SAHİH-İ MÜSLİM |
FAZİLETLER |
36- O'NA (S.A.V.)
UYMANIN VACİB OLDUĞU BABI
6065-129/1- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Rumh da
tahdis etti, bize Leys, İbn Şihfıb’DAN haber verdi, o Urve b. ez-Zubeyr'den
rivayet ettiğine göre Abdullah b. ez-Zubeyr kendisine şunu tahdis etti:
Ensar’DAN bir adam, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda hurma
ağaçlarını suladıkları Harre'deki su kanalı hakkında davalaştılar. Ensar’DAN
olan kişi suyun önünü kesme de geçsin, dedi. Zubeyr onların bu istediklerini
kabul etmedi. Bunun için Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'in huzurunda
davalaştılar. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zubeyr' e: "Ey
Zubeyr! Sula sonra suyu komşuna sal gitsin" buyurdu. Ensar'dan olan kişi
kızarak: Ey Allah'ın Rasulü! Senin halan oğludur diye mi (böyle hüküm verdin)
deyince Allah'ın Nebisi'nin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün rengi
değişti. Sonra: "Ey Zubeyr! Sula, sonra suyu duvar diplerine vanncaya
kadar tut" buyurdu. Zubeyr dedi ki: Allah'a yemin ederim ki ben şu ayetin
bu husus hakkında indiğini zannediyorum: "Hayır Rabbine yemin olsun ki
aralarında çıkan anlaşmazlıklarda senin hükmüne başvurduktan sonra içlerinde
herhangi bir sıkıntı duymayıp, ona büsbütün teslim olmadıkça iman etmiş
olmazlar. "
Diğer tahric: Buhari,
2359, 2360; Ebu Davud, 3637; TIrmizi, 1363,3027; Nesai, 5431; İbn Mace, 15
AÇIKLAMA: "Harre
su kanallan" şirac (su kanalları) şin ve cim ile olup suların aktığı
yerlere denilir. Tekili "şerce" dir. Harre ise kara taşların
bulunduğu düz araziye denilir.
"Ey Zubeyr sula ...
sonra da suyu duvar diplerine varıncaya kadar alıkoy" buradaki "senin
halan oğludur diye mi" ibaresindeki "en: diye mi" de hemze
fethalıdır. Yani senin bu işi yapmanın sebebi onun halan oğlu olması mı?
"Yüzünün rengi değişti" den maksat nübüvvetin saygınlığı çiğnendiği
için ve bu kişinin söylediği sözün çirkin olması sebebi ile öfkelenip yüzünün
rengi değişti.
Cim harfi fethalı
"cedr" ile kesreli "cicir" duvar demektir. Çoğulu
"cudur" diye gelir. "Duvara dönünceye kadar" ise oraya
varıncaya kadar demektir. Duvardan kasıt ise duvarın dibidir. Ağaçların dibi
olduğu da söylenmiş ise de doğrusu birincisidir. ilim adamları bunun miktarını
suyun arazinin tamamının üzerinde insanın ayak topuğunun ıslanacağı noktaya
kadar yükselmesidir. Buna göre suyun hemen yakınındaki birinci arazinin sahibi
bu sınıra varıncaya kadar arazisinde suyu tutması sonra da onu sonraki komşusu
na salması hakkıdır. Zubeyr de birinci arazinin sahibi idi. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yol göstererek sula sonra da suyu komşuna
sal, dedi. Yani hakkından daha az, az miktarda bir şey sula sonra onu komşuna
saL. Böylelikle Zubeyr'e nazı geçtiği için onun nisbeten aleyhine olan bir yol
göstermişti. Bu hadisin şerhi daha önce ilgili babında açıkça geçmiş
bulunmaktadır.
ilim adamları der ki:
Eğer bugün bir kimse Ensar’DAN olan o kişinin söylediği sözün bir benzerini
söyleyip Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in verdiği hükümde hevasına
meyl ettiğini iddia edecek olursa, bu bir küfür olur ve bu sözü söyleyen
hakkında mürtedlerin hükümleri cereyan eder. Şartlarının bulunması halinde de
öldürülmesi gerekir.
ilim adamları der ki:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onu terk etmesinin sebebi islam'ın ilk
dönemlerinde insanların kalplerini ısındırması ve olayları en güzel yolla
bertaraf etmesi, münafıkların ve kalbinde hastalık bulunanların eziyetlerine
sabretmesi idi. Ayrıca O: "Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret
ettirmeyin" buyurduğu gibi: insanlar Muhammed ashabını öldürüyor diye
konuşmasınlar diyordu. Yüce Allah da: "İçlerinden pek azı müstesna olmak
üzere sen onların daima hainliklerini göreceksin. Şüphe yok ki Allah iyilik
edenleri sever." (Maide, 13) buyurmaktadır.
Kadı lyaz dedi ki:
ed-Davudi'nin naklettiğine göre Zubeyr ile davalaşan bu kişi münafık idi.
Hadis-i şerifte onun Ensar’DAN olduğunun belirtilmesi buna aykırı değildir. Çünkü
bu kişi Ensar'ın mensub olduğu kabiledendi. Müslüman Ensar'dan değildi. Hadisin
sonlarında yer alan Zubeyr: Allah'a yemin ederim ki ben şu ayetin onun hakkında
nazil olduğunu sanıyorum:
"Hayır Rabbine
andolsun ki... iman etmiş olmazlar" (Nisa, 65) sözlerine gelince, bir
kesim bu ayetin nüzul sebebinin bu olduğunu söylediği gibi ayetin Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hükmüne başvuran ve O'nun da birisinin
aleyhine hüküm vermesi üzerine bu kişinin Ömer b. et-Hattab'ın yanına gidip
davamıza o hüküm versin demesi üzerine indiği söylendiği gibi Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in huzurunda davataşmış bir yahudi ile bir münafık hakkında
indiği de söylenmiştir. Münafık, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hükmüne
razı olmayıp kahinin huzurunda mahkemeleşmeyi istemişti.
İbn Cerir dedi ki:
Ayetin bütün bunlar hakkında inmiş olması da mümkündür. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: