SAHİH-İ MÜSLİM |
FAZİLETLER |
29 - باب
شيبه صلى الله
عليه وسلم
29- NEBİ (S.A.V.)'İN
AĞARAN SAÇLARI BABI
100 - (2341) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وابن
نمير وعمرو الناقد.
جميعا عن ابن
إدريس. قال
عمرو: حدثنا
عبدالله بن
إدريس الأودي
عن هشام، عن
ابن سيرين، قال:
سئل أنس بن
مالك:
هل
خضب رسول الله
صلى الله عليه
وسلم؟ قال: إنه
لم يكن رأى
الشيب إلا.
(قال ابن
إدريس: كأنه
يقلله). وقد
خضب أبو بكر
وعمر بالحناء
والكتم.
6027-100/1- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe, İbn Numeyrve Amren-Nakid birlikte İbn İdris’DEN tahdis etti. Amr
dedi ki: Bize Abdullah b. İdris el-Evdı, Hişam'dan tahdis etti, o İbn Sirin'den
şöyle dediğini rivayet etti: Enes b. Malik' e: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hiç saçlarını boyadı mı diye soruldu. O: Gerçek şu ki O (çok az)
müstesna saçlarının ağarması diye bir şey görmedi -İbn İdris: sanki onun çok az
olduğunu anlatmak istiyordu, dedi. Ebu Bekir ve Ömer ise kına ve keten ile
bayarlardı, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
5894
101 - (2341) حدثنا
محمد بن بكار
بن الريان.
حدثنا
إسماعيل بن
زكرياء عن
عاصم الأحول،
عن ابن سيرين،
قال: سألت أنس
بن مالك : هل
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم خضب؟ فقال:
لم يبلغ
الخضاب. كان
في لحيته
شعرات بيض.
قال قلت له:
أكان أبو بكر
يخضب؟ قال
فقال: نعم.
بالحناء
والكتم.
6028-10112- Bize
Muhammed b. Bekkar b. er-Reyyan tahdis etti... İbn Sirin dedi ki: Enes b.
Malik' e: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını bayar mıydı diye
sordum. O: (saçlarının ağarması) saçlarını boyayacak dereceye ulaşmadı. Sakalında
beyaz bir kaç kıl vardı, dedi. (İbn SIr!n) dedi ki: Ben ona: Ebu Bekir
saçlarını bayar mıydı, dedim. O: Evet, kına ve keten ile (bayardı), dedi.
102 - (2341) وحدثني
حجاج بن
الشاعر. حدثنا
معلى بن أسد.
حدثنا وهيب بن
خالد عن أيوب،
عن محمد بن
سيرين قال:
سألت أنس بن
مالك : أخضب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؟ قال:
إنه لم ير من
الشيب إلا
قليلا.
6029-102/3- Bana Haccac
b. eş-Şair de tahdis etti... Muhammed b. Sirin dedi ki: Enes b. Malik' e: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını boyadı mı diye sordum. O: Gerçek şu ki
O saçının ancak çok azının ağardığını gördü, dedi.
103 - (2341) حدثني
أبو الربيع
العتكي. حدثنا
حماد. حدثنا ثابت
قال : سئل
أنس بن مالك
عن خضاب النبي
صلى الله عليه
وسلم؟ فقال:
لو شئت أن أعد
شمطات كن في
رأسه فعلت.
وقال: لم
يختضب. وقد
اختضب أبو بكر
بالحناء
والكتم.
واختضب عمر
بالحناء بحتا.
6030-103/4- Bana Ebu
Rabi' el-Ateki tahdis etti, bize Hammad tahdis etti, bize Sabit tahdis edip
dedi ki: Enes b. Malik'e Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarını
boyaması hakkında soru soruldu da o şöyle dedi: Eğer ben O'nun başında ağaran
telleri saymak isteseydim bunu yapabilirdim. Ayrıca dedi ki: O saçlarını
boyamadı ama Ebu Bekir kına ve keten ile boyadı. Ömer ise safi kına ile boyadı,
dedi.
Diğer tahric: Buhari,
5895; Ebu Davud, 4209
104 - (2341) حدثنا
نصر بن علي
الجهضمي.
حدثنا أبي.
حدثنا المثنى
بن سعيد عن
قتادة، عن أنس
بن مالك قال:
يكره
أن ينتف الرجل
الشعرة
البيضاء من
رأسه ولحيته.
قال: ولم
يختضب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
وإنما كان
البياض في
عنفقته وفي
الصدغين. وفي
الرأس نبذ.
6031-104/5- Bize Nasr b.
Ali el-Cahdami tahdis etti... Katade Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet
etti: Erkeğin başından ve sakalından beyaz bir saç telini yolması mekruhtur.
(Yine Enes) dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını
boy!madı. Zaten beyaz teller ancak O'nun alt dudağında, şakaklarda ve başta bir
kaç tane vardı.
104-م - (2341)
وحدثنيه محمد
بن المثنى.
حدثنا
عبدالصمد. حدثنا
المثنى، بهذا
الإسناد.
Bunu bana Muhammed b.
el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdüssamed tahdis etti, bize el-Müsenna bu
isnad ile tahdis etti.
Diğer tahric: Nesai,
5102
105 - (2341) وحدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار وأحمد بن
إبراهيم الدورقي
وهارون بن
عبدالله.
جميعا عن أبي
داود. قال ابن
المثنى: حدثنا
سليمان بن
داود. حدثنا شعبة
عن خليد بن
جعفر. سمع أبا
إياس عن أنس؛
أنه
سئل عن شيب
النبي صلى
الله عليه
وسلم؟ فقال:
ما شانه الله
ببيضاء.
6032-105/6- Bize
Muhammed b. el-Müsenna, İbn Beşşar ve Ahmed b. İbrahim ed-Devraki ile Harun b.
Abdullah da birlikte Ebu Davud'dan tahdis etti. İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize
Süleyman b. Davud tahdis etti, bize Şu'be, Huleyd b. Cafer'den tahdis ettiğine
göre o Ebu İyas'ı Enes'den şunu naklederken dinlemiştir: Enes'e Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağaran saçlarına dair soru sorulunca o: Allah
O'na ağaran saçla kötü bir görünüm vermedi, dedi,
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
106 - (2342) حدثنا
أحمد بن يونس.
حدثنا زهير.
حدثنا أبو إسحاق.
ح وحدثنا يحيى
بن يحيى.
أخبرنا أبو
خيثمة عن أبي
إسحاق، عن أبي
جحيفة قال
: رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، هذه منه
بيضاء. ووضع
زهير بعض
أصابعه على
عنفقته. قيل له:
مثل من أنت
يومئذ؟ قال:
أبري النبل
وأريشها.
6033-106/7- Bize Ahmed
b. Yunus tahdis etti, bize Zuheyr tahdis etti, bize Ebu İshak tahdis etti. (H)
Bize Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Ebu Hayseme, Ebu İshak'dan haber verdi,
o Ebu Cuhayfe'den şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in şurasının ağardığını gördüm, dedi. Zuheyr de bir parmağını
alt dudağına koydu. Ona: O gün sen (yaş itibari ile) kimin gibi idin diye
soruldu. O: Oklan düzeltiyor ve onlara tüy takıyordum, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
3545; İbn Mace, 3628
107 - (2343) حدثنا
واصل بن
عبدالأعلى.
حدثنا محمد بن
فضيل عن
إسماعيل بن
أبي خالد، عن
أبي جحيفة قال:
رأيت
رسول الله
أبيض قد شاب.
كان الحسن بن
علي يشبهه.
6034-107/8- Bize Vasıl
b. Abdula'la tahdis etti ... Ebu Cuhayfe dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in saçlarının (bir kaç telinin) beyazlaşmış ve ağarmış olduğunu
gördüm. Hasan b. Ali O'na benziyordu.
Diğer tahric: Buhari,
3543, 3544; Tirmizi, 282, 2827
107-م - (2343)
وحدثنا سعيد
بن منصور.
حدثنا سفيان
وخالد بن
عبدالله. ح
وحدثنا ابن
نمير. حدثنا
محمد بن بشر.
كلهم عن
إسماعيل، عن
أبي جحيفة،
بهذا. ولم يقولوا:
أبيض قد شاب.
6035- .. ./9- Bize Said
b. Mansur da tahdis etti, bize Süfyan ve Halid b. Abdullah tahdis etti. (H)
Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize Muhammed b. Bişr tahdis etti, hepsi
İsmail'den, o Ebu Cuhayfe'den bu hadisi böylece rivayet etti ama
rivayetlerinde: Saçlarının (bir kaç telinin) beyazlaşmış ve ağarmış olduğunu
gördüm" demediler.
108 - (2344) وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
أبو داود،
سليمان بن
داود. حدثنا
شعبة عن سماك
بن حرب. قال
: سمعت
جابر بن سمرة
سئل عن شيب
النبي صلى
الله عليه
وسلم؟ فقال:
كان إذا دهن
رأسه لم ير
منه شيء. وإذا
لم يدهن رئي
منه.
6036-108/10- Bize
Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti ... Simak b. Harb dedi ki: Cabir b.
Semura'ya Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarının ağarmasına dair soru
sorulduğunu ve onun şu cevabı verdiğini dinledim: O başına yağ sürdüğü zaman
ondan (ağaran saç tellerinden) bir şey görülmezdi. Eğer başını yağlamayacak olursa
az bir şey görülürdü, dedi.
Diğer tahric: Nesai,
5129
109 - (2344) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبيدالله عن
إسرائيل، عن
سماك؛ أنه سمع
جابر بن سمرة
يقول:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد شمط
مقدم رأسه
ولحيته. وكان
إذا ادهن لم
يتبين. وإذا
شعث رأسه
تبين. وكان
كثير شعر
اللحية. فقال
رجل: وجهه مثل
السيف؟ قال:
لا. بل كان مثل
الشمس والقمر.
وكان مستديرا.
ورأيت الخاتم
عند كتفه مثل
بيضة الحمامة.
يشبه جسده.
6037-109/11- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ubeydullah, İsrail'den tahdis etti. O
Simak'den rivayet ettiğine göre Cabir b. Semura'yı şöyle derken dinlemiştir:
ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in başının ve sakalının ön tarafları
bir parça ağarmıştı. Ama yağ süründüğü zaman bunlar görünmezdi. Başının saçı
dağılırsa görünürdü. Sakalının saçı çok idi. Bir adam: Yüzü kılıç gibi mi idi,
Cabir: Hayır, aksine o güneş ve ay gibi idi. Yüzü yuvarlaktı. Ben
(peygamberlik) mührü(nü) omuzunun yanında güvercin yumurtası gibi gördüm. O da
tenine benziyordu, dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (6028)
"Enes b. Malik'e: ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını boyar
mıydı diye sordum ... " Bir rivayette (6029) "Çok azı müstesna
saçlarının ağardığını görmedi" bir rivayette (6030) "başında ağaran
saç tellerini saymak isteseydim (sayabilirdim) ve o saçlarını boyamadı"
(6031) ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarını boyamad!..." Bir
rivayette de (6032) Allah O'na ağaran bir saçla kötü bir görünüm vermedL"
Ebu Cuhayfe rivayetinde (6033) "ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in burasının (saçlarının) ağardığını gördüm. Bu arada ravi parmağının
birisini alt dudağına koydu." Yine Ebu Cuhayfe'nin bir rivayetinde (6034)
"RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarının (bir kaç telinin)
beyazlaşmış ve ağarmış olduğunu gördüm."; cabir b. Semura'nın rivayetinde
(6036) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağaran saçlarına dair soru
soruldu ... Yağ sürmedimi görülürdü." Yine ondan gelen bir rivayette
(6037) "Başının ve sakalının ön tarafında bir kaç tel ağarmıştı"
denilmektedir. Enes’DEN gelen bir rivayette de: "Ağaran saç telleri 'sayılabiliyordu.
Vefat ettiğinde başında ve sakalında (ancak) yirmi tane beyaz saç teli
vardı." Um Seleme'nin rivayet ettiği hadise göre de o, kendilerine
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kına ve keten ile boyanmış kırmızı
renkli bir kaç saç teli çıkarıp göstermiştir.
Kadı Iyaz dedi ki: İlim
adamları Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarını boyayıp boyamadığı
hususunda ihtilaf etmişlerdir. Enes'in hadisi sebebi ile çoğunluk boyamadığını
söylemişlerdir. Malik'in görüşü de budur. Bazı muhaddisler ise Um Seleme'nin bu
hadisi ile İbn Ömer'in Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'i saçlarını sarıya
boyarken gördüğüne dair hadisi dolayısı ile boyadığını söylemişlerdir, Kadı
Iyaz devamla dedi ki: Bazıları da bu hadislerin arasını Enes'in söylediği
sözlerin yer aldığı Um Seleme hadisinde gösterilen şekilde cem etmişlerdir.
Sözü geçen hadiste Enes şunları söylemektedir: Şu naklettikleri hadiste benim
bildiğim şundan ibarettir. Bu ancak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
kendisi ile saçına hoş koku sürdüğü kokudan dolayı bir şey olabilir. Çünkü Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) çokça koku kullanırdı. Bu ise saçın siyahlığını
izale ederdi. Böylelikle Enes (r.a.) sözü geçen rengin değişmesinin boyadan
kaynaklanmadığına aksine koku sebebi ile siyah renginin azalmış olduğuna işaret
etmiş olmaktadır. (Kadı Iyaz devamla) dedi ki: O (Um Seleme'nin gösterdiği) saç
tellerinin Um Seleme'nin ikram olmak üzere o saç tellerini çokça kokulandırdığı
için değişmiş olma ihtimali de vardır. Kadı Iyaz' ın sözleri burada sona
ermektedir.
Tercih olunan ise
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bazı zamanlarda saçlarını boyadığı,
çoğu zamanlarda ise boyamadığıdır. Bu sebeple herkes gördüğüne göre haber
vermiştir ve bu haberinde de doğrudur. Böyle bir yorum adeta yapılabilecek tek
yorumdur. Çünkü Buhari ve Müslim'in Sahih'lerindeki İbn Ömer'in hadisini
terketmek de imkansızdır, onun başka bir te'vili de yoktur. Allah en iyi
bilendir.
Saçlarının ağaran
miktarı hususundaki rivayetlerin ihtilafına gelince, bunlar da şöyle cem
edilebilir: O saçının ancak az bir kısmının ağardığını gürmüştür. Dolayısı ile
onun saçının ağardığını söyleyen bu ağardığını gördüğü az miktarı haber
vermiştir. Ağarmadığını söyleyen kimseler ise onda ağaran tellerin çok
olmadığını kastetmektedir. Nitekim başka bir rivayette "ağaran saçları
çoğalmamışlı" denilmektedir. Bu da O'nun saçları (bu ağaran az miktar ile)
siyahlığının ve güzelliğinin dışına çıkmamışlır demek olur. Diğer rivayette:
"O çok az dışında ağaran saçını görmedi" demesine berızer.
(6030) "Ağaran
tellerini sayabilirdim" ve diğer rivayette (6037) "başının ve
sakalının ön tarafı ağarmışlı" ifadelerine gelince, ilim adamları burada
"ağarmak" dan
maksadın ağarmanın ilk başlangıcının kastedildiğini ittifakla kabul
etmişlerdir.
Ebu Bekir, Ömer ve Osman
(r.a.)'ın kına ve keten ile saçlarını boyamış olmalarına gelince "hinna:
kına" sonu medlidir, ne olduğu bilinir. "Ketem" ise kaf ve te
harfleri fethalıdır. Te harfi de şeddesiz söylenir. Meşhur olan budur. Ebu
Ubeyde ise te harfinin şeddeli okunacağını (kettem) ifade etmiştir. Başkası da
bunu nakletmiş bulunmaktadır. Keten ise beyazı yahut kırmızı rengi çok olan
saçın kendisi ile boyandığı ve rengi koyulaşlıran bir bitkidir.
(6030) "Ömer
kalıksız kına ile saçlarını boyadı." Yani ona başka bir şey katmadan sırf
kına ile boyadı.
(6031) "Enes
(radıyallahu anh)'dan rivayete göre O, kişinin başından ve sakalından ağarmış
telleri yolmasından hoşlanmazdı." Bu ittifakla kabul edilmiş bir husustur.
Mezhep alimlerimiz ile Maliki mezhebi alimleri haram değil mekruhtur,
demişlerdir.
Başında da ağarmış
birkaç tel vardi." Buradaki (birkaç tel anlamını verdiğimiz)
"nubez" kelimesini iki şekilde zaptetmişlerdir. Birisi nun ötreli be
fethalı (nubez) ikincisi ise nun fethalı, be sakin (nebz) şeklidir. Kadı Iyaz
bunu kesin olarak ifade etmiştir. Dağınık bir kaç tel anlamındadır.
(6032) "Ebu
İyaz" Muaviye b. Kurra'dır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
30- NÜBÜVVET
MÜHRÜNÜN SABİT OLDUĞU, BU MÜHRÜN NİTELİKLERİ VE NEBİ (S.A.V.)'İN VÜCUDUNDAKİ YERİ
BABI