Adi koruk çıktı." Buradaki (adi koruk anlamını verdiğimiz) "şiiyz" şin harfi kesreli ye harfi sakin (harf-i med) ve sad iledir. Bu da kuruduğu zaman pek yaramayan bayağı taze (koruk) hurmaya denilir. Bunun, koruk hurmanın en bayağısı olduğu da söylenmiştir. Bir diğer görüşe göre ise bayağı kuru hurma demektir. Anlarrılar birbirine yakındır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

39- NEBİ (S.A.V.)'E BAKMANIN VE O'NU GÖRMEYİ TEMENNİ ETMENİN FAZİLETİ BABI